ŞAPKA ZULMÜ....
-
- Mesajlar: 1390
- Kayıt: 26 Haz 2014, 15:36
ŞAPKA ZULMÜ....
Hep merak ettiğim bir konu "ŞAPKA KANUNU "ve araştırırken karşıma çıkan ,Cumhuriyet Dönemi ,bu konu ile ilgili ilgi çekici ve akıcı bir yazıyı bilginize paylaşıyorum...
Şapka Zulmü ve İstiklal Mahkemesi nde asılan alimler ,hocalar...
Şapka Zulmü -1
Bu yazı dizimizde "şapka " meselesini ele alacağız inşaallah.
Bilindiği gibi M.Kemal 24 Ağustos 1925 tarihinde Kastamonu ya elinde Panama şapkasıyla gitmiş,Kastamonulara hitaben yaptığı şu konuşma ile şapka konusu Türkiye nin gündemine oturmuştu:
"Uygar ve milletleraarası kıyafet ,bizim için ,çok cevherli milletimiz için layık bir kıyafettir.Onu giyeceğiz.Ayakta iskarpin veya fotin ,bacakta pantolon ,yelek ,gömlek ,kravat ,ceket ve tabiatıyla bunları tamamlamak üzere başta siper-i şemsli serpuş.Bu serpuşun adına şapka denir.Redingot gibi ,boncur gibi ,frak gibi ,işte şapkamız ! İsterseniz bildireyim ki ,bu kadar yüksek ve önemli bir sonuca varmak için ,gerekirse bazı kurbanlar da verelim !"
M.Kemal Atatürk ün Karlsbad da tuttuğu anı defterinden :
"...Yemekten sonra oturduğumuz salon ,dans salonunun ittisalinde idi .Gayet zarif ,latif birkaç genç kadın simokinli erkeklerle dans ediyorlardı.İki salon arasındaki büyük camlı kapı köşede işgal ettiğimiz fotöylerden bu tekerrür ve temadi eden Vonstep leri seyre pek müsaitti.
-Ne güzel dedim.Dansı çok sevdiğimden ve ataşemiliterlik zamanında birinci valsörlerden addedildiğimden bahsettim.Hanımefendi de kızlık hayatında çok dans ettiğinden ve dansı sevdiğinden bahsetti ve sonra ilave etti.
"Bu hayatın bizde (Türkiye de )teessüsü (tesisi ) ne kadar müşkül...
(M.Kemal ):Dedim ki ,ben her vakit söylerim,burada bu vesile ile arz edeyim ,benim elime büyük selahiyet ve kudret geçerse ben hayat ı içtimaiyemizde (sosyal hayatımızda ) arzu edilen inkılabı bir anda bir "JOP" ile tatbik edeceğimiz zannederim."
Şapka Zulmü ve İstiklal Mahkemesi nde asılan alimler ,hocalar...
Şapka Zulmü -1
Bu yazı dizimizde "şapka " meselesini ele alacağız inşaallah.
Bilindiği gibi M.Kemal 24 Ağustos 1925 tarihinde Kastamonu ya elinde Panama şapkasıyla gitmiş,Kastamonulara hitaben yaptığı şu konuşma ile şapka konusu Türkiye nin gündemine oturmuştu:
"Uygar ve milletleraarası kıyafet ,bizim için ,çok cevherli milletimiz için layık bir kıyafettir.Onu giyeceğiz.Ayakta iskarpin veya fotin ,bacakta pantolon ,yelek ,gömlek ,kravat ,ceket ve tabiatıyla bunları tamamlamak üzere başta siper-i şemsli serpuş.Bu serpuşun adına şapka denir.Redingot gibi ,boncur gibi ,frak gibi ,işte şapkamız ! İsterseniz bildireyim ki ,bu kadar yüksek ve önemli bir sonuca varmak için ,gerekirse bazı kurbanlar da verelim !"
M.Kemal Atatürk ün Karlsbad da tuttuğu anı defterinden :
"...Yemekten sonra oturduğumuz salon ,dans salonunun ittisalinde idi .Gayet zarif ,latif birkaç genç kadın simokinli erkeklerle dans ediyorlardı.İki salon arasındaki büyük camlı kapı köşede işgal ettiğimiz fotöylerden bu tekerrür ve temadi eden Vonstep leri seyre pek müsaitti.
-Ne güzel dedim.Dansı çok sevdiğimden ve ataşemiliterlik zamanında birinci valsörlerden addedildiğimden bahsettim.Hanımefendi de kızlık hayatında çok dans ettiğinden ve dansı sevdiğinden bahsetti ve sonra ilave etti.
"Bu hayatın bizde (Türkiye de )teessüsü (tesisi ) ne kadar müşkül...
(M.Kemal ):Dedim ki ,ben her vakit söylerim,burada bu vesile ile arz edeyim ,benim elime büyük selahiyet ve kudret geçerse ben hayat ı içtimaiyemizde (sosyal hayatımızda ) arzu edilen inkılabı bir anda bir "JOP" ile tatbik edeceğimiz zannederim."
-
- Mesajlar: 1390
- Kayıt: 26 Haz 2014, 15:36
Re: ŞAPKA ZULMÜ....
Kuvayi Milliye nin kadın kahramanlarından olduğu bilinen ve özellikle M.Kemal ve İsmet İNÖNÜ ye yakınlığı ile tanınan Halide Edif (ADIVAR ) da şapka uygulamasını eleştirenler arasındaydı.O ,fakir halka karşı girişilen baskı ve halkın şapkaya olan başkaldırısı üzerine o yıllarda şöyle diyordu:
"Şapka kanunu bu dönemde girişilen devrimlerin ilki ve en göz alıcısı olmakla beraber ,aynı zamanda en beyhude ,en anlamsız ve en sathisi (yüzeyseli )idi."
Halide Edip ADIVAR a göre ,devrimler arasında en ciddi muhalefeti yaratan Şapka kanununa sokaktaki adamın karşı koyması ,kanunu yapanlardan gerçekte çok daha batılıydı.
"Şapka kanunu bu dönemde girişilen devrimlerin ilki ve en göz alıcısı olmakla beraber ,aynı zamanda en beyhude ,en anlamsız ve en sathisi (yüzeyseli )idi."
Halide Edip ADIVAR a göre ,devrimler arasında en ciddi muhalefeti yaratan Şapka kanununa sokaktaki adamın karşı koyması ,kanunu yapanlardan gerçekte çok daha batılıydı.
-
- Mesajlar: 1390
- Kayıt: 26 Haz 2014, 15:36
Re: ŞAPKA ZULMÜ....
Şapka Zulmü -2
Halide Edip ADIVAR ın beyhude ve anlamsız addettiği şapka kanunu ve uygulamaları ile ilgili olarak ,daha çok hiçbir hukuki temele dayanmadan yürütülen baskılarla ilgili olarak ,Mete TUNCAY ın yaklaşımı da bir hayli ilginç ve düşündürücü niteliktedir.Mete TUNCAY Türkiye Cumhuriyeti nde Tek Parti Yönetiminin Kurulması " eserinde :
"Şapkaya karşı doğan tepkilerin şiddetle bastırılması üzerine ,gerçekten pahalı olduğu halde ,hiç kimsede şapka giymenin pahalı olacağını söyleyecek hal kalmamıştır.Çünkü görülmüştür ki ,artık sorun "fes " ya da "şapka " yı değil ,onlardan birinin giyileceği kafayı yerinde tutabilmektir !"diyerek ,Eylül -Ekim 1925 tarihlerinde artık Türkiye de gelinen noktanın şapkayı veya fesi değil ,onu giyecek kafanın yerinde kalması probleminin olduğunu ,yani ölmek veya ölmemek sorununun yaşandığını dile getirir.
"Sorun fes ya da şapkayı değil ,onlardan birinin giyileceği kafayı yerinde tutabilmektir!"sözünün en açık anlamı "şapka için ölmek veya ölmemektir ."
İşte böyle bir vahşet ,çağdaşlık adına çağdışılık,barbarlık.
Halide Edip ADIVAR ın beyhude ve anlamsız addettiği şapka kanunu ve uygulamaları ile ilgili olarak ,daha çok hiçbir hukuki temele dayanmadan yürütülen baskılarla ilgili olarak ,Mete TUNCAY ın yaklaşımı da bir hayli ilginç ve düşündürücü niteliktedir.Mete TUNCAY Türkiye Cumhuriyeti nde Tek Parti Yönetiminin Kurulması " eserinde :
"Şapkaya karşı doğan tepkilerin şiddetle bastırılması üzerine ,gerçekten pahalı olduğu halde ,hiç kimsede şapka giymenin pahalı olacağını söyleyecek hal kalmamıştır.Çünkü görülmüştür ki ,artık sorun "fes " ya da "şapka " yı değil ,onlardan birinin giyileceği kafayı yerinde tutabilmektir !"diyerek ,Eylül -Ekim 1925 tarihlerinde artık Türkiye de gelinen noktanın şapkayı veya fesi değil ,onu giyecek kafanın yerinde kalması probleminin olduğunu ,yani ölmek veya ölmemek sorununun yaşandığını dile getirir.
"Sorun fes ya da şapkayı değil ,onlardan birinin giyileceği kafayı yerinde tutabilmektir!"sözünün en açık anlamı "şapka için ölmek veya ölmemektir ."
İşte böyle bir vahşet ,çağdaşlık adına çağdışılık,barbarlık.
-
- Mesajlar: 1390
- Kayıt: 26 Haz 2014, 15:36
Re: ŞAPKA ZULMÜ....
Şapka Zulmü -3
Tarih 25 Kasım a gelindiğinde ,meclis şapkayla ilgili 2 Eylül kararnamesinin yerine "Şapka Kanunu "çıkması ve uygulamaların kanun ışığında daha zecri (zorlayıcı ) tedbirlerle yürütülmesi için bir kanun teklifi vermişti.
Kanun teklifinin gerekçesinde :
"Aslında hiç öneme sahip olmayan ve fizik olarak hiçbir kıymet ifade etmeyen başlık konusu ,muasır medeniyet ailesi içerisine girmeye kararlı Türkiye için özel bir değere sahiptir. Şimdiye kadar Türkler ile diğer çağdaş ,medeni milletler arasında bir simge /sembol niteliğinde sayılan şimdilik başlığın ,fesin değiştirilmesi ve yerine çağdaş medeni milletlerin tümünün ortak başlığı olan ve medeniyetin de bir simgesi olan şapkanın giyilmesi gereği belirmiştir.Türk Milleti de çağdaş medeni milletler arasına girmeye karar verdiğinden ,behemahal (mutlaka ) şapkayla ilgili kanunun kabulünü teklif ederiz !!" denilerek şapkanın medeni /uygar olmakla eş anlamlı olduğu belirtiliyor.
Oysa bir simgeyi zorla benimsetmekle çağdaş ,medeni milletler arasına girilmez..."Özünü "benimsemek ile girilir.Halka "zorla" birşeyi yaptırmak bile başlı başına Medeni milletlerin kabul ettiği ilkelere ""aykırıdır."
Tarih 25 Kasım a gelindiğinde ,meclis şapkayla ilgili 2 Eylül kararnamesinin yerine "Şapka Kanunu "çıkması ve uygulamaların kanun ışığında daha zecri (zorlayıcı ) tedbirlerle yürütülmesi için bir kanun teklifi vermişti.
Kanun teklifinin gerekçesinde :
"Aslında hiç öneme sahip olmayan ve fizik olarak hiçbir kıymet ifade etmeyen başlık konusu ,muasır medeniyet ailesi içerisine girmeye kararlı Türkiye için özel bir değere sahiptir. Şimdiye kadar Türkler ile diğer çağdaş ,medeni milletler arasında bir simge /sembol niteliğinde sayılan şimdilik başlığın ,fesin değiştirilmesi ve yerine çağdaş medeni milletlerin tümünün ortak başlığı olan ve medeniyetin de bir simgesi olan şapkanın giyilmesi gereği belirmiştir.Türk Milleti de çağdaş medeni milletler arasına girmeye karar verdiğinden ,behemahal (mutlaka ) şapkayla ilgili kanunun kabulünü teklif ederiz !!" denilerek şapkanın medeni /uygar olmakla eş anlamlı olduğu belirtiliyor.
Oysa bir simgeyi zorla benimsetmekle çağdaş ,medeni milletler arasına girilmez..."Özünü "benimsemek ile girilir.Halka "zorla" birşeyi yaptırmak bile başlı başına Medeni milletlerin kabul ettiği ilkelere ""aykırıdır."
-
- Mesajlar: 1390
- Kayıt: 26 Haz 2014, 15:36
Re: ŞAPKA ZULMÜ....
Kemalist Rejime göre günümüzde muasır medeniyetin önünde bir engel daha var ,"bayanlarımızın başındaki örtü "
Bunu da kamusal alandan uzaklaştırmaya muvaffak olmakla beraber ,son dönemde ağır bir mağlubiyet almışlardır.
Halbuki yukarıda da ifade etmiş olduğumuz gibi çağdaş medeni milletlerin arasına "şapka "yı zorla giydirmekle girilmez.Bu çağdaşlık değil ,aksine barbarlıktır.
Nitekim Fransız "la Presse "gazetesi de bu hususa değinmiş ve yayınladığı bir baş makalede şu sözlere yer vermiştir:
"Bir memlekette ki ,başına hükümetin istediğini giymeyeni asarlar ,orada Cumhuriyet olur mu ? Sizde (Türkiye de ) Millet Meclisi mi var ?"
Öte yandan aynı makalede M.Kemal de çok ağır ifadelerle eleştirilmiştir :
"Şark ta (doğu da ) onun gibi merhametsiz bir firavun nadir hüküm sürmüştür." diyerek durumu açıkca ortaya koymuştur.
Bunu da kamusal alandan uzaklaştırmaya muvaffak olmakla beraber ,son dönemde ağır bir mağlubiyet almışlardır.
Halbuki yukarıda da ifade etmiş olduğumuz gibi çağdaş medeni milletlerin arasına "şapka "yı zorla giydirmekle girilmez.Bu çağdaşlık değil ,aksine barbarlıktır.
Nitekim Fransız "la Presse "gazetesi de bu hususa değinmiş ve yayınladığı bir baş makalede şu sözlere yer vermiştir:
"Bir memlekette ki ,başına hükümetin istediğini giymeyeni asarlar ,orada Cumhuriyet olur mu ? Sizde (Türkiye de ) Millet Meclisi mi var ?"
Öte yandan aynı makalede M.Kemal de çok ağır ifadelerle eleştirilmiştir :
"Şark ta (doğu da ) onun gibi merhametsiz bir firavun nadir hüküm sürmüştür." diyerek durumu açıkca ortaya koymuştur.
-
- Mesajlar: 1390
- Kayıt: 26 Haz 2014, 15:36
Re: ŞAPKA ZULMÜ....
Şapka Zulmü -4
Eylül 1925 tarihlerinde basın da üzerine düşen görevini yapıyor ve alabildiğine sarık ,cübbe ve fes üzerine hücuma geçiyordu.Şapkaya övgüler düzülerek yürütülen kampanya da fesle ilgili gazete başlıkları dikkat çekiciydi.Gazeteler fes i şöyle veriyorlardı:
"Bu özük kazın rengindeki başlık bütün bir milletin kanının akıtıldığı bir rejimi hatırlatmaktadır ."
"Opera komik olan bu başlık ."
"Bu fuar tiyatrosu malzemesi ."
"İçiyle ve dışıyla bir şarap şişesi kasesi "
"Gelincik "
"Horoz ibiği "ni kullanmak herkesi utandırıyor."
" Her adımda bir rüzgar esintisiyle sallanan fes ."
Gazete başlıklarıyla halkın fesiyle alay ediliyor,fesli komikliklere karşı halk mücadeleye çağrılıyordu.Gazetelerin yönlendirmesiyle özellikle İstanbul da halk içinde büyük kavgalar başlıyordu.Şapka giyenler ,feslilerin ,sarıklıların karşılarına çıkmışlar ,hükümet desteğini de düşünerek tenha yerlerde gördükleri fesli kişileri ,sarıklı kişileri guruplar halinde dövüyorlardı.
Eylül 1925 tarihlerinde basın da üzerine düşen görevini yapıyor ve alabildiğine sarık ,cübbe ve fes üzerine hücuma geçiyordu.Şapkaya övgüler düzülerek yürütülen kampanya da fesle ilgili gazete başlıkları dikkat çekiciydi.Gazeteler fes i şöyle veriyorlardı:
"Bu özük kazın rengindeki başlık bütün bir milletin kanının akıtıldığı bir rejimi hatırlatmaktadır ."
"Opera komik olan bu başlık ."
"Bu fuar tiyatrosu malzemesi ."
"İçiyle ve dışıyla bir şarap şişesi kasesi "
"Gelincik "
"Horoz ibiği "ni kullanmak herkesi utandırıyor."
" Her adımda bir rüzgar esintisiyle sallanan fes ."
Gazete başlıklarıyla halkın fesiyle alay ediliyor,fesli komikliklere karşı halk mücadeleye çağrılıyordu.Gazetelerin yönlendirmesiyle özellikle İstanbul da halk içinde büyük kavgalar başlıyordu.Şapka giyenler ,feslilerin ,sarıklıların karşılarına çıkmışlar ,hükümet desteğini de düşünerek tenha yerlerde gördükleri fesli kişileri ,sarıklı kişileri guruplar halinde dövüyorlardı.
-
- Mesajlar: 1390
- Kayıt: 26 Haz 2014, 15:36
Re: ŞAPKA ZULMÜ....
Mustafa Kemal üzerine yaptığı araştırmalarla tanınan Paul Gentizon kitabında bu konunun şahidi olarak şapka ile ilgili terör olaylarına yer verir:
"şapka giyenler her yerde külah giyenlerin karşısına çıktı.Hatta neredeyse baş giysisini değiştirecek yerde ,fes de ısrar edenlere veya şapka giymeyip başı açık dolaşanlara karşı dayak dahil hertürlü enerjik çarelere başvurulurdu.Birçok fırsatlarda sokaklarda vapurda ,gösteri salonlarında "şapka "lar ,"fes"lere hücum etti! Fes ve fesliler daima yenildi.Fesler şapkalılarca parçalandı,ayaklar altına alınıp ezildi veya denize atıldı."
"Şapka "lar "Fes"lere hücum etti ,dayak dahil her türlü enerjik çarelere başvurulurdu,ifadeleri bir yabancının gözüyle bile ne tür bir terör estirildiğini ve şapkalıların feslileri nasıl bastırdığını açıkça ifade eder.Ve en korkuncu şapka giymeyip başı açık olanların bile dövüldüğü bir çılgınlıklar ortamı olmuştur zamanın Türkiyesi.
'KAYNAKLAR:
[1] K. Z. Gençosman, Atatürk Ansiklopedisi, İstanbul 1981, X, 67.
[2] Prof. Dr. A. Afetinan; M. Kemal Atatürk’ün Karlsbad Hatıraları, Ankara 1983, sayfa 26, 27.
Ayrıca bakınız: Der. Behçet Kemal Çağlar, Atatürk Devriminden Damlalar, Istanbul 1967, sayfa 52.
[3] Paul Gentizon, M. Kemal ve Uyanan Doğu, sayfa 100-103.
[4] Halide Edib Adıvar, Dictatorship and Reforms in Turkey, Yale Rewiew, 1929 Güz Sayısı, sayfa 30
[1] Halide Edib Adıvar, Dictatorship and Reforms in Turkey, Yale Rewiew, 1929 Güz Sayısı, sayfa
1] Mete Tuncay, Türkiye Cumhuriyetinde Tek Parti Yönetiminin Kurulması, sayfa 150.
[2] La Presse gazetesi, 9 Eylül 1928 nüshası.
[1] Gazette Costantinople, 5 Ekim 1925, Paul Gentizon, M. Kemal ve Uyanan Doğu, sayfa 99.
[2] Paul Gentizon, M. Kemal ve Uyanan Doğu, sayfa 99, 100.
"şapka giyenler her yerde külah giyenlerin karşısına çıktı.Hatta neredeyse baş giysisini değiştirecek yerde ,fes de ısrar edenlere veya şapka giymeyip başı açık dolaşanlara karşı dayak dahil hertürlü enerjik çarelere başvurulurdu.Birçok fırsatlarda sokaklarda vapurda ,gösteri salonlarında "şapka "lar ,"fes"lere hücum etti! Fes ve fesliler daima yenildi.Fesler şapkalılarca parçalandı,ayaklar altına alınıp ezildi veya denize atıldı."
"Şapka "lar "Fes"lere hücum etti ,dayak dahil her türlü enerjik çarelere başvurulurdu,ifadeleri bir yabancının gözüyle bile ne tür bir terör estirildiğini ve şapkalıların feslileri nasıl bastırdığını açıkça ifade eder.Ve en korkuncu şapka giymeyip başı açık olanların bile dövüldüğü bir çılgınlıklar ortamı olmuştur zamanın Türkiyesi.
'KAYNAKLAR:
[1] K. Z. Gençosman, Atatürk Ansiklopedisi, İstanbul 1981, X, 67.
[2] Prof. Dr. A. Afetinan; M. Kemal Atatürk’ün Karlsbad Hatıraları, Ankara 1983, sayfa 26, 27.
Ayrıca bakınız: Der. Behçet Kemal Çağlar, Atatürk Devriminden Damlalar, Istanbul 1967, sayfa 52.
[3] Paul Gentizon, M. Kemal ve Uyanan Doğu, sayfa 100-103.
[4] Halide Edib Adıvar, Dictatorship and Reforms in Turkey, Yale Rewiew, 1929 Güz Sayısı, sayfa 30
[1] Halide Edib Adıvar, Dictatorship and Reforms in Turkey, Yale Rewiew, 1929 Güz Sayısı, sayfa
1] Mete Tuncay, Türkiye Cumhuriyetinde Tek Parti Yönetiminin Kurulması, sayfa 150.
[2] La Presse gazetesi, 9 Eylül 1928 nüshası.
[1] Gazette Costantinople, 5 Ekim 1925, Paul Gentizon, M. Kemal ve Uyanan Doğu, sayfa 99.
[2] Paul Gentizon, M. Kemal ve Uyanan Doğu, sayfa 99, 100.
-
- Mesajlar: 1390
- Kayıt: 26 Haz 2014, 15:36
Re: ŞAPKA ZULMÜ....
Şapka Zulmü -5
Şapka kanunu çıkar çıkmaz köprünün iki başı ile anayol kavşaklarına yerleştirilen polisler fesleri ve feslileri toplamaya başladılar.Kızılay da fes toplama kampanyasına girişerek topladığı fesleri yoksullara "terlik "yaptırdı.
Türkiye Cumhuriyetinde bulunan asker sınıfının ,Diyanet İşleri Başkanlı na bağlı memurların ,ülkedeki tüm memurların ve genel olarak sivillerin resmi törenlerde giyecekleri elbiseyi belirleyen bir yönetmelik yayınladı.Resmi merasimde giyilecek kıyafet çeketatay,siyah yelek ve pantolan olmak üzere frak olarak belirlendi.Bunu önü sert kolalı beyaz gömlek,dik veya uçları kırık beyaz kolalı yaka ,beyaz fiyonklu boyun bağı ,siyah rugan ayakkabı ya da maskaratları düz rugan iskarpin ,silindir şapka ,beyaz eldiven ,baston veya siyah şemsiye tamamladı.
Resmi gecelere veya resmi tiyatrolara ise silindir şapka ile gidilecektir.
İstanbul da bulunan şapkacılar şapka yetiştirmek için Avrupa dan "gemiler dolusu "şapka ( birde antiemparyalist diyorlar )kasket getirdiler.Halkın şapkaya yaptığı akın karşısında (mecbur, kelle gidecek yoksa )Ankara da şapkacılarda tek bir şapka bile kalmadı.
Bu durumu Paul GENTİZON "M.Kemal ve uyanan Doğu "kitabında şu sözleriyle betimliyordu:
"Kıtlık günlerinde bazı saatlerde ekmek fırınlarının önünde olduğu gibi ,şapka dükkanları da adeta müşteriler tarafından sarılıyor ve önünde uzun kuyruklar oluşturuluyordu."
Şapka kanunu çıkar çıkmaz köprünün iki başı ile anayol kavşaklarına yerleştirilen polisler fesleri ve feslileri toplamaya başladılar.Kızılay da fes toplama kampanyasına girişerek topladığı fesleri yoksullara "terlik "yaptırdı.
Türkiye Cumhuriyetinde bulunan asker sınıfının ,Diyanet İşleri Başkanlı na bağlı memurların ,ülkedeki tüm memurların ve genel olarak sivillerin resmi törenlerde giyecekleri elbiseyi belirleyen bir yönetmelik yayınladı.Resmi merasimde giyilecek kıyafet çeketatay,siyah yelek ve pantolan olmak üzere frak olarak belirlendi.Bunu önü sert kolalı beyaz gömlek,dik veya uçları kırık beyaz kolalı yaka ,beyaz fiyonklu boyun bağı ,siyah rugan ayakkabı ya da maskaratları düz rugan iskarpin ,silindir şapka ,beyaz eldiven ,baston veya siyah şemsiye tamamladı.
Resmi gecelere veya resmi tiyatrolara ise silindir şapka ile gidilecektir.
İstanbul da bulunan şapkacılar şapka yetiştirmek için Avrupa dan "gemiler dolusu "şapka ( birde antiemparyalist diyorlar )kasket getirdiler.Halkın şapkaya yaptığı akın karşısında (mecbur, kelle gidecek yoksa )Ankara da şapkacılarda tek bir şapka bile kalmadı.
Bu durumu Paul GENTİZON "M.Kemal ve uyanan Doğu "kitabında şu sözleriyle betimliyordu:
"Kıtlık günlerinde bazı saatlerde ekmek fırınlarının önünde olduğu gibi ,şapka dükkanları da adeta müşteriler tarafından sarılıyor ve önünde uzun kuyruklar oluşturuluyordu."
-
- Mesajlar: 1390
- Kayıt: 26 Haz 2014, 15:36
Re: ŞAPKA ZULMÜ....
Şapka Zulmü -6
Şapka fiyatları o denli yüksekti ki ,Hükümet Bozok (Yozgat )mebusu (milletvekili ) Ahmet Hamdi nin önerisiyle şapka almakta zorluk çeken memurlara "şapka avansı "adıyla bir yıl vadeli olmak ve ilerde maaşlarından taksit taksit kesilmek üzere borç vermeyi kabul etti.Öneri şöyleydi.
"Memurlarımızın ekserisi maişetine kifayet edebilecek maaşla istihdam edilmektedir.Elbise ve şapka masrafı için avans suretiyle verilen ve bil-fekk maaşattan mahsubunun icrası memurinin maduriyetini mucib olacağından birer maaş ikramiye itaasını arz ve teklif ederim.
(12/10/1341.Bozok(Yozgat )Mebusu (milletvekili )Ahmet Hamdi Teşrinievvel 1341)
Memur bile olmayanların halini varın siz düşünün.
Diyanet İşleri Başkanlığı da "Şapka avansı"ndan yararlanan kurumlardandı.Müftülerinde memurlara verilen elbise avansından yararlanabilecekleri ,başvurmaları halinde kendilerine ödeneceği illere gönderilen genelgeler vasıtasıyla duyuruldu.
Rıfat BÖREKÇİ kuruma gönderdiği genelgede kendi görevlilerinin de şapka almaları gerektiğini ,şapka fiyatlarının memur maaşlarına oranla pahalı olduğu gerekçesiyle memurlarına 50 şer lira "şapka avansı "verileceğini bildirdi.Şapka fiyatları yükseldiği için bu avans 80 liraya çıkarıldı.
İl ilçe ve köylerde diyanet işleri başkanlığı tarafından görevlendirilen din görevlileri ,baş ölçüleri ile beraber gerekli ücreti de İstanbul Müftülüğü ne göndererek şapka satın almaya çalıştılar.
80 lira "şapka avansı "verilen dönemde 1 ekmeğin fiyatı ise 5 kuruş civarında idi.Bu zulüm değil de nedir ?
Şapka fiyatları o denli yüksekti ki ,Hükümet Bozok (Yozgat )mebusu (milletvekili ) Ahmet Hamdi nin önerisiyle şapka almakta zorluk çeken memurlara "şapka avansı "adıyla bir yıl vadeli olmak ve ilerde maaşlarından taksit taksit kesilmek üzere borç vermeyi kabul etti.Öneri şöyleydi.
"Memurlarımızın ekserisi maişetine kifayet edebilecek maaşla istihdam edilmektedir.Elbise ve şapka masrafı için avans suretiyle verilen ve bil-fekk maaşattan mahsubunun icrası memurinin maduriyetini mucib olacağından birer maaş ikramiye itaasını arz ve teklif ederim.
(12/10/1341.Bozok(Yozgat )Mebusu (milletvekili )Ahmet Hamdi Teşrinievvel 1341)
Memur bile olmayanların halini varın siz düşünün.
Diyanet İşleri Başkanlığı da "Şapka avansı"ndan yararlanan kurumlardandı.Müftülerinde memurlara verilen elbise avansından yararlanabilecekleri ,başvurmaları halinde kendilerine ödeneceği illere gönderilen genelgeler vasıtasıyla duyuruldu.
Rıfat BÖREKÇİ kuruma gönderdiği genelgede kendi görevlilerinin de şapka almaları gerektiğini ,şapka fiyatlarının memur maaşlarına oranla pahalı olduğu gerekçesiyle memurlarına 50 şer lira "şapka avansı "verileceğini bildirdi.Şapka fiyatları yükseldiği için bu avans 80 liraya çıkarıldı.
İl ilçe ve köylerde diyanet işleri başkanlığı tarafından görevlendirilen din görevlileri ,baş ölçüleri ile beraber gerekli ücreti de İstanbul Müftülüğü ne göndererek şapka satın almaya çalıştılar.
80 lira "şapka avansı "verilen dönemde 1 ekmeğin fiyatı ise 5 kuruş civarında idi.Bu zulüm değil de nedir ?
-
- Mesajlar: 1390
- Kayıt: 26 Haz 2014, 15:36
Re: ŞAPKA ZULMÜ....
Şapka Zulmü -7
DÜŞÜNCEYE BİLE TUTUKLAMA ,NERDE ÖZGÜRLÜK ??NERDE DEMOKRASİ ??NERDE CUMHURİYET ??
Şapka Kanunu başta olmak üzere M.Kemal in din aleyhinde yaptığı devrimlere karşı halk ayaklandı...Erzurum ,Rize ,Sivas,Maraş,Giresun,Kırşehir ,Kayseri ,Tokat ,Amasya ,Samsun ,Trabzon ve Gümüşhane gibi illerde çıkan bu ayaklanmalar sonucunda birçok insanımız İstiklal Mahkemeleri tarafından çeşitli cezalara çarptırılmışlardır.
14 Kasım da Sivas da hükümet aleyhinde beyannameler duvarlara yapıştırıldı.Sivas ta meydana gelen olaylarla ilgili hükümet ,bildiriyi hazırlayan ,yapıştıran ve "düşünce "birliği yapmış olanlarla (DÜŞÜNCEYE BİLE TUTUKLAMA ) birlikte şehrin bütün muhtarlarını tutukladı.
Rize de de "şapka inkılabı " ve diğer devrimlere karşı Cami İmamı Şaban ve Muhtar Yakup Ağa nın girişimiyle "Dinsizliğe doğru gidiyoruz ,Hükümeti bu dinsizlikten men etmek gerekir. "Denilerek bir eylem gerçekleşti.
İsyanı bastırmak üzere görevlendirilen ,Hamidiye Zırhlısı kentin açıklarına demirleyerek ,Rize yi iki gün boyunca bombaladı.İsyan Rize ye giden İstiklal Mahkemesi nin olaya el koymasıyla sonuçlandı.Hatta bu olaylar sırasında bir de Türkü çıkar ortaya "Atma Hamidiye atma /lahana tarlalarını ...edeysun /Vergi de vereceğuz /Serpuş da giyeceğuz ..."
DÜŞÜNCEYE BİLE TUTUKLAMA ,NERDE ÖZGÜRLÜK ??NERDE DEMOKRASİ ??NERDE CUMHURİYET ??
Şapka Kanunu başta olmak üzere M.Kemal in din aleyhinde yaptığı devrimlere karşı halk ayaklandı...Erzurum ,Rize ,Sivas,Maraş,Giresun,Kırşehir ,Kayseri ,Tokat ,Amasya ,Samsun ,Trabzon ve Gümüşhane gibi illerde çıkan bu ayaklanmalar sonucunda birçok insanımız İstiklal Mahkemeleri tarafından çeşitli cezalara çarptırılmışlardır.
14 Kasım da Sivas da hükümet aleyhinde beyannameler duvarlara yapıştırıldı.Sivas ta meydana gelen olaylarla ilgili hükümet ,bildiriyi hazırlayan ,yapıştıran ve "düşünce "birliği yapmış olanlarla (DÜŞÜNCEYE BİLE TUTUKLAMA ) birlikte şehrin bütün muhtarlarını tutukladı.
Rize de de "şapka inkılabı " ve diğer devrimlere karşı Cami İmamı Şaban ve Muhtar Yakup Ağa nın girişimiyle "Dinsizliğe doğru gidiyoruz ,Hükümeti bu dinsizlikten men etmek gerekir. "Denilerek bir eylem gerçekleşti.
İsyanı bastırmak üzere görevlendirilen ,Hamidiye Zırhlısı kentin açıklarına demirleyerek ,Rize yi iki gün boyunca bombaladı.İsyan Rize ye giden İstiklal Mahkemesi nin olaya el koymasıyla sonuçlandı.Hatta bu olaylar sırasında bir de Türkü çıkar ortaya "Atma Hamidiye atma /lahana tarlalarını ...edeysun /Vergi de vereceğuz /Serpuş da giyeceğuz ..."