huseyn esedi yazdı:Yazmayacağımı söylemiştim fakat Velayetnâme'de olduğunu söylediğim Muharrem ayının onuncu günü ile ilgili kısım için daha detaylı bilgi vermem gerektiğini öğrendim: Kitabın adı; Vilâyetnâme (Menakıb-ı Hünkâr Hacı Bektaş-ı Veli), Abdülbaki Gölpınarlı, s. 82, İnkılâp Yayınları, 1995 İstanbul. Bölüm: IX Halifeler Başlığı altında s. 81-84 Koluaçık Hacım Sultan alt başlığının içinde 82. sayfada. "Hünkâr, İmam Huseyn mateminde,Muharrem'in onuncu günü, topluluk, bizim dergahımızda olsun,
Biz hayatımız boyunca doğruya doğru dedik sadece demedik herkesi doğruya çağırdık çünkü doğruya doğru demek 12 imam yolunun en önemli farkıdır,doğrudan korkmak yada kaçmak münafıkların işidir
bu konuya gelirsek bendeki iki ayrı velayetname (1990 baskı ve 1995) de de bu bölüm bu aktarılan şekliyle var ,yani bu cümleyi gözden kaçırmışız ,kolu açık hacim sultanla hiç ilgilenmediğim için o bölümü hızla okumaktan dolayı olduğunu düşünüyorum
her neyse mademki böyle bir cümle var bu eser çerçevesinde bu cümleyi yorumlayalım istiyorum
1-Hacı bektaş velayetnamesi hacı bektaşın yazdığı yada yazdırdığı bir eser değildir.
2-Velayetname hacı bektaşın ölümünden tahmini 300 yıl sonra yazılmıştır.
3-Velayetnameyi yazdıran kişi sünni osmanlı sultanı 2.bayeziddir,yazan kişi sünni firdevsidir,velayetnamede sözleri vakaları aktaran kişide sünni said emredir.
bu üç sünni etkisiyle hacı bektaşı keramet sahibi veli yapılmıştır,
peki ama neden ? diye sordum
4- 1995 yılında çıkardığım 'Alevilere söylenen yalanlar 'kitabımda bu eseri okuyup 179.sayfada velayetname için şöyle bir sonuç çıkarmıştım;
Velayetname doğruluğu başka ve bilimsel kaynaklarca ispatlanmadığı sürece hiçbir bilimsel değer taşımıyor,vilayetname hiçbir araştırmacıya bu anlamda fayda sağlamıyor.
yani velayetnamedeki hiçbir cümleyi sadece burada yazıldığı için doğru kabul edemeyiz başka kaynaklarca bunun doğrulanmasına ihtiyaç var demek istemiştim.
Eğer bu cümleyi fark etseydim bu cümleninm hacı bektaş tarafından söylendiğine nasıl emin olabilirz? diye sorardım.
o ölmüş 300 yıl sonra hiçbir ravi ismi silsilesi verilmeden söylenmiş bir cümleyi hacı bektaşın söylediğine nasıl inanabilirsiniz? derdim, 1995 te görmediğim için
yazmadığım cümleye ilşkin olarak soruyu bugün esedinin hatırlatmasıyla soruyorum
Hacı bektaşın böyle bir cümleyi söylediğine inanıyormusunuz?
5-Başka bir soru dahaa sorayım aynı velayetnamede Ahmety yesevinin hacı bektaşı anadoluya gönderdiğide yazıyor oysa yesevinin sünni oluşu bir yana doğum ve ölüm itibarıyla görüşmeleride mümkün değil ,araya lokman parendeyi soksak bile yesevi çizgisinin haccı bektaşlaa devam ettiğini sunan bu esere sırf bu eserde yazıyor diye inanacakmıyız?
6-2.bayezid velayetnameyi yazdırarak ve tarikatı kurarak anadoluda yaaşayanları bu tip dergahlara yönlendirmek sünnileştirmek ve denetim altına almak istiyor,anadolu insanı ilk dönemden bu yana ehli beyti kuru kuruya da olsa sevmiştir,2.bayezid böyle bir cümleyle buraya ehli beyt seven ve kerbelanın ne olduğunu duyan insanlarıda özellikle çekmek istemişte olabilir yada firdevsi yazmıştır oda bu noktaya itiraz etmemiştir zira ilk dönem anadolusunda sünni tarikatlarda matem günleri vaardı ve bu diyanetten sonra giderek etkisini yitirmiştir,
Sonuç ;
Velayetnamede yazılanların başka kaynaklarca doğrulanması gerekir,bu cümleyi başka hacı bektaşa ait kitaplarda görmedim siz gördüyseniz doğrulamak ta size düşer,
doğrulamadığınız sürece hünkarın böyle söylediğine inanmam,böyle söylediğini 300 yıl sonra senetsiz olarak sunan 2.bayezide inanmak mümkün değildir,helede velayetnamenin güvenilmezliği karşısında başka yorumları ciddiye alamaam.
12 imamların sözlerinin yada peygamberimizden gelen hadisler konusunda nasıl titizleniyor ne malüm onun söylediği senet zincirine bakalım yazıldığı tarihe yazanın kşiliğine bakalım diyorsak buradada aynı şeyi söylüyorum.
Yani görmediğimiz bir cümleyi görmüş ve bu konu hakkında yanıldığımız kabul ediyor doğruya doğru diyoruz
ama cümlenin yorumunu 1995 yılında yapmamız gerekirken 2012 yılında yapıyoruz,
bizim tezlerimize bu cümlenin bir zararı yoktur ama sizin bakışınızla bakarsak ve bu cümleyi doğru kabul ederseniz neredeyse osmanlı padişahı 2.bayezidin said emrenin firdevsinin yesevinin alevi! olduğuna karar vermeniz gerekir oysa bunlara sünni diyende sizsiniz o halde sizde bu cümlenin varlığını kanıtlamakla yetinmeniz cümleyi lastik gibi anlamsız yerlere çekmemeniz gerekir değilmi?