dinin direği namaz değildir

Dinin ana direği namazdır...
Yusuf
Mesajlar: 28
Kayıt: 13 Eyl 2009, 23:49

Re: dinin direği namaz değildir

Mesaj gönderen Yusuf »

Evet ben edebiliyorum edebildiğim yere kadar ama sizler gibi aklımı zihnimi kiraya vermiyorum..
Kullanıcı avatarı
ruhullah
Mesajlar: 32
Kayıt: 31 Tem 2007, 22:01
Konum: üye

Re: dinin direği namaz değildir

Mesaj gönderen ruhullah »

ya arkadasalar nedese herkes korlerin fil tarifine uyuyor yani neresinden tutarsa oradan yorum yapıyor namaz olamadan yani namazı kabul olmayanın hiç bir ibadeti kabul olmayacagına göre ( imam cafer sadık as oyle diyor)tabikide dinin direklerindendir bana gorede dinin diregi imam ali as dir nereden baktıgına baglı onun için lütfen demegoji değilde bilimsel yazılara dikkat edelim eften püften laflarla laf ebeliği yapmayalım derim
şimdi bizim aramıza yola boyun veren gelsin,hakikatı dogruları gercekeleri bilen gelsin.
kişi halden anlayıca
dogruları dinleyince
üstüne yol ugrayınca
ayrılmayıp duran gelsin
ali muhsin
Mesajlar: 3121
Kayıt: 24 Nis 2007, 18:41

Re: dinin direği namaz değildir

Mesaj gönderen ali muhsin »

Vatandas, Ömer taktigi uyguluyor aciksasi ve birde akildan Söz ediyor...
Hani Yüce Peygamberimiz Sahadet Dösegindeyken " Bana Bir kalem ve Kagit getirinki , Benden sonra Sapikliga düsmeyin ......" Demisti bu Sözlerine ragmen Ömer " Peygamber Sayikliyor bize Kuran Yeter " demisti ..Bu Vatandasta ayni Senaryo ile yola cikarak,Ehli Beyti hice sayip "Kuran bize yeter" demekle kalmiyor Alevi olmadigi halde Aleviligi bu kafasiyla Carptimaya calisip Cemden Semahdan Söz ederek Alevileri, Bektasiligin kucagina atmak icin israr ediyor , Kuran mealerinide kafasina keyfine göre yormlayip insanlari bilip bilmeden yargilamak icin firsat kolluyor !
Aleviler, Al-i Muhammedin Yetim ( UNUTULAN ) Evlatlarıdır
Allahume Salli Ala Muhammed ve Al-i Muhammed
------
Insana Secde etmek ,insanlik onurunu ayaklar altina almak demektir !
Insana Secde etmek ise insanlik icin bir Zillettir !
Yusuf
Mesajlar: 28
Kayıt: 13 Eyl 2009, 23:49

Re: dinin direği namaz değildir

Mesaj gönderen Yusuf »

şimdi sizlerle bir ayeti paylaşmak istiyorum, bu ayet net olarak bir HABER vermektedir, bu haberin verilişindeki ana gaye;
Allaha inandım diyen kişinin, inancında bir yamukluk olup olmadığını, bu ayete bakarak test etmesinin gerekliliğidir.

ayete bakalım;

``Sevdiğiniz şeylerden infak etmedikçe siz birre eremezsiniz, maamafih her ne infak eyleseniz şüphesiz Allah onu da bilir. ``(Al-i imran 92) 3/92

ve benzer bir ayet;

``Onlar, seve seve yiyeceği yoksula, yetime ve esire yedirirler. `` (İnsan 8) 76/8

“Biz size sırf Allah rızası için yediriyoruz. Sizden bir karşılık ve bir teşekkür beklemiyoruz. ” (İnsan 9) 76/9

Şimdi bakalım,

Bu insanlar ellerindekini diğerleriyle paylaşıyorlar, elbet bazı insanlarda paylaşıyor ancak burada önemli bir nokta var; bu paylaşanlar üzerine basa basa bir karşılık/minnet/saygı beklemediklerini söylüyorlar..

Bu nasıl bir psikolojidir?
Bu psikolojiyi anlamış olanlar gerçeği yakalayanlar mıdır?

İnsan paylaşır, tamam ancak seve seve isteyerek canı gönülden paylaşmak için bir idrak bir bilinç gerekmez mi?

öyleyse yüce Mevla 3/92 de

şöyle mi demektedir?

``Sevdiğiniz şeylerden infak edinceye kadar Allahın dinine tabi olmanın ne olduğu bilincine varamadığınız sürece isteseniz de(kuranda okusanız, namazda kılsanız, iyilik yapsanız ve hatta iyi olsanız ve hatta dini yaşayacağım diye ruhban da olsanız yinede/birre nâil olamazsınız/yine de Allahın Mutlak Salat Dairesine/Razı olduğu hale gelemezsiniz/giremezsiniz/girmiş olmazsınız. ve her ne şey infak ederseniz şüphe yok ki, Allah Teâlâ hakkıyla bilir.

Bu ayette bir BİLİNÇ ten bahsediliyor, yakinen bilmek, yakinen yaşamak.

Peki nedir bu bilinç?
Bu bilinci nasıl yakalarız? Bu idrak haline nasıl ulaşırız?

Ben dilim döndüğünde anlatmaya çalışayım..

İnsana bu bilinci kazandıranın;

Tüm evrenin salat ve tespih ettiğini düşünme eylemi olduğunu farkediyorum.. öyle ki kişi, her zerrenin salat ve tespih ettiğini düşündüğünde ve hele de Salatın, tesbihin ne olduğunu anladığında bu üst düzey bilince ulaşması ve gerçeği yakalaması asla zor olmuyor...

İçten gelerek paylaşma kesinlikle bir gerçekliği yakalama halidir.. neyin hangi sistem ve düzenin içinde olduğunu gönül gözleriyle idrak edebilmek.

Ben şahsım adına şu yaşamı kısaca şöyle değerlendiriyorum..

Dünyadaki tüm eşyalar insana salat/destek/yardım ediyor, İnsanın organları bile insanın o anlayan öz denilene salat ediyor,

Gözün sana salat etmezse sen göremezsin ve kendini koruyamaz kendine bile yardım edemezsin yani diğer azaların sana salat etmeyi sürdürse de, sen yine de tam anlamıyla desteksiz yaşayamazsın, kesinlikle bir yardıma bir ele ihtiyaç duyarsın.

Kulakların sana salat etmezse sen yine eksik kalırsın konuşmayı öğrenemez söyleneni anlayamazsın.

Sinirlerin sana salat etmezse sen olduğun yerden kalkamaz ve yardımsız yaşayamazsın..

Salat dediğimizde, anlamamız gereken şudur;

Allahın salatı ve yarattıklarının salatı..

Allah, inandım diyenlere has kıldığı salatını/yardımını desteğini ulaştıracağını söylüyor.. ve Allahın yarattıklarıysa bizim hayatta kalabilmemiz için yardımcı ve destekçi oluyorlar.. bu yaratılanların içine, bizim kalbimiz gözümüz ayaklarımız yani tüm organ/uzuvlarımız da dahildir..

Güneşli bir günde bir ağacın gölgesine sığındığımızda, aslında olan şudur;
Biz ağacın gölgesine kaçarak, Ağacın bize salat etmesine sebep oluyoruz, evet ağaç bize gölgesiyle meyvesiyle doğaya bıraktığı oksijenle yakıt olarak kullandığımız varlığıyla salat ediyor..

Aslında tüm alem hem bize hemde birbirine salat eder halde ve bu halleriyle de Allaha boyun eğmiş vaziyette tespih eder durumdadırlar..

Bir karga bir ağaçta yuva yapıyorsa o ağaç o kargaya, bir ceset toprağa gömüldüğünde kokusundan iz kalmıyorsa o cesede ve bize, bir bardak su varlığıyla tespih halindeyken biz onunla kirlerimizi giderdiğimizde veya o suyla susuzluğumuzu giderdiğimizde,

Aslında bize salat etmektedir.. velhasılı tüm varlık alemi Allahın o nesnelere yüklediği görev üzere hareket eder bu hareket ediş onların salatıdır tespihlerinin nevinide Allah bilmektedir..

Bir insan bir mermi ile vurulduğunda, organ kanı bünyesinde tutamaz yani kan o organa salat etmeyi bırakır, dışa akan kana ise yerçekimi salat eder.. kanın tabana inmesini sağlar.. organ görevini/salatını yapamaz hale gelince, vucudda insandaki ``öz``e salatını yapamaz ve öz, sonsuzluğa doğru yol alır..

Peki bizim organlarımız duyularımız hatta hislerimiz bile salat halindeyken biz bu sistemin neresindeyiz?

Allah tüm nesneye salatını ve tesbihini öğretmişken biz ``öz olarak``salat dairesinin neresindeyiz? içinde miyiz? dışında mıyız?

İşte bu soruların cevabını verebilmek için bizde bu sistemin/tüm nesnenin salat ve tesbih halinde hareket eder olduğunu az çok idrak edebilmeliyiz..
Yusuf
Mesajlar: 28
Kayıt: 13 Eyl 2009, 23:49

Re: dinin direği namaz değildir

Mesaj gönderen Yusuf »

Ensarlar Kimlerdir?


İçinizden varlık ve servet sahibi kimseler yakınlarına, düşkünlere ve Allah yolunda hicret edenlere, vermeyeceklerine yemin etmesinler. Onlar affetsinler, vazgeçip iyi muamelede bulunsunlar. Allah’ın sizi bağışlamasını arzu etmez misiniz? Allah, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir. 24/22

Bu ayeti nasıl anlıyorsunuz arkadaşlar. .? ?

şimdi konumuzla ne alakası var diyebilirsiniz, demekte serbestsiniz, buyrunuz deyiniz..

Yaptığım anlama eyleminin bana veri olarak sundukları tamama ermeden istedim ki sizin de katkınız olsun, olur ki biz yanlış anlamayalım..

Kuranda ``hicret` kelimesine karşılık gelen muharicun ve türev kelimeleri hem zihin göçü hemde mekan değişimi olarak karşımıza çıkmaktadır.

ve ben elçinin, bulunduğu şehirden ``kaçış``anlamında asla çıkmadığına iman ediyorum..

elçi medineye bir çıkış yapmışsa bu çıkış bir kaçışla değil bir emirle gerçekleşmiştir.. fakat elçinin yaptığı bu çıkış bir hicret değildir, bunun adı İnsanlara Ensar olmaktır.

Ben Rabbime hicret edeceğim``ayetinin de bana gösterdiği gibi, ``hicret`` kelimesiyle ifade edilenin ``zihin göçü``/anlayışta yer değişimi mekan değişimi ve olumlu sonuçlara gark olmak`` olduğunu düşünüyorum,

İman edenler, hicret edenler, Allah yolunda cihad edenler; şüphesiz bunlar Allah’ın rahmetini umarlar. Allah, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir. 2/218

ve dikkatimi çeken bir nokta daha var..

``önce iman sonra eylem``

ee adam iman edebilir lakin ``eyleme geçmez..

önce iman sonra hicret? ?
Hicret çok önemli, hicretsiz imanda bir işe yaramıyor.. iman ettikleri ancak hicret etmemeleri sebebiyle,
ve tek mazeret, ``imkan yol bulamayanlar``.. fakat onlarda ``din hakkında sorup pekiştirerek eyleme geçisin tetikleyicisi olan zihinsel göçle/mekan değişimini gerçekleştirebilirler...

ve misal, imanlarını ispat edenlerle karşıtların aralarında velev ki bir antlaşma olsa bu ispat edenler, hicret etmeyenlere bir koruma/kollamada bulunamıyor ve ispat edenlerin ispat etmeyenlere karşı, ispat etmedikleri sürece tek sorumlulukları; dinde sorduklarına cevap vermek...

Kuru imanın eylemle isbatı olmasın sakın hicret. .? ? veya zulm altında kalmaya Rabbin razı olmaması nedeniyle mekan değişimi? ?
bilmem sizler neler söylersiniz?

Geçici bir süre için mekan değişimine göç değil taşınma denir,
Göç, artık geri dönülmez şekilde mekan değişimidir.

Muhacirun Allaha zihnen göç edenler, Allah için zulm yurdunu terk edenler.
Ensar ise yardımcılarıdır.

Geleneksel islamda medine inanırlarına verilen bir sıfattır ensar,
oysa Allahın dininde ensar, hem Hakka hemde batıla dalanlara yardım edenlerin sıfatıdır,

Yani Ensar; esas anlamı itibarıyla ``yardımcı``demektir.

Siz bir kardeşinize, O insanın talebiyle para yardımı yaptığınızda Allah nazarında o kişinin ensarı olmuşsunuzdur, o paraya ihtiyacı olup da size yönelen muhacirdir ve umutsuzluğa düşmüş bir insana rahmet olduğunuzda siz Allah nazarında onun da ensarı olmuşsunuzdur.. yolda çarpılmış bir hayvanı görmüşseniz o size muhacir ve tedaviye götürmüşseniz, sizde o hayvanın ensarı olmuşsunuzdur,
İnananların ensarı hem birbirleridir hem de Allah, Allah inananların ensarıdır..

Geleneksel islamda hicret ve bu kavramla kopmaz olduğu düşünülen cihad kelimelerinin yanlış anlaşıldığını düşünüyorum,

Hicretin geleneksel anlayışta; esas itibariyle mekan değişimi olduğunu ve bu yapılırken `güçlü değil zayıf olunduğu göz ardı edilmiştir..

Ey iman edenler zayıf ve güçsüzler için seferber olun emrinden ben,

varsa bir mekan değişimi; bu değişimi yapanların güçlü, diğerlerinin ise yardıma muhtaç olduklarını düşünüyorum..

Bu durumda; yardım amacıyla mekan değiştirenler ensar olurken, kendilerine kendi mekanlarına gelinenler muhacir olmaktadır..

Burada yardım isteyenler ve yardım edenlerin konumları göz ardı edilmemelidir.

Yani muhacir ve ensar oluşların mekan/yer değiştirmeyle kazanılan sıfatlar olmadığı unutulmamalıdır..

Yardım dileyen/yardım uman olarak gelmek, yol almak/mekan değişimi..

Misal; Babanız hasta olduğunu size bildirdi siz istanbulda babanız ığdırda.. babanız muhacir,
siz ise ensar olmuşsunuzdur..

Iğdıra giderek babanıza, ığdırda tedavi için koşturabilir veya olmadı en iyi tedavi istanbulda ise alıp babanızı istanbula getirirsiniz..

Bu durumda siz yine ensar, babanız yine muhacirdir.. velhasılı muhacir ve ensar kelimelerini kuranda anıldığı gibi anlamak gerekir..

velev ki geleneksel islama göre anladık, o vakit her önümüze gelen; ``Ey iman edenler Allah yolunda hicret edin``ayetiyle karşılaşıp,

yav ben kim hicret kim? hem bunun yolu yordamı da nedir? diye düşünüp, bir çıkar yol bulamamak,

ve bazılarının yaptığı gibi misal Afganistana gidip abd deyle savaşarak hem hicret hemde cihadı bir arada kotarma amacıyla işin içinden çıkma çabalarına rastlarsınız..

Allah yolunda hicret edin``demek,

Allah için artık batılı terk edin arının ve muvahhidler olarak kalabileceğiniz yurda gidin ve yalnız Allahtan umun ümit edin demektir.. ve

``Ey iman edenler Allahın Ensarları olun``

yani Allahın dininin doğru anlaşımasına, zayıf düşmemesine batıla boğulmamasına, dinin GERÇEK tedrisatının batıl önünde yenilmemesine engeller olun ve böylece yardım etmiş olun..

``Ya eyyuhellezîne amenu kunu ensarallah``
Ali
Mesajlar: 636
Kayıt: 24 Ara 2006, 08:34

Re: dinin direği namaz değildir

Mesaj gönderen Ali »

Yusuf yazdı:şimdi sizlerle bir ayeti paylaşmak istiyorum, bu ayet net olarak bir HABER vermektedir, bu haberin verilişindeki ana gaye;
Allaha inandım diyen kişinin, inancında bir yamukluk olup olmadığını, bu ayete bakarak test etmesinin gerekliliğidir.

ayete bakalım;

``Onlar, seve seve yiyeceği yoksula, yetime ve esire yedirirler. `` (İnsan 8) 76/8

..
Önce senin yamukluk katsayına bakalım
verdiğin ayetin nüzul sebebi nedir?
Ayetteki Onlar kimdir?
yiyeceğini yoksul yetim ve esire veren kişiler kimlerdir?bakalım kimler çıkacak araştır buraya yaz bakalım görelim mevlam neyler?
3nokta
Mesajlar: 3381
Kayıt: 26 Ara 2006, 22:16
Konum: Meşhedi313

Re: dinin direği namaz değildir

Mesaj gönderen 3nokta »

Yusuf yazdı:Evet ben edebiliyorum edebildiğim yere kadar ama sizler gibi aklımı zihnimi kiraya vermiyorum..
Laf ebeliği yapıyorsun. İşine gelince tefsirden okuyorsun işine gelmeyince zihninden okuyorsun. Ben senin Kuranı anlamada gösterdiğin çabanın izlediğin metodun yanlış olduğunu yazdım ve mantıki delilini sundum. Bizim Alevi yolumuzun Kurana ve Ehl-i Beyt as'a inandığını, ikisinden gelenleri de birbiriyle sağlama yaptığı söylüyorum sana. O yüzden bu kriterle uymadığın sürece yazdıkların asla ve asla Alevi yolunun itikadının yakınından bile geçmez geçemez. Ehl-i Beytsiz kuran kuransız ehli beyt olmaz. Biz kuran bize yeter diyenlerden uzağız.! (Mesajım anlayana)
nokta koymuyoruz artık cümle sonlarına
noktayı koyacak olan sensin anlasana
. . .
3nokta
Mesajlar: 3381
Kayıt: 26 Ara 2006, 22:16
Konum: Meşhedi313

Re: dinin direği namaz değildir

Mesaj gönderen 3nokta »

İşte senin bir çelişkini yazayım mı? İster misin?? İstemesen de yazacağım ki herkes metodunun çelişkili yanlarını görsün.
Sen Kuranın gayet açık olduğunu ve Ehl-i Beyt as'ın izahına gerek olmadığı kendi aklınla kuranı anlayacağını söylüyordun. ama burada
Bu ayette bir BİLİNÇ ten bahsediliyor, yakinen bilmek, yakinen yaşamak.

Peki nedir bu bilinç?
Bu bilinci nasıl yakalarız? Bu idrak haline nasıl ulaşırız?

Ben dilim döndüğünde anlatmaya çalışayım..
Açıkça görüyoruz ki kuran bir ifadesinin ne manaya geldiğini kafana göre yorumladın. Ve seni bu yoruma götürecek hiçbir delil sunmadın. Söylediğin şeyin doğruluğuunu ya da yanlışlığıını tartışmıyorum. İfade etmek istediğim şey medottaki çelişkilerin!
nokta koymuyoruz artık cümle sonlarına
noktayı koyacak olan sensin anlasana
. . .
ebubekiromer
Mesajlar: 5
Kayıt: 16 Mar 2010, 16:06

Re: dinin direği namaz değildir

Mesaj gönderen ebubekiromer »

"Peygamber sayıklıyor" demekte ne kaba kelime arkadaşlar.Sözlere biraz dikkat etsek.İş ki çarpılmasak. Hacı pervane bu sene şampiyon olur.Ya da Bursa. Ama gönlümüz şanlı "Tokatspor"umuzdan yana ......
ebubekiromer
Mesajlar: 5
Kayıt: 16 Mar 2010, 16:06

Re: dinin direği namaz değildir

Mesaj gönderen ebubekiromer »

Bu konu için son olarak "Namaz dinin direğidir." Siz rahat olun gerçek bu kankalar....
Cevapla

“Namaz” sayfasına dön