12. sayfa (Toplam 24 sayfa)

Re: Aleviliğin Günümüz Pratiğindeki Temel Çelişkisi

Gönderilme zamanı: 12 Tem 2010, 01:22
gönderen Hasan Akça
ALIBABA yazdı:
3nokta yazdı:Ehl-i Beyt'in isimleri zaten Kuran da var.

Yeni bir kuranmi cikti nedir ??????????
Senin demek istedigini anladim ama imamin demek istedigi ismininde yazilmasi olurdu .

Sen kuranda manalari ona getirmek istiyorsun ama malesef sizin dost dediginiz ehli sunnet ayetleri ortmesini iyi biliyor dost oludunuz dusmana karsi dostuda dusman eylediniz dosta karsi bagrim yanar rabbim su serper siz bilmezsiniz !!!!!!

Allah eyvallah
Kuranın nüzul sebepleri gizli değil
sünnisi alevisi birçok kaynak yazar

sen nasıl apaçık ayetlere namaza oruca hacca karşı çıkıyorsan sünnilerde imamet ayetlerine karşı çıkıyor bu tercih hakkıdır
onlarla ihtilafımız imamet noktasında ama seninle hemen her konuda
bu nedenle kendini onlarla kıyaslama onlar bir sen bin hükmü inkar ediyorsun
bununlada kalmayıp çarpıtıyorsun
bak KUranı bile varlığı noktasında çarpıtmaya çalışıyorsun sen aşağıların aşağısındasın lakin haberin yok bektaşilik batınilik mikrobu sarmış dört yanını

Re: Aleviliğin Günümüz Pratiğindeki Temel Çelişkisi

Gönderilme zamanı: 12 Tem 2010, 01:25
gönderen 3nokta
Alibaba
daha önce de bu vahdetin ne manada olması gerektiğini ifade ettik.
Ayrıca biz sunnileri la ilahe illallah dediği için müslüman kabul ederiz ama bu onların yanlışlarnı hatalarını biadtlerini açıklamamaızı gerektirmez. Ehl-i sunnet itikatının batıllığını içindeki biadleeri yanlışlıkları nereden öğreniyorsunuz. Hep Şia alimlerinin eserlerinden. Bakınız Ehl-i sunnete en güzel cevapları ilmi açıklamaları yapanlar bizim kaynaklarımızdır, Ehl-i Beyt kaynaklarıdır. Ne mutlu bize ki Ehl-i Beyt as'in pak yolunu sürüyoruz.

Re: Aleviliğin Günümüz Pratiğindeki Temel Çelişkisi

Gönderilme zamanı: 12 Tem 2010, 01:27
gönderen 3nokta
Hasan Akça yazdı:
ALIBABA yazdı:
3nokta yazdı:Ehl-i Beyt'in isimleri zaten Kuran da var.

Yeni bir kuranmi cikti nedir ??????????
Senin demek istedigini anladim ama imamin demek istedigi ismininde yazilmasi olurdu .

Sen kuranda manalari ona getirmek istiyorsun ama malesef sizin dost dediginiz ehli sunnet ayetleri ortmesini iyi biliyor dost oludunuz dusmana karsi dostuda dusman eylediniz dosta karsi bagrim yanar rabbim su serper siz bilmezsiniz !!!!!!

Allah eyvallah
Kuranın nüzul sebepleri gizli değil
sünnisi alevisi birçok kaynak yazar

sen nasıl apaçık ayetlere namaza oruca hacca karşı çıkıyorsan sünnilerde imamet ayetlerine karşı çıkıyor bu tercih hakkıdır
onlarla ihtilafımız imamet noktasında ama seninle hemen her konuda
bu nedenle kendini onlarla kıyaslama onlar bir sen bin hükmü inkar ediyorsun
bununlada kalmayıp çarpıtıyorsun
bak KUranı bile varlığı noktasında çarpıtmaya çalışıyorsun sen aşağıların aşağısındasın lakin haberin yok bektaşilik batınilik mikrobu sarmış dört yanını
Hasan abi yalnız,
imamet ile namaz aynı değildir. Yani imameti inkar eden ile namazı inkar eden aynı olamaz. biri usuldendir biri fururdandır. Burada bir parantez açmamız gerekir.
Arkadaşın anlamadığı şu: insnın kabul edip etmemesi başka bir şeydir yapmaması başka bir şeydir. Bunu kararsa sorun çözülür. İnşallah bunu kavrar.

Re: Aleviliğin Günümüz Pratiğindeki Temel Çelişkisi

Gönderilme zamanı: 12 Tem 2010, 01:33
gönderen f_altan
ALIBABA yazdı:
MÜCAHİD yazdı:http://www.caferilik.com/kuran/mushaf.htm#_edn19

Kitabın Yazılması Yahut Kur'an'ın Bir Araya Toplanması


Şüphesiz, Peygamber (s.a.a)'in yanında parçalar ve cüzler hâlinde (perakende ve dağınık bir durumda) bulunan Kur'an ilk olarak Hz. Ali tarafından bir araya toplanılmıştır. Yalnız bu kitabın her ayetin tefsir ve tevilini de içermesi, (bu tefsirlerin çoğu Allah tarafından nazil olmuş olsa bile) içerdiği şeylerin çoğunun Kur'an'dan olmadığı anlamına gelmektedir. Dolayısıyla bu kitap, Hz. Ali (a.s) tarafından kaleme alınmış başlı başına bir kitaptır; yalnızca Kur'an ayetlerinin toplanılması olayı değildir.

Seyyid Şerefuddin Amulî şöyle yazıyor: "Ali (a.s) Kur'an'ı nüzul sırasına göre toplamış ve ondaki nasih ve mensuhu, umum ve hususu, mutlak ve mukayyedi, muhkem ve müteşabihi, azimet ve ruhsatı, sünnet ve adabı belirlemiş, nüzul sebeplerine işaret etmiş ve anlaşılması zor olan yerlere açıklamalar getirmişti... Anlaşılacağı üzere, Hz. Ali (a.s) tarafından toplanmış Kur'an daha çok bir tefsir niteliği taşımaktadır."[23]

Yazıyı cımbızlayıp aktarmazlar, Şia'nın büyük aliminin üsteki sözünü oku bakayım ne diyor?!
Dostum simdi iki hadisi gosteriyon bana ben sana tonlarca aktardimki onlarda farkli diyor resmen icinde farkli ayetlerin oldugunu soyluyor arti . sunuda diyecegim sen tevil olayini kucumsuyorsun ama bak imam ne diyor bu konuda :


İmam Sadık (a.s) da şöyle buyurmuştur: "Eğer halk Kur'an'ı nazil olduğu üzere okusaydı, kesinlikle iki kişi arasında ihtilâf söz konusu olmayacaktı."[24] Yine şöyle buyurmuştur: "Eğer Kur'an nazil olduğu gibi (Hz. Ali'nin tefsir ve tertibi ile) okunsaydı, bizim adımızı Kur'an'da bulacaktınız."[25] Yine buyurmuştur ki: "Bizim Kaim'imiz –Hz. Mehdi- kıyam ettiğinde Kur'an'ın nazil olduğu gibi okutulması için çadırlar kurduracak. O gün, en zor gündür. Zira Kur'an, bugünkü tertip ve düzenin dışında, bambaşka bir hâlde olacaktır.


Demekki burdaki kuranin sirasina gore nazil olsaydi kelimesi resmen icinde farkli seylerin olduguna delildir bakin imam diyorki yukarida eger kuran sirasina gore nazil olsa idi bizimde isimlerimizi kuranda bulurdunuz diyor .

Daha bu kadar delil karsisinda diretiyor gururlukmu yapiyorsunuz ????????

Allah eyvallah

Lütfen küçük fontla yaz, büyük yazınca okuyamıyorum//Mücahid
Kirve, sen yazılanları ve yazdıklarını anlamıyor musun?! Ben Şia'nın büyük alimlerinin görüşü budur dedim, sen bana yine rivayet aktarıyorsun, aktardığını da çarpıtıyorsun. Şia alimleri bütün rivayet ve hadisleri göz önünde bulundurarak görüşlerini açıklıyorlar ama sen bir rivayet görünce hemen budur diyorsun. Allame seyyid Şerefuddin'in sözünü tekrar oku. Ben iki hadis nakletmedim bunu nerden çıkardın?! Alıntıladığın yazıdaki (linkini de verdim) Şia alimlerinin görüşlerini aktardım sadece.

Yazmışsın ki: bakin imam diyorki yukarida eger kuran sirasina gore nazil olsa idi Oysa İmam öyle demiyor şöyle demiştir: "Eğer halk Kur'an'ı nazil olduğu üzere okusaydı, kesinlikle iki kişi arasında ihtilâf söz konusu olmayacaktı."[24]
kuran sirasina gore nazil olsa idi, sözü ile, "Eğer halk Kur'an'ı nazil olduğu üzere okusaydı," sözü arasında fark vardır. Açıkça çarpıtmışsın.

Devamında da şöyle demiş:
Yine şöyle buyurmuştur: "Eğer Kur'an nazil olduğu gibi (Hz. Ali'nin tefsir ve tertibi ile) okunsaydı, bizim adımızı Kur'an'da bulacaktınız."[25]
Parantez içerisindeki sözü her halde görmemişsin. Bunu da geçelim.

Velhasıl, Ehlibeyt İmamları, bugün elimizde mevcut olan Kuran'ı okumuş ve okumamızı da emretmişlerdir. Onlardan öne geçmeyin helak olursunuz, geriye kalmayın helak olursunuz, onlara bir şey öğretmeye kalkışmayın, çünkü onlar sizlerden daha alimdirler.

İmam Sadık (a.s) buyurmuştur ki:
"... İmam Zeyn'ul-Abidin (a.s), Kur'ân'ı herkesten daha güzel bir sesle okuyordu. Kur'ân okuduğunda, ev halkının duyup faydalanmaları için sesini yükseltiyordu."[2]

İmam Zeyn'ul- Abidin (a.s) buyurmuştur ki:
"Eğer doğuyla batı arasındaki bütün insanlar ölürse (ben de yalnız kalırsam), Kur'an benimle olduktan sonra vahşet etmem."

İmam Sadık (a.s), kendisine, "Kur'an ne kadar çok okunsa ve konuşulsa da yeniliği ve tazeliği sürekli artmaktadır. Bunun sırrı nedir?" diye sorulunca şöyle buyurmuştur: "Çünkü Allah Tebarek ve Teala onu belli bir zaman ve belli insanlar için karar kılmamıştır. Bu yüzden her zaman ve her topluluk için kıyamet gününe kadar yeni ve tazedir."[16]

Resulullah (s.a.a): "Herkimin içinde Kur'an'dan bir şey olmazsa, şüphesiz o yıkık bir ev gibidir."[24]

KUR'AN'I ÖĞRENMEK VE ÖĞRETMEK

17. Resulullah (s.a.a): "Sizin en iyiniz, Kur'an'ı öğrenen ve öğreteninizdir."[17]

18. Resulullah (s.a.a): "Kur'an'ı bilen kimseye şöyle denir: "Oku ve yücel ve dünyada tertil ile okuduğun gibi burada da tertil ile oku. Zira senin makamın okuduğun son ayettedir."[18]

19. Resulullah (s.a.a): "Kur'an'ı öğrenmek ve çok okumaktan ayrılmayın."[19]

20. Resulullah (s.a.a): "Herkim birine Kur'an öğretirse onun mevlasıdır. O şahıs onu yalnız ve yardımsız bırakmamalı ve kendisini ona tercih etmemelidir."[20]

21. İmam Ali (a.s): "Evladın baba üzerindeki hakkı ise ona güzel isim vermesi, onu güzel terbiye etmesi ve ona Kur'an'ı öğretmesidir."[21]

22. İmam Sadık (a.s): "Mümine ölmeden önce, Kur'an'ı öğrenmesi veya öğrenme halinde ölmesi yakışır."[22]

Re: Aleviliğin Günümüz Pratiğindeki Temel Çelişkisi

Gönderilme zamanı: 12 Tem 2010, 03:00
gönderen ALIBABA
Hasan Akça yazdı:

onlarla ihtilafımız imamet noktasında ama seninle hemen her konuda
Arkadasim imamet ihtilafi herseyden daha beter ve cehennemlik bir olaydir . Senin benlen namazdan vede bazi hayata bakis acisindan baska hicbir ihtilafin yoktur , kabe bizdede degerlidir ama once insan sonra kabe .
bu nedenle kendini onlarla kıyaslama onlar bir sen bin hükmü inkar ediyorsun
bununlada kalmayıp çarpıtıyorsun
Hey allahim ,Bunlar hz mehdi gelince ne edecekler acaba ???????
bektaşilik batınilik mikrobu sarmış dört yanını
Ben dogustan 12 imam soyundan haci bektasi torunuyum !

Allah nasip etti biz dunyaya geldik duyduk aklimiz sasti gozler firladi yuvasindan allaha kapandik el etek optuk buyuklerimizin hizmetcisi olduk pistik , kavrulduk
Allah eyvallah dedik .

Allah eyvallah

Re: Aleviliğin Günümüz Pratiğindeki Temel Çelişkisi

Gönderilme zamanı: 12 Tem 2010, 03:06
gönderen ALIBABA
3nokta yazdı:
Ayrıca biz sunnileri la ilahe illallah dediği için müslüman kabul ederiz
Bu ne simdi sakami ??????? Acik soylim ben senin gibi sia gormedim la ilahe illallah la is bitiyor demek muslumanlugin parcasi olmaya yetiyor demek ? Bildiginiz gibi bilin bkalim !!!!!!!!!!!!!
ama bu onların yanlışlarnı hatalarını biadtlerini açıklamamaızı gerektirmez. Ehl-i sunnet itikatının batıllığını içindeki biadleeri yanlışlıkları nereden öğreniyorsunuz. Hep Şia alimlerinin eserlerinden. Bakınız Ehl-i sunnete en güzel cevapları ilmi açıklamaları yapanlar bizim kaynaklarımızdır, Ehl-i Beyt kaynaklarıdır. Ne mutlu bize ki Ehl-i Beyt as'in pak yolunu sürüyoruz.
Arkadasim bizde oyle sirlar oyle bilgiler varki malesef uzulerek soyluyorumki sizin kalp ve gonul gozunuz anlamiyor onlari 12 imamlarin tam getirmek istedigi bir dusunce yapisidir . Siz bilmezsiniz cunku siz herseyi sart ustune kurmussunuz ama bizimkisi kalp uzerine gonul zerine kurulmustur .

Allah eyvallah

Re: Aleviliğin Günümüz Pratiğindeki Temel Çelişkisi

Gönderilme zamanı: 12 Tem 2010, 03:22
gönderen ALIBABA
MÜCAHİD yazdı:
Kirve, sen yazılanları ve yazdıklarını anlamıyor musun?! Ben Şia'nın büyük alimlerinin görüşü budur dedim, sen bana yine rivayet aktarıyorsun, aktardığını da çarpıtıyorsun. Şia alimleri bütün rivayet ve hadisleri göz önünde bulundurarak görüşlerini açıklıyorlar ama sen bir rivayet görünce hemen budur diyorsun. Allame seyyid Şerefuddin'in sözünü tekrar oku. Ben iki hadis nakletmedim bunu nerden çıkardın?! Alıntıladığın yazıdakiarak kar (linkini de verdim) Şia alimlerinin görüşlerini aktardım sadece.
Arkadasim illaim hep alimlermin aciklamalari ilemi gecineceksiniz Allah askina birazda kendiniz okuyarak karar verin lakin siz o akilla yargilanacaksiniz yani hadis gayet acik diyorki ismimiz yazilirdi diyor sen bunu su alim buyledir bu boyledir efendim ya yanlissa vebalide var .
Yazmışsın ki: bakin imam diyorki yukarida eger kuran sirasina gore nazil olsa idi Oysa İmam öyle demiyor şöyle demiştir: "Eğer halk Kur'an'ı nazil olduğu üzere okusaydı, kesinlikle iki kişi arasında ihtilâf söz konusu olmayacaktı."[24]
kuran sirasina gore nazil olsa idi, sözü ile, "Eğer halk Kur'an'ı nazil olduğu üzere okusaydı," sözü arasında fark vardır. Açıkça çarpıtmışsın.

Devamında da şöyle demiş:
Yine şöyle buyurmuştur: "Eğer Kur'an nazil olduğu gibi (Hz. Ali'nin tefsir ve tertibi ile) okunsaydı, bizim adımızı Kur'an'da bulacaktınız."[25]
Parantez içerisindeki sözü her halde görmemişsin. Bunu da geçelim.
Kardesim mumin bak bunlari ben cevirmiyorum ceviren cevirmis ben bunlari caferi sitesinden aldim bu adamlar onu oyle cevirmis simdi sen kalkiyorsun yok burda bu mansi su olmasi gerkti surda su anlam ehhh yani siz artik koskoca cevirmenlerede kafa tutmaya calistiniz evvela arapcanizda yok nemenedir ?????
Velhasıl, Ehlibeyt İmamları, bugün elimizde mevcut olan Kuran'ı okumuş ve okumamızı da emretmişlerdir. Onlardan öne geçmeyin helak olursunuz, geriye kalmayın helak olursunuz, onlara bir şey öğretmeye kalkışmayın, çünkü onlar sizlerden daha alimdirler.
Musluman kardes bak takva sahibi bak

Biz bugunku kuran yalandir demiyoruz eksiklikler vede ortmeler var diyoruz hepsidir demiyoruz bir kisminda var diyoruz hakiki kuran 12 larladir ve imam mehdi getirecek aha o zaman ne edeceksiniz ? Ali baba bizi uyarmisti diyecektiniz ?

Kitabin icinde neler var bakin acaba simdiki kuranda bunlar varmi ?


Hz. Ali (A.S)'ın Mushafının Özellikleri
Hz. Ali (a.s)'ın mushafı hakkında söylenenlerden edinilen birkaç özelliği şöyle sıralayabiliriz:
a) Sureler nüzul sırasına göre tertiplenmiştir.
b) Mensuh ayetler (hükmü kaldırılmış) nasih ayetlerden (hükmü kaldıran) önce getirilmiştir.
c) Onda ayetler hiçbir değişikliğe uğramaksızın, dikkatle yazılmıştır.
d) Her bir ayet, harf harf aynen Peygamber (s.a.a)'in okuduğu şekilde yazılmıştır.
e) Ayetler Peygamber (s.a.a)'in imlâsı ve Ali (a.s)'ın hattı ile yazılmıştır.
f) Ayetlerin tefsirleri, Allah tarafından nazil olduğu kadarıyla yazılmıştır. Bu husus, "Tenzil'in Hakikati" diye adlandırılmıştır. Zira Allah tarafından gelen her vahiy, Kur'an değildi. Bazıları tefsir niteliği taşımaktaydı.
g) Ayetlerin tevili onda zikrolunmuştur.
h) Ayetlerin indirilmesinin nerede, ne zaman, ne münasebetle olduğu, ayetten kimlerin kastedildiği gibi bütün özellikleri zikredilmiştir. Bu özellikler "Ayetlerin Tenzili" diye adlandırılmıştır.
ı) Bazıları da bu mushafta umum-husus, mutlak-mukayyet, muhkem-müteşabih, nasih-mensuh, azimet-ruhsat, sünnet ve adap ile ilgili açıklamaların da yazılı olduğunu rivayet etmişlerdir.
k) Ehl-i hak ile ehl-i bâtılın kim oldukları, ayrıca Muhacirlerden ve Ensar’dan bazı kimselerin veya münafıkların işlediği suçlar da bu kitapta yazılmıştır.

Allah eyvallah

Re: Aleviliğin Günümüz Pratiğindeki Temel Çelişkisi

Gönderilme zamanı: 12 Tem 2010, 03:41
gönderen ALIBABA
[quote="MÜCAHİD"]

Mucahid mumin bak bunuda oku artik israr etme gel artik diretme !

Ebuzer-i Gıfarî'den şöyle rivayet ediliyor: "Peygamber (s.a.a)'in vefatından sonra, Peygamber (s.a.a)'in isteği ve emri üzerine Hz. Ali (a.s) Kur'an'ı Muhacirler ve Ensar topluluğuna getirip sundu. Ebu Bekir bu kitabı açınca kavmin ayıplarını da onda gördü. Ömer kalkıp dedi: “Ey Ali, onu geri götür, bizim ona ihtiyacımız yoktur!” Ali (a.s) da onu alıp gitti. Sonra kari ve Kur'an kâtiplerinden olan Zeyd b. Sabit'i getirdiler. Ömer; “Ali (a.s) Kur'an'ı bize getirdi. Ensar ve Muhacirlerin suç ve ayıpları da o kitapta yazılı idi. Biz ise Kur'an'ı kendi bildiğimiz şekilde toplamak ve böylesi şeyleri ondan atmak istiyoruz.” dedi. Zeyd, bu teklifi kabul etti ve; “Eğer ben sizin istediğiniz gibi Kur'an'ı yazsam, sonra da Ali (a.s) koymuş olduğu Kur'an'ı ortaya koysa acaba bu plânınız suya düşmeyecek mi?” dedi. Ömer; “Çaresi nedir?” deyince Zeyd; “Siz daha iyi bilirsiniz.” diye cevap verdi. Ömer; “Onun elinden rahat olabilmek için onu öldürmekten başka çare yoktur.” dedi. Daha sonra Halid b. Velid'in eliyle o hazreti öldürtme plânları yapıldı. Fakat o, böyle bir şeye cesaret edemedi. Ömer hilâfete geldiğinde Ali (a.s)'dan yazmış olduğu Kur'an'ı -onda değişiklikler yapmak için- istedi. Ali (a.s) buyurdu ki: “Kesinlikle, onu elde etmeniz mümkün değildir. Ben, hüccet size tamamlansın ve mazeret yolu kapansın diye onu Ebu Bekir'in yanına getirdim; kıyamet günü ‘Biz görmedik veya bilmiyorduk’ demeyesiniz diye. Bu Kur'an'a benim temiz halifelerim ve evlâtlarımdan başkası el süremeyeceklerdir.” Ömer; “Acaba belli bir zaman sonra açığa çıkacak mı?” diye sorduğunda, Ali (a.s) şöyle buyurdu: "Evet, benim Ehl-i Beyt'imden Kaim -Mehdi (a.f)- kıyam ettiği zaman onu açığa çıkaracak, halkı ona uymaya mecbur edecek ve sünnet, bu temel üzerinden icra edilecektir."


Salim b. Seleme diyor: "Bir kişi İmam Sadık (a.s)'ın yanında Kur'an okudu. Ondan birtakım şeyler duydum ki, halkın okuduğu Kur'an'da yoktu. Bunun üzerine İmam şöyle buyurdu: "Böyle okumaktan sakın ve Kaim'in kıyamına dek halkın okuduğu gibi oku. O gün geldiğinde Kur'an gerektiği gibi -Hz. Ali (a.s)'ın mushafında olduğu üzere- okunacak.

Allah eyvallah

Re: Aleviliğin Günümüz Pratiğindeki Temel Çelişkisi

Gönderilme zamanı: 12 Tem 2010, 08:52
gönderen f_altan
ALIBABA yazdı:
MÜCAHİD yazdı:
Kirve, sen yazılanları ve yazdıklarını anlamıyor musun?! Ben Şia'nın büyük alimlerinin görüşü budur dedim, sen bana yine rivayet aktarıyorsun, aktardığını da çarpıtıyorsun. Şia alimleri bütün rivayet ve hadisleri göz önünde bulundurarak görüşlerini açıklıyorlar ama sen bir rivayet görünce hemen budur diyorsun. Allame seyyid Şerefuddin'in sözünü tekrar oku. Ben iki hadis nakletmedim bunu nerden çıkardın?! Alıntıladığın yazıdakiarak kar (linkini de verdim) Şia alimlerinin görüşlerini aktardım sadece.
Arkadasim illaim hep alimlermin aciklamalari ilemi gecineceksiniz Allah askina birazda kendiniz okuyarak karar verin lakin siz o akilla yargilanacaksiniz yani hadis gayet acik diyorki ismimiz yazilirdi diyor sen bunu su alim buyledir bu boyledir efendim ya yanlissa vebalide var .
Yazmışsın ki: bakin imam diyorki yukarida eger kuran sirasina gore nazil olsa idi Oysa İmam öyle demiyor şöyle demiştir: "Eğer halk Kur'an'ı nazil olduğu üzere okusaydı, kesinlikle iki kişi arasında ihtilâf söz konusu olmayacaktı."[24]
kuran sirasina gore nazil olsa idi, sözü ile, "Eğer halk Kur'an'ı nazil olduğu üzere okusaydı," sözü arasında fark vardır. Açıkça çarpıtmışsın.

Devamında da şöyle demiş:
Yine şöyle buyurmuştur: "Eğer Kur'an nazil olduğu gibi (Hz. Ali'nin tefsir ve tertibi ile) okunsaydı, bizim adımızı Kur'an'da bulacaktınız."[25]
Parantez içerisindeki sözü her halde görmemişsin. Bunu da geçelim.
Kardesim mumin bak bunlari ben cevirmiyorum ceviren cevirmis ben bunlari caferi sitesinden aldim bu adamlar onu oyle cevirmis simdi sen kalkiyorsun yok burda bu mansi su olmasi gerkti surda su anlam ehhh yani siz artik koskoca cevirmenlerede kafa tutmaya calistiniz evvela arapcanizda yok nemenedir ?????
Velhasıl, Ehlibeyt İmamları, bugün elimizde mevcut olan Kuran'ı okumuş ve okumamızı da emretmişlerdir. Onlardan öne geçmeyin helak olursunuz, geriye kalmayın helak olursunuz, onlara bir şey öğretmeye kalkışmayın, çünkü onlar sizlerden daha alimdirler.
Musluman kardes bak takva sahibi bak

Biz bugunku kuran yalandir demiyoruz eksiklikler vede ortmeler var diyoruz hepsidir demiyoruz bir kisminda var diyoruz hakiki kuran 12 larladir ve imam mehdi getirecek aha o zaman ne edeceksiniz ? Ali baba bizi uyarmisti diyecektiniz ?

Kitabin icinde neler var bakin acaba simdiki kuranda bunlar varmi ?


Hz. Ali (A.S)'ın Mushafının Özellikleri
Hz. Ali (a.s)'ın mushafı hakkında söylenenlerden edinilen birkaç özelliği şöyle sıralayabiliriz:
a) Sureler nüzul sırasına göre tertiplenmiştir.
b) Mensuh ayetler (hükmü kaldırılmış) nasih ayetlerden (hükmü kaldıran) önce getirilmiştir.
c) Onda ayetler hiçbir değişikliğe uğramaksızın, dikkatle yazılmıştır.
d) Her bir ayet, harf harf aynen Peygamber (s.a.a)'in okuduğu şekilde yazılmıştır.
e) Ayetler Peygamber (s.a.a)'in imlâsı ve Ali (a.s)'ın hattı ile yazılmıştır.
f) Ayetlerin tefsirleri, Allah tarafından nazil olduğu kadarıyla yazılmıştır. Bu husus, "Tenzil'in Hakikati" diye adlandırılmıştır. Zira Allah tarafından gelen her vahiy, Kur'an değildi. Bazıları tefsir niteliği taşımaktaydı.
g) Ayetlerin tevili onda zikrolunmuştur.
h) Ayetlerin indirilmesinin nerede, ne zaman, ne münasebetle olduğu, ayetten kimlerin kastedildiği gibi bütün özellikleri zikredilmiştir. Bu özellikler "Ayetlerin Tenzili" diye adlandırılmıştır.
ı) Bazıları da bu mushafta umum-husus, mutlak-mukayyet, muhkem-müteşabih, nasih-mensuh, azimet-ruhsat, sünnet ve adap ile ilgili açıklamaların da yazılı olduğunu rivayet etmişlerdir.
k) Ehl-i hak ile ehl-i bâtılın kim oldukları, ayrıca Muhacirlerden ve Ensar’dan bazı kimselerin veya münafıkların işlediği suçlar da bu kitapta yazılmıştır.

Allah eyvallah
Kirve işte bunlar tefsirdir, niye anlamamakta ısrar ediyorsun ki. Kuran açık ayete göre bütün tahriften korunmuştur. Bin tane hadis ve rivayette getirseler biz onları Kurana arzederiz, eğer Kuran'a aykırı olursa duvara çırparız aksi takdirde yani Kuran'la uyumlu olursa kabul ederiz. Bunu emreden İmamlarımızdır. Onlar elimizde olan Kuran'ı okumuş ve okumamızı da emretmişler.
Hz. Peygamber zamanında her sure ve ayet kendi yerine bırakılmış ve mushaf haline getirilmiştir. Hz. Ali ise onun nüzul sebeplerini ve saydığınız özellikleri hazırlamıştır. Sen bu işi ehline bırak en iyisi, bu işler seni aşar.

Re: Aleviliğin Günümüz Pratiğindeki Temel Çelişkisi

Gönderilme zamanı: 12 Tem 2010, 09:04
gönderen f_altan
ALIBABA yazdı:
MÜCAHİD yazdı:
Mucahid mumin bak bunuda oku artik israr etme gel artik diretme !

Ebuzer-i Gıfarî'den şöyle rivayet ediliyor: "Peygamber (s.a.a)'in vefatından sonra, Peygamber (s.a.a)'in isteği ve emri üzerine Hz. Ali (a.s) Kur'an'ı Muhacirler ve Ensar topluluğuna getirip sundu. Ebu Bekir bu kitabı açınca kavmin ayıplarını da onda gördü. Ömer kalkıp dedi: “Ey Ali, onu geri götür, bizim ona ihtiyacımız yoktur!” Ali (a.s) da onu alıp gitti. Sonra kari ve Kur'an kâtiplerinden olan Zeyd b. Sabit'i getirdiler. Ömer; “Ali (a.s) Kur'an'ı bize getirdi. Ensar ve Muhacirlerin suç ve ayıpları da o kitapta yazılı idi. Biz ise Kur'an'ı kendi bildiğimiz şekilde toplamak ve böylesi şeyleri ondan atmak istiyoruz.” dedi. Zeyd, bu teklifi kabul etti ve; “Eğer ben sizin istediğiniz gibi Kur'an'ı yazsam, sonra da Ali (a.s) koymuş olduğu Kur'an'ı ortaya koysa acaba bu plânınız suya düşmeyecek mi?” dedi. Ömer; “Çaresi nedir?” deyince Zeyd; “Siz daha iyi bilirsiniz.” diye cevap verdi. Ömer; “Onun elinden rahat olabilmek için onu öldürmekten başka çare yoktur.” dedi. Daha sonra Halid b. Velid'in eliyle o hazreti öldürtme plânları yapıldı. Fakat o, böyle bir şeye cesaret edemedi. Ömer hilâfete geldiğinde Ali (a.s)'dan yazmış olduğu Kur'an'ı -onda değişiklikler yapmak için- istedi. Ali (a.s) buyurdu ki: “Kesinlikle, onu elde etmeniz mümkün değildir. Ben, hüccet size tamamlansın ve mazeret yolu kapansın diye onu Ebu Bekir'in yanına getirdim; kıyamet günü ‘Biz görmedik veya bilmiyorduk’ demeyesiniz diye. Bu Kur'an'a benim temiz halifelerim ve evlâtlarımdan başkası el süremeyeceklerdir.” Ömer; “Acaba belli bir zaman sonra açığa çıkacak mı?” diye sorduğunda, Ali (a.s) şöyle buyurdu: "Evet, benim Ehl-i Beyt'imden Kaim -Mehdi (a.f)- kıyam ettiği zaman onu açığa çıkaracak, halkı ona uymaya mecbur edecek ve sünnet, bu temel üzerinden icra edilecektir."


Salim b. Seleme diyor: "Bir kişi İmam Sadık (a.s)'ın yanında Kur'an okudu. Ondan birtakım şeyler duydum ki, halkın okuduğu Kur'an'da yoktu. Bunun üzerine İmam şöyle buyurdu: "Böyle okumaktan sakın ve Kaim'in kıyamına dek halkın okuduğu gibi oku. O gün geldiğinde Kur'an gerektiği gibi -Hz. Ali (a.s)'ın mushafında olduğu üzere- okunacak.

Allah eyvallah
Görüyor musun İmam (a.s) onu farklı okumaktan yani içerisine tefsirini de sokmaktan alıkoyuyor. Siz de İmamın sözüne uyun, elimizdeki bulunan bu Kuran hakkında haddinizi aşmayın, ileri geri konuşmayın, uymak isteseniz her şey bu Kuran'da vardır. Hz. Mehdi (a.f) geldiğinde İmam Ali'nin tefsirinden de istifade edeceğiz inş. Bu Kuran'a amel etmeyen İmam Mehdi'nin Kuran'ına mı amel edecek?! Gerçi o zaman ensenize kılıcın indiğini gördüğünüzde korkudan belki İslam'ın emirlerine uyarsınız.