CİA'nın şiiler hk raporu

Cevapla
Kullanıcı avatarı
MERDAN
Mesajlar: 956
Kayıt: 01 May 2007, 22:14

CİA'nın şiiler hk raporu

Mesaj gönderen MERDAN »

CIA’NIN ŞİALAR HK. RAPORU

ve şii-sünni savaşı çıkarma istemi..

Son zamanlarda Amerika’da “Dini Mezhepler arasında tefrika planı” adlı bir kitap yayınlanmış. Bu kitapta eski CİA yetkililerinden Michael Brand!! ile bir röportaj da yer almaktadır. Eski CİA yetkilisi bu röportajında şialar ve Şia mezhebi aleyhinde hazırladıkları planlarını anlatıyor.
Bu kitabın bazı bölümlerini özetle sunuyoruz.


“İslam dünyası asırlardan beri batı devletlerinin hakimiyetinde bulunuyor. Bu asırda bir çok İslam ülkesi bağımsızlıklarını kazanmalarına rağmen bu ülkelerin siyasi ve ekonomik sistemleri ve özellikle toplumlarının kültürleri henüz batılıların kontrolündedir ve batılıları takip etmektedirler.

1979’da gerçekleşen İran İslam İnkilabıyla ABD çok büyük bir darbe almış oldu.

Başlangıçta biz, bu inkilabın İran’ın mezhebi toplumunun doğal isteği olduğunu ve dini liderlerin bu durumdan yararlanmak istediklerini düşünüyor ve Şah gittikten sonra zamanla istediğimiz kimseleri başa getirerek İran üzerindeki siyasetimizi devam ettiririz diye plan yapıyorduk. Ama zaman geçtikçe İran İslam İnkilabıyla ortaya çıkan İslam İnkılabı kültürünün bölge ülkelerine, özellikle Irak, Pakistan, Lübnan ve Kuveyt’te yayılması sonucunda İran İslam İnkilabı hakkında yanlış tahliller yaptığımızı anladık.

CİA’nın üst düzey yetkilileriyle bir toplantı yaptık ve o toplantıda İslam ülkelerinde tecrübesi olan İngiliz gizli servisinden yetkililer de vardı. Şu neticeye vardık: İran İslam İnkilabının zafere ulaşmasının sebebi Şah’ın takip etmiş olduğu yanlış siyaset değil, başka etkenler var; birincisi güçlü mezhebi bir rehberiyetin olması, ikincisi bu mezhebin şehadet kültürüne sahip olması ki bu şehadet kültürü, 1400 yıl önce İslam Peygamberinin torunu İmam Hüseyin tarafından temeli atılmış ve her yıl Muharrem ayında yapılan matem merasimleriyle bu şehadet kültürü yaşatılıp yaygınlaştırılıyor. Ve Neticede anladık ki, Şia mezhebi diğer islami mezheplerden daha aktif ve daha sağlam temelleri var.

Bu toplantıda, Şia mezhebi üzerinde daha fazla araştırma yapılmasına ve bu araştırmalar neticesinde plan ve proje hazırlamaya karar verdik.

Bu tahkikat için 40 milyon dolar bütçe ayırdık. Bu proje üç merhalede gerçekleşti:

1- Şialar hakkında bilgi ve istatistikleri toplamak
2- Kısa vadeli hedefleri uygulamak; Şia aleyhine tebliğ ve Şia mezhebiyle diğer islami mezhepler arasında tefrika çıkarmak.
3- Uzun vadeli hedefi uygulamak; bu mezhebi yok etmek.

Projenin birinci merhalesine ulaşmak için dünyanın her yerine şu soruların cevabını bulmaları için araştırmacılar gönderdik.

a) Şialar dünyanın hangi bölgesinde yaşıyorlar ve bulundukları bölgelerde ne denli etkililer.
b) Şialar arasındaki ihtilaflar nasıl körüklenebilir.
c) Şia –Sünni arasında nasıl ihtilaf çıkarır ve bu ihtilaflardan nasıl yararlanabiliriz.

Dünya çapında yapılan tahkikatlar, araştırmalar ve tahliller neticesinde çok önemli noktalar elde ettik. Anladık ki şia mezhebinin gücü, alimlerin ve mercei taklitlerin elinde bulunuyor ve bu mezhebi her zamanda onlar kollayıp koruyorlar. Şia mercei taklitleri hiç bir zaman gayri islami ve zalim bir hükümdara itaat etmemişler.

İran’da Ayetullah Şirazi’nın fetvasıyla İngilizlerin siyaseti alt üst oldu. Amerika ile müttefik olan Şah hükümeti Ayetullah Humeyni’nin fetvasıyla yerle bir oldu. Irak’da Saddam, bütün zulüm ve baskılarına rağmen Necef havzesini kendine boyun eğdiremeyince tek çareyi bu havzeleri kapattırmakta gördü. Lübnan’da İmam Musa Sadr hareketi, İngiliz, Fransız ve İsrail askerlerinin Lübnan’dan kaçmalarını sağladı. Hizbullah, İsrail’e büyük darbeler vurarak Güney Lübnan’dan çekilmelerine sebep oldu.

Bu tahkikatlar bize şunu öğretti ki, Şia mezhebiyle direk savaşamayız ve karşı karşıya gelirsek başarı şansımız çok azdır. Perde arkasından iş yapmamız gerektiğini anladık. İngilizlerin meşhur “ ihtilaf çıkar böl ve hüküm sür” sloganlarının yerine “ ihtilaf çıkar böl ve yok et” siyasetini uyguladık.

Bu siyaset doğrultusunda büyük hedeflerimize ulaşmak için geniş planlar yaptık. Şia mezhebiyle ihtilafı olan ve şiaları kafir ilan edip münasip zamanlarda onlara karşı cihad emri verecek diğer mezheplere mensup şahıslara destek verdik. Ve aynı zamanda halk arasında itibarları yok olsun diye Şia mercei taklidlerin ve dini otoritelerin aleyhine geniş alanda propaganda başlattık.

Üzerinde hassasiyetle durmamız gereken konulardan biri de, Aşura kültürü ve şehadet kültürüydü. Çünkü şialar her yıl bu kültürü, toplantı ve matem merasimleriyle yaşatıyor ve canlı tutuyorlardı. Bunun için karar aldık ki, bu merasimleri düzenleyen menfaatçi ve makam peşinde olan hatipler ve meddahlara mali destek sağlayarak onların aracılığıyla bu alandaki Şia akidesini ve şehadet kültürünü zayıflatıp yok edelim. Bu alana hurafalar sokarak şiaların cahil ve hurafalara inanan müslümanlar olarak tanıtmak istiyorduk.

Diğer taraftan Şia mercii taklitler aleyhine yazılar hazırlayıp maddiyatçı, çıkarcı hatipler ve yazarlara vererek yayılmasını sağlıyorduk.

Planımız 2010 yılına kadar hedeflerimizın önünde en büyük engel olan Şia merci taklitlerin toplumdaki itibarını azaltıp, şiaları kendi eliyle ve diğer islami mezheplerin yardımıyla onları yok etmekti. Ve nihayetinde Şia mezhebine son darbeyi vurup yok edecektik.”

Diyen Michael Brand!! hedeflerinin son aşamasında başarılı olamamalarını, Şii Mercei Taklitlerinin beklenenin aksine aklı-selim ile hareket etmelerine bağlıyor.
Allahım bana adaletinle değil, merhametinle davran. İMAM ALİ (A.S)
Cevapla

“Dış Siyaset (Politika)” sayfasına dön