Bektaşiliğin Beş Yüzü !

biralevi
Mesajlar: 1487
Kayıt: 24 Ara 2006, 14:02

Bektaşiliğin Beş Yüzü !

Mesaj gönderen biralevi »

BEKTAŞİLİĞİN BEŞ YÜZÜ !
Birçok kez yazdım ama henüz tam anlaşılmadı,kiminin işine gelmiyor kimi cahil,kiminin sistemden beklentisi olduğu için açık çatışmayı göze alamıyor kimi kötüniyetli.Ama devam etmek zorundayız.Zamana ihtiyacımız var.Tarih yazılıyor ve kimin yazacağı önemlidir.Gelecek nesillere sağlam temel bırakmak zorundayız.Bu nedenle çürük yapı ve parçaları yıkmak zorundayız.Çürüyen parçalardan bulaşacak mikroplara engel olmak zorundayız.Bu devrimci bir çıkıştır,marjinal olduğunu zaten biliyoruz.Ama hak batıl mücadelesinde bunun tarihi örneği çoktur.Hak ehilleri her dönem marjinal devrimci çıkışlarda bulunmak zorunda kalmışlardır.Önemli olan sabırla inatla devam etmektir.
Alevilerin özgürleşme süreci başlamıştır,kırılması gereken prangalar vardır ve Bektaşilik bunlardan birisidir.bektaşilik içinde çok çeşitli virüsleri barındıran bir organizmadır ve Alevilerin bundan kurtulması zorunludur.Karşımızda bir tarikat olsaydı,bir lideri yada şeyhi olsaydı yada belli ilkeleri olan bir oluşum olsaydı belki kurtulmak daha kolay olurdu.Ama karşıda zamanla gelişen vücud bulan kültürel bir sentez var ve içinde her türlü negatif unsur bulunuyor. Çok yüzlü bir oluşumla karşı karşıyayız,içinde her şeyi bulmak mümkün çünkü sürekli kılık değiştiriyor,fikir geliştiriyor.Hiçbir doğması olmadığı için kılıktan kılığa şekilden şekle girebiliyor.Bu nedenle ıslahı,düzeltilmesi mümkün olmuyor,yok edilmesi mümkün değil çünkü her dönemin hakim ve batıl fikrini savunabiliyor,bünyesinde taşıyabiliyor bu nedenle tamamen dışlanması gerekiyor.Batıl yaşadıkça yaşayacağı için dışlanmasından başka çare bulunmuyor.Bunu yapmaya çalışıyoruz,Bektaşiliğin çok yüzünü gösterip bir şeyleri anlatmaya çalışıyoruz.Anlayanlar kurtuluyor,bizzat görüyoruz.Anlamayanlara ,anlamak istemeyenlere üzülüyoruz.



BİRİNCİ YÜZ ; 1200-1500 ARASI

Bu dönemin başlarında Hacı Bektaş Selçuklu sarayının hemen yanıbaşına sulucakahöyüke gelip yerleşiyor,Herhangi bir tarikat kurmuyor ama çevresinde kendisiyle birlikte hareket eden az sayıda bir kitlenin var olduğunu düşünebiliyoruz,bu kitleye liderlik ettiğine ilişkin bir kanıt yok ama kitlenin bektaşın dini bilgisi olduğuna inandığını düşünebiliriz.Bektaş horasanlı türk kökenli Sünni bir mutasavvıf olarak kabul ediliyor.Onu çevresindeki çok az kişi dışında zamanla bu konuda araştırma yapanlar tanıyabiliyorlar.O tarihlerdeki Mevleviler gibi bazı dini çevrelerin tanıdığını da düşünebiliriz.Yine anadoludaki hiristiyanlarla da bağ kurması kaçınılmaz oluyor.Yine anlatılara göre bektaşın ölümünden ve Osmanlı kuruluşundan sonra bazı osmanlıların buradaki insanlarla temasa geçmiş olmaları muhtemeldir.Yeniçeri-Bektaşi bağının ilk nüvelerini bu dönemde görebiliyoruz.
Bu dönem anadolusun da okuma-yazma yok,insanlar ekonomik sorun içindeler ve Anadolu ne etnik nede dini kimliğe henüz sahip değil.Herkes iç içe ,ekonomik sorun üst düzeyde,siyasal istikrar zaten yok.Etkiye açık geniş bir toprak parçası döllenmeyi bekliyor.


İKİNCİ YÜZ; 1500-1826 ARASI

Bu dönemi fidana can suyu verilmiş dönem olarak görme eğilimindeyim.Osmanlı sultanı 2.Bayezid tahta geçiyor ve anadoludaki tüm dini yapılaşmalara el atıyor.Dimetokadan Balım sultanı Sulucakarahüyüke tayin ediyor.Var olan yapılanmayı tarikat yapılanmasına dönüştürüyor.Bütün gücüyle destekliyor.Bununla da yetinmiyor ,tarikat kurucusu ilan ettiği Hacı Bektaşı anadoluya keramet sahibi bir veli olarak tanıtmak için sarayda firdevsi Tavile Menakıbı hünkar Hacı Bektaş vilayetnamesini yazdırıyor.
Hacı bektaşın uçtuğunu,kerametler gösterdiğini büyük bir veli olduğunu bu eserle tüm anadoluya ilan ediyor.Hem 2.Bayezid hemde Hacı Bektaş bu eser sayesinde VELİ ! kabul ediliyor,Bektaş SEYYİT ! ilan edilirken Padişah ta SOFU lakabını kazanıyor.Padişah Anadolunun Sünnileştirilmesini bu yolla İslamileşmesine yönelik hamleler içinde görüyor.Buraya Türk-Türkmen göçerlerin yönelmesini sağlamaya çalışıyor,okuma yazma yok ama anlatıların devlet eliyle duyulması sağlanmaya çalışılıyor.
Bektaşi-Yeniçeri ilişkisi gelişiyor,her iki kurumda yabancı unsurlara açık kurumlaşmalar olarak osmanlı eliyle büyüyor.Büyümeye Yavuz,kanuni dönemlerinde de katkılar sağlanıyor,Anadolunun en çok alevi katledilen bu döneminde Bektaşilik yeniçeri ilişkisi yoluyla Osmanlı başkentinde kök ve etki salacak boyutta büyüyor.
Bu dönemin başlarında Balım sultanın yola bazı şekli unsurları kattığını,sistematize ettiğini görüyoruz,bu sistem zamanla gelişiyor.Bu yüzden o da piri sani (ikinci kurucu) olarak tarihe geçiyor.Osmanlı tarihçileri tarikatı Yesevi –Nakşi çizgisinde kabul ediyorlar.
Türk unsurlar,Sünni tasavvufi unsurlar,sistematize edilmiş tarikat kurallarıyla bütünleşiyor.Anadoluya gelen başka yabancı unsurlarda katkılarda bulunuyorlar.Batınılik,Hurufilik,Şiilik gibi unsurlarında Bektaşilik içine katılanlar tarafından sızdığını görüyoruz.Pir sultanın öncülüğünü yaptığı düvezi imam türünden deyişlerle anadoluya 12 imamların isimleri giriyor ve bu isimler safevi etkisiyle de özellikle türk-türkmen kitleler arasında hızla yayılıyor.Bayezid-yavuz ve kanuni bu etkiyi katliamlarla ve teorik Sünni açılımlarla kırmaya çalışıyor.
Katkılar ve niyetler nedeniyle artık Bektaşilik bektaşın kendi fikrinden kopmaya başlamıştır.Bu dönemin sonlarını bektaşın kendisinin bile sahiplenmeyeceğini düşünmek zorundayız.



ÜÇÜNCÜ YÜZ; 1826-1923 ARASI
Yeniçeriler yabancı unsurlarında etkisiyle sarayda etkin rol oynuyorlar,Osmanlı bu ordudan kurtulmak istiyor.
Yeniçeriler 1826 yılında acımasızca katledilince aradaki ilişki nedeniyle bundan Bektaşi dergahları da etkileniyor,bu dönemin başını bektaşiliğin Osmanlı kontrolünden çıkmasının başlangıcı olarak kabul ediyoruz.
Bu dönem anadoluya yavaş yavaş hakim olan sebatayist unsurların egemenliğe üst düzeyde etki ettikleri döneminde başlangıcı oluyor.Sünni Osmanlıdan darbe yiyen Bektaşiler,sebatayistlerin etki sahasına giriyorlar.Bektaşilerin özellikle Sünni islamla hesaplaşmaları ,Sünni islamı yavaş yavaş eleştirmeye başlamaları bu dönemle başlıyor.Bektaşileri bu dönem sebatayistler yönlendiriyor.Sünni islam üzerinden islam dinine saldırı başlıyor,Bektaşi fıkraları bu dönemin sonuna doğru bolca kayıtlara geçiyor.Sebatayist Bektaşiler bu eleştirilere şii bilgilerini de katıyorlar.Osmanlının barışma ve ilişkiyi eski hale getirme çabalarını sebatayist etki ve savaşlar kesiyor,bu dönem Bektaşiliğin Osmanlı konrtrolünden çıktığı dönem olarak kabul ediyoruz.Boşluğu sebatayist-masonik unsurlar ve Yahudi etkisi dolduruyor.Onlarda İslama bu dergah vasıtasıyla saldırıyorlar,tarikatın artık içi boşaltılıyor ve yerine din dışı unsurlar konuluyor.Namaza,oruca,hacca yönelik islam dışı yorumlar Bektaşiliğin içine sebatayistler tarafından bu dönemde yerleştiriliyor.Bu süreçte bu etkiyi Osmanlının üst düzey yönetimlerinde de görüyoruz,aynı etki jön Türkler,ittihatçılar türünden siyasete ve nakşilik,Mevlevilik gibi tarikatlarada yansıyor.Bu nedenle bu dönemin sonuna doğru Bektaşileri iktidarda üst düzey makamlarda görebiliyoruz.İttihatçılar içinde ,hükümet içinde ,Osmanlı meclisi içinde yer alabiliyorlar.Cumhuriyet dönemi ilk meclis içinde de yer veriliyor.
Bu dönemin sonuna doğru İttihatçılar baha sait bey başkanlığında Bektaşiliğe Türk-Türkçü-milliyetçi unsurları ekliyorlar.İttihatçılar bu dönem Bektaşiliğine İLK DEFA Aleviliği de ekliyorlar.Artık Alevilik Bektaşilik birlikte anılmaya başlanıyor.Bektaşilik tarikatına Tarikatı Aleviyye denilmeye başlanıyor.Alevi –Bektaşi kavramı Türk milliyetçiliği üzerinden geliştiriliyor.
Cumhuriyeti Türk milliyetçiliği üzerine kuran sebatayist etki bektaşiliğede milliyetçi etkiyi bulaştırıyor.Artık tarikat su katılmamış Türk tarikatı olarak sunuluyor ve bolca milliyetçilik motifiyle milliyetçilik propagandası işleniyor.
Dönemin başlarında Bektaşiliğin islamiliğini ve Sünniliğini kanıtlamaya çalışan Cemalettin çelebinin Müdafa isimli eseriyle başlattığı yeni hareket bir başka çelebinin cumhuriyetin kurucusu Atatürkü mehdi ilan etmesi ile kırılıyor.Kırılma hacı bektaşın soyu olup olmadığı konusunda tartışmalara yol açıyor.Bu dönemin sonunda Bektaşiliğin içinde artık sebatayist-masonik ve Türk milliyetçiliğine yönelik katkılar öne çıkıyor.Hakim oluyor.1826 daki kırılma sebatayistlere yarıyor.


DÖRDÜNCÜ YÜZ; 1923-1980 ARASI

Tarikatlar kapatılmıştır ve çoğu artık illegal faaliyet alanlarına kaymıştır.
Artık Bektaşilik İslami sınırların dışındadır,çok renkli ve çok yüzlüdür.Bu nedenle artık islami diğer tarikatlardan kopmuştur.Cumhuriyetin kuruluş ilkelerinin baskısı altındadır.Masonik etki hakimiyeti devam etmektedir.Dede baba denilen insanların önemli kısmı masondur,sebatayisttir.Yeni Cumhuriyetin din ile çatışmasında Bektaşilik te taraftır.Bu dönem Bektaşiliği artık İslamı açık açık eleştirmektedir.Cumhuriyet tarafından kapatılmış tarikat olmasına rağmen her konuda yeni cumhuriyetin ilkeleriyle müttefiktir.Artık dinsel bir sorun yoktur.Batıcı fikirler çağdaşlık adı altında savunulmaktadır.Bektaşilerin ilkesel ve sebatayist etkiden dolayı Hacı bektaş-balım sultan çizgisine M.Kemalide yerleştirdiklerini görebiliyoruz.Atatürk te artık Bektaşilerin kutsallarından birisidir.Sebatayistlerin güçlenmesi Bektaşilerinde güçlenmesi anlamına geliyor.Ancak Ekim devrimiyle gelişen sosyalist- sol etki Bektaşi dedelerinin etkisini kırıyor.1968 den 12 eylül darbesine kadarki dönemde artık Bektaşi dedeleri topluma hakim değildir,zira sol sosyalist fikir dedelik düzeninin sömürü düzeninin bir parçası olduğunu keşfetmiş ve dedelik düzenini yok etmeye yakın bir düzeyde baskı altına almıştır.Bu güçlü etki nedeniyle artık dedelerin kendileri bile dedelikten vazgeçmiş sinmiştir.Sebatayist etkiyle bektaşiler bu dönemi yeniden chp li olarak atlatmaya çalışıyorlar.Menderes-Bayar sebatayist etkiyle DP ye kayan kitle bu sefer yine aynı etkiyle CHP ye kayıyor.Bu dönem Alevi-Bektaşi kavramları artık yerleşmiştir,herkes bu iki kavramı bir kabul ediyor,kanıksıyor.Bu kabulü ittihatçıların ve sebatayistlerin çok büyük bir başarısı olarak görüyorum.Kimse fark etmeden çok büyük bir dönüşüm gerçekleşiyor.Kendisini alevi olarak adlandıran Alevi kitle bu dönüşümle sebatayist etki alanı içine çekiliyor.Artık alevi kitle islam dışı bir alan içindedir,eğitimsizlik,cahillik ve sol etkide bu imaja yardım ediyor.Bu imaj Sünnileştirme çalışmalarını da kolaylaştırıyor.
Aleviler artık cumhuriyetin din politikasının yani diyanetin ,sosyalist diyalektiğin,sebatayist etkinin ve avrupaya göçün yarattığı çelişkilerin içindedir.




BEŞİNCİ YÜZ ; 1980 DEN GÜNÜMÜZE

1979 İran İslam devrimi 12 imamların isimlerini gündeme getiriyor ve hemen akabinde civar Müslüman ülkelerde garip darbeler oluyor,iktidarlar değişiyordu.Her devrim devirdiği şeyin büyüklüğü oranında etki alanı yaratacaktı ve İran islam devriminde de böyle oldu.binlerce yıllık şahlık rejimi devriliyor ve İslam cumhuriyeti kuruluyordu.Kurucu kadrolar yeni anayasalarına diğer dinsel anlayışların saygıya mahzar olacakları görüşünü koymakla birlikte İslam cumhuriyetinin 12 imamcı,alevi yada Caferi olduğunu açık açık koyuyordu.
12 imamların İslami bilgileri Türkiyede bloke edilmesine rağmen bu etki eninde sonunda yayılacaktı ve öylede oldu.
Bizler ve bizim gibiler 12 imamların islami anlayışını,görüşünü,fıkhını bu etki sayesinde öğrendik ve bunu aleviyim diyen halkada anlatmaya başladık.
Eğer bir insan aleviyim diyorsa ,Hz.Alinin yolunu,12 imamların yolunu takip etmek istiyorsa bunu öğrenmek zorundadır,uygulamak zorundadır demeye başladık ve doğaldır ki akabinde bu yolun yayılmasını önlemeye çalışan çizgiler ortaya çıktı.Onlar şii,biz Anadolu alevisiyiz,onlar şeriatçı biz batınıyiz ,tarikatçıyız,onlar fars etkisinde biz islamın türk yorumuna inanıyoruz ,onlar sıkı kuralcı biz ceme,semaha,saza dedeye inanıyoruz diyenler türemeye başladılar,Bektaşilik içindeki her türlü ilkeyi şiiilikle mücadele adı altında piyasaya sundular ve sebatayistler,hiristiyanlaştırmacılar ve diyanetçilerin hepsi bu konuda birleşiverdiler,Aleviliğin kavram olarak geçtiği her yere Bektaşilik kavramını da sokmaya çalıştılar.Dede okulları açmaya,cemevleri yapmaya başladılar.Biz arı duru tertemiz b ir temel atmaya çalıştıkça onlarda eskinin tüm çürümüş köhne fikir ve yapılarını çağdaşlaştırarak sunmaya çalıştılar.Bektaşilik kavramı içine soktukları batıcılık,çağdaşlık,Kemalistlik,laiklik,sosyal demokratlık kavramlarını Aleviliğinde temeli olarak kullanmaya çalıştılar.Velhasıl 12 imamların önüne her türlü kişi ve görüşü getirmeye çalıştılar.Hatta tüm bu numaralarla yetinmeyip biz aleviyiz Müslüman değiliz diyenler bile oldu.Bize karşı diyaneti,tarikatı,sebatayisti bilimumu birleştiler.







Aleviyim diyen kitlenin en çaresiz kaldığı yada çok çaresiz olduğu dönemler vardır.Bayezid-yavuz-kanuni üçlüsünün katliamları böyle bir dönemdir,yeni cumhuriyetin Sünnileştirmeye yönelik diyanet politikaları-sebatayist etki ve sosyalist etkiden oluşan üçlü kıskaç böyle bir dönemdir ve günümüzde de böyle bir dönem yaşanmaktadır.
Günümüz Alevileri 12 imam yolu ,Caferilik yada Şiilik olarak bizim sunduğumuz çizginin ,diyanetin sunduğu Sünnileştirmeye yönelik çizginin ve nihayetinde bunların dışında cem-semah-saz-dede olarak sunulan islam dışı kültürel sentez olarak isimlendirdiğimiz Bektaşilik çizgisinin kıskacındadır.Bektaşiler ve diyanet bize karşı olma noktasında müttefik bulunmaktadırlar.
Alevilik ile bektaşiliğin farklı kavramlar olarak kullanılması Alevileri dinsizleştirme,hiristiyanlaştırma ve kısmen de olsa Sünnileştirme etkisinden kurtaracaktır.Biz bunu sağlamaya çalışıyoruz.Onlar Alevilik ve Bektaşilik kavramlarını birleştirerek Alevileri islam dışı sebatayist etki alanına hapsettiler,bizde bu iki kavramı ayırarak Alevileri önce özgürleştireceğiz ve 12 imam tercihine yönlendirmeye çalışacağız.Bu bizim hedefimizdir.Başka bir deyişle bize göre Alevilikle Bektaşiliğin iç içe girmesi alevi halkının sebatayist etkiye açık,din dışı etkiye açık ve kısmen de olsa Sünnileştirmeye açık hedef olması anlamına geliyor.Zira tarihi gelişimi içinde sebatayistler ilke ve şahıs bazında Bektaşiliğin içinde sıkıca yer alıyorlar,ilke bazında islam dışı unsurlarda yer alıyorlar ve zaten Sünnilikte Bektaşiliğin içinde bulunuyor.Bu nedenle Bektaşiliğin Aleviliğin sırtından atılması tüm bunlardan kurtulmak anlamına da geliyor. Bu doğaldır ki devrimci bir çıkıştır,ama bu tür prangaların kırılması için devrimci çabadan başka bir şey yapmakta mümkün değildir.Bize karşı yaratılmak istenilen nefret aynı karanlık güçler tarafından empoze edilmektedir.
Alevi aydını bunun analizini yaptığında meydana gelecek özgürleşme ortamı 12 imam fikirlerinin de öğrenilmesini kolaylaştıracaktır diye düşünüyoruz. Bunu onlarda ! biliyorlar ve bu nedenle alevi-bektaşi kavramını beslemek için ,birbirinden ayırmamak için ateşe bolca odun atıyorlar.Hz.İbrahimi hiçbir ateşin yakamayacağını görmek istemiyorlar,ALLAHIN İZNİYLE BUNU YENİDEN GÖRECEKLER.......
Teoman Şahin
mamilik
Mesajlar: 30
Kayıt: 08 Tem 2008, 18:47

Mesaj gönderen mamilik »

Yukarıdaki yazının bir İran casusu tarafından yazılan ısmarlama bir yazı olduğunu anlamamak için ya zır cahil, yada çok safdirik olmak gerekir.

Bu adam hiçmi alevi tarihi okumamış. veya okumuşta işine geldiği gibimi anlamış. Aleviler tarih boyu inançlarından , ibadetlerinden ve yaşam biçimlerinden hiçbir şekilde taviz vermeden direnmişler. Bunun için katliamlar görmüşler, sürgünler görmüşler, asılmışlar, yüzülmüşler ama bir adım geri atmamışlar. Günümüzde ise tarihlerinde hiç olmadığı kadar örgütlüler. Örgütler arasında her ne kadar tam bir fikir birliği mevcut değilsede; Bu demek değildirki kendilerine saldırı olduğunda birleşmeyecekler.

Tarihte olduğu gibi bu günde hiçbir gücün onları dönüştüremeyeceğini; Mesela camiye götüremeyeceğini (Bu sünni camisi olsun alevi camisi olsun farketmez.) Onlara islam budur diye ortaçağ karanlığı yaşatamayacağını; (Mesela ibadet eden insanların üzerine bomba attıramayacağı, Masum insanlarında bulunduğu mekanları havaya uçurtamayacağı, Aleviden canlı bomba yapamayacağı, Alevilerin yaşam biçimlerine çağ dışı uygulamalar getiremeyeceği, Alevi kadınlarını kara çuvallara sokamayacağı, İbadet yerlerinin siyasi emelleri için beyin yıkama, katliam yapan insan yetiştirme yeri olarak kullanamayacağı; ve daha saymakla bitmez.) Bilmemek için ya çok gözü kara yada bu işden büyük çıkarı olması gerekir diye düşünüyorum.

12 İmamların irana şeriatın gelmesi ile birlikte Türkiye ye geldiğini söylemek bu konuyu hiç bilmemektir. Hiç bilmediğin bir konu hakkında yazı yazılırmı. İnsan biraz araştırır. Ben 55 yaşındayım. ve benden önceki babam ve ondan önceki dedem. Kendim gördüm, onlardan dinledim hiç 12 imamın adının geçmediği cem olurmu. Bilmiyorsan sorup öğreneceksin.

Sonuç olarak burası Türkiye. Burada alevilerde var, Sünnilerde var, Şiilerde var. Kimin ne olduğu, nasıl yaşadıkları, ibadet şekilleri cümle alemin malümu. Bence sizin Türkiyede birtek aleviyi bile şii yapmanız Güneşin batıdan doğmasını sağlamaktan daha zor. (Lütfen şii-alevi aynı muhabbetine hiç girmeyelim, okuyanlara ayıp oluyor.)

Saygılarımla.
Musa Özateş
Mesajlar: 1205
Kayıt: 17 Mar 2007, 01:17

Mesaj gönderen Musa Özateş »

mamilik yazdı:

Kod: Tümünü seç

Yukarıdaki yazının bir İran casusu tarafından yazılan ısmarlama bir yazı olduğunu anlamamak için ya zır cahil, yada çok safdirik olmak gerekir.

bu cümle kimin saftirik olduğunu ele veriyor zaten.

Kod: Tümünü seç

Bu adam hiçmi alevi tarihi okumamış. veya okumuşta işine geldiği gibimi anlamış. Aleviler tarih boyu inançlarından , ibadetlerinden ve yaşam biçimlerinden hiçbir şekilde taviz vermeden direnmişler. Bunun için katliamlar görmüşler, sürgünler görmüşler, asılmışlar, yüzülmüşler ama bir adım geri atmamışlar. Günümüzde ise tarihlerinde hiç olmadığı kadar örgütlüler. Örgütler arasında her ne kadar tam bir fikir birliği mevcut değilsede; Bu demek değildirki kendilerine saldırı olduğunda birleşmeyecekler.
böyle yuvarlak cümleler yerine nereyi neden eleştiriyorsun yanlış nedir doğrusu nedir yazsaydınız ya

Kod: Tümünü seç

Tarihte olduğu gibi bu günde hiçbir gücün onları dönüştüremeyeceğini; Mesela camiye götüremeyeceğini (Bu sünni camisi olsun alevi camisi olsun farketmez.) 
valla böyle söyleyenleri çok gördük öldüklerinde diyanetin sünni imamlarının önüne konuyorlar ayaklarıyla gitmeyenleri omuzda götürüyorlar

Kod: Tümünü seç

Onlara islam budur diye ortaçağ karanlığı yaşatamayacağını;     (Mesela ibadet eden insanların üzerine bomba attıramayacağı, Masum insanlarında bulunduğu mekanları havaya uçurtamayacağı, Aleviden canlı bomba yapamayacağı, Alevilerin yaşam biçimlerine çağ dışı uygulamalar getiremeyeceği, 
anlamsız gereksiz polemik demogoji laf salatası yapıyorsun

Kod: Tümünü seç

Alevi kadınlarını kara çuvallara sokamayacağı
,

kara yada siyah muhabbetini boşver Örtü farzdır tabi KUrana 12 imamlara inanıyorsan bunu senin ninelerin bile o cahil halleriyle biliyordu inanmıyorsan eski fotoğraflara bak kara birşey varsa kendi kalbinde ara


Kod: Tümünü seç

İbadet yerlerinin siyasi emelleri için beyin yıkama, katliam yapan insan yetiştirme yeri olarak kullanamayacağı; ve daha saymakla bitmez.)    Bilmemek için ya çok gözü kara yada bu işden büyük çıkarı olması gerekir diye düşünüyorum.
bizi birileriyle karıştırdın sanırım

Kod: Tümünü seç

12 İmamların irana şeriatın gelmesi ile birlikte Türkiye ye geldiğini söylemek  bu konuyu hiç bilmemektir. 

ya<zıyı bende okudum hatta sen yazınca birdaha okudum böyle bir cümle görmedim uyduruyormusun ne?

Kod: Tümünü seç

Hiç bilmediğin bir konu hakkında yazı yazılırmı. İnsan biraz araştırır.  Ben 55 yaşındayım. ve benden önceki babam ve ondan önceki dedem. Kendim gördüm, onlardan dinledim hiç 12 imamın adının geçmediği cem olurmu. Bilmiyorsan sorup öğreneceksin.

ismin geçmesi yetiyorsa mesele yok o zaman Ali aşkına kadeh tokuşturanlarıda ibadet yapıyor sayabiliriz yaşınıza uygun düşünseniz ya



Kod: Tümünü seç

Sonuç olarak burası Türkiye. Burada alevilerde var, Sünnilerde var, Şiilerde var. Kimin ne olduğu, nasıl yaşadıkları, ibadet şekilleri cümle alemin malümu. 
tamam bizde herkesin herkesin inancına saygılı olmasını istiyoruz ama fitne fesat yapmamak şartıyla mesela bektaşi olduğunuzu cemi semahı sazı dedeyi bektaşi tarikatı adına savunun kimse birşey demez ama işin içine 12 imamları aleviliği bulaştırırsanız bu fitnedir tabiki karşı çıkarız

Kod: Tümünü seç

Bence sizin Türkiyede birtek aleviyi bile şii yapmanız Güneşin batıdan doğmasını sağlamaktan daha zor. (Lütfen şii-alevi aynı muhabbetine hiç girmeyelim,  okuyanlara ayıp oluyor.)
evet şii-alevi aynı muhabbetine girmiyoruz zira bu artık öğrenildi ama siz neden sürekli aleviliği tipik osmanlının bir sünni tarikatı olan bektaşilikle aynı tutuyorsunuz bizde bunu anlamıyoruz asıl ayıp olan bence budur
Saygılarımla. [/color][/size]
AZADİ
Mesajlar: 125
Kayıt: 24 Ara 2006, 20:57

Mesaj gönderen AZADİ »

Musa Özateş tarafından gönderilen;


valla böyle söyleyenleri çok gördük öldüklerinde diyanetin sünni imamlarının önüne konuyorlar ayaklarıyla gitmeyenleri omuzda götürüyorlar



Doğru söze ne denir.
Eğer iman etmiyor ve Allahtanda korkmuyorsanız bari şu dünyada özgür kişiler olun.

Şehidlerin Efendisi Hz.İmam Huseyin (a.s)
Hasan Akça
Mesajlar: 1745
Kayıt: 05 May 2008, 22:02

Mesaj gönderen Hasan Akça »

AZADİ yazdı:Musa Özateş tarafından gönderilen;


valla böyle söyleyenleri çok gördük öldüklerinde diyanetin sünni imamlarının önüne konuyorlar ayaklarıyla gitmeyenleri omuzda götürüyorlar



Doğru söze ne denir.
evet bu tipler bütün hayatları boyunca sünnilere diyanete ve camilerine her türlü sözü söylüyorlar sonra bu tipler ölünce aileleri sünni diyanet hocası arıyor ve en yakın sünni diyanet camine götürüp teslim ediyorlar ve hanefi usülde dünyadan ayrılıyorlar
bunu yapmayanları ise bektaşi dedesi buluyorlar oda bunları karman çorban ama çoğunluğu sünni fıkıhla halledip gönderiyor ve

biz gelin şu işi caferi fıkhına göre 12 imamlara göre yapalım deyincede siz şiisiniz biz aleviyiz deyip kestirip çıkıyorlar işin içinden

hem trajik hemde komik değilmi? ve halen uyanmıyorlar
3nokta
Mesajlar: 3381
Kayıt: 26 Ara 2006, 22:16
Konum: Meşhedi313

Mesaj gönderen 3nokta »

Bıktım bu tipleri göre göre. Ya kardeşim delilin yoksa, akıl ve temel Alevi kaynakları çerçevesinde yazamıyorsan bari karalama. Bilmiyorsan zikir ehline sor be kardeşim.
Hemen başlıyorlar karalamaya yok İrancı humeynici, ..
İran kadar başınıza taş düşsün emi. Ya sanki Alevi-caferi(şiiler) sadece İranda var tövbe tövbe yaaa...
nokta koymuyoruz artık cümle sonlarına
noktayı koyacak olan sensin anlasana
. . .
ali muhsin
Mesajlar: 3121
Kayıt: 24 Nis 2007, 18:41

Mesaj gönderen ali muhsin »

Meshedi can

kime anlatiyorsun, bu tip kisileri zaten Sebatayist Bektasiler Parmaklarinda oynattiklari yetmiyormus gibi ,birde bu gibi sahislari Vahabi görüsleri ile Yezitlestiriyorlar ,bunlarida ayakta uyutuyorlar ama bunlar farkinda degiler . Beyin hücrelerine birkere Bektasi mikrobu yerlesmis ne anlatilirsa bosuna . bunlar tarihi gerceklerle degil, Sömürgeci Diyanetic Fetullahci Vahabi vs zihniyetli Dede Namzetlerinin gölgesinde yasayip onlarin iki üc süslü kelimlerine aldaniyorlar ..yazik yani .
ceren
Mesajlar: 173
Kayıt: 20 Haz 2008, 17:26

Mesaj gönderen ceren »

aslında çok basit bir karar
bektaşiliği içimizden dışlayıp aleviliğe sahip çıkacağız ve aleviliğin 12 imamların dediği şekilde olmasını sağlayacağız bu kadar basit işe neden akılları ermiyor merak ediyorum çok kolay bu değişim
biralevi
Mesajlar: 1487
Kayıt: 24 Ara 2006, 14:02

Mesaj gönderen biralevi »

ceren yazdı:aslında çok basit bir karar
bektaşiliği içimizden dışlayıp aleviliğe sahip çıkacağız ve aleviliğin 12 imamların dediği şekilde olmasını sağlayacağız bu kadar basit işe neden akılları ermiyor merak ediyorum çok kolay bu değişim
Ceren can
keşke toplumsal ilerlemeler dönüşümler söylediğin gibi basit yada birçırpıda olabilseydi ama bu tür dönüşümler yüzyıllar sürüyor
çünkü halkın algı düzeyi yeterli değil analiz yeteneği sınırlı ve buna dahi egemenler izin vermiyorlar ve çeldirici caydırıcı bilgilerle halkın önünü kesiyorlar
halkı yönlendirecek en büyük etken aydın ise kendince hesaplarla hemen tavır almıyor kimi sistemden ve halktan beklenti içinde olduğu için duyarsız kalıyor yada popülist davranıyor risk almak istemiyor kimi bencil olduğu için hakkı söylemiyor kimi korkuyor kimi bazı statülerini kaybetmek istemiyor kimi batıldan beslendiği için sessizleri oynuyor kimide aydın olduğu halde çapı basireti feraseti olaya yetmiyor birçok sebebi var
ceren can
biz ler bize düşeni yapacağız bıkmadan usanmadan yılmadan sabırla yolumuza yani 12 iamamları anlatmaya devam edeceğiz onların önüne konulan tüm engel set geciktirici her fikir ve faktörü arkaya yana kenara çekeceğiz yolu açacağız
Bu hüseyni yoldur anlayanlarla birlikte yol alacağız anlamayanları sabırla inat ve inançla bekleyeceğiz
vaadedilen önderi beklerken gayretli ve çalışkan ve azimli bir şekilde yürüyeceğiz
emin ol bu davada kayıp ihtimali hiç yoktur........bütün şıklarda BİZ KAZANACAĞIZ AMA BUNU NESNEL KAZANIMLARI HEDEFLEYEN İNSANLARA ANLATMAKTA KOLAY DEĞİLDİR.
alone_man
Mesajlar: 1769
Kayıt: 13 Oca 2008, 21:28

Mesaj gönderen alone_man »

bizde yeni bir açılımla bu bektaşilerin pis ilkelerini içimizden temizleyeceğiz alevi halkımız kurtulacak eninde sonunda
Cevapla

“Bektaşilik Nedir?” sayfasına dön