PKK VE ABDULLAH ÖCALAN’I TANRILAŞTIRMAK
Etnik ayrımcılığa yer vermeyen, gelişen demokrasisiyle bölgesinde önemli bir örnek oluşturan Türkiye’de PKK, bugüne kadar sürdürdüğü katı ideolojik yapısı ve silahlı mücadele yöntemleri ile varlık sebebini kaybetmektedir. Gerçekleştirdiği katliamlar ve terör eylemleriyle Türk kamuoyunda haklı bir nefret uyandıran ve terör örgütü olduğu gerçeği birçok yabancı ülke tarafından resmi düzeyde kabul edilen PKK’nın, vazgeçmediği şiddet kullanma tehdidi ve ırkçı görüşleri, terörist kimliğini açıkça ifade etmektedir.
PKK’da hiç kimsenin tek başına bir değeri yoktur. Asıl değer "yapı"dır. Herkes bu yapının bir ferdi olduğu sürece vardır. Onun dışında da herkes bir "hiç"tir. Yapının dikte edilen ve standartlaşan hareket tarzı, ifade biçimi, kavramlar ve davranışları, yapının her elemanı için, gelmiş geçmiş en mükemmel yaşam biçimidir. Tek doğru olan yol, bu yoldur. Bu yoldaki her insan "heval"dir. Bu yolu tutmayanlar ise bataklıkta debelenen "zavallı"lar, "pısırık"lar, "korkak"lar, "tırşıkçı"lar, "sapkın"lar, "kız-kadın düşkünleri", ve "hain"lerdir. (Nasname)
Kendi özgün kişiliklerine özgün olan özelliklerini, kendilerine olan özgüvenlerini, fikir üretme yeteneklerini ve kapasitelerini yitiren bu "heval"ler, yapının doruğundaki lideri yüceltip tabulaştırmayı ve onun söylediklerini birer ayet gibi ezberleyip tekrarlamayı en büyük yaratıcılık sayarlar. Onlara göre "Serok", dünyaya gelmiş geçmiş en harika insan ve insanüstü bir özelliğe sahip olan bir dehadır. Bu anlayış, örgüte, amaçlı ve bilinçli bir şekilde bizzat Apo tarafından lanse edilmiştir. O bunu, bir yandan kendisini eleştirenleri ve karşı çıkanları tek tek ortadan kaldırtmak (En taze örnekleri Sıpan Rojhilat, Kemalê Sor, Hikmet Fidan ve Kani Yılmaz’dır), öte yandan da "Benim kesinlikle eksikliklerim yoktur."... "Benim tarihim bir partinin tarihi, bir hareketin tarihi ve hatta bir ulusun tarihidir"... "En iyisi oldum" gibi söylemlerini beyinlerine nakşetmek yoluyla sağlamıştır. Bunun pekişmesini de, başta Cemil Bayık, Ali Haydar Kaytan ve Mustafa Karasu olmak üzere, örgütün havari rolündeki sorumlularına, Serxwebun dergisinde makaleler yazdırarak, "Beceriksizliklerini, kişiliksizliklerini ve deneyimsizliklerini teşhir edip, liderlerinin sayesinde, bu olumsuzluklarına karşı nasıl savaşım vermeye başladıklarını anlattırmakla gerçekleştirmiştir. Tabi zaman zaman, "Ben hiçbir zaman sizin zayıflıklarınızdan, yeniye, gerçeğe bağlılık durumunuzdan korktuğum kadar, ne düşmandan, ne halkın zayıflıklarından, ne de işbirlikçilerin ihanetinden korkmadım, çekinmedim" gibi hakaretlerle, onları aşağılamaktan da geri kalmamıştır.
Genel kabul gören bu kalıbın dışındaki her düşünce veya davranış biçimlerine herhangi bir eğilim ise, affedilmesi mümkün olmayan bir sapma ve ağır bir suç olarak görülmektedir. Liderin eleştirilmesi veya herhangi bir talimatına uyulmaması, en büyük suçtur. Bu tür sapkınlıklara yönelip, cezasını yaşamlarıyla ödeyen "hain"lerin sayısı, akıllara sığmayacak kadar büyüktür.
PKK ve yan örgütlerinin başında bulunanlar, Apo’nun ağzından çıkanı diğer "heval"lerden daha önce söyleyebilmenin yarışı içindedirler. Cemil Bayık’ın son tehditlerini de bu bağlamda değerlendirmek gerekirse, Bayık’ın "Halkımız ilk Kürtçe TV'yi, radyo vb. özgürlük mücadelemiz ve Önder Apo ile tanımıştır" koca yalanına ise sadece gülüp geçmek yakışır. Apo’nun yarattığı mantık budur işte: Herşey Serokla başlamıştır, herşey Serokla vardır ve o olmazsa hiç bir şey de kalmayacaktır!
Düşünce üretmeyen, düşünsel olarak bağımlı olan, bağımlı oldukları liderlerine hiçbir şekilde eleştiri yapma hakkına sahip olmayan ve bu düşünce üretimini körleştiren kafesteyken bile, kendilerini özgürlükler dünyasında sanan bu militanlar, aslında, kendilerini kişi kültüne teslim etmiş ve rasyonalizmden mahrum bırakılmış birer zavallıdırlar. Emir kulluğundan öte bir varlıkları söz konusu değildir. Dillerinden, "Serok"un adını düşürmezler. Bu adla yatar bu adla kalkarlar.
Dün neyse bugün de aynı olan PKK’nın, aradan yıllar da geçse terörist kimliğinden bir şey kaybetmediği, insana değer vermediği ve tabulaştırma yeteneğinden vazgeçmediği düşünülecek olduğunda, şiddet ve terörün her fırsatta kınandığı günümüzde kabul görmeyeceği gerçeği kendiliğinden ortaya çıkıyor. 21.yy’da hiç kimse kan ve gözyaşı istemiyor.
Helin Demir
helindem@mynet.com
Pkk ve Abdullah öcalan'ı tanrılaştırmak
“DTP, PKK Yazıları...” sayfasına dön
Geçiş yap
- Alevilik
- ↳ Aleviliğin Tanımı, Tarifi
- ↳ Alevi Ahlak ve İrfanı
- ↳ Ehli Beyt'ten Hadisler
- ↳ Alevi Kurumsallaşması
- Aleviliğin Temel Esasları
- ↳ Allah (Tevhid) İnancı
- ↳ Allah'ın Adaleti (Adl) İnancı
- ↳ Peygamberlik (Nübüvvet) İnancı
- ↳ 12 İmam (İmamet) İnancı
- ↳ Ahiret (Mead) İnancı
- Aleviliğin İbadet Hükümleri
- ↳ Namaz
- ↳ Oruç
- ↳ Hac
- ↳ Zekat
- ↳ Humus
- ↳ Cihad
- ↳ Emri Bil Maruf (İyiliği Emretmek)
- ↳ Nehyi Anil Münker (Kötülükten Sakındırmak)
- ↳ Tevella ve Teberra
- Aleviliğin Temel Yazılı Kaynakları
- ↳ Kuran
- ↳ Nehcül Belaga
- ↳ Kafi
- ↳ Diğer Yazılı Kaynaklar
- ↳ Araştırma ve Makaleler
- Alevilikte Önemli Konular
- ↳ Peygamberimizi (s.a.a) Tanıyalım
- ↳ Oniki İmamlar'ın Hayatı
- ↳ Hz. Fatımayı (s.a) Tanıyalım
- ↳ Gadiri Hum
- ↳ Kerbela
- ↳ Ehlibeyt
- ↳ Hz. Ali'nin Çok Özel Dostları
- ↳ Alevilikte Özel Gün ve Geceler
- ↳ Aleviler Şiimidir?
- ↳ Anadolu Aleviliği Masalı
- ↳ Kırklar Cemi Masalı
- ↳ Alevilik - Bektaşilik Ayrımı
- ↳ Alevilerin Duaları
- ↳ Osmanlı'nın Gerçek Yüzü
- ↳ Vahdet Yazıları
- ↳ Aleviliği Çarpıtan Yazılar
- ↳ Alevi Katliamları
- ↳ Ramazan Ayı ve Oruç
- ↳ Alevilikte Cenaze Hükümleri
- Güncel Alevi Yayınları
- ↳ Kitaplar
- ↳ Cd'ler
- ↳ Tv, Gazete ve Dergiler
- Alevi Edebiyatı
- ↳ Şiir, Ağıt ve Sinezenler
- ↳ Hikaye, Kıssa ve Nükteler
- ↳ Alevi Halk Ozanları
- ↳ Edebiyat Odası
- ↳ İslamî Şiir ve Edebî Metinler
- ↳ Anne Konulu Şiir ve Edebî Metinler
- ↳ Aşk Konulu Şiir ve Edebî Metinler
- ↳ Tabiat Konulu Şiir ve Edebî Metinler
- ↳ Vatan Konulu Şiir ve Edebî Metinler
- ↳ Diğer Şiir ve Edebî Metinler
- ↳ Önemli Şairler ve Yazarlar
- ↳ Kitap Tanıtımları
- Alevilerin Siyasi (Politika) Köşesi
- ↳ İç Siyaset (Politika)
- ↳ DTP, PKK Yazıları...
- ↳ Dış Siyaset (Politika)
- Tarih
- ↳ Dünya Tarihi
- ↳ İslam Tarihi
- ↳ Osmanlı Tarihi
- ↳ Cumhuriyet Tarihi
- Alevi Yerleşim Birimleri
- ↳ Kutsal Mekanlar ve Ziyaret Yerleri
- ↳ Ülkeler
- ↳ Türkiye
- Bektaşilik
- ↳ Bektaşilik Nedir?
- ↳ Hacı Bektaş Kimdir?
- ↳ Hacı Bektaş Kasabası
- ↳ Cem, Semah ve Saz
- ↳ Osmanlı - Bektaşi İlişkisi
- ↳ Bektaşi-Yahudi-Sebatayist-Mason İlişkileri
- ↳ Bektaşi Fıkraları
- ↳ Bektaşi Kaynakları
- ↳ Dedelik - Seyyitlik Farkı
- ↳ Vakai Hayriye Olayı
- Genel
- ↳ Güncel
- ↳ Felsefe, Sosyoloji, Psikoloji
- ↳ Bilgisayar, İnternet
- ↳ Mizah ve Eğlence
- ↳ Karikatür
- ↳ Sağlık
- ↳ Bilim ve Teknik
- ↳ Serbest Kürsü
- ↳ Tanıyalım - Tanışalım
- ↳ Tanıtım, Tavsiye
- ↳ Geri Dönüşüm Kutusu
- ↳ Askıdaki Konular
- Hobiler
- ↳ Spor
- ↳ Vizyondaki Filmler ve Sinema
- ↳ Gezi Rehberi
- ↳ Yemekler, Lezzetler ve Tarifler
- ↳ Oyun
- Dinler
- ↳ Hristiyanlık
- ↳ Musevilik
- ↳ Budizm
- ↳ Hinduizm
- ↳ Ateizm
- Multimedya
- ↳ Videolar
- ↳ Dosyalar
- ↳ Resimler
- Forum Hakkında
- ↳ Duyurular
- ↳ Öneri, Eleştiri ve İstekleriniz
- ↳ Forum Kuralları