Gönderilme zamanı: 05 Oca 2008, 13:39
Sevgili kızılırmak,
Espri anlayışının bu kadar kıt olabileceğini tahmin etmemiştim doğrusu.. Ee madem öyle o zaman daha açık yazmak lazım demekki.. Gerçi yapılan espriyi açıklamak pekte hoş bir şey değildir, işin bütün zevki kaçar ama.. ne yapalım ki mecbur kaldım.
Bak, karpuz esprisi bizim buralarda, geç gelip, erken dönmek isteyen misafirler için kullanılan çok yaygın bir latifedir.
Hem o senin dediğin uzun yıllar önceydi.. şimdi çok şeyler değişti çook.. artık her mevsim herşey bulunabiliyor.. kışın, kavun karpuz domates salatalık vs. yazınsa, portakal limon ayva hatta marul havuç bile bulunuyor. Üstelik ithal tropikal olanları da cabası.. kivisi, ananası, avakadosu vs. ne ararsan.. neyse burayı manav reyonuna döndermeyelim şimdi.. eskiden, yav şu hacılar gelsede şöyle bol bol hurma yesek diye dört gözle beklerdik dönüşlerini.. şimdi hurma da her mevsim bulunuyo artık.. dedimya çok şeyler değişti diye..
Bunlar neysede.. beni esas üzen insanlarında çok değişmesi, bildiğin gibi değil.. kimseye güven kalmadı. Hele bazıları varki, söyledikleri başka, yaptıkları bambaşka.. yani söyledikleriyle yaptıkları birbirine taban taban zıt.. biz münafık deriz öylelerine, sizde ne denir bilmem. Ahh neler çekiyoruz onlardan neler bir bilsen.. bazılarını tanıyamıyoruz, ama onların çoğunu tanıyabiliyoruz.. nasıl mı ? canım bizimde kendimize özgü bazı kriterlerimiz var işte.. Mesela onlardan birini söyleyim sana istersen: muharrem ayı gelince, özellikle muharremin 10'unda bunlar aşure tatlısı yerler (bu tatlı yaz-kış hatta 4 mevsimde yapılabiliyo) ayrıca çeşitli eğlencelerle kutlamalar filan yaparlar. Bizde onlara bakıp şıp diye tanırız işte..
Birşey alamadan gitmene çok üzüldüm inan ki.. yani kusura bakma ama kabahat sende kardeş, o kadar ısrar ettik kalmadın naapalım..
Bak yine kaçmaya çalışıyorsun !! oldumu ya ? oysaki daha konuşacak çok şeyimiz vardı.. inanki konuşa konuşa bir yerlere varırız belki diye baya bi ümitlenmiştim.. Hani ne demişler insanlar konuşa konuşa dimi ? İmam Ali de (a) diyorya hani: "insan dilinin altında gizlidir" diye.. ama sen kendinden pek bahsetmedin.. ne olduğunu anlamadan apar topar gidiyorsun.. biraz sabırlı ol hele, ne biliym geldiğin yerlerden filan bahset biraz, bilmediklerini sor öğren mesela.. böyle kaçmakla olmaz ki.. Yaw ammada ayran gönüllüymüşsün ha.. ya madem bu kadar çabuk sıkılıyorsun, o zaman hiç gelmeseydin bilader.. altı kırmızı mumla mı davat ettik seni ? tööbe tööbe.. yani hepsi bu kadarcıkmıydı ? hayret.. bazıları hep böyle yapıyor nedense.. bir laf atıp kaçıveriyorlar.. tıpkı apartman kapı zillerine basıp kaçan mahallenin yaramaz çocukları gibi..
Neyse, aslında daha çok şeyler söylemek istiyorum ama, hem yanlış anlamandan endişe ediyorum, hemde sen çabuk sıkıldığın için hani yazı uzun olunca okumazsın belki diye düşündüm.. onun için burda kesiyorum.
Haa unutmadan, eğer bir daha gelirsen şu "espri algılama proğramı ayarlarını" iyice düzelt de öyle gel olur mu ?
Espri anlayışının bu kadar kıt olabileceğini tahmin etmemiştim doğrusu.. Ee madem öyle o zaman daha açık yazmak lazım demekki.. Gerçi yapılan espriyi açıklamak pekte hoş bir şey değildir, işin bütün zevki kaçar ama.. ne yapalım ki mecbur kaldım.
Bak, karpuz esprisi bizim buralarda, geç gelip, erken dönmek isteyen misafirler için kullanılan çok yaygın bir latifedir.
Hem o senin dediğin uzun yıllar önceydi.. şimdi çok şeyler değişti çook.. artık her mevsim herşey bulunabiliyor.. kışın, kavun karpuz domates salatalık vs. yazınsa, portakal limon ayva hatta marul havuç bile bulunuyor. Üstelik ithal tropikal olanları da cabası.. kivisi, ananası, avakadosu vs. ne ararsan.. neyse burayı manav reyonuna döndermeyelim şimdi.. eskiden, yav şu hacılar gelsede şöyle bol bol hurma yesek diye dört gözle beklerdik dönüşlerini.. şimdi hurma da her mevsim bulunuyo artık.. dedimya çok şeyler değişti diye..
Bunlar neysede.. beni esas üzen insanlarında çok değişmesi, bildiğin gibi değil.. kimseye güven kalmadı. Hele bazıları varki, söyledikleri başka, yaptıkları bambaşka.. yani söyledikleriyle yaptıkları birbirine taban taban zıt.. biz münafık deriz öylelerine, sizde ne denir bilmem. Ahh neler çekiyoruz onlardan neler bir bilsen.. bazılarını tanıyamıyoruz, ama onların çoğunu tanıyabiliyoruz.. nasıl mı ? canım bizimde kendimize özgü bazı kriterlerimiz var işte.. Mesela onlardan birini söyleyim sana istersen: muharrem ayı gelince, özellikle muharremin 10'unda bunlar aşure tatlısı yerler (bu tatlı yaz-kış hatta 4 mevsimde yapılabiliyo) ayrıca çeşitli eğlencelerle kutlamalar filan yaparlar. Bizde onlara bakıp şıp diye tanırız işte..
Birşey alamadan gitmene çok üzüldüm inan ki.. yani kusura bakma ama kabahat sende kardeş, o kadar ısrar ettik kalmadın naapalım..
Bak yine kaçmaya çalışıyorsun !! oldumu ya ? oysaki daha konuşacak çok şeyimiz vardı.. inanki konuşa konuşa bir yerlere varırız belki diye baya bi ümitlenmiştim.. Hani ne demişler insanlar konuşa konuşa dimi ? İmam Ali de (a) diyorya hani: "insan dilinin altında gizlidir" diye.. ama sen kendinden pek bahsetmedin.. ne olduğunu anlamadan apar topar gidiyorsun.. biraz sabırlı ol hele, ne biliym geldiğin yerlerden filan bahset biraz, bilmediklerini sor öğren mesela.. böyle kaçmakla olmaz ki.. Yaw ammada ayran gönüllüymüşsün ha.. ya madem bu kadar çabuk sıkılıyorsun, o zaman hiç gelmeseydin bilader.. altı kırmızı mumla mı davat ettik seni ? tööbe tööbe.. yani hepsi bu kadarcıkmıydı ? hayret.. bazıları hep böyle yapıyor nedense.. bir laf atıp kaçıveriyorlar.. tıpkı apartman kapı zillerine basıp kaçan mahallenin yaramaz çocukları gibi..
Neyse, aslında daha çok şeyler söylemek istiyorum ama, hem yanlış anlamandan endişe ediyorum, hemde sen çabuk sıkıldığın için hani yazı uzun olunca okumazsın belki diye düşündüm.. onun için burda kesiyorum.
Haa unutmadan, eğer bir daha gelirsen şu "espri algılama proğramı ayarlarını" iyice düzelt de öyle gel olur mu ?