Osmanlı Devleti (bektaşi anlayışına Göre)

Dede-baba
Mesajlar: 469
Kayıt: 19 Haz 2009, 10:00

Re: Osmanlı Devleti (bektaşi anlayışına Göre)

Mesaj gönderen Dede-baba »

AleviCaferi yazdı: Eeeee, bu da neyi gösteriyor? Osmanli amacina ulasmis. YA SUNNILESECEKSIN YA BEKTASILESECEKSIN!!! AMA KATIYEN GERCEK ALEVI OLMAYACAKSIN.
Bu sizin Alevilik ve ve bektaşilikten ne aldığınıza bağlı subjektif yorumunuz*

alevilik Horasandada böyledi.. Ahmet yesevi dergahındada böyleydi..

dahası yavuz ile savaşan Sah hatayi'nin aleviliğide böyleydiki AnadoluAlevileri Sah hatayi'nin tarafındaydı.. Bugün Buyruk başta olmak üzreebirçok Alevi kaynağı osmanlı değil Erdebil dergahı kaynaklıdır..

yani iddianızda pek tutarlı değil..

aleviler asla ne sünnileşti.. nede şiileşti... ikisinede karşıdır.. Alevilik üçüncü bir islami ekol ve yorumdur..
3nokta
Mesajlar: 3381
Kayıt: 26 Ara 2006, 22:16
Konum: Meşhedi313

Re: Osmanlı Devleti (bektaşi anlayışına Göre)

Mesaj gönderen 3nokta »

Ancak İmam Ali as'ın Aleviliği böyle değildi.

Kişilerin şuanda ne oldukları hiç önemli değil. Önemli olan serçeşmenin yani Ehl-i Beyt as'ın bize nasıl gösterdiğidir. Şimdi değişik değişik sunnilikler var ve bakıntığın zaman onlarda Hz Muhammed'in böyle yaptığını söylüyorlar. ama pratiklerine emevi uygulamaları girmiş titikatlerine emevicilik yerleşmiş.
aynı şekilde siz ne kadar aleviyiz desenizde itikadınıza ve pratiğinize yesevi bektaşi osmanlıcı sunnici anlayışlar yerleşmiş siz bunları görmek istemiyorsunuz o ayrı mesele.
Yani bize yesevi nin bektaşın balımın dedenin babanın
onun bunun şunun islamı aleviliği lazım değil.
Bize 12 İmamların yolu lazım.
Yani mustazaf Alevi halkının şimdiki durumunu delil göstermeniz doğru değil. Yanlış bir yöntemdir. doğruluk sayıyla olmuyor maalesef. Dünyada müslümanlar arasında sunniler daha çok ; hıristiyanlar budistler de müslümanlardan çok bu islamın ve aleviliğin batıl olduğu anlamına gelmez.
Tam tersine Allah çoğunluğu birçok yerde ziyanda olarak gösteriyor.
Hak Muhammed Ali aşkına İlahi bizi İmam Ali as'ın tertemiz yolundan ayrı kılma.
Bizi yezitlerden ve yol yezitlerinden (!) uzak kıl.
nokta koymuyoruz artık cümle sonlarına
noktayı koyacak olan sensin anlasana
. . .
Dede-baba
Mesajlar: 469
Kayıt: 19 Haz 2009, 10:00

Re: Osmanlı Devleti (bektaşi anlayışına Göre)

Mesaj gönderen Dede-baba »

meshedi313 yazdı:Ancak İmam Ali as'ın Aleviliği böyle değildi.

Kişilerin şuanda ne oldukları hiç önemli değil. Önemli olan serçeşmenin yani Ehl-i Beyt as'ın bize nasıl gösterdiğidir. Şimdi değişik değişik sunnilikler var ve bakıntığın zaman onlarda Hz Muhammed'in böyle yaptığını söylüyorlar. ama pratiklerine emevi uygulamaları girmiş titikatlerine emevicilik yerleşmiş.
aynı şekilde siz ne kadar aleviyiz desenizde itikadınıza ve pratiğinize yesevi bektaşi osmanlıcı sunnici anlayışlar yerleşmiş siz bunları görmek istemiyorsunuz o ayrı mesele.
Yani bize yesevi nin bektaşın balımın dedenin babanın
onun bunun şunun islamı aleviliği lazım değil.
Bize 12 İmamların yolu lazım.
Yani mustazaf Alevi halkının şimdiki durumunu delil göstermeniz doğru değil. Yanlış bir yöntemdir. doğruluk sayıyla olmuyor maalesef. Dünyada müslümanlar arasında sunniler daha çok ; hıristiyanlar budistler de müslümanlardan çok bu islamın ve aleviliğin batıl olduğu anlamına gelmez.
Tam tersine Allah çoğunluğu birçok yerde ziyanda olarak gösteriyor.
Hak Muhammed Ali aşkına İlahi bizi İmam Ali as'ın tertemiz yolundan ayrı kılma.
Bizi yezitlerden ve yol yezitlerinden (!) uzak kıl.

tabi siz tek doğru mihenk taşısınız..

herkes size bakmalı hizaya gelmeli.. DEĞİL Mİ?

yahu Ahmet Yesevi kim* Hz. Ali'nin oğlu Muhammed Hanifi'nin soyundan gelen değil mi* Hacı Bektaş kim* yada Diğer alevi-bektaşi uluları* Pirler seyidler 12 İmam nbesli değil mi*

sen mi hz. Muhammed'in sünnetini... 12 İmam 'ın sünnetini bileceksin o yüceler yücesinin soyundan gelenleler mi Ehl beyt nesli mi*

sen okuduğun kitaparı kimler yazmış ....sen kime tabisin ona bak...

Eğerki Soyu Ehl beyt'e çıkmıyor falancanın oğlu filansa...

yandın vesselam...

Piri Ehli beyt'ten olmayanın Piri şeytandır.. Kur'an Ehli beyt iledir.
3nokta
Mesajlar: 3381
Kayıt: 26 Ara 2006, 22:16
Konum: Meşhedi313

Re: Osmanlı Devleti (bektaşi anlayışına Göre)

Mesaj gönderen 3nokta »

Hayır piri Ehl-i Beyt olmayanın piri şeytandır!

Sen seyyidleri delil kabul ettiğini yazdın defalarca ben de sana defalarca şunu yazdım ki bu düşüncen nakli ve akli açıdan çürüktür.
Akli olarak:
dünyada bir sürü seyyid var ve hepsi de farklı farklılar o halde Hz Muhammed as'ın ve onun Ehl-i Beyt'inin sünnetini uygulamalarını bizden daha iyi bildiğini iddia ettiğin bu seyyidler neden hep farklı farklı birbirine zıt uygulamalar içindeler?
İşte bu çelişkiyi görmek istemiyorsun sen. Bunun mantıklı bir gerekçesini koyamıyorsun.
Ayrıca seyyidleri takip etmenin zorunnluluğunun delilini henüz yazamadın.
Hangi delil yazıyor nerede söylemiş peygamber bunu kji benden sonra seyyidlerin yolunu sürün diye
ama o arz etmiştir ki 12 İmamlara uyun.
Yani bizim ölçümüz 12 İmamlardır. Bizim ölçümüz seyyid sıfatlı olmak değildir.
Ha Ehl-i Beyt as'ın soyundan gelenler eğer onlara tabilerse o zaman başka onlara hürmet ederiz ama asla onları ölçü kabul etmeyiz.
çünkü ölçünün kusursuz olması gerekir oysa senin ölçünde kusur çok
Bizim ölçümüzde ise kusur yok yani 12 İmamlarda Ehl-i Beyt as'da çelişki yok kusur yok.
oysa seyyidler arasında hep çelişki var hem de onlar masum değiller.!!!
Ama şimdi sen bunca akli mantıki düşünceye rağmen bir yerlerden kıvıracaksın ve papağan misali bildiğin ezberi tekrarlayacaksın!
nokta koymuyoruz artık cümle sonlarına
noktayı koyacak olan sensin anlasana
. . .
Dede-baba
Mesajlar: 469
Kayıt: 19 Haz 2009, 10:00

Pir ve Mürşitlik Makamlarının Kur'an-i Dayanakları...

Mesaj gönderen Dede-baba »

Degerli Canlar...

Kur'an-ı Kerim'de, "Ey iman edenler! Allah karşısında takvaya sarılın ve ona varmak için vesileler arayın, vesileyi kullanın (Maide suresi 5/35) denmektedir..

" ...Kendi yüzünü görmek için bile bir aynaya muhtaç olan insan, iç yüzünü görmek için gönlü Hakk'la cilalanmış bir rehbere nasıl muhtaç olmaz. Bir hadiste ise, "Mümin, Müminin aynasıdır" denilmektedir. İnsanın mürşit aynasında kefş edeceği yine kendisidir. Mürşit sadece vesilesidir. Vesilenin meydana gelmesi ise, Ancak Allah'ın inayeti iledir. Çünkü bütün varlıkların çıkış yeri Allah'ın zatından başka bir yer değildir. (Bektaşi Erkannamesi'nden) "

"... Sana bağlılıklarını bildirenler, Allah'a bağlılıklarını göstermiş olurlar: Allah'ın eli onların elleri üzerinedir. O halde, kim ahdini bozarsa yanlızca kendi alehine bozmuş olur. Ve kim Allah'a karşı taahüdüne uyarsa, Allah ona büyük bir ödül ihsan edecektir. ( Fetih Suresi 48/10)"

İMAM CAFERİ SADIK'IN BUYRUĞUNDA PİRLİK MAKAMI VE TALİPLİK

PİRLİK VE TALİPLİK

***Ezelden hırka ve meftul ve irşad ve tövbe ve pirlik ve seccade bunun cümlesi Şahı Merdan Ali’ye gelmiştir. Şimdi sah evladı ve nesli olmayan kimseye pirlik etmek caiz değildir. Evlad-ı Muhammed-Ali’den ola ki pirliği caiz ola. İlmi ile iş yapa. Dört kapı, kırk makamdan on iki erkândan , on yedi kemerbestten, üç sünnetten, yedi farzdan, bir şarttan, meşayihi kübra ilminden haberdar ola. Ve tarikat ile otura, dura ki hakikat ile yola vara ki pirliği caiz ola. Çünkü talip ve yol mürşidindir....

***Ve talip dahi öyle ola ki rehbere ve müsahibe kail ola ve dahi bir talip rehberinin ve müsahibinin nüfusun tutmasa ve buyurduğuna gitmese ol talip, talip olamaz, kalıp olur. Onların ikrarı caiz ve kurbanı kabul değildir. Yedi Tamunun kapısı ol kimselere açıktır. Ve Sekiz Uçmak kapısı onlar için bağlıdır.

Ve İmam Cafer Sadık Hazretleri bir kavilde, öyle buyurmuştur ki, cemi yol ehli olan pir ve talip ola. Bir pir, talibi irşad eylemese ve talip de irşad olmasa o nasıl pir olur.

...Ve dahi talip de pirin sözüne kail olmadı, rehbere ve müsahibe kail olmadı ve teslimi rıza kapısında olmadılar, tarikatı, hakikâti hal bilmediler; yoldan erkândan dışarı çıktılar. Ol taliplerin ikrarları caiz olmaz. Ol kimseler tarikatte ve hakikatte dönek sayılır.

Eğer, evladı Resule ikrar getirmeyip biat kılmayan ve iradet getirmeyen, gerek pir, gerek talip her kim olursa olsun; yedikleri haram ve yudukları murdar, ikrarları caiz değildir. Tacı delik, tarikatta dönek, yüzleri karadır. Erkâna, tarikata ve hakikata sığmazlar. Zira ki evladı Resulden reddolmuşlar ve hem onlar sermayesiz kalmışlardır.

Evladı Resule biat kıldığı zaman serçeşmeye ermiş ola...."

PİR OLAN NELER BİLMELİ

İmam Cafer Sadık Hazretleri buyurur ki:

1-Pir olan kimseler kamil olalar. Dört kapı nedir,bileler.

2-Evvel şeriatı, ikinci tarikatı, üçüncü marifeti, dördüncü hakikâtı bilmek gerekir ki bunlar nereden geldi, neden hasıl oldu, aslı nedir, bunların edebi nedir, udu nedir, hayası nedir, erkânı nedir, tövbesi nedir, farzı nedir, sünneti nedir, nafilesi nedir ,işlemesi nedir, bunları bile.

3-Şimdi, pir olan kimselere gerekir ki şeriat gemisine gireler, tarikat denizinde yüzeler, marifet dalgıcı olup hakikat incisine erişip çıkaralar. Onun üzere amel edeler ki onların ikrarları caiz ola...."

Degerli Canlar..

Alevi-Bektaşilikte Ayin-i Cem'lerde ikrar verirken, Pire niyaz... ve Pir huzurunda ikrar verme yukarıdaki Ayeti Kerime'ye dayanır... (Niyaz ise, bir başka değişle Dede-Baba'nın yada mürşidin önünde eğilmek) Burada ki eğilme, mürşitte tecilli eden Hakk'adır, yoksa kendisi de fani olan bir bedene değildir.

Bu Alevi- Bektaşi inancında "El Ele, El Hakk'a" desturuyla bilinir.. Burada şunu da belirtmek gerekir ki buradaki Pir ya da mürşitler... 12 İmam nesli Ehl-i Beyt Dede-Baba'larıdır... Secere-i Nur zinciri soyu Ehl-i Beyt'e dayanmayan dede-baba önünde niyaz olunmaz...

Savm-ı salat ü hac sanma biter zahit işin,
İnsan-ı kamil olmaya lazım olan irfan imiş.

Mürşit gerektir bildire hakk'ı sana Hakk'el yakin,
Mürşidi olmayanların bildikleri güman imiş.

Her mürşide dil verme kim kimi yolunu sarpa uğradır,
Mürşidi kamil olanın gayet yolu asan imiş
yazar (Niyazi Mısri)

Evliyadan gelen kelam,
Okunan Kur'an değil mi?
Gerçek evliyanın sözü
Sureyi Rahman değil mi?
(Kaygusuz Abdal)

Saygı ve Sevgilerimle...
Dede-baba
Mesajlar: 469
Kayıt: 19 Haz 2009, 10:00

seyidlere tabi Olmanın Kur'ani dayanağı

Mesaj gönderen Dede-baba »

1- Öncelikle, dede yada baba, Ehli-Beyt neslinden olmalıdır... Ehl-i Beyt'en gayrısına biat verilmez.. önünde secdeye varılmaz..

2- Ehli Beyt'e tabi olma, Kur'an'ın emri, Peygamber'in sünneti, İmam Cafer-i Sadık'ın Buyruğudur...

ve Bu konudaki Kur'an emri nedir?

"... Peygamber ve emir sahiplerine itaat, Allah'a itaattir" (Nisa Suresi, 59, 69, 80, Maide 92) [/color]

Peki bu emir sahiplerinden kimler anlaşılmalı,

Kur'an-ı Azimüsan Buyuruyorki...

" Deki; Ben bu tebliğime karşılık sizden Allah'a ve Ehl-i Beyt'ime sevginizden başka bir şey istemiyorum.."

Kur'an açık açık, Ehl-i Beyt'ine sevgi ve bağlılık istiyor, Kur'an evvel ve Ahir olan değil mi* Kur'an ın bu hükmünü, sadece, Hz. Ali, Hasan, Hüseyin ve Fatıma olarak algılarsak, sonrası Ehl-i Beyt değildir dersek, 12 İmam 'ı ne yapacağız.. Onlar Ehl-i Beyt değil miydi.. yine ayeti sadece, Pençe-i Ala olarak algılarsak, Ayet acaba hükmünü yitirmiş, ayetlerden midir.. Ve bu Ayet günümüzdeki, Evlad-ı Resul dedeleri pirleri kapsar mı kapsamaz mı?

Ben, Kapsadığını düşünüyorum, Ve Bundan sonrası için, Hz. Muhammed'den be İmam Caferi Sadık'tan, delil Getirelim...

Peygamber bu haberi aldığında, sel sularından oluşmuş bir gölün etrafına varmıştı... Bu gölün adı Humm'dur. Bu nedenle buraya Gadir-i Humm Türkçe'siyle Humm Gölü denir... Peygamber burada ibadet ve ayet'in duyurulması için mola verdi. Gün öğlen vakti idi yakıcı bir sıcaklık vardı...

Hz. Peygamber... Veda Hac'ından sonra...Medineye doğru kalabalık bir toplulukla ilerliyordu( Zilhicce ayının 18. günü idi)... Bu sırada Cibril-i Emin gelir.

ve ayet nazil olur...

".... Ey Peygamber! Allah'tan sana indirilen emri bildir! Şayet bu emri bildirmezsen elçikiğini eda etmemiş olursun ve Allah seni insanların şerrinden korur! Allah küfre batmış topluluğa kılavuzluk etmez." Maide suresi 67. ayet)

Peygamber, kendisi için deve hamutlarından yapılan yüksek bir yere çıkar ve yanına Hz. Ali'yi alır... Herkesin O'nu görebilmesi ve duyabilmesini ister.

Peygamber Efendimiz Allah'a hamd ve sena ettikten sonra... Hz. Ali'nin Vasi ve velayetini İlan eder... ve akabinde, gerek sünni gerek şii ve gerekse alevi-bektaşi herkesin, doğruluğuna şüphe getirmediği, aşağıdaki Hadis-i Şerifi söyler,

Hz. Muhammed (sav.):

"..... Ey insanlar! Ben sizleri Kevser havuzunun başı ucunda bekleyeceğim! Bu havuzun genişliği Busra (Şam'a yakın bir yerin adı) ve San' (yemendeki şehir) arasındaki mesafe kadardır! Bu havuzun etrafında yıldızların sayısı kadar kadeh vardır. Sizin aranızda bırakacağım değeri ağır iki emanete karşı tutumunuzu göreyim!..

Toplum arasından iki kişi ayağa kalkarak şöylke dedi: " Bu değeri ağır olan iki emanet nedir?

Peygamber:

" Emanetlerin biri Allah'ın kitabı Kur'an-ı Kerim'dir. Bir tarafı şanı yüce Allah'ın elinde ve Öbür tarafı sizin elinizdedir. Diğer emanetim ise... EHL-İ BEYT'imdir! İkisine tutunursanız asla yoldan çıkmazsınız... Latif ve haberdar olan Allah bana, iki emanet husunda; İkisinin bana Kevser havuzuna ulaşıncaya kadar asla birbirinden ayrılmayacaklarını bildirdi!... Aksi takdirde yok olup gidersiniz!..

Peygamber'in ümmetinden istediği tek şey; soyuma sahip çıkın! Ben Peygamber'im nübüvvet bende biter... Benden sonra vasiim ve halifem, nübüvvetin devamı benim soyumla olacaktır.... Benim adıma ikrarı biatı'da benim soyumdan gelen imamlar gerçekleştirecektir. diyor...

Degerli can, Ehl-i Beyt'e tabi olunmasını, ve Bu tabi olmanın, Kıyamete kadar sürdürülmesini Allah ve peygamber emrediyor...

Sizce yoruma açık değil mi? Şüphe ve tereddüte gerek var mı?

Peki hepimiz İmam Caferi sadık'ın Buyruğuna tabi değil miyiz.. Yolumuz Erkanımız İmam caferi sadık'ın Buyruğu üzre değil mi? Buyruğu inkar edersek, Alevilikten Geriye ne kalır..

Peki, İmam Caferi Sadık Ne Buyuruyor...

Ezelden hırka ve meftul ve irşad ve tövbe ve pirlik ve seccade bunun cümlesi Şahı Merdan Ali’ye gelmiştir. Şimdi sah evladı ve nesli olmayan kimseye pirlik etmek caiz değildir. Evlad-ı Muhammed-Ali’den ola ki pirliği caiz ola. İlmi ile iş yapa.

Evladı Resule ikrar getirmeyip biat kılmayan ve iradet getirmeyen, gerek pir, gerek talip her kim olursa olsun; yedikleri haram ve yudukları murdar, ikrarları caiz değildir. Tacı delik, tarikatta dönek, yüzleri karadır. Erkâna, tarikata ve hakikata sığmazlar. Zira ki evladı Resulden reddolmuşlar ve hem onlar sermayesiz kalmışlardır.

Degerli Can... son olarak şunu söylemeliyim

1 - Dede ve babalar kesinlikle Evlad-ı Resul yani Soyu Hz. Muhammed'e dayanmalıdır

2- Ancak dede olmak için tek başına soy yeterli değildir.. dede yada baba olmak için bir önceki mesajda değindiğim Olmazsa olmaz şartlarında yerine gelmesi gerekir..

Saygı Ve Sevgilerimle



"... Peygamber ve emir sahiplerine itaat, Allah'a itaattir" (Nisa Suresi, 59, 69, 80, Maide 92) [/color]


Yukardaki ayet'te gecen "Emir sahipleri" ifadesi iki Türlüdür..

1- "Emir Sahipleri" hükmü, Dünyevi işleri ilgilendiren yani ülke yönetimi, hukuk ve sosyal yaşam gibi işlerde, halkın kendi seçtiği, kendi içinden çıkacak yöneticiler anlamındadır.. Bu bağlamdada, Bu "emir sahipleri" Liyakat kriteri gözetilerek, seçilir Kur'an bunu bu şekilde emreder..

2- "Emir sahipleri" Hükmünün ikinci anlamı ise, manevi önderlik bağlamındadır,, bu anlamda dini boyutta önderlik, tabiyet yani biat sadece, Evlad-ı Resul dede ve baba'yadır.. Bu alevi-bektaşi islam ekolünde hep böyledir.. Evlad-ı Resul Dede ve Babalar asla ülke yönetmemiş, idare etmemiş, ve bu heveste olmamıştır... aksine nasihat veren, öğütler veren olmuşlardır..

3- Alevi-bektaşi geleneğinde, hiçbir evliya yada Pir , siyaset ve iktidar hırsı peşinde koşmamış, aksine sadece halkın inançları başta olmak üzere halka yapılan zulümlere, baskılara dur diyebilmek, için halkı uyandırmış, ülke yöneticilerine nasihatlerde bulunmuş, buda olmadığı zaman, halkın gören gözü, duyan kulağı olmuş, baş kaldırmış, isyan etmiştir.. fakat bu haksızlıklar bittikten sonra, Yüce makamına çekilmeyi bilmiştir. (öğüt ve Nasihat manevi Önderlik)
alone_man
Mesajlar: 1769
Kayıt: 13 Oca 2008, 21:28

Re: seyidlere tabi Olmanın Kur'ani dayanağı

Mesaj gönderen alone_man »

Dede-baba yazdı:1- Öncelikle, dede yada baba, Ehli-Beyt neslinden olmalıdır... Ehl-i Beyt'en gayrısına biat verilmez.. önünde secdeye varılmaz..

2- Ehli Beyt'e tabi olma, Kur'an'ın emri, Peygamber'in sünneti, İmam Cafer-i Sadık'ın Buyruğudur...

ve Bu konudaki Kur'an emri nedir?

"... Peygamber ve emir sahiplerine itaat, Allah'a itaattir" (Nisa Suresi, 59, 69, 80, Maide 92) [/color]

Peki bu emir sahiplerinden kimler anlaşılmalı,

Kur'an-ı Azimüsan Buyuruyorki...

" Deki; Ben bu tebliğime karşılık sizden Allah'a ve Ehl-i Beyt'ime sevginizden başka bir şey istemiyorum.."

Kur'an açık açık, Ehl-i Beyt'ine sevgi ve bağlılık istiyor, Kur'an evvel ve Ahir olan değil mi* Kur'an ın bu hükmünü, sadece, Hz. Ali, Hasan, Hüseyin ve Fatıma olarak algılarsak, sonrası Ehl-i Beyt değildir dersek, 12 İmam 'ı ne yapacağız.. Onlar Ehl-i Beyt değil miydi.. yine ayeti sadece, Pençe-i Ala olarak algılarsak, Ayet acaba hükmünü yitirmiş, ayetlerden midir.. Ve bu Ayet günümüzdeki, Evlad-ı Resul dedeleri pirleri kapsar mı kapsamaz mı?

Ben, Kapsadığını düşünüyorum, Ve Bundan sonrası için, Hz. Muhammed'den be İmam Caferi Sadık'tan, delil Getirelim...

Peygamber bu haberi aldığında, sel sularından oluşmuş bir gölün etrafına varmıştı... Bu gölün adı Humm'dur. Bu nedenle buraya Gadir-i Humm Türkçe'siyle Humm Gölü denir... Peygamber burada ibadet ve ayet'in duyurulması için mola verdi. Gün öğlen vakti idi yakıcı bir sıcaklık vardı...

Hz. Peygamber... Veda Hac'ından sonra...Medineye doğru kalabalık bir toplulukla ilerliyordu( Zilhicce ayının 18. günü idi)... Bu sırada Cibril-i Emin gelir.

ve ayet nazil olur...

".... Ey Peygamber! Allah'tan sana indirilen emri bildir! Şayet bu emri bildirmezsen elçikiğini eda etmemiş olursun ve Allah seni insanların şerrinden korur! Allah küfre batmış topluluğa kılavuzluk etmez." Maide suresi 67. ayet)

Peygamber, kendisi için deve hamutlarından yapılan yüksek bir yere çıkar ve yanına Hz. Ali'yi alır... Herkesin O'nu görebilmesi ve duyabilmesini ister.

Peygamber Efendimiz Allah'a hamd ve sena ettikten sonra... Hz. Ali'nin Vasi ve velayetini İlan eder... ve akabinde, gerek sünni gerek şii ve gerekse alevi-bektaşi herkesin, doğruluğuna şüphe getirmediği, aşağıdaki Hadis-i Şerifi söyler,

Hz. Muhammed (sav.):

"..... Ey insanlar! Ben sizleri Kevser havuzunun başı ucunda bekleyeceğim! Bu havuzun genişliği Busra (Şam'a yakın bir yerin adı) ve San' (yemendeki şehir) arasındaki mesafe kadardır! Bu havuzun etrafında yıldızların sayısı kadar kadeh vardır. Sizin aranızda bırakacağım değeri ağır iki emanete karşı tutumunuzu göreyim!..

Toplum arasından iki kişi ayağa kalkarak şöylke dedi: " Bu değeri ağır olan iki emanet nedir?

Peygamber:

" Emanetlerin biri Allah'ın kitabı Kur'an-ı Kerim'dir. Bir tarafı şanı yüce Allah'ın elinde ve Öbür tarafı sizin elinizdedir. Diğer emanetim ise... EHL-İ BEYT'imdir! İkisine tutunursanız asla yoldan çıkmazsınız... Latif ve haberdar olan Allah bana, iki emanet husunda; İkisinin bana Kevser havuzuna ulaşıncaya kadar asla birbirinden ayrılmayacaklarını bildirdi!... Aksi takdirde yok olup gidersiniz!..

Peygamber'in ümmetinden istediği tek şey; soyuma sahip çıkın! Ben Peygamber'im nübüvvet bende biter... Benden sonra vasiim ve halifem, nübüvvetin devamı benim soyumla olacaktır.... Benim adıma ikrarı biatı'da benim soyumdan gelen imamlar gerçekleştirecektir. diyor...

Degerli can, Ehl-i Beyt'e tabi olunmasını, ve Bu tabi olmanın, Kıyamete kadar sürdürülmesini Allah ve peygamber emrediyor...

Sizce yoruma açık değil mi? Şüphe ve tereddüte gerek var mı?

Peki hepimiz İmam Caferi sadık'ın Buyruğuna tabi değil miyiz.. Yolumuz Erkanımız İmam caferi sadık'ın Buyruğu üzre değil mi? Buyruğu inkar edersek, Alevilikten Geriye ne kalır..

Peki, İmam Caferi Sadık Ne Buyuruyor...

Ezelden hırka ve meftul ve irşad ve tövbe ve pirlik ve seccade bunun cümlesi Şahı Merdan Ali’ye gelmiştir. Şimdi sah evladı ve nesli olmayan kimseye pirlik etmek caiz değildir. Evlad-ı Muhammed-Ali’den ola ki pirliği caiz ola. İlmi ile iş yapa.

Evladı Resule ikrar getirmeyip biat kılmayan ve iradet getirmeyen, gerek pir, gerek talip her kim olursa olsun; yedikleri haram ve yudukları murdar, ikrarları caiz değildir. Tacı delik, tarikatta dönek, yüzleri karadır. Erkâna, tarikata ve hakikata sığmazlar. Zira ki evladı Resulden reddolmuşlar ve hem onlar sermayesiz kalmışlardır.

Degerli Can... son olarak şunu söylemeliyim

1 - Dede ve babalar kesinlikle Evlad-ı Resul yani Soyu Hz. Muhammed'e dayanmalıdır

2- Ancak dede olmak için tek başına soy yeterli değildir.. dede yada baba olmak için bir önceki mesajda değindiğim Olmazsa olmaz şartlarında yerine gelmesi gerekir..

Saygı Ve Sevgilerimle



"... Peygamber ve emir sahiplerine itaat, Allah'a itaattir" (Nisa Suresi, 59, 69, 80, Maide 92) [/color]


Yukardaki ayet'te gecen "Emir sahipleri" ifadesi iki Türlüdür..

1- "Emir Sahipleri" hükmü, Dünyevi işleri ilgilendiren yani ülke yönetimi, hukuk ve sosyal yaşam gibi işlerde, halkın kendi seçtiği, kendi içinden çıkacak yöneticiler anlamındadır.. Bu bağlamdada, Bu "emir sahipleri" Liyakat kriteri gözetilerek, seçilir Kur'an bunu bu şekilde emreder..

2- "Emir sahipleri" Hükmünün ikinci anlamı ise, manevi önderlik bağlamındadır,, bu anlamda dini boyutta önderlik, tabiyet yani biat sadece, Evlad-ı Resul dede ve baba'yadır.. Bu alevi-bektaşi islam ekolünde hep böyledir.. Evlad-ı Resul Dede ve Babalar asla ülke yönetmemiş, idare etmemiş, ve bu heveste olmamıştır... aksine nasihat veren, öğütler veren olmuşlardır..

3- Alevi-bektaşi geleneğinde, hiçbir evliya yada Pir , siyaset ve iktidar hırsı peşinde koşmamış, aksine sadece halkın inançları başta olmak üzere halka yapılan zulümlere, baskılara dur diyebilmek, için halkı uyandırmış, ülke yöneticilerine nasihatlerde bulunmuş, buda olmadığı zaman, halkın gören gözü, duyan kulağı olmuş, baş kaldırmış, isyan etmiştir.. fakat bu haksızlıklar bittikten sonra, Yüce makamına çekilmeyi bilmiştir. (öğüt ve Nasihat manevi Önderlik)

kaynak vermeden yine sallıyorsun ama bu sefer 5 doğru 5 yanlış diye orantılı sallamışsın bu senin için rekordur :D
ama yine kaynak yok kuranı kafana göre tefsir etmiş yorumlamışsın emir sahibi ve itaat istenilenler ehli beyttir 12 imamlardır dedeler değil
doğru rivayetlerede kaynak vermemişsin çünkü verdiğinde inkar ettiğin şii kaynaklarından vermek zorunda kalacağın için güya uyanıklık yapıyorsun ama dediklya bu sitede her konuda rezillik seni bekliyor payım olduğu içinde mutluyum :D
3nokta
Mesajlar: 3381
Kayıt: 26 Ara 2006, 22:16
Konum: Meşhedi313

Re: Osmanlı Devleti (bektaşi anlayışına Göre)

Mesaj gönderen 3nokta »

İlgili ayet Ehl-i Beyt ile ilgilidir seyyidlerle ilgili değil! Her zamanki gibi çarpıtıyorsun!
nokta koymuyoruz artık cümle sonlarına
noktayı koyacak olan sensin anlasana
. . .
Dede-baba
Mesajlar: 469
Kayıt: 19 Haz 2009, 10:00

Re: seyidlere tabi Olmanın Kur'ani dayanağı

Mesaj gönderen Dede-baba »

alone_man yazdı: kaynak vermeden yine sallıyorsun ama bu sefer 5 doğru 5 yanlış diye orantılı sallamışsın bu senin için rekordur :D
ama yine kaynak yok kuranı kafana göre tefsir etmiş yorumlamışsın emir sahibi ve itaat istenilenler ehli beyttir 12 imamlardır dedeler değil
doğru rivayetlerede kaynak vermemişsin çünkü verdiğinde inkar ettiğin şii kaynaklarından vermek zorunda kalacağın için güya uyanıklık yapıyorsun ama dediklya bu sitede her konuda rezillik seni bekliyor payım olduğu içinde mutluyum :D
1- vallah sizin ehli beyttleriniz 12. İmam ile son bulabilir..

zaten bu nedenle yolda kalmışssınız.. size gerçekten kızmıyorum.. acıyorum.. sizler yezitlerin içinde kalarak zorla camiye götürüldünüz.. malesef asilime oldunuz..

2- sizler Ehli Beyt'in yitik evlatlarısınız..

3- fakat belki uyarnırsınız diye.. hatırlatayım.. Ehl-i beyt 12. imam ile son bulmaz. o nurlu soy seyidler yoluyla kıyamete kadar var olacaktır..
alone_man
Mesajlar: 1769
Kayıt: 13 Oca 2008, 21:28

Re: seyidlere tabi Olmanın Kur'ani dayanağı

Mesaj gönderen alone_man »

Dede-baba yazdı:
alone_man yazdı: kaynak vermeden yine sallıyorsun ama bu sefer 5 doğru 5 yanlış diye orantılı sallamışsın bu senin için rekordur :D
ama yine kaynak yok kuranı kafana göre tefsir etmiş yorumlamışsın emir sahibi ve itaat istenilenler ehli beyttir 12 imamlardır dedeler değil
doğru rivayetlerede kaynak vermemişsin çünkü verdiğinde inkar ettiğin şii kaynaklarından vermek zorunda kalacağın için güya uyanıklık yapıyorsun ama dediklya bu sitede her konuda rezillik seni bekliyor payım olduğu içinde mutluyum :D
1- vallah sizin ehli beyttleriniz 12. İmam ile son bulabilir..

zaten bu nedenle yolda kalmışssınız.. size gerçekten kızmıyorum.. acıyorum.. sizler yezitlerin içinde kalarak zorla camiye götürüldünüz.. malesef asilime oldunuz..

2- sizler Ehli Beyt'in yitik evlatlarısınız..

3- fakat belki uyarnırsınız diye.. hatırlatayım.. Ehl-i beyt 12. imam ile son bulmaz. o nurlu soy seyidler yoluyla kıyamete kadar var olacaktır..
yahu yalancı sana kim bu yol 12. imamla son buluur dediki
İmmaı zamanın yaşadığını bilmiyormusun müçtehitlerin temsilci olduğunu bilmiyormusun
böyle asimile olmaya can kurban :D :D
Cevapla

“Osmanlı'nın Gerçek Yüzü” sayfasına dön