Bir rüya : Kıyamet... ahiret...namaz...kurtuluş...

Dinin ana direği namazdır...
Cevapla
Kullanıcı avatarı
MERDAN
Mesajlar: 956
Kayıt: 01 May 2007, 22:14

Bir rüya : Kıyamet... ahiret...namaz...kurtuluş...

Mesaj gönderen MERDAN »

Bir rüya : Kıyamet...Ahiret...namaz..Kurtuluş..

Kıyamet kopmuştu. Mahşeri bir kalabalık vardı. Her yön
insanlarla doluydu. Kimi dona kalmış, hareketsiz bir
şekilde etrafı izliyor; kimi sağa sola koşturuyor,
kimisi de diz çökmüş, başı ellerinin arasında bekliyordu.


Yüreği yerinden fırlayacak gibi atıyor,
adeta kafesinden kurtulmaya çalışıyor, soğuk soğuk
terler döküyordu. Hayattayken kıyamet, sorgu sual ve
mizan hakkında çok şey duymuş ve ahiret hayatı adına
bu kavramlar kendisi için köşe taşı olmuşlardı. Ama
mahşer meydanında ki ürperti, korku ve bekleyişin bu
denli dehşet vereceğini düşünmemişti.

Hesap ve sorgu devam ediyordu. Bu arada onun ismini
de okudular. Hayretle bir sağa, bir sola baktı. 'Benim
ismimi mi okudunuz? ' dedi dudakları titreyerek.....
Kalabalık birden yarılmış, bir yol olmuştu önünde. İki
kişi kollarına girdi. Mahşer meydanının görevlileri
oldukları belliydi. Kalabalık arasından şaşkın
bakışlarla yürüdü. Merkezi bir yere gelmişlerdi.

Melekler her iki yanından uzaklaştılar. Başı
önündeydi. Bütün hayatı, bir film şeridi gibi
geçiyordu gözlerinin önünden..' Şükürler olsun '
dedi, hep namazımı kıldım. Orucumu tuttum. Farz
olan ne varsa yerine getirdim. Haramlardan kaçındım.

'Kirpiklerinden aşağı gözyaşları dökülürken, 'Rabbimi
seviyorum, en azından sevdiğimi zannediyorum.' diyordu.
Ama bir yandan da O'nun için ne yapsam az,
Cennet'i kazanmama yetmez' diye düşünüyordu.

Tek sığınağı Allah'ın rahmetiydi.

Hesap sürdükçe sürdü. Boncuk boncuk terliyordu.
Sırılsıklam olmuş, zangır zangır titriyordu. Gözleri
terazinin ibresindeki neticeyi
bekliyordu. Sonunda hüküm verilecekti. Görevli
melekler ellerinde bir kağıt, mahşer meydanında ki
kalabalığa döndüler. Önce ismi okundu. Artık ayakları
tutmaz olmuştu. Neredeyse yığılıp kalacaktı.
Heyecandan gözlerini kapamış, okunacak hükme kulak
kesilmişti.

Mahşeri kalabalıktan bir uğultu yükseldi. Kulakları
yanlış mı duyuyordu ne? İsmi cehennemlikler
listesindeydi. Dizlerinin üstüne yığıldı. Hayretten
dona kalmıştı.

'Olamaaaazzzz ' diye bağırdı. Sağa sola
koşturdu. 'Ben nasıl Cehennemlik olurum? Hayatım
boyunca hep mümin insanlarla birlikte oldum. Onlarla
beraber koşturdum. Hep rabbimi anlattım.' diyordu.
Gözleri sağanak olmuş, titrek vücudunu ıslatıyordu.

Görevli iki melek kollarından tuttu. Ayaklarını
sürüyerek ve kalabalığı yararak
alevleri göklere yükselen Cehennem'e doğru yürümeye
başladılar. Çırpınıyordu. Medet yok muydu? Bir yardım
eden çıkmayacak mıydı?

Dudaklarından kelimeler kırık dökük, yalvarmayla
karışık döküldü..
'Oruçlarım.... Okuduğum Kur'anlar......Namazım....
Hiç biri beni kurtarmayacak mı? ' diyordu.
Bağıra bağıra yalvarıyordu.

Cehennem melekleri onu sürüklemeye devam ettiler.
Alevlere çok yaklaşmışlardı. Başını geriye çevirdi.
Son çırpınışlarıydı.

' Namazlarım.....Namazlarım....Namazlarım' diye diye
hıçkırdı. Görevli melekler hiç durmadılar. Yürümeye
devam ettiler, Cehennem çukurunun başına geldiler.
Alevlerin harareti yüzünü yakıyordu. Son bir defa
dönüp geriye baktı. Artık gözleri de kurumuştu.
Ümitleri sönmüştü. Başını öne eğdi. İki büklüm oldu.
Kollarını sıkan parmaklar çözüldü.

Cehennem meleklerinden birisi onu itiverdi. Vücudunu birden
bire havada buldu. Alevlere doğru düşüyordu. Tam bir
iki metre düşmüştü ki, bir el kolundan tuttu.
başını kaldırdı. Yukarıya baktı. Uzun beyaz sakallı
bir ihtiyar onu düşmekten kurtarmıştı. Kendisini
yukarıya çekti.
Üstündeki başındaki tozu silkerek ihtiyarın yüzüne baktı.

'Siz de kimsiniz ? ' dedi.
İhtiyar gülümsedi:
' Ben senin namazlarınım.'
'Neden bu kadar geç kaldınız ? Son anda yetiştiniz.
neredeyse düşüyordum. dedi.
İhtiyar yüzünü gererek, tekrar güldü, başını salladı,
- Sen beni hep son anda yetiştirirdin, hatırladın mı ?

Uyandı… kan-ter içinde kalmıştı.
Dışarıdan gelen sese kulak kabarttı.
Sabah ezanı okunuyordu. Bir ok gibi yerinden fırladı.
Abdest almaya gidiyordu...
Allahım bana adaletinle değil, merhametinle davran. İMAM ALİ (A.S)
Cevapla

“Namaz” sayfasına dön