mucteba yazmış
Ah Be İstanbul!
Hüseyin Avni ÇAKMAK
--------------------------------------------------------------------------------
Sokaklarında adımlar atar çaresizliğim
oturup denizine bakıp simitler yer
Ben se ...
Bir çölün ortasında kalmış bir damla..
Su peşindeki seyyah…
'Bir gün bir yerlerde' deyip sabırları öğrenen,
Elimde yırtılmış bir resim,
Acı veren bir gülümseyiş..
Ömrümün haritası yok!
Kayıplardayım..
Bu kadar vazgeçmişken kendimden,
Bu nefes sanki benim değil.
Birgün,
Hayırlar ve eyvahlar beni bulursa,
Çiçeklerimi sen sular mısın İstanbul?
Bu gece sana yağmurlar uğrarsa,
Bana da bir damla yollar mısın?
Yada yarimin nefesini bir rüzgara saklayıp...
Boşver be İstanbul...
Boşver...
Altı üstü hayat!
Kaç sevda gördün dimi sen!
Ama hala tek başına türküler söylüyorsun Beyoğlunda...
Ya aklıma takıldı İstanbul,
Yahu kimden peydahladın bu yalnızlığı?
Bu gözleri nasıl hatırlamazsın!
Ya senin yaran değil mi Kız kulesi?
Bir günde bir iyilik yap ve onu geri ver İstanbul.
Benim seninle baş edecek yediverenim yok.
Biliyor musun?
Adının geçmediği iklimler bulacağımı sandım,
Ama ömrüm seni eskitecek kadar uzun değilmiş!
Biliyor musun ey İstanbul!
Hep aksak şiirler yazar benim kalemim.
Seni koyayım derken şu mısranın elverişli yeminlerine,
Solgun zamanların kayıplarına takılıyor yüreğim.
Bulut bulut birikiyorum,
Yağmur olup düşüyorum devrik sevdalarımdan,
Düşüyorum Galata'dan…
Yaralarım var be İstanbul!
Kız kulesi gibi durmadan kanayan
Yaralarım var..
Bakalım hangisini kapatmaya yeter gücün...
Alti üstü hayat be İstanbul!
Kaç elveda daha sığar ki gözlerine?
Kalbini yamalayıp yamalayıp kullansan,
Kaç sevda süsü verilmiş hayat kırgınlıklarına duraklık yaparsın?
Sen en iyisi yeni bir türkü öğren be İstanbul,
Dilindeki epeyce eskidi zaten.
Bak anlatamaz oldu çektiklerini...
Yaralarım var be İstanbul!
Bakalım hangisini kapatmaya yetecek gücün.
Ya aklıma takıldı İstanbul!
Yahu kimden peydahladın bu yalnızlığı?
Bu gözleri nasıl hatırlamazsın,
Ya senin yaran değil mi Kız kulesi...
Hüseyin Avni Çakmak
Orda Bir Yalnızlık Var Yakında
Hüseyin Avni ÇAKMAK
--------------------------------------------------------------------------------
hangi yollardan geliyor ki mutluluk,
hala bana uğramadı.
bir antikacının vitrininde aşk yangınlarım
bir mum sönerde ışığı nereye giderse
sende oradasın şimdi
ben karanlığın şarkılarını geçmişine söndüren adam
sen ise başka bir hayatın yüzünde apaydın bir gülümseme
buradan görünüyor yalnızlık
kılavuza gerek yok…
bir mum sönerde ışığı nereye giderse
bütün senlerim orada şimdi…
BEN SENİ ÖZLEMLERDEN GELİYORUM
İki eli yakamda yalnızlığın .Sen gitmelere gittiğinden beri,ben yok olmaları öğreniyorum. Şansım yaver gitseydi eğer ;gelir bulurdu beni,yeşerirdi toprağımda ölüm. O değil de en çok seni öpmeleri arıyorum saklandığım sığınaklarda. Olacak iş değil ya yel değirmenleri de kendini savunmayı öğrenmiş,şimdi savaş meydanından kaçmalara sığınıyor Donkişot hallerim.
Yoksun ...
Hiçbir şey kar kalmıyor artık yanıma. Sırf senin hatırına ;selam veriyorum hayaline, ve her defasında borçlu çıkıyorum Özledim diye yolculukları çağıyorum imdadıma ama;nafile!faydalar boyunları büküp kaçıyorlar. Bu kaçırdığım kaçıncı hayat! Olsun diyorum zaten hiç birisi gözlerine bakmıyordu Zaman bütün dünyayı hükmü altına alsa da bir benim sokaklarımda koşarak geçmeleri beceremiyor. Yani sı askıda kalıyor hep gidişin. Yanlış anlama sakın bir gün;bir kaç tesadüfü denkleştirip de bulursam yine sevmeleri, işte o zamanlar kapılar çizeceğim duvarlara ,gelip de içeri girip baş köşeye oturtmak için unutmaları. Sevmek dedim de öyle bir şey vardı dimi neyse bir örnek verip kuvvetlendirmek isterdim bu iddiamı ama gerek yok. Bu saatten sonra haklı çıkmalar seni geri getirmeyecek nasıl olsa
Özledim elimden geleni ardıma koyduğum yer burası ,belki gelirsin diye bir arpa boyu bile gidemedim bu hüzünden..
VEDA
Elimde, sükutun nabzını dinle,
Dinle de gönlümü alıver gitsin!
Saçlarımdan tutup, kor gözlerinle,
Yaşlı gözlerime dalıver gitsin!
Yürü, gölgen seni uğurlamakta,
Küçülüp küçülüp kaybol ırakta,
Yolu tam dönerken arkana bak da,
Köşede bir lahza kalıver gitsin!
Ümidim yılların seline düştü,
Saçının en titrek teline düştü,
Kuru bir yaprak gibi eline düştü,
İstersen rüzgâra salıver gitsin!
1923
biri gelir biri gider vedalar koysa da bazen hep gitmek gerekir.never go back diye bir film hatırlıyorum.-asla arkana bakma-giden arkasına bakarsa ne olur.gitmek istemediği yada gitse de döneceği mi anlamına gelir.bişeyleri geriye döndürmek mümküm mü dönse bile bıraktığı gibi bulabilir mi.bütün gitmeler gelmek içinse gelmelerin gitmek için olmamamısı mümkün mü.şizofreniye hayır
mucteba