TERÖRE FİNANSAL DARBE

[helindem]

TERÖRE FİNANSAL DARBE

Yürüttüğü terör kampanyası ve yazılı, sözlü, sesli, görüntülü propaganda faaliyetleri için militan, silah ve cephaneye, matbaalara, malzemelere, stüdyolara, verici istasyonlarına, bir çok ülkede gizli veya açık bürolara ihtiyacı olan PKK, bütün bunlar için gerekli olan mali kaynakları da temin etmek durumundadır. Terörist kimliğine paralel olarak PKK’nın para kaynakları da yasadışı faaliyetlere dayanmaktadır. Nitekim PKK üzerinde yapılan bir çok araştırmada rastlanan başlıca finans metotları, uyuşturucu kaçakçılığı, haraç ve soygundur. Yardım kampanyaları, üye aidatları, kiliselerden gelen yardımlar, yurtdışındaki paravan derneklere mahalli yönetimler tarafından yapılan mali destekler, ilticacılardan alınan haraçlar da, kaynaklar arasında yer almaktadır.

Terör örgütü PKK ile mücadelede kararlılığını sürdüren Maliye Bakanlığı Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK)’nun, terörün finansmanı başta olmak üzere kara para ile mücadele için bir düzenleme hazırlayarak Bakanlar Kurulu onayına sunduğu bildirildi. Çıkarılacak Bakanlar Kurulu Kararı ile terörün en büyük finansman kaynağı olan elektronik transferlerde kimlik tespiti zorunluluğunun 12 bin YTL’den 2 bin YTL’ye düşürüleceği kaydedildi.
Hesaplarda siyasal parti, sendika, vakıf-dernek gibi farklı örgütlenmeler için ayrıntılı kimlik tespit mekanizması getirilen düzenlemeyle, ekonomik ve hukuki temeli olmayan yüklü para aktarımları ile özel dikkat gerektiren işlemlerin öncelikli olarak belirlenip izlemeye alınacağı belirtildi. MASAK Başkanlığı’ndan Maliye Bakanlığı Müsteşar Yardımcılığı’na atanan Genç Osman Yaraşlı, yaptığı açıklamada, “Geçen yıl çıkarılan 5549 sayılı Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanun için uygulama yönetmeliği hazırladıklarını, düzenleme taslağının Başbakanlık’a gönderildiğini, Bakanlar Kurulu Kararı olarak çıkarılacağını” ifade etti.

“Şüpheli işlem bildiriminde yükümlü olan 23 sektör veya kuruluşun sorumlu tutulduğu kimlik tespitini detaylandırdıklarını” belirten Yaraşlı, “Meşru olmayan finansal kaynak kadar meşru amaç için kullanılmayan meşru kaynaklara da ağırlık verileceğini” vurguladı. “Hesap açma durumunda dernek, vakıf, şirket, sendika, siyasal partilerde ayrı ayrı düzenleme yaptıklarını” kaydeden Yaraşlı, “Söz konusu grupların hesapları için kimlik tespit süreçleri belirlendiğini, MASAK’’ın, bir süre önce, PKK yandaşlarına yurtdışındaki sivil toplum örgütleri üzerinden para gönderildiğini belirlediğini” işaret etti.

“Elektronik transferin aklamanın en önemli araçlarından bir tanesi olduğunu, tüm dünyada terörün finansmanının elektronik transfer ile yapıldığını, kimlik tespiti sınırının, elektronik transferlerde düşürülmesinin hem aklama hem de terörün finansmanı açısından önemli olduğunu” belirten Yaraşlı,

“Şüpheli işlem bildirimine konu olacak ya da izlemeye alınacak finansal işlemlerde de ikili yapıya geçileceğini, risk bazlı olarak hareket edileceğini aktardı. “Finansal kuruluşların kendi aralarındaki işlemlerin, kamu kuruluşlarının işlemlerinin, maaş ödemeleri gibi iş ilişkisinde basitleştirilmiş tedbirler prosedürüne tabi olacağını” anlatan Yaraşlı, “Sistemi tıkamadan kara para ve terörün finansmanı ile mücadeleyi amaçladıklarını” vurguladı.

“Kara para ve terörün finansmanı ile mücadelede 23 sektör veya kuruluşun yükümlü grup olduğunu” açıklayan Yaraşlı, mücadele için getirilecek yükümlülükleri yerine getirmeyenlere para ve hapis cezası uygulanacağına dikkat çekti.

Yaraşlı, “Finansal kaynaklara sahip olmadan bugünün dünyasında terör örgütünü yaşatmak mümkün değildir. Onun için terör örgütleri ile mücadele çok önemlidir. Terörle silahlı mücadeleyi silahlı kuvvetler yapar ama terörün finansmanı ile mücadeleyi çok geniş toplum kesimleri yapabilir” dedi.

“Terörün finansmanına karşı şüpheli işlem bildiriminde bulunmanın önemine” dikkat çeken Yaraşlı, “Bildirimde bulunmak birçok askerimiz, güvenlik görevlimiz ve vatandaşımızın hayatını kurtarmak demektir. Hayat kurtarmak kararmamış her vicdanın tatmak isteyeceği bir duygudur” diye konuştu.

Sadece Türkiye’ye değil, gerçekleştirdiği şiddet eylemleriyle tüm dünyaya zarar veren terör örgütü PKK’ya karşı bütün ülkelerin üstlerine düşen görevi yerine getirmeleri gerekmektedir. Uluslararası bir sorun olduğu bilinen terörün finansmanına yönelik kalıcı ve kararlı önlemler ile terörle mücadelede başarının sağlanması da her türlü art niyetten uzak gerçek manadaki “Uluslararası İşbirliği”ne gidilmesi sonucu gerçekleşecektir.

Helin Demir
helindem@mynet.com