ALIBABA yazdı:MÜCAHİD yazdı:http://www.caferilik.com/kuran/mushaf.htm#_edn19
Kitabın Yazılması Yahut Kur'an'ın Bir Araya Toplanması
Şüphesiz, Peygamber (s.a.a)'in yanında parçalar ve cüzler hâlinde (perakende ve dağınık bir durumda) bulunan Kur'an ilk olarak Hz. Ali tarafından bir araya toplanılmıştır. Yalnız bu kitabın her ayetin tefsir ve tevilini de içermesi, (bu tefsirlerin çoğu Allah tarafından nazil olmuş olsa bile) içerdiği şeylerin çoğunun Kur'an'dan olmadığı anlamına gelmektedir. Dolayısıyla bu kitap, Hz. Ali (a.s) tarafından kaleme alınmış başlı başına bir kitaptır; yalnızca Kur'an ayetlerinin toplanılması olayı değildir.
Seyyid Şerefuddin Amulî şöyle yazıyor: "Ali (a.s) Kur'an'ı nüzul sırasına göre toplamış ve ondaki nasih ve mensuhu, umum ve hususu, mutlak ve mukayyedi, muhkem ve müteşabihi, azimet ve ruhsatı, sünnet ve adabı belirlemiş, nüzul sebeplerine işaret etmiş ve anlaşılması zor olan yerlere açıklamalar getirmişti...
Anlaşılacağı üzere, Hz. Ali (a.s) tarafından toplanmış Kur'an daha çok bir tefsir niteliği taşımaktadır."[23]
Yazıyı cımbızlayıp aktarmazlar, Şia'nın büyük aliminin üsteki sözünü oku bakayım ne diyor?!
Dostum simdi iki hadisi gosteriyon bana ben sana tonlarca aktardimki onlarda farkli diyor resmen icinde farkli ayetlerin oldugunu soyluyor arti . sunuda diyecegim sen tevil olayini kucumsuyorsun ama bak imam ne diyor bu konuda :
İmam Sadık (a.s) da şöyle buyurmuştur: "Eğer halk Kur'an'ı nazil olduğu üzere okusaydı, kesinlikle iki kişi arasında ihtilâf söz konusu olmayacaktı."[24] Yine şöyle buyurmuştur: "Eğer Kur'an nazil olduğu gibi (Hz. Ali'nin tefsir ve tertibi ile) okunsaydı, bizim adımızı Kur'an'da bulacaktınız."[25] Yine buyurmuştur ki: "Bizim Kaim'imiz –Hz. Mehdi- kıyam ettiğinde Kur'an'ın nazil olduğu gibi okutulması için çadırlar kurduracak. O gün, en zor gündür. Zira Kur'an, bugünkü tertip ve düzenin dışında, bambaşka bir hâlde olacaktır.
Demekki burdaki kuranin sirasina gore nazil olsaydi kelimesi resmen icinde farkli seylerin olduguna delildir
bakin imam diyorki yukarida eger kuran sirasina gore nazil olsa idi bizimde isimlerimizi kuranda bulurdunuz diyor .
Daha bu kadar delil karsisinda diretiyor gururlukmu yapiyorsunuz ????????
Allah eyvallah
Lütfen küçük fontla yaz, büyük yazınca okuyamıyorum//Mücahid
Kirve, sen yazılanları ve yazdıklarını anlamıyor musun?! Ben Şia'nın büyük alimlerinin görüşü budur dedim, sen bana yine rivayet aktarıyorsun, aktardığını da çarpıtıyorsun. Şia alimleri bütün rivayet ve hadisleri göz önünde bulundurarak görüşlerini açıklıyorlar ama sen bir rivayet görünce hemen budur diyorsun. Allame seyyid Şerefuddin'in sözünü tekrar oku. Ben iki hadis nakletmedim bunu nerden çıkardın?! Alıntıladığın yazıdaki (linkini de verdim) Şia alimlerinin görüşlerini aktardım sadece.
Yazmışsın ki:
bakin imam diyorki yukarida eger kuran sirasina gore nazil olsa idi Oysa İmam öyle demiyor şöyle demiştir:
"Eğer halk Kur'an'ı nazil olduğu üzere okusaydı, kesinlikle iki kişi arasında ihtilâf söz konusu olmayacaktı."[24]
kuran sirasina gore nazil olsa idi, sözü ile,
"Eğer halk Kur'an'ı nazil olduğu üzere okusaydı," sözü arasında fark vardır. Açıkça çarpıtmışsın.
Devamında da şöyle demiş:
Yine şöyle buyurmuştur:
"Eğer Kur'an nazil olduğu gibi (Hz. Ali'nin tefsir ve tertibi ile) okunsaydı, bizim adımızı Kur'an'da bulacaktınız."[25]
Parantez içerisindeki sözü her halde görmemişsin. Bunu da geçelim.
Velhasıl, Ehlibeyt İmamları, bugün elimizde mevcut olan Kuran'ı okumuş ve okumamızı da emretmişlerdir. Onlardan öne geçmeyin helak olursunuz, geriye kalmayın helak olursunuz, onlara bir şey öğretmeye kalkışmayın, çünkü onlar sizlerden daha alimdirler.
İmam Sadık (a.s) buyurmuştur ki:
"... İmam Zeyn'ul-Abidin (a.s), Kur'ân'ı herkesten daha güzel bir sesle okuyordu. Kur'ân okuduğunda, ev halkının duyup faydalanmaları için sesini yükseltiyordu."[2]
İmam Zeyn'ul- Abidin (a.s) buyurmuştur ki:
"Eğer doğuyla batı arasındaki bütün insanlar ölürse (ben de yalnız kalırsam), Kur'an benimle olduktan sonra vahşet etmem."
İmam Sadık (a.s), kendisine, "Kur'an ne kadar çok okunsa ve konuşulsa da yeniliği ve tazeliği sürekli artmaktadır. Bunun sırrı nedir?" diye sorulunca şöyle buyurmuştur: "Çünkü Allah Tebarek ve Teala onu belli bir zaman ve belli insanlar için karar kılmamıştır. Bu yüzden her zaman ve her topluluk için kıyamet gününe kadar yeni ve tazedir."[16]
Resulullah (s.a.a): "Herkimin içinde Kur'an'dan bir şey olmazsa, şüphesiz o yıkık bir ev gibidir."[24]
KUR'AN'I ÖĞRENMEK VE ÖĞRETMEK
17. Resulullah (s.a.a): "Sizin en iyiniz, Kur'an'ı öğrenen ve öğreteninizdir."[17]
18. Resulullah (s.a.a): "Kur'an'ı bilen kimseye şöyle denir: "Oku ve yücel ve dünyada tertil ile okuduğun gibi burada da tertil ile oku. Zira senin makamın okuduğun son ayettedir."[18]
19. Resulullah (s.a.a): "Kur'an'ı öğrenmek ve çok okumaktan ayrılmayın."[19]
20. Resulullah (s.a.a): "Herkim birine Kur'an öğretirse onun mevlasıdır. O şahıs onu yalnız ve yardımsız bırakmamalı ve kendisini ona tercih etmemelidir."[20]
21. İmam Ali (a.s): "Evladın baba üzerindeki hakkı ise ona güzel isim vermesi, onu güzel terbiye etmesi ve ona Kur'an'ı öğretmesidir."[21]
22. İmam Sadık (a.s): "Mümine ölmeden önce, Kur'an'ı öğrenmesi veya öğrenme halinde ölmesi yakışır."[22]