Kızılbaş Kavramı

Aleviliğin tanımı, tarifi temeliyle ilgili konuları burada paylaşabilirsiniz.
Kullanıcı avatarı
f_altan
Mesajlar: 2376
Kayıt: 22 Oca 2007, 20:49

Re: Kızılbaş Kavramı

Mesaj gönderen f_altan »

Ezanda "Eşhedu enne Aliyyen veliyyullah" demek sünnettir. Bu konuda hadisler vardır, hatta ezanın bir cüz'i diyebilecek kadar hadisler vardır. Örneğin Cevahir'ul-Kelam’da İmam Cafer Sadık'tan (a.s) şöyle bir hadis nakledilmiştir: “Peygamber'in (s.a.a) anıldığı yerde O’nun ehlibeytini de anın, onları birbirinden ayırmayın."
Ezan da o yerlerden biridir. Hatta namazın teşehhüdünde bile onları birlikte anıyor ve onlara salâvat getiriyoruz. Kim onlara birlikte salâvat getirmezse namazı batıl bile oluyor.
Yine şöyle nakledilmiştir: Bir gün bir adam Ebuzer'in ezanda "eşhedu enne Aliyyen veliyyullah" dediğini duyar. Hemen Resulullah'ın yanına vararak; "Ya Resulellah, Ebuzer'in ezanda şöyle dediğini duyduk der. Resulullah (s.a.a) de o adama; "Ali veliyyullah değil mi?" diye sorar. O da; "evet veliyyullahtır" der. Bunun üzerine Resulullah: "O zaman ne sakıncası vardır?" buyururlar.
Bir gün de Selman aynı şekilde ezanda "eşhedu enne Aliyyen veliyyul" der. Onu duyan birisi Resulullah'ın yanına vararak olayı anlatır. Resulullah yine "Ali veliyyullah değil mi? buyurur. O de "Evet, öyledir" der. Bunun üzerine Resulullah (s.a.a): "O zaman ne sakıncası vardır" buyururlar.
Hz. Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmamış mı: "Zikru Aliyyin ibadet" (Aliyi zikretmek ibadettir.)
Bizler de ezanda, ezanın bir cüz'i saymaksızın Hz. Ali’yi zikrediyoruz. Bidat o zaman olur ki ezanın bir cüz'i sayılsın ama zikir kastıyla söylenirse hiçbir sakıncası olmaz. Mesela ezanda “Allah-u Ekber” dediğimizde, ondan sonra “celle celaluh” dersek bunun bir sakıncası olmadığı gibi zikir olduğundan sevabı da vardır. Yine ezanda “eşhedu enne Muhammeden resulullah” dedikten sonra ezanın bir cüzinden saymaksızın onun ehlibeytini de zikredip onların velayetine şahadet getirmek zikr olduğundan dolayı sünnet olup hiçbir sakıncası yoktur.
Bugün ezanda “eşhedu enne Aliyyen veliyullah” demek artık bir simge haline dönüşmüştür, Bidat de değildir. Zira bidat o zaman olur ki ezanın bir cüzi sayılsın, oysa bizler ezanın bir cüzi saymıyor, Hz. Peygamber’in (s.a.a) Ehlibeytimi benden ayırmayın diye buyurduğu için bir zikir olarak söylüyoruz.
ALLAHUMME SALLİ ALA MUHAMMED VE ÂL-İ MUHAMMED VE ACCİL FERECEHUM VE FERECENA BİHİM
biralevi
Mesajlar: 1487
Kayıt: 24 Ara 2006, 14:02

Re: Kızılbaş Kavramı

Mesaj gönderen biralevi »

KIZILBAŞ KELİMESİ
tek başına yüklenilen kelime anlamı ile düşünürsek

bir ilke değildir
bir kitap değildir
bir ideolojide değildir
bir ırk değildir
bir coğrafi konum değildir

BİR DURUŞTUR
BİR POZİSYONDUR
BİR YER BELİRLEMEDİR.
BİR TAVIRDIR.
SİYASİ İÇERİKLİ BİR TUTUMDUR.

Osmanlıya karşı duruşu ifade eder,Safevi vesilesiylede Hz.Aliden yana olmayı ifade eder.
BU NEDENLE bu anlamıyla ALEVİYİZ CAFERİYİZ 12 İMAMCIYIZ DİYENLERİN AYNI ZAMANDA KIZILBAŞIZ DEMESİNDE HİÇBİR MAHSURU YOKTUR.
OSmanlıda bunun tam tersini düşünüyor ve kavrama olumsuz anlamlar yüklüyordu,onlara görede bu kavram
Osmanlıya karşı duruşu,düşman olmayı ifade ediyordu ,osmanlı böyle algılıyordu ve bu algı cumhuriyet dönemindede devam ediyor.Tabi buna sadece siyasi içerik yada pozisyon değil dini anlamlarda yüklenmişti.
Osmanlı bu duruşu 4 hak! sünni mezhep! dışı ! islam dışı ! bir duruş olarak tanıtıyordu.Bu yüzden malı ve canı helaldir fetvası veriyordu.
Çeri
Mesajlar: 815
Kayıt: 28 May 2009, 10:06

Re: Kızılbaş Kavramı

Mesaj gönderen Çeri »

Ama günümüz İranın`da Kızılbaş deyince ne anlaşılıyor?
kizilbas
Mesajlar: 31
Kayıt: 18 Tem 2009, 17:01

Re: Kızılbaş Kavramı

Mesaj gönderen kizilbas »

Çeri yazdı:Ama günümüz İranın`da Kızılbaş deyince ne anlaşılıyor?
Bugünkü Caferilik, Safevi Caferilik'den tamamen farkli.
Asil Caferilik Safevi zamaninda yasanan Caferilik. Buna siyah Sia denilir, bunu ünlü iran yazar Ali Sariati cok güzel kitaplarinda anlatiyor...

Caferilik budur:
- Heteroks Tasavvuf Batıni İslam anlayisi, bunu Sah Ismailin, Sah Abbasin ve Safevi hükümdarlarin zamanindaki Belgelerden görebiliyoruz (Siirler, Buyruklar)
- ayni zamanda tabiki Islamin sartlarina uymak (Oruc, Namaz vs...)
- 12 Imamlar adinda hutbe okumak
- diyer 3 halifeyi lanetlemek (ömer, osman, bekir)
- Muharrem ayinda matem ve matem törenleri (Asurename, Hosseyini diye odalarda)
bu oruc da olabilir...
vs....

Söyle daha net anliyabliriz:

Seyh Safi 1252 - 1334 (Şafii Mezhepi altinda olan bir Sufi tarikat / Zāhadiyye ) - (Seyh Safi Buyrugu Bizzati tarafindan yaziliyor)
...
Ismail I. 1501–1524 (heterodoks Caferilik - aşırı Şiilik "extrem Shia")
Tahmasp I. 1524–1576 (heterodoks Caferilik) Seyh Safi Buyruklari yeniden yazdirdi (Şiilestirdi) ve Anadoluya göndertti...
Abbas I., 1587–1629 (heterodoks Caferilik fakat aşırı Şiilik den farkli)
Safi I. 1629–1642 (heterodoks Caferilik fakat aşırı Şiilik den farkli)
Abbas II. 1642–1666 (heterodoks Caferilik fakat aşırı Şiilik den farkli)
Safi II. (Sulaiman I.) 1666–1694 (heterodoks Caferilik fakat aşırı Şiilik den farkli)

Nadir Shah 1736–1747 (ortodoks Caferilik)
....
biralevi
Mesajlar: 1487
Kayıt: 24 Ara 2006, 14:02

Re: Kızılbaş Kavramı

Mesaj gönderen biralevi »

kizilbas yazdı:
Çeri yazdı:Ama günümüz İranın`da Kızılbaş deyince ne anlaşılıyor?
Bugünkü Caferilik, Safevi Caferilik'den tamamen farkli.
Asil Caferilik Safevi zamaninda yasanan Caferilik. Buna siyah Sia denilir, bunu ünlü iran yazar Ali Sariati cok güzel kitaplarinda anlatiyor...

Caferilik budur:
- Heteroks Tasavvuf Batıni İslam anlayisi, bunu Sah Ismailin, Sah Abbasin ve Safevi hükümdarlarin zamanindaki Belgelerden görebiliyoruz (Siirler, Buyruklar)
- ayni zamanda tabiki Islamin sartlarina uymak (Oruc, Namaz vs...)
- 12 Imamlar adinda hutbe okumak
- diyer 3 halifeyi lanetlemek (ömer, osman, bekir)
- Muharrem ayinda matem ve matem törenleri (Asurename, Hosseyini diye odalarda)
bu oruc da olabilir...
vs....

Söyle daha net anliyabliriz:

Seyh Safi 1252 - 1334 (Şafii Mezhepi altinda olan bir Sufi tarikat / Zāhadiyye ) - (Seyh Safi Buyrugu Bizzati tarafindan yaziliyor)
...
Ismail I. 1501–1524 (heterodoks Caferilik - aşırı Şiilik "extrem Shia")
Tahmasp I. 1524–1576 (heterodoks Caferilik) Seyh Safi Buyruklari yeniden yazdirdi (Şiilestirdi) ve Anadoluya göndertti...
Abbas I., 1587–1629 (heterodoks Caferilik fakat aşırı Şiilik den farkli)
Safi I. 1629–1642 (heterodoks Caferilik fakat aşırı Şiilik den farkli)
Abbas II. 1642–1666 (heterodoks Caferilik fakat aşırı Şiilik den farkli)
Safi II. (Sulaiman I.) 1666–1694 (heterodoks Caferilik fakat aşırı Şiilik den farkli)

Nadir Shah 1736–1747 (ortodoks Caferilik)
....
Canlar
Kızılbaş kavramı yaygın ve yerleşik anlamıyla osmanlı vasıtasıyla literatüre girmiştir ve buradan diğer kaynaklara yayılmıştır yani bu anlamıyla bu oturduğu zeminle temeli anadoludur osmanlı safevi eksenli siyasi bir kavramdır ,bunun dışında teorik geçtiği bazı rivayetler varsada( ebü dücane olayı vs) bunlar kavramı yerleştiren oturtan olaylar olmamıştır.
Dolayısıyla anadolu dışında kızılbaş kavramı araştırmacılar dışında bilinmez ,anadolu dışında genel yada orta bilgili müslümanlar bu kavrama çoğunlukla anlam veremezler,araştırmacılar ise değinirler ama yerleştiği kök osmanlı safevi çekişmesidir.

HETEDOROKSİ-CAFERİLİK-ORTADOKSLUK
Bu kavramlardan hetedoroksi ve ortadoks kavramları batı terminolojilerinde vardır,islamda bu kavramlar yoktur,Aleviliğin gündeme geldiği son 30 yıldır batıdan bu kavramlar aleviliği ifade için içimize sokulmuştur.Özellikle sokulmuştur çünkü bu kavramlar çarpıtmalarında vesilesi olmuştur,
Oysa kavramların karşılığı islamda vardı ama bunları kullanmak yerine bu kavramları kullandılar,oryantalistlerin yeni oyunlarından biriside budur,kavramları tahrif etmek,çarpıtmak ve anlamlar yükleyerek zemini yerinden oynatmak amaçlı yapılan muaviye vari işlerdir.
Ortadoks kavramının islami karşılığı yada türkçesi şeri kurallara sıkı sıkıya bağlı olmak demektir,
Hetedoroksi ise bildiğimiz batınilik anlamını yani şekli kurallara bağlı olmayan anlayışı sergiler ama batınilik yara şeriat yerine bu kavramları kullanarak durumu orta düzeyli insanlar için anlaşılmaz hale sokmak istiyorlar,
Hetedoroks caferilik diye bir kavram tamamen uydurmadır,eğer bir kişi gerçekten Caferi ise bunun kurallarınada sıkı sıkıya bağlı olmak durumundadır yani batıni olamaz,batıniysede yani islami fıkha uzaksa bu seferde caferi değildir.Zira Caferilikte tevhidden sonraki en önemli bölüm fıkıhtır.Yani şeri kurallara uymaktır.
Şimdi bu insanlar bu kavramlarla Alevileri karşılarına almamak için caferi değiliz demiyorlar ama biz hetedoroks caferiyiz diyorlar yada batıni caferiyiz diyorlar yani olayı çarpıtıyorlar böyle bir caferilik çeşidi dünyada yoktur ama bilmeyenlere bunu yutturmaya çalışıyorlar.
Caferi kurallara sıkıca bağlı olanlarada Ortadoks caferi diyorlar ve olayı anlaşılmaz hale getirmeye çalışıyorlar,kavramlar yerinden oynatılıyor çözüm zorlaştırılmak isteniyor,
Hetedorks-batıni anlayışın caferilikle hiçbir ilgisi yoktur ve bu tür inançları olanlar asla Caferi değildirler,

Ortadoks caferilik diye bir tamlamada tamamen islam dışı uydurma bir kavramdır.
Caferilik caferiliktir ve fıkıh vardır ve her caferi bu fıkha uyar uymuyor inkar ediyorsa zaten caferi değildir ,batıniyse batınidir bunun en yaygın kolu ise ismaililiktir yani kurallara uymadan lafla müslüman olmak,kalbim temiz deyip dolaşmak,namazı hafife almak......
Oysa İmam Cafer sadık(as) ölüm döşeğinde 'Namazı hafife alanlara şefaatimiz ulaşmayacaktır" diyordu.
kizilbas
Mesajlar: 31
Kayıt: 18 Tem 2009, 17:01

Re: Kızılbaş Kavramı

Mesaj gönderen kizilbas »

biralevi yazdı:
kizilbas yazdı:
Çeri yazdı:Ama günümüz İranın`da Kızılbaş deyince ne anlaşılıyor?
Bugünkü Caferilik, Safevi Caferilik'den tamamen farkli.
Asil Caferilik Safevi zamaninda yasanan Caferilik. Buna siyah Sia denilir, bunu ünlü iran yazar Ali Sariati cok güzel kitaplarinda anlatiyor...

Caferilik budur:
- Heteroks Tasavvuf Batıni İslam anlayisi, bunu Sah Ismailin, Sah Abbasin ve Safevi hükümdarlarin zamanindaki Belgelerden görebiliyoruz (Siirler, Buyruklar)
- ayni zamanda tabiki Islamin sartlarina uymak (Oruc, Namaz vs...)
- 12 Imamlar adinda hutbe okumak
- diyer 3 halifeyi lanetlemek (ömer, osman, bekir)
- Muharrem ayinda matem ve matem törenleri (Asurename, Hosseyini diye odalarda)
bu oruc da olabilir...
vs....

Söyle daha net anliyabliriz:

Seyh Safi 1252 - 1334 (Şafii Mezhepi altinda olan bir Sufi tarikat / Zāhadiyye ) - (Seyh Safi Buyrugu Bizzati tarafindan yaziliyor)
...
Ismail I. 1501–1524 (heterodoks Caferilik - aşırı Şiilik "extrem Shia")
Tahmasp I. 1524–1576 (heterodoks Caferilik) Seyh Safi Buyruklari yeniden yazdirdi (Şiilestirdi) ve Anadoluya göndertti...
Abbas I., 1587–1629 (heterodoks Caferilik fakat aşırı Şiilik den farkli)
Safi I. 1629–1642 (heterodoks Caferilik fakat aşırı Şiilik den farkli)
Abbas II. 1642–1666 (heterodoks Caferilik fakat aşırı Şiilik den farkli)
Safi II. (Sulaiman I.) 1666–1694 (heterodoks Caferilik fakat aşırı Şiilik den farkli)

Nadir Shah 1736–1747 (ortodoks Caferilik)
....
Canlar
Kızılbaş kavramı yaygın ve yerleşik anlamıyla osmanlı vasıtasıyla literatüre girmiştir ve buradan diğer kaynaklara yayılmıştır yani bu anlamıyla bu oturduğu zeminle temeli anadoludur osmanlı safevi eksenli siyasi bir kavramdır ,bunun dışında teorik geçtiği bazı rivayetler varsada( ebü dücane olayı vs) bunlar kavramı yerleştiren oturtan olaylar olmamıştır.
Dolayısıyla anadolu dışında kızılbaş kavramı araştırmacılar dışında bilinmez ,anadolu dışında genel yada orta bilgili müslümanlar bu kavrama çoğunlukla anlam veremezler,araştırmacılar ise değinirler ama yerleştiği kök osmanlı safevi çekişmesidir.

HETEDOROKSİ-CAFERİLİK-ORTADOKSLUK
Bu kavramlardan hetedoroksi ve ortadoks kavramları batı terminolojilerinde vardır,islamda bu kavramlar yoktur,Aleviliğin gündeme geldiği son 30 yıldır batıdan bu kavramlar aleviliği ifade için içimize sokulmuştur.Özellikle sokulmuştur çünkü bu kavramlar çarpıtmalarında vesilesi olmuştur,
Oysa kavramların karşılığı islamda vardı ama bunları kullanmak yerine bu kavramları kullandılar,oryantalistlerin yeni oyunlarından biriside budur,kavramları tahrif etmek,çarpıtmak ve anlamlar yükleyerek zemini yerinden oynatmak amaçlı yapılan muaviye vari işlerdir.
Ortadoks kavramının islami karşılığı yada türkçesi şeri kurallara sıkı sıkıya bağlı olmak demektir,
Hetedoroksi ise bildiğimiz batınilik anlamını yani şekli kurallara bağlı olmayan anlayışı sergiler ama batınilik yara şeriat yerine bu kavramları kullanarak durumu orta düzeyli insanlar için anlaşılmaz hale sokmak istiyorlar,
Hetedoroks caferilik diye bir kavram tamamen uydurmadır,eğer bir kişi gerçekten Caferi ise bunun kurallarınada sıkı sıkıya bağlı olmak durumundadır yani batıni olamaz,batıniysede yani islami fıkha uzaksa bu seferde caferi değildir.Zira Caferilikte tevhidden sonraki en önemli bölüm fıkıhtır.Yani şeri kurallara uymaktır.
Şimdi bu insanlar bu kavramlarla Alevileri karşılarına almamak için caferi değiliz demiyorlar ama biz hetedoroks caferiyiz diyorlar yada batıni caferiyiz diyorlar yani olayı çarpıtıyorlar böyle bir caferilik çeşidi dünyada yoktur ama bilmeyenlere bunu yutturmaya çalışıyorlar.
Caferi kurallara sıkıca bağlı olanlarada Ortadoks caferi diyorlar ve olayı anlaşılmaz hale getirmeye çalışıyorlar,kavramlar yerinden oynatılıyor çözüm zorlaştırılmak isteniyor,
Hetedorks-batıni anlayışın caferilikle hiçbir ilgisi yoktur ve bu tür inançları olanlar asla Caferi değildirler,

Ortadoks caferilik diye bir tamlamada tamamen islam dışı uydurma bir kavramdır.
Caferilik caferiliktir ve fıkıh vardır ve her caferi bu fıkha uyar uymuyor inkar ediyorsa zaten caferi değildir ,batıniyse batınidir bunun en yaygın kolu ise ismaililiktir yani kurallara uymadan lafla müslüman olmak,kalbim temiz deyip dolaşmak,namazı hafife almak......
Oysa İmam Cafer sadık(as) ölüm döşeğinde 'Namazı hafife alanlara şefaatimiz ulaşmayacaktır" diyordu.
yani söyle anladim ben, tüm arastirmacilar hepsi uydurmus yani sallamislar...
Tamam haklisiniz, sizin söylediklerinize eyvallah diyelim.
biralevi
Mesajlar: 1487
Kayıt: 24 Ara 2006, 14:02

Re: Kızılbaş Kavramı

Mesaj gönderen biralevi »

kizilbas yazdı:
biralevi yazdı:
kizilbas yazdı:
Çeri yazdı:
yani söyle anladim ben, tüm arastirmacilar hepsi uydurmus yani sallamislar...
Tamam haklisiniz, sizin söylediklerinize eyvallah diyelim.
kızılbaş can
Anadoluda son 25 yıldan bu yana hetedoroksi ve ortadoks kavramları alevileri ifade için kullanılıyor
bundan önceki araştırmalarda bu kavramları göremezsin söylediğim bu
eğer daha açık söylememi istiyorsan evet uydurdular..uyduruyorlar ve uydurmayada devam edecekler....
kizilbas
Mesajlar: 31
Kayıt: 18 Tem 2009, 17:01

Re: Kızılbaş Kavramı

Mesaj gönderen kizilbas »

biralevi yazdı:
kizilbas yazdı:
biralevi yazdı:
kizilbas yazdı:
Çeri yazdı:
yani söyle anladim ben, tüm arastirmacilar hepsi uydurmus yani sallamislar...
Tamam haklisiniz, sizin söylediklerinize eyvallah diyelim.
kızılbaş can
Anadoluda son 25 yıldan bu yana hetedoroksi ve ortadoks kavramları alevileri ifade için kullanılıyor
bundan önceki araştırmalarda bu kavramları göremezsin söylediğim bu
eğer daha açık söylememi istiyorsan evet uydurdular..uyduruyorlar ve uydurmayada devam edecekler....
siz hic Minorsky (1877-1966) okudunuzmu?
Siz hic eski Safevi Belgelerini arastirdinizmi? mesela Tathkirat Al-Muluk (Sah Abbas zamaninda yazilmis), Sah Tamasp (Sahname), vs...
Bu belgeler tamamen degisik bir Caferilik bize gösteriyor.
Bugün Iranda bildigimiz Caferilige pek yakin bulamadim...

Bugün Irandaki Caferilik bundan 400 - 500 yil önceki Caferiliknen ayni degil!
Birde Ismailileri kötülemeye hic gerek yok, iftira atiyorsunuz.
Ismaililerde Namaz kiliyor. Hatta eski Safevilerde Namaz killiyordu. Sah Ismailin Siirlerine bakarsiniz bunu görürsünüz.
biralevi
Mesajlar: 1487
Kayıt: 24 Ara 2006, 14:02

Re: Kızılbaş Kavramı

Mesaj gönderen biralevi »

siz hic Minorsky (1877-1966) okudunuzmu?
Siz hic eski Safevi Belgelerini arastirdinizmi? mesela Tathkirat Al-Muluk (Sah Abbas zamaninda yazilmis), Sah Tamasp (Sahname), vs...
Bu belgeler tamamen degisik bir Caferilik bize gösteriyor.
Bugün Iranda bildigimiz Caferilige pek yakin bulamadim...

Bugün Irandaki Caferilik bundan 400 - 500 yil önceki Caferiliknen ayni degil!
Birde Ismailileri kötülemeye hic gerek yok, iftira atiyorsunuz.
Ismaililerde Namaz kiliyor. Hatta eski Safevilerde Namaz killiyordu. Sah Ismailin Siirlerine bakarsiniz bunu görürsünüz.

Kızılbaş can
Her akım ve fikir tarihi yolculuğunda değişimler geçirir ekler olur bazı şeyler eksilir yada çıkar bazı etkileşimlere maruz kalır
Biz islami çizgi olarak 12 imam çizgisini savunuyoruz Kuran ve Ehli beyt temelli düşünceyi savunuyoruz ,İmam Sadıktan sonra bu çizgiye Caferi çizgisi yolu mezhebide denmiştir ve bu isimle meşhur olmuştur.
Erdebilin iranın yada safevinin bu çizgideki yolculuğuda asırlar sürmüş yeni ve doğru bilgiler geldikçe eski batıl ve yanlış bilgiler gitmiştirtir,
bu nedenle eskiden şöyleydi bugün böyleydi diye bir tavır çokta anlamlı olmaz önemli olan orjinal ve doğru bilgi hangisidir? sorusunun cevabı olmalıdır,
Ayrıca kişisel sapma ve tavırlarda pek anlamlı değildir mesela CAferiyim diyen bir insan bir kitap yazıp değişik fikirler ileri sürse bunu baz alamayız bu fikirlerin KUran ve Ehli beyt temeline uygun olup olmadığını sorgulamalıyız ,
HErhangi bire safevi şahının yada döneminde yazılan kaynağın ne dediği değil yazılanın 12 imam yoluna uygun olup olmadığını sorgulamalıyız bu durumda orjinden ayrılmadanm yolumuzu sürdürebiliriz ilkeyi belirlersek neyin o ilkeye uygun olup olmadığını neyin sapma yada yanlış olduğunu rahatlıkla saptarız.
Değişik bir caferilik diye isimlendirdiğiniz tüm görüşlere böyle bakmalıyız böyle yanaşmalıyız bu durumda değişik bir caferilik kavramı yerine eğer yanlışlığı sapmayı tesbit etmişsek bu caferiliğe yada 12 imam yoluna uygun değil diye değerlendirmeli tavır koymalıyız.
Kişiler yada belgeler ve yazılanlar Kurana ve Ehli beyt bilgisine uygunmu değilmi bizim için can alıcı tesbit noktası bu sorun olmalıdır.Yoksa kişi ve eser baz alınırsa binlerce ekol ortaya çıkar tıpkı emevi döneminde olduğu gibi.

İsmaililik bugün üç nedenden dolayı kötüdür ve bizden uzaktır
1-Batıni bir görüştür şekilciliği reddeder, fıkhı reddeder oysa İslam fıkıhtır bunu reddederkende kendisi kendi ne ait fıkhı üretir (bazıları bunu yapmıyor namazda kılıyorlarsa bu ismaililikten orjininden sapmadır)
2- 12 imamları reddeder,7 imamlı bir görüşü benimser ,bu başlı başına bizim uzak durma sebebimizdir.
3-İngiliz beslemesidir ,oradan yönetilir .
Çeri
Mesajlar: 815
Kayıt: 28 May 2009, 10:06

Re: Kızılbaş Kavramı

Mesaj gönderen Çeri »

biralevi yazdı:
İsmaililik bugün üç nedenden dolayı kötüdür ve bizden uzaktır
1-Batıni bir görüştür şekilciliği reddeder, fıkhı reddeder oysa İslam fıkıhtır bunu reddederkende kendisi kendi ne ait fıkhı üretir (bazıları bunu yapmıyor namazda kılıyorlarsa bu ismaililikten orjininden sapmadır)
2- 12 imamları reddeder,7 imamlı bir görüşü benimser ,bu başlı başına bizim uzak durma sebebimizdir.
3-İngiliz beslemesidir ,oradan yönetilir .
Şekilciliği reddetmek tabiri Hristiyanlıkta H.z.İsa H.z.Meryem tablolarının,heykellerinin önünde dua etmemek.Onlara kutsallık yüklememek anlamında kullanılır ve bu yüzden bende olumlu çağrışımlar yapıyor.
İsmaililer 7 imamcıdırlar.İlk 6 imamları ortak ama 7.imamları İmam Caferi Sadıkın İsmail adlı küçük yaşta ölen bir çocuğu olduğuna inanıyorlar.Bazı Anadolu Alevileri İsmailileri batınilik yönünden kendilerine yakın hissediyorlar.Hasan Sabbah,Fatımiler,Büveyhilerinde İsmaili olduklarını tv`de Müfit Yüksel söyledi.Ama günümüzde Ağahan ünvanı taşıyan liderleri saltanat şeklinde kendilerine hükmediyor.Bu kişi gençliğinde Avrupalı bir artistle evlenmiş haata evlendiği artiste sözümona Müslüman olmuş.Taraftarları her yıl Ağahanı önce tartarlar sonra ağırlığınca altın bulup verirlermiş.O`da o altınları Avrupa sosyetesinde harcarmış.Afrika ülkelerinde Misyonerlikte yapıyorlarmış.Ama tabi bütün İsmaililer Ağahanın denetimindemi orasını bilmiyorum.
19.yy.`da Hindistanda bir Ahmet Kadiyani isminde bir İsmaili önce Mehdilik sonrada peygamberliğini iddia etmiş.Hindistanda,Pakistanda ve Banladeşte onun dininden olanlar varmış.Müslüman olduklarını iddia ediyorlar ama Pakistan ve Bangladeş Kadiyanileri çok doğru bir karar alarak İslam dışı azınlık olarak ilan etti.Ama Hindistan Müslüman kabul ediyor.
Bu arada Hasan Sabbahın kalesinin adı olan Farsçada Kartal yuvası anlamına gelen Alamut adı Türkiye`de Aydın ilinde bir Tahtacı kasabası olan Alamutun`da adı.Tahtacılar Batınidir.Ama Oniki İmamcıdırlar.Bu durum benim yıllardır ilgimi çekiyor.Acaba tesadüfmü?Pek sanmıyorum.
Acaba İsmailik Oniki İmam halkası tamamlandıktan sonramı ortaya çıkmış.Yoksa daha Oniki İmamlar hayattaykenmi ortaya çıkmış?Bu önemli bir konu çünkü eğer Oniki İmamlar hayattayken ortaya çıkmışsa Sünni tezlerin haklılık payı yükselir.
Cevapla

“Aleviliğin Tanımı, Tarifi” sayfasına dön