19 Kardeşini Öldüren Padişah Halife!

Musa Özateş
Mesajlar: 1205
Kayıt: 17 Mar 2007, 01:17

19 Kardeşini Öldüren Padişah Halife!

Mesaj gönderen Musa Özateş »

19 Kardeşini Öldüren Padişah Halife!

3.Murat ölünce yerine oğlu 3.Mehmet geçer ve başa geçtiği günün gecesi yaşları 3 ile 18 yaşında değişen tam 19 kardeşini boğdurur
sonra babasının cenaze töreniyle birlikte tam 20 kişinin cenaze töreni yapılır.
Yine bazı şeyzadelerin hamile cariye hanımlarınıda öldürür denize attırır

babası 3.Muratta tahta geçtiğinde 9 kardeşini boğdurmuştur
osmanlı böyledir
saltanatçılık böyledir
şimdi osmanlıya toz kondurmayan cahillere ne demeli?
biz osmanlının bu yönleride görülsün istedikçe dedikçe kızıyorlar neden?
çünkü
bunlar müslüman oldular ama iman sahibi olamadılar
bedevi çöl arapları gibi
aynı kafadalar
Çeri
Mesajlar: 815
Kayıt: 28 May 2009, 10:06

Re: 19 Kardeşini Öldüren Padişah Halife!

Mesaj gönderen Çeri »

Zamanın alimleri fetva vermişler günahı onların boynuna:)

Ne diye temcit pilavı gibi ısıtıp ısıtıp geliyorsunuz.Sanki bilinmeyen bir şeymi?
biralevi
Mesajlar: 1487
Kayıt: 24 Ara 2006, 14:02

Re: 19 Kardeşini Öldüren Padişah Halife!

Mesaj gönderen biralevi »

Çeri yazdı:Zamanın alimleri fetva vermişler günahı onların boynuna:)

Ne diye temcit pilavı gibi ısıtıp ısıtıp geliyorsunuz.Sanki bilinmeyen bir şeymi?
Çeri can
bu olayda fetva yok tahta geçtiği gün öldürtüyor (boğduruyor)
cenaze törenleride babasınınkiyle birlikte yapılıyor
fetva olsa bile küçük çocukların katline doğru diyebilirmisin?
Eğer Fatihin fermanını kast ediyor isende fatih alim değil fetva veremez
verebileceğini kabul etsen bile bu fetva! HARAMDIR din dışıdır
küçücük çocukların katline Allah(cc) razımıdır sanıyorsun?
razı dersen O na zulüm isnat etmiş olursun ki bu tevhide aykırıdır
değildir diyorsan o zaman zulmü fetvayı veren yapmış olur ki bunada sahip çıkamazsın
çıkarsan onlarla o zalimlerle birlikte haşredilme tehliken vardır
en azından suçlarına ortak olursun
tarihteki tüm vakaları değerlendirenler adli ilahinin bu boyutuna dikkat etmelidirler....
alone_man
Mesajlar: 1769
Kayıt: 13 Oca 2008, 21:28

Re: 19 Kardeşini Öldüren Padişah Halife!

Mesaj gönderen alone_man »

haber7 comda gezerken gördüm cesur bir bayan yazmış helal olsun aktarıyorum


Nuray Kayacan / Haber 7

19 kardeşini idam eden padişah kim?


Nâimâ cesaretle davranmış, hatta III. Mehmet'in, tahta geçer geçmez 19 erkek kardeşini nasıl idam ettirdiğini bile açık açık anlatmıştır


Haberi KaydetArkadaşına Gönder14 Ocak 2012 09:27 - 14 Yorum - 15,930 Okunma Tarih Okumak Farzdır!
“Tarih şimdiyi anlatan geçmiştir” der Cahit Paşa. Tarih tekerrürden ibaretse ve günleri aramızda döndürmekteyse Yaradan, aynı hataları yapmamak için, ileriyi görebilmek ve anı anlamak, kavrayabilmek için tarih okumak elzemdir ve dahi farzdır bir anlamda. Bu fikriyattan hareketle tarih okumalarına start veriyor ilk konuğumuzla işe başlıyor, “bismillah” diyoruz.

Nâimâ Kim Bilen Var Mı?

İşin pirini örnek almak maksadıyla tarih yolculuğumuzun ilk konuğu Naimâ Efendi olarak tespit ediyorum. Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar misali, o sürgün senin bu sürgün benim diyardan diyara kovulan, “ay biz kadrini kıymetini bilemedik” diyerek bazı bazı el üstünde tutulan, bolluk ve refah gören, sonra “bu kadarı da olmaz, her doğru her yerde söylenmez” diyerek yuhalanan, sefalet çeken bir dahi, ilim ve fikir adamı…

Herkes Yerini Alsın Ders Başlıyor!

Nâimâ, ilk resmî vak'anüvis ve Osmanlı tarihçileri arasında en ünlü kişidir. 1652 yılında Halep'te doğdu, Babası Halep eşrafından. İlk öğrenimini orada tamamlayan Nâimâ, genç yaşta İstanbul'a gelir. Bizim nesil ilköğretimi bitirmeye üşenirken, o yüzyıllar öncesinde üşenmez “aman be, okuma yazma öğrenmişim neyime yetmiyor” demez ve yüksek öğrenim görür. O zamanlar KPSS, KPDS, ALES, SMMM, formasyon, informasyon gibi zımpırtılar olmadığı için direk iş bulur ve Dîvan Kalemi'nde memur olarak hayata atılır. Sonrasında “bana iş mi yok kardeşim” diyerek, o iş senin bu iş benim daldan dala atlayarak hayatı birçok memurluklarla geçer. Dîvan Mektupçuluğu, Baş muhasebecilik vesaire yapar.
Nâimâ memurluk hayatında bazen yükselip bolluğa kavuştu, bazen atılıp sıkıntı çekti. Bir aralık Alanya ve Bursa'ya da sürüldü. Çorlulu Ali Paşa onu Mora seferine beraber götürdü. Nâimâ, 1715 yılında Patras'da muhasebeci iken 63 yaşında öldü ve bu kasabada bulunan bir caminin bahçesine gömüldü. Üstelik şu an ne gömüldüğü o cami kaldı, ne de mezarı...

Valla Sıkılmadım, Biraz Açar Mısınız Diyenlere…

Yiğidi gam ağlatır, dert öldürür diyerek, yaşarken kıymetini bilemedik, el aman dileyerek bu güzide şahsı tanıma ve anlama gayretine girelim. Küçüklüğünden beri okuyup yazmaya, özellikle tarihe ve edebiyata büyük merakı vardır. İstanbul'da Enderun'a devam eder. Sonra, Dîvan katipliğinde görev alır. Pırıl pırıl zekâsı, titiz çalışmasıyla kendini kısa zamanda gösteren Nâimâ, Kalaylı Koz Ahmet Paşa'nın Dîvan Efendiliği'ne yükselir. Daha sonra, ilim ve sanat adamlarını korumakla tanınmış Amcazade Hüseyin Paşa'nın hizmetine girer. İşte, Nâimâ'yı Nâimâ yapan o ciddi çalışmalar, Hüseyin Paşa'nın yanındayken başladı. Amcazade Hüseyin Paşa, Nâimâ'nın mükemmel tarih bilgisini öğrenince, ona önemli bir görev verdi. Paşanın kütüphanesinde, Şârihu'l-Menârzade Ahmet Efendi'nin yazdığı, fakat henüz düzene konulmamış, müsvedde halinde bir tarih kitabı vardı. Bu kitap, 1591 ila 1659 yılları arasındaki olayları naklediyordu.

Hayatının Dönüm Noktası…

Hüseyin Paşa, bu kitabın derlenip toplanması ve yeniden kaleme alınması işini Nâimâ'ya verdi. Nâimâ, çalışmalarını çok sıkı tuttu. Çeşitli kaynaklara dayandı, Uzun araştırmalar yaptı ve kitabın daha ilk bölümlerini henüz tamamlarken Hüseyin Paşa'nın büyük takdirini kazandı. “Valla ben bu kadarını da beklemiyordum, hacı sen neymişsin meğer!” bile dedirtti.

Bu eser tamamlandığı zaman, artık eski müsveddelerle ilgisi kalmamış, baştan başa Nâimâ'nın araştırması ve usta kaleminin bir ifadesi olmuştu, Bu yüzden büyük eser Naimâ Tarihi olarak biliniyor. Nâimâ Tarihi'ne konu olan yıllar, Osmanlı İmparatorluğu'nun en düşkün zamanlarına rastlar. Nâimâ, canlı ve zarif üslubuyla o yılları önümüze sererken, sadece tarihçiliğindeki ustalığı değil, yazarlığındaki kudreti de ortaya koymuştur.

19 Kardeşini Darağacına Gönderen Padişah

Osmanlı tarihçileri, genellikle saray dahilinde cereyan eden olaylara pek nüfuz imkânını bulamadıkları ve kulaktan kulağa bir şeyler duysalar bile, hayatlarından korktukları için, olayları aktarmada yüzeysel kalmışlardır. Oysa, Nâimâ cesaretle davranmış, hatta III. Mehmet'in, tahta geçer geçmez 19 erkek kardeşini nasıl idam ettirdiğini bile açık açık anlatmıştır:

"Padişah-ı Cihanpenah'ın biraderi olan on dokuz nefer şehzade-i bî-günah, nizam-ı alem için, kemend-i cânistan ile şüheda zirvesine ilhak edilirlerken, yetişkin olmayanların, annelerinin kucağından alınıp canlarına kıyılmasını harem-i hümayun vaveyla ve göz yaşlarına gark olarak seyreylemiştir..."
İstanbul halkı da bu facianın üzüntü ve ızdırabını çekmiştir. Şehzadelerin en büyüğü Mustafa'nın son anında şu beyti söylemiş olduğunu da, Nâimâ, eserinde rahatça nakleder:

Nâsiyemde kâtib-i kudret ne yazdı bilmedüm
Âh, kim bu gülşen-i alemde herkiz gülmedüm.

Buna Derler Deli Cesareti!

Naimâ Tarihi'nin bir başka bölümünde, Sultan III. Mehmet'in korkaklığı anlatılmıştır. Nâimâ 'dan öğrendiğimiz olay şudur: Padişah III. Mehmet zorla sefere çıkarılmış ve Osmanlı Ordusu, Hasova mevkiinde durmuştu. Tarihe, Hasova Zaferi olarak geçecek olan savaştan önce, padişahın, Sadrazam Damat İbrahim Paşa'ya gönderdiği tezkire pek yüz kızartıcı oldu:

"Sen ki lalamsın, burda muharebe içün seni serdar idüp, ben buradan İstanbul'a revân olsam olmaz mı?"

Nâimâ, tarih yazışına yepyeni bir stil getirmiştir. Onun renkli ve çekici bir üslûbu vardı. Olayları, bunları doğuran sosyal çevre ile beraber görüp anlattı. Halkın ve memleketin bu devirdeki hayatı Nâimâ'nın eserinde canlandı. Padişah ve vezirlerin eksik yönlerini, hatalarını güçlü bir ifade tarzıyla yazdı ve eleştirdi. Bu eser tarih edebiyatımızın en değerli eserlerinden biridir. Nâimâ'nın bu düzenli eserini ilk kez İbrahim Müteferrika iki cilt olarak bastı. Daha sonra eser altı cilt olarak yeniden yayınlandı. Nâimâ Tarihi, Osmanlı tarihleri içinde önde gelen tarih kitaplarından biridir.

Sürgünlerle Geçen Bir Ömür ve Hazin Son…

Nâimâ, devlet görevinde, Anadolu Muhasebeciliği'ne kadar yükseldi, fakat haksızlığa karşı göz yummadığı ve devrin ileri gelenleri hakkında tenkit edici sözler söylediği için 1706 yılında Hanya'ya sürüldü. Eşinin talebi üzerine, sürgün yeri Bursa olarak değiştirildi. Sürgünde, çok sıkıntılı günler geçirdi. Koca bir yıl çekmediği çile kalmayan Nâimâ, nihayet Çorlulu Ali Paşa'nın izniyle İstanbul'a geldi. Tekrar devlet hizmetine alındı. Hatta Çorlulu Ali Paşa, onun gönlünü almak için Mora seferine beraberinde götürdü.

Ancak bu sefer sırasında da tok sözlülüğünün cezasını çeken Nâimâ'ya, bir kısım görevlerinden el çektirildi. Haksız ve yersiz muamelelere maruz kaldı. Mora'nın Patras kasabasında muhasebeci olarak görevlendirildi. Nâimâ 63 yaşında iken, Patras'ta öldü. Patras'ta bulunan tek caminin avlusuna gömüldü. Bir süre sonra ne o cami kaldı, ne de Nâimâ'nın mezarı...
Ali
Mesajlar: 636
Kayıt: 24 Ara 2006, 08:34

Re: 19 Kardeşini Öldüren Padişah Halife!

Mesaj gönderen Ali »

bu cinayetleri bile savunanlar var adam diyorki devletin bekası için yaptı
peki bunun diri diri gömülen kız çocuklarını gömen cahili zihniyetten ne farkı var cahili işlerine bile kılıf bulmaya çalışıyorlar Allah akıl fikir versin
Çeri
Mesajlar: 815
Kayıt: 28 May 2009, 10:06

Re: 19 Kardeşini Öldüren Padişah Halife!

Mesaj gönderen Çeri »

Bizim tarihimiz´de Allaha çok şükür kız çocuklarını diri diri gömme diye bir şey yok.Olanlar düşünsün.
Madem öyle Şahın çocukları niye İran´dan kaçmak zorun´da kaldılar.
Heidar
Mesajlar: 46
Kayıt: 14 Oca 2011, 22:58

Re: 19 Kardeşini Öldüren Padişah Halife!

Mesaj gönderen Heidar »

kız çocuklarını diri diri gömme yok diye övünene bak sanki yukarda yazılan şeyler onlardan daha az günahmış gibi birde savunma yapıyor.olmuş işte tarihimizde böyle rezaletler var ne diye saklıyorsun hala örtbas etmeye çalışıyorsun bunları bilip ders çıkarmak elimizde iken adamları yere göğe sığdıramıyorsun yanlış yapmışlar işte bunu demek çok mu zor ? ha böyle deyince savunman şöyle oluyor : canım fetva vermişler onlarda yapmış. yok yaa önlemek karşı çıkmak padişahın elinde değilmidir yani ? onlar git kaleden aşağı atla dese oda gidip atlayacak mı ? ..
subay76
Mesajlar: 101
Kayıt: 05 Oca 2012, 22:02

Re: 19 Kardeşini Öldüren Padişah Halife!

Mesaj gönderen subay76 »

arkadaşlar..forum daki diyer arkadaşların dediği gibi bizler osmanlının gerçek yüzünü anlattıkça bazıları onlara toz kondurmuyorlar...ben burada bişey sormak istiyorum gerçekten bilmiyorum cevap verirseniz çok sevinirim...şimdi osmanlıda harem denilen yerde onlarca kadın cariyeler vardı...padişah kendi keyfine göre uçkuruna göre bu kadınların istediğiyle yatıyorlardı... peki bu kadınlar dini nikahımıydı? ki böyle olsa bile bir erkeğin 4 kadın hakkı yokmu? bundan fazlası nasıl dini nikah oluyor..? eğer nikah değilse islam da padişahlara özgü nikahmı var ?

selam ve dua ile...
Musa Özateş
Mesajlar: 1205
Kayıt: 17 Mar 2007, 01:17

Re: 19 Kardeşini Öldüren Padişah Halife!

Mesaj gönderen Musa Özateş »

subay76 yazdı:şimdi osmanlıda harem denilen yerde onlarca kadın cariyeler vardı...padişah kendi keyfine göre uçkuruna göre bu kadınların istediğiyle yatıyorlardı... peki bu kadınlar dini nikahımıydı? ki böyle olsa bile bir erkeğin 4 kadın hakkı yokmu? bundan fazlası nasıl dini nikah oluyor..? eğer nikah değilse islam da padişahlara özgü nikahmı var ?

selam ve dua ile...

subay can
cariye kadın köle demektir ve o dönemki islami bir kurumdur köle üzerinde her türlü tasarruf hakkı olduğu içinde nikah kıymak gerekmiyordu İslamiyet köleliği kaldırma proğramıyla bu kurumuda köleliğide kaldırdı
şimdi bu kurum kalktığı için artık bu konu kapanmış işlevsiz kalmıştır
islam bazı konularda devrimci bazılarında reformcu yöntem uygulamıştır mesela içkiyide hemen haram ilan etmemiş kademeler uygulamıştır bırakın daha iyi demiş sonra haram etmiştir
ama putperest düzende daha ilk cümlede putlu düzeni yıkmıştır
kölelik düzenindede reformcu yöntem uygulanmış
kölelere iyi davranın denmiş
köle azad edin denmiş ve sonuçta kölelik düzeni kaldırılmıştır
umitaktas
Mesajlar: 167
Kayıt: 05 Tem 2011, 18:18

Re: 19 Kardeşini Öldüren Padişah Halife!

Mesaj gönderen umitaktas »

subay76 yazdı:...peki bu kadınlar dini nikahımıydı? ki böyle olsa bile bir erkeğin 4 kadın hakkı yokmu? bundan fazlası nasıl dini nikah oluyor..? eğer nikah değilse islam da padişahlara özgü nikahmı var ? selam ve dua ile...
sünni islam anlayışına göre, hür kadınlarla evlenme konusunda 4'e kadar sınır vardır. yani bir kişi en fazla 4 hür kadınla evlenebilir. ancak hür kadın dışındakiler yani cariyelerle evlenmek konusunda sınır yoktur. yani bir kişi istediği kadar cariyeyle beraber olabilir. o yüzden mesela suudi arabistan'da üst düzey devlet adamları yurtdışından özellikle çöken doğu bloku ülkelerinden getirdikleri yoksul cariyelerden harem kurmuşlardır. osmanlı devletinde de bu esas geçerlidir. savaşta esir alınan cariyeler padişahlara ve üst düzey devlet adamlarına sunulmuştur. mesela günümüzdeki tarikat ağaları da, rus köleleri getirip harem kurmaktadırlar. bu sünni islam anlayışına uygundur.
Cevapla

“Osmanlı'nın Gerçek Yüzü” sayfasına dön