Alman Basınında ROJ TV

Cevapla
helindem
Mesajlar: 331
Kayıt: 03 Ağu 2007, 15:06

Alman Basınında ROJ TV

Mesaj gönderen helindem »

ALMAN BASININDA ROJ TV

Almanya'nın Leipzig kentinde bulunan Federal İdare Mahkemesi’nin 25 Şubat 2010 tarihinde, Almanya İçişleri Bakanlığı tarafından ülkede yayınları yasaklanan ROJ TV'nin şimdilik yayın yapmasına izin verdiği bildiriliyor. Mahkeme aldığı kararda, İçişleri Bakanlığı’nın kararının haklı gerekçeleri olabileceğini belirterek, televizyona getirilen yasağın Avrupa Hukukuna uygun olup olmadığının araştırılması için davanın Avrupa Adalet Divanı'na sevk edildiğini belirtiyor. Kararda, ROJ TV'nin merkezinin Danimarka'da bulunduğuna işaret edilerek, televizyon kanalının bu nedenle Danimarka tarafından kontrol edilmesi gerektiği görüşüne yer veriliyor. Avrupa Adalet Divanı'nın kararına kadar söz konusu kanalın Almanya'da yayın yapmasına izin verildiğine dikkat çekiliyor. Almanya İçişleri Bakanlığı’nın, terör örgütü PKK'nın propagandasını yaptığı gerekçesiyle 2008 yılında ROJ TV'ye Almanya'da yayın yasağı getirdiği de bilinenler arasında yer alıyor.

ROJ TV ile ilgili gelişmeler bu şekilde devam ederken Alman basınında da konu ile ilgili haberler yayınlanmaya devam ediyor. Berlin’de çıkarılan ve tirajı günde 367.535 olan muhafazakar eğilimli “Frankfurter Allgemeine Zeitung” gazetesinin 1 Mart 2010 tarihli sayısında yer alan “Lorenz Jaeger” imzalı bir yazıda Federal İdare Mahkemesi’nin pes etmek üzere olduğu vurgulanarak ROJ TV’nin kim tarafından kapatılacağı sorusu soruluyor. ROJ TV ile ilgili olarak yayınlanan söz konusu yazıda, dönemin İçişleri Bakanı Wolfgang Schaeuble’nin iki yıl önce Danimarka’dan yayın yapan ROJ TV’yi terör örgütü PKK’ya propaganda hizmeti verdiği gerekçesiyle Almanya’da yasakladığından bahsediliyor. PKK’nın bunun üzerine tıpkı son inandırıcı kanıtı sunmak istermişçesine Haziran 2008’de Ağrı Dağı’nda Alman dağcıları kaçırarak kendi görüşünce Kürt düşmanlığı güden Alman politikasının değiştirilmesini ve ROJ TV yasağının kaldırılmasını talep ettiği kaydediliyor. 12 gün sonra ise rehinelerin yeniden serbest bırakıldığı hatırlanıyor.

Şimdi ise Federal İdare Mahkemesi’nin kanalın şimdilik Almanya’da yayın yapabileceğine hükmettiği aktarılıyor. Dava dosyasının AB hukukunu ilgilendirdiği için Avrupa Adalet Divanına gönderildiği belirtiliyor. Sonuçta yayın organının merkezi olarak Danimarkalıların da söz söyleme hakkının bulunduğu, bu durumda Danimarka’nın fırsattan istifade ederek kendisine gönderilen ROJ TV’nin terör propagandası yaptığına dair kanıtlara rağmen Türkiye’ye insan hakları çengelini takarak TV’nin yayınlarına devam etmesine izin verebileceğinin düşünülebileceği değerlendiriliyor.

Öte yandan ROJ TV’nin internet sayfasına girildiğinde öncelikle örgütün dilinde lider olarak nitelendirilen Abdullah Öcalan’ın portresiyle karşılaşılıyor. “Lorenz Jaeger” imzalı yazıda, PKK’nın kesinlikle zararsız bir sivil toplum örgütü olmadığı, ayrıca bir gerilla olarak da tabir edilemediğine işaret ediliyor. PKK’nın sivil hedeflere karşı terör saldırıları ve canlı bomba suikastları gerçekleştirdiği, geçmişte taraftarlarını kendilerini yakmaya cesaretlendirip ortada bıraktığına dikkat çekiliyor.

PKK’nın sadece Türkiye’de değil AB’de de bir terör örgütü olarak sayıldığı, ayrıca iki yıldan beri ABD tarafından Orta Asya ile Avrupa arasındaki uyuşturucu kaçakçılığının organizatörü olarak görüldüğü, ancak Avrupa’da hala dostlarının bulunduğu, Brüksel’de “European-Turkey Vivic Commision”, kısacası “Eutcc” adı altında bir lobi örgütünün mukim olduğu, adı ilk bakışta şüphe uyandırmayan, PKK ve Öcalan’dan söz edilmeyen örgütün sadece yönetim kurulu üyelerinin isimleri ve aktivitelerine dikkatli bir şekilde bakıldığında terör izlerinin görülebildiği belirtiliyor. “Eutcc” adlı komisyonun gerçekte ne yaptığının ise çifte bir oyun olduğu, Brüksel’de dışarıya karşı Türkiye’deki insan haklarının durumuna ilişkin bir “monitoring” yapıldığı ve bu suretle ülkenin AB’ye katılımının teşvik edilmek istendiği görüntüsü veriliyor. Ancak eş zamanlı olarak adeta PKK’nın postacısı işlevi görülüyor. PKK’nın AB’nin terör örgütleri listesinden çıkarılmasını talep edenin de “Eutcc” olduğu biliniyor. Bu arada komisyonun yönetim kuruluna Hans Brandscheidt adında bir Alman’ın da dahil olduğu, Brandscheidt’in 70’li yıllarda Kuzey İrlandalı IRA örgütünü destekleyen bir Batı Alman dayanışma örgütünün yöneticiliğini yaptığı, bu kuruluşun talimatıyla 2008’de ROJ TV’yi destekleyen bir açıklamayı imzaladığı, 2002 yılında savaş başlamadan önce, adı duyulmamış olan “Demokratik bir Irak İçin Koalisyon” adındaki kuruluşun temsilcisi olarak ortaya çıktığı ve ABD’nin saldırmasından yana olduğunu açıkladığı vurgulanıyor. Abdullah Öcalan tarafından kaleme alınan ve 2005 yılında ilk kez Almanca yayımlanan “Özgür İnsan Savunması” adındaki kitabın ön sözünde ise Brandscheidt’in Öcalan’ın serbest bırakılmasına dair çağrısı yer alıyor. Almanlar Ağrı Dağı’nda kaçırıldığında Alman medyasının bu tuhaf havarinin bir “PKK uzmanı” olarak görüşüne başvurması ise meselenin ironisini oluşturuyor.

ROJ TV ne yaparsa yapsın, ne söylerse söylesin terör örgütü PKK’nın yayın organı olarak çalışmaya devam ettiğini tüm dünya biliyor. Önemli olan bu gerçeği görebilmek ve terörden uzak durabilmek. Ve de bir gün korunan terörün kendisine dönebileceğini düşünebilmek. Danimarka’nın, Almanya’nın ve diğerlerinin dikkatine!

Helin Demir
helindem@mynet.com
Cevapla

“DTP, PKK Yazıları...” sayfasına dön