Şiilik ve Alevilik aynı mıdır?

Aleviliğin tanımı, tarifi temeliyle ilgili konuları burada paylaşabilirsiniz.
Kullanıcı avatarı
Big Boss
Mesajlar: 260
Kayıt: 25 May 2009, 20:43

Re: Şiilik ve Alevilik aynı mıdır?

Mesaj gönderen Big Boss »

[quote="AnadoluAlevisi"]

Haşa ki semahımız oyuncak değildir
İlahi bir aşktır, salıncak değil
Her kim ki semahı bir oyuncak sanır
Mümin diye namazı kılınacak değil.


Bu dörtlük, semahımızın biz Aleviler için anlam ve önemini ifade eden çok güzel dörtlüklerden biridir. quote]

Oyundur oyun hiçkendinizi üzmeyin semahta tıpkı horon gibi zeybek gibi silifke yada halay gibi basit bir oyundur içine Allah muhammed ali katıldı diye bir oyun ibadet olmaz olursa yarın horonda zeybekte aynı şekilde ibadet olur
semah dönüğn durun ama bu ibadettir demeyin 12 imamlara ayıp olur
Herat
Mesajlar: 60
Kayıt: 24 Şub 2011, 11:59

Re: Şiilik ve Alevilik aynı mıdır?

Mesaj gönderen Herat »

Big Boss yazdı:
AnadoluAlevisi yazdı:
Haşa ki semahımız oyuncak değildir
İlahi bir aşktır, salıncak değil
Her kim ki semahı bir oyuncak sanır
Mümin diye namazı kılınacak değil.


Bu dörtlük, semahımızın biz Aleviler için anlam ve önemini ifade eden çok güzel dörtlüklerden biridir. quote]

Oyundur oyun hiçkendinizi üzmeyin semahta tıpkı horon gibi zeybek gibi silifke yada halay gibi basit bir oyundur içine Allah muhammed ali katıldı diye bir oyun ibadet olmaz olursa yarın horonda zeybekte aynı şekilde ibadet olur
semah dönüğn durun ama bu ibadettir demeyin 12 imamlara ayıp olur
senin namaz diye bildiğinde duvara karsı kapaklanmaktır. putperstliktir.

zaten birazcık araştır bu kıldığın namaz nerden geliyor... ruku-secde-kıyam bu hareketlerin tümü LAT MENA HUBEL 'E karsı yapılan İBADET ŞEKİLLERİNİN AYNISIDIR.

Şimdi bunlara yalan diyecek bir babayiğitin varsa çıksın meydana.. yoksa cahilliğin alemi yok..

Birde araştır bakalım iran mecusilerinin ibadetleri nasıldı*

günde beş vakit ateşe ve güneşe dönüp ruku-secde-kıyam yaparladı üstelik bu ibadetlerinde su an sizin kullandığınız gibi NAMAZ-NEMAZ derlerdi...

HAYDİ ARAŞTIR BAKALIM...

şimdi biride size çıkıp bu tarihi gerçekleri gözünüze soksa sizler putperst ve mucislerin devamısınız derse ne yapacaksınız? ibadetşekilleriniz bakınız aynısı...

Sonuç olarak Kur'an 'a birazcık inancınız varsa Kur'anda olmayan hüküm-ahkam ve şeriat getirmeyin..

Allah Kur'an da Salat'ın şeklini açıklamamışsa bunun bir hikmeti vardır. illa sizin yaptığınız şekilde yapılacak, sizin dışınızdaki bütün ibadet şekilleri yanlıştır demek hatadır... kaldıki ibadet Allah için yapılır. kabulü sizin onayınıza göre değil Allah'ın rızası ve onayına göredir...

Surette rind u meyhur
Mest ü harabız amma
Sirette Hak ile Hak
Olmak nizamımızdır


Duvara karşı secde
Etmek bize ne hacet
Bizim namazımızda
Allah imamımızdır

Ey vaiz-i riyakar
Kur'anı bilmiyorsun
Gel bizden al nazira
Kuran kelamımızdır

Şer-i Şerif‘i tağyir
Etme sakın Harabi
Zahitlerin helali
Bizim haramımızdır
Herat
Mesajlar: 60
Kayıt: 24 Şub 2011, 11:59

Re: Şiilik ve Alevilik aynı mıdır?

Mesaj gönderen Herat »

Namaz üzerine Bilimsel İncelemeler



Öncelikle, Kuran’da namaz kelimesi geçmemekte,salat ve türevlerinin geçtiği yerler sünni ve şiilerce namaz olarak çevrilmektedir...

"salat" kelimesin manasını daha önce verdiğimiz için bu konuya değinmeyeceğim.

Peki namaz nedir? Milyonlarca insanın kıldığı bu namazın kaynağı nedir,
Önce sözlük anlamı ve kaynağı açısından namaz kelimesine bakalım:


Namaz sözcüğü Hindçe'den Farsça'ya, Farsça'dan da Selçuklular döneminde Türkçe'ye geçmiştir. Farsça'daki ilk anlamı, “ateş önünde saygıyla eğilmek” demektir.

Sanskritçe, “saygı sunmak” anlamına gelen namaste kelimesinin Farsça'ya geçmiş şekli olması muhtemeldir. Bu kelime de, “selam vermek” anlamına gelen nam kelimesinden türemiş olmalıdır. Hem nam(selam)ve hem de namaste (saygı sunmak)günümüz Hind kültüründe de görülebileceği üzere “eğilerek” yapılan bir fiildir.

Namaz” sözcüğünün Farsça'daki bu “eğilerek saygı ile dua etmek” anlamı, Arapça ve Kur’ân'da بالتّضرّع الدّعاء [ed-du‘au bi't-tezarru‘=alçala alçala/sürekli alçalarak yakarma] şeklinde ifade edilir.


TAZARRULU DUA (YAKARIŞ-NİYAZ-NAMAZ)


"....Rabbinize alçala alçala ve gizlice/açıkça göstererek dua edin. Kesinlikle O, haddi aşanları sevmez....." (A‘râf/55)

Âyetin orjinalindeki تضرّعاً[tezarru‘an] ifadesi, ض ر ع[d-r-a] kökünden türemiş “tefe‘ul” babından bir sözcüktür. Kök sözcüğün anlamı “zillet ve tevazu göstermek”tir.

Tazarru'an sözcüğü, kalıp ve cümledeki “hal” ögeliği itibariyle zillet üstüne zillet,zillet üstüne zillet(alçala alçala, alçala alçala) demektir.

Âyetin orjinalinde yine و[vav] bağlacıyla cümlede ikinci “hal” konumunda bulunan hufyeten sözcüğü, h-f-v kökünden türemedir ve ezdâd'dandır. Yani, iki zıt anlamı da içeren bir sözcük olup “açıkça göstererek, parıl parıl parlatarak” ve “gizleyerek” demektir. Bu durumda âyetten her iki mana da anlaşılmalı ve her iki hal ile de bu görev yapılmalıdır.


Namaz (Alçalarak yakarmak); beden ile, dil ile ve gönül ile yapılan bir duadır.Her üçünün birlikteliği ile Rabbe yönelmek ve O’na yakarmaktır.

Gelenekteki namazın şeklinde;kıyam,rüku ve secde vardır. ‘’Tezarru’an’’ ifadesinin şekli açıdan bir uygulaması olduğu söylenebilir. Elbette ki şeklen varolan bu alçalışın esas hedefi,insanın manevi olarak Rabbine yönelişinde içsel olarak bu alçalışı yakalamasıdır.


Araf 55 gereği alçalarak yakarmak isteyen bir kişi ne yapmalı?

Bu konuda (namaz bir yakarış bir dua olduğuna göre) Kurandaki duayla ilgili ayetler bizlere ışık tutacaktır.

Yani: Namaz dediğimizde, Kuran’daki salat ayetleri gelmemeli aklımıza. Kuradaki dua ayetleri gelmeli. Bize dua için nasıl bir yol tutmamız gerektiği öğütlenmiştir ve bunlar ışığında bilgilenirsek, Rabbimize en güzel şekliyle yakarırız diye düşünüyorum.

O zaman öncelikle şunu söyleyebiliriz.

Kurandaki tazarrulu duanın (niyaz-yakarış-namaz)

Belli bir vakti yoktur

Şekilsel katı şartları yoktur.

Abdest-kıble-arapça olması vs.gibi şartları yoktur.

İlmihallerde belirtilen sayfa sayfa ince ayrıntılı namaz tarifleriyle ilgisi yoktur.
Kullanıcı avatarı
Big Boss
Mesajlar: 260
Kayıt: 25 May 2009, 20:43

Re: Şiilik ve Alevilik aynı mıdır?

Mesaj gönderen Big Boss »

Herat yazdı:









Gelenekteki namazın şeklinde;kıyam,rüku ve secde vardır. ‘’Tezarru’an’’ ifadesinin şekli açıdan bir uygulaması olduğu söylenebilir. Elbette ki şeklen varolan bu alçalışın esas hedefi,

Belli bir vakti yoktur

Şekilsel katı şartları yoktur.

Abdest-kıble-arapça olması vs.gibi şartları yoktur.

İlmihallerde belirtilen sayfa sayfa ince ayrıntılı namaz tarifleriyle ilgisi yoktur.
Kuranda rüku kıyam secde varmıdır? Yani Kuran namazın(yada bu özel dua için kyam rüku secdeden bahsediyormu?)
Birde Kuranda namaz için (bu özel dua için) özel vakitlerden bahsediyormu?

yani senin yorumunu bir kenara bırakıp Kurana bakalım istermisin?
vakit ve şekil emredilmişmi?
AnadoluAlevisi
Mesajlar: 307
Kayıt: 12 Mar 2011, 23:33

Re: Şiilik ve Alevilik aynı mıdır?

Mesaj gönderen AnadoluAlevisi »

3nokta yazdı: Anadolu Alevisi rumuzlu bu zatı velayet forumlarından tanıyorum. ORada gereken cevapları verdim. Yalnız sorularıma yanıt alamadım. Yani cevap verdiğim şeyleri tekrarlayıp durmuştu. Şimdi kaynaklarını eleştirsem, yazdıklarını burada da çürütsem hiçbir şey fark etmeyecek aynı şeyleri tekar edip duracak. İSteyenler http://www.velayet.com'dan/ ilgili forumlara bakabilirler. Siz yazışın ben takip edeceğim. Bakalım bir şeyler değişmiş mi, yoksa her şey aynı mı?
Sevgili can,

Seninle olan muhabbetlerimize ilişkin ilk mesajlarının linklerini ver ki kimsin, nesin, necisin, dediklerin doğru mu yanlış mı bilelim. Ne dersin?

Saygılar ve sevgiler...
Makalat, Can Yay., s.44, 2007:
(a.s.) buyurdu: İçinizde iki emanet bırakıyorum yüce Tanrı'nın kitabı ve ailem Ehl-i Beyt'im, O halde eğer istiyorsanız ki Hak yolunda sağlıklı kalasınız, ilahi kitap ve nebiler sultanının (a.s.) evlatlarına tutunun.
AnadoluAlevisi
Mesajlar: 307
Kayıt: 12 Mar 2011, 23:33

Re: Şiilik ve Alevilik aynı mıdır?

Mesaj gönderen AnadoluAlevisi »

ali muhsin yazdı: Anadolu "Alevisi" rumuzlu kisi
öncelikle Siiligi sünnilikle ayni kategoriye koyman senin Siilik konusunda hic bir bilginin veya Alevilikle hic bir bilginin olmadigini gösteriyor ! Bizleri "Sii Sünnileri" diye adlandirman dahi Cahilce bir bakis acin oldugunuda gösteriyor ! osyaki Cemevlerinizde Dedelik Babalik taslayan yiginla Ateistlerin Diyanetcilerin Fetocularin oldugunu ve bunlarin kendilerin Sözde " Alevi önderleri " diye tanittiklarinida görmeyecek kadar Sartlanmis oldugun dahi ortadadir ! Cenaze ve Nikahlarinizi dahi Önder bildiginiz kisiler Ehli Sünnete göre kiydiklarini dahi bilmiyorsunuz ! Muaviyeceilerin oyuncagi olarak onlarin acitklari Cemevlerinde ve yine onlarin Dede diye atadiklari ( Diynetcilerin ilahihiyatcilarin vs ) önünde Secde ediyor bunuda Aleviliktir diye sunuyorsunuz .. o,halde kimler Sünnilige cok yakin ? Bektasi önderleri Haci Bektasi Velinin Sünni oldugunu acikca söylerlerken, Siz Tassavvufcu Sünni Haci Bektasi Alevilik adina Ehli Beytin önüne gecirmek icin cirpiniyorsunuz ! Semah denilen kültürü Din diya Sunmaniz Alevilige birer Leke oldugunu unutmayiniz ! zira Hz. Ali (as) veya Ehli Beyt imamlarimiz hangi Hadislerinde Semahin Dönülmesini söylemis ? son olarak Dünyada Siiler katlediliyorsa bunda en cok Siz Bektasiler Seviniyorsunuz ! Sizmi Alevisiniz ? Aleviligi Anadoluya haps etemekle irkciliga kavimiyetcilige soyunmusunuz ? Dünyada sadece Anadoluda yasayan Alevilermi var ? Peki Ege Alevileri Dogu Bati Alevileri yokmu ? Gülünc olmayin ? Bektasilik Palavralarinida bizlere Alevilik diye sunmayin !!!
Sevgili can,

Herbir iddiana ilişkin dayanaklarını sunmazsan eğer hepsinin aynen kültürün Sünni/Şiilik gibi birer palavra (sizin tabirinizle) olduğunu, uydurma (sizin tabirinizle) olduğunu, gerçek inananlara atılmış yalan/iftiralar olduğunu; senin de aynen muhtemelen Muaviye, Yezit türü fitneci uydurukçu şartlanmış cahil zalim kör bir Sünni/Şii olduğunu söylememe gerek kalmayacaktır herhalde! Şimdi senin şu dediklerin nereler, kimler acaba; birkaç adres, birkaç isim, kaynak, vs. ver ki aynen “3nokta” gibi dediklerinin hepsi birer yalan, iftira mı yoksa iddialarında doğru musun görebilelim. Hadi bakalım, bekliyoruz seni de?
ali muhsin yazdı:zira Hz. Ali (as) veya Ehli Beyt imamlarimiz hangi Hadislerinde Semahin Dönülmesini söylemis ?
Kaynaklarımı yazdım kardeş. Kaynaklarım semaha onay verir ve Hz. Muhammed Ali’nin Hak aşkıyla semah döndüklerini doğrular. Kaynaklarımda da yazdığı üzere Hz. Muhammed Ali (ve diğer imamlarımız, ulularımız) döndülerse, gökyüzünde de ay gün, vs. bile Hak aşkıyla hep dönüyorlarsa (Kabe’de hacılar bile dönüyorlarsa ama farkında da değillerse garipler) sünnetullah ve Muhammed Ali sünneti olması nedeniyle Hak aşkıyla, Hak’kı da zikrederek biz niye dönmeyelim ki?

Çok dikkat et bak. Semah, senin uyduruk palavra (sizin tabirinizle) Sünni/Şii kaynaklarında yazar demiyorum. Semahımızı, kendi uyduruk palavra (sizin tabirinizle) (nice zaman sonra Ehlibeyt, 12 İmam adına uydurduğunuz) Sünni/Şii hadis kaynaklarınızda arayıp da hiç boşuna yorulma sakın. Bizler “yol/erkan, inanç/ibadet” konularında sizlerin o uyduruk palavra (sizin tabirinizle) Sünni/Şii kaynaklarınızı (ilmihal, meal, tefsir, hadis, sünnet, Tarih, vs.) pek ciddiye almayız.

Semah, biz Alevilerin kendi kaynaklarımızda yazar. Mesela, aç İmam Cafer-i Sadık Buyruğu’muzu (ilmihal, meal, tefsir, hadis, sünnet, vs. kaynağı olarak), daha ilk sayfalarında hemen karşına çıkacaktır.
ali muhsin yazdı:Aleviligi Anadoluya haps etemekle irkciliga kavimiyetcilige soyunmusunuz ? Dünyada sadece Anadoluda yasayan Alevilermi var ? Peki Ege Alevileri Dogu Bati Alevileri yokmu ? Gülünc olmayin ? Bektasilik Palavralarinida bizlere Alevilik diye sunmayin !!!
O zaman sakın sen de Aleviliği Arabistan’a, İran’a, vs. hapsetme ve gülünç olma, olur mu? Sizler de Ehlibeyt, 12 İmam’ın ve nice neslinin katilleri olan Emevi, Abbasi, Selçuklu, Osmanlı, Arap, Fars’ın Sünni/Şiilik palavralarını (sizin tabirinizle) bizlere Alevilik diye sunmaya kalkmayın sakın, olur mu?

Saygılar ve sevgiler...
Makalat, Can Yay., s.44, 2007:
(a.s.) buyurdu: İçinizde iki emanet bırakıyorum yüce Tanrı'nın kitabı ve ailem Ehl-i Beyt'im, O halde eğer istiyorsanız ki Hak yolunda sağlıklı kalasınız, ilahi kitap ve nebiler sultanının (a.s.) evlatlarına tutunun.
AnadoluAlevisi
Mesajlar: 307
Kayıt: 12 Mar 2011, 23:33

Re: Şiilik ve Alevilik aynı mıdır?

Mesaj gönderen AnadoluAlevisi »

Musa Özateş yazdı: pişkin bektaşi tiplere alışığız
bir yenisi olarak sen geldin ve klasik tavırlar bolca laf yazıp içi boş olmak
yazdıklarının hepsini toplasan hiçbir işe yaramaz iş olsun torba dolsun
sana bu dörtlük kimin kaynağı yaz diye soruluyor sen ne yazıyorsun
muhtemelen sende sebatayist bektaşisin yada sebatayist bektaşi yörüngesine girmiş bektaşisin
ama kesin olan asla alevi değilsin (buradan öyle gözüküyor)
öylesine pişkinsinki
buyrun bu dörtlüğe ilşkin iddianızı yazın konuşalıum diyorsun
biz bu dörtlüğün 12 imamlarla ilgisi yoktur diyoruz
ilgisi var diyorsan biz değil sen dayanağını kaynağını yazmak zorundasın
yazamıyor geveliyor eveliyorsun yok bektaşınmışta öyle biliniyormuşta onun değil kiminsede güzelmişte
semah oyundur bizim dedğimiz bu
sen ibadet diyorsun o halde hangi dinin ibadetidir ve kim bu ibadeti ortaya koymuştur kanıtlamak senin üzerine borçtur
ya bunu kanıtla yazılı kaynakla yada sus başını öne ey doğruya uy
(tabi bunu yapan ilk bektaşi olursun yaparsan))))
Sevgili can,

Sitenizi kabaca taramam neticesinde gördüğüm kadarıyla pişkinlik, içi boş yazılar yazmak, Alevi/Bektaşi düşmanlığı, seyyid düşmanlığı, yalan/iftiralar, fal bakar gibi resimlere, vs. bakarak hükümler vermek, tahminler, yorumlar yapmak, hatta gelecekten haberler bile vermek, yani kısacası falcılık, sonra resimler üzerinde oynamak, fotomontajlar yapmak, vs. gibi sahtekarlık, şarlatanlık türü işler sizlerin başlıca nitelikleriniz. İstersen dünya ve ahirette de arkasında durabileceğin en ciddi birkaç iddianızı ve “kusursuz, mükemmel, tartışılmaz, eksiksiz, fazlasız, 100% kesin, doğru, dürüst, güvenilir, en ufak bir uydurması olmayan” en ciddi birkaç dayanağınızı yazınız görelim, konuşalım, değerlendirelim. Ne dersiniz?
Musa Özateş yazdı:sana bu dörtlük kimin kaynağı yaz diye soruluyor sen ne yazıyorsun
buyrun bu dörtlüğe ilşkin iddianızı yazın konuşalıum diyorsun
biz bu dörtlüğün 12 imamlarla ilgisi yoktur diyoruz
ilgisi var diyorsan biz değil sen dayanağını kaynağını yazmak zorundasın
yazamıyor geveliyor eveliyorsun yok bektaşınmışta öyle biliniyormuşta onun değil kiminsede güzelmişte
Kardeş, anlamadın gitti! Biz Aleviler bu dörtlüğün Hz. Seyyid Hacı Bektaş Veli’ye ait olduğuna inanırız. Biz Aleviler böyle inanırız. Biz Aleviler böyle inanırız. Biz Aleviler böyle inanırız. ... Biz Aleviler böyle inanırız. Anlayabiliyor musun?

Biz Aleviler böyle inanırız.
Biz Aleviler böyle inanırız.
Biz Aleviler böyle inanırız.
...
Biz Aleviler böyle inanırız.

Anlayabiliyor musunuz?

Kaynaklarımı yazdım. Eğer aklı başında bir insansan Alevilik ile ilgili konuları bizzat Alevilerden, gerçek Alevilerden, gerçek muhataplardan sorup öğrenirsin. Bugün hangi Anadolu Alevisine sorsan o dörtlüğün 12 İmam nesli Hacı Bektaş Veli Hz.lerimize ait olduğunu söyler. Hiç bir yazılı kaynakta yazmasa bile 12 İmam dostu Hacı Bektaş Veli Hz.lerimize ait bir atalar sözüdür diye biliriz, inanırız biz Aleviler. Diğer atasözleri gibi dilden dile, ağızdan ağıza hep söylenegelmiştir halkımız arasında. Ancak, bugün Alevilik ile ilgili kaynaklara, kitaplara, yazılara, vs. de bakarsan bu sözün hep Ehlibeyt nesli Hacı Bektaş Veli Hz.lerimize ait olduğu onlarda da yazar yine. Sonuç olarak, bu dörtlük biz Alevilere göre Ehlibeyt dostu Hacı Bektaş Veli Hz.lerimize aittir. Kaynak biz Alevileriz ve kendi kaynaklarımızdır. Bir Alevi olan bana soruyorsan cevabım bu, biz Alevilere soruyorsan eğer cevabımız bu şekildedir.

İstiyorsan şu linke bir gir ve bak. Yazarı bir Seyyid’dir, güzel “dede”lerimizden biridir. O da makalesinde bu dörtlüğün Ali dostu Hacı Bektaş Veli Hz.lerimize ait olduğunu belirtiyor (ben de oradan kopyalamıştım zaten). Halkımız da böyle inanıyor, biliyor zaten. Ve biz Alevilerde durum bu iken size ya da bir başkasına da bir laf demek düşmez artık:

ANASAYFA: http://www.aleviislamdinhizmetleri.com/
Semah: http://www.aleviislamdinhizmetleri.com/semah.asp

Biz Alevilere inanıyorsan hal böyle kardeş, inanmıyorsan da git kime inanırsan inan o zaman. Biz Aleviler bilmemiz gerekenleri biliyoruz, şükürler olsun. Bu konuda başkalarına muhtaç değiliz. Kendi değerlerimizi (Hacı Bektaş Veli’mizi, Seyyid olup olmadığını, sözlerini, vs.) başkalarından, hele de sizin gibi Alevi/Bektaşi düşmanlarından öğrenecek hiç değiliz, ciddiye aldığımız tipler değilsiniz.

Bir de diyorum ki eğer bize inanmıyorsan neden inanmadığını söyle bari? Senin elinde belki başka bir bilgi, belge, iddialar, vs. olabilir; bize inanmıyor da belki onlara inanıyor, onlara inanmayı tercih ediyor olabilirsin! O halde, onlar ne ise senden de onları paylaşmanı bekliyorum sadece. Varsa tabii, yoksa bir lafımız yok zaten! Umarım anlaşılmıştır?
Musa Özateş yazdı:semah oyundur bizim dedğimiz bu
sen ibadet diyorsun o halde hangi dinin ibadetidir ve kim bu ibadeti ortaya koymuştur kanıtlamak senin üzerine borçtur
ya bunu kanıtla yazılı kaynakla yada sus başını öne ey doğruya uy
Kaynaklarımı yazdım, senin için bu mesajımda linkler de verdim kardeş. Özellikle verdiğim linkleri de iyice bir incele istersen. Kaynaklarım hep semaha onay verirler ve Hz. Muhammed Ali’nin Hak aşkıyla semah döndüklerini doğrularlar. Kaynaklarımda da yazdığı üzere Hz. Muhammed Ali (ve diğer imamlarımız, ulularımız) döndülerse, gökyüzünde de ay gün, vs. bile Hak aşkıyla hep dönüyorlarsa (Kabe’de hacılar bile dönüyorlarsa ama farkında da değillerse garipler) sünnetullah ve Muhammed Ali sünneti olması nedeniyle Hak aşkıyla, Hak’kı da zikrederek biz niye dönmeyelim ki?

Çok dikkat et bak. Semah, senin uyduruk palavra (sizin tabirinizle) Sünni/Şii kaynaklarınızda yazar demiyorum. Semahımızı kendi uyduruk palavra (sizin tabirinizle) Sünni/Şii kaynaklarında arayıp da hiç boşa yorulma sakın. Biz Aleviler “yol/erkan, inanç/ibadet” konularında sizin uyduruk palavra (sizin tabirinizle) Sünni/Şii kaynaklarınızı hiç ciddiye almayız. Biz Alevilerin kendi kaynaklarımızda yazar semah. Aç İmam Cafer Buyruğu’nu daha ilk sayfalarında hemen karşına çıkacaktır mesela.

Bu konuda daha nice ulularımızın sözleri, deyişleri, dörtlükleri de vardır. İnanmıyorsan verdiğim linkleri aç incele biraz. Verdiğim linkler ve linkteki makale gerçekten çok çok güzel, oku lütfen. O siteyi de iyi incele, Alevilik ile ilgili doyurucu bilgiler bulacaksın. “Yol/erkan, inanç/ibadet” konularında paylaştığım kendi kaynaklarımızı ciddiye aldığımızı, sizin uyduruk palavra (sizin tabirinizle) Sünni/Şii kaynaklarınızı hiç ciddiye almadığımızı da lütfen anlayın artık!

Anlayana sivrisinek saz ama bunların size yetmeyeceğini de tahmin etmiyor değilim doğrusu!
Musa Özateş yazdı:ya bunu kanıtla yazılı kaynakla yada sus başını öne ey doğruya uy
(tabi bunu yapan ilk bektaşi olursun yaparsan))))
Yani, hiç yazılı kaynağım olmasa senin uyduruk palavra (sizin tabirinizle) Sünni/Şii kaynaklarına ve dolayısıyla da senin uyduruk palavra (sizin tabirinizle) Sünni/Şii kültürüne uymak zorundayım öyle mi? Allah Allah, hiç akla/mantığa uygun mu bu sence? Siz Sünni/Şiiler busunuz işte gerçekten çok komiksiniz ve de gülünç durumlardasınız.

Habire kitap yaz, uydur uydur yaz. Yeter ki yazılı kaynak olsun, öyle mi? “Ehlibeyt, 12 İmam” adını da kullandın mı inanan saflar, cahiller çıkıyor zaten! Kardeş, daha sizler yokken, yani daha sizler gelmeden önce, 1400 yıldır kamyonlar dolusu kitaplarıyla niceleri geldiler gittiler. Aynen sizin gibi “Hz. Muhammed, Ehlibeyt, 12 İmam” kaynağı/hadisi, vs., vs. diyerek. Öyle her gelene inansaydık, bugün halen Alevi kalamazdık, başka birşeyler olmuş olurduk; ve bugün sizler de bizleri uyduruk palavra (sizin tabirinizle) Sünni/Şii kültürünüze kandırmaya çalışıyor olamazdınız! Anlayabiliyor musun Musa kardeş?

İnanır mısın Tarih boyunca, sizden önce, nice zalim Sünni/Şii’lerden bu “yazılı kaynak” oyununuzu ciddi ciddi oynayanlar oldu. Mesela şöyle yapanlar da oldu: dergahlarımıza saldırdılar, ele geçirdiler, gasp ettiler; dergahlarımızı, kaynaklarımızı, vs. tahrip ettiler, yaktılar, yıktılar, yok ettiler, kimilerine de camiiler diktiler, vs., vs.. Bugün onların torunları da dergahlarımıza yaptıkları bu camiileri, kaynaklarımıza yaptıkları Sünni/Şii tahrifatları, vs. dayanak göstererek bizleri Sünni/Şiiliğe çağırıyorlar!

Sizlerin de bizim hiç yazılı kaynağımız olmadığı yönünde iddialarınız var, gördüğüm kadarıyla. Ve iyi de biliyorsunuz gibi. Hayırdır, hepsini sizler mi yakıp yok ettiniz yoksa ey zalimler; zamanında dergahlarımıza saldıranlar, gasp edip dergahlarımızı, kaynaklarımızı tahrip edenler, yok edenler, vs. hep sizin atalarınız mıydı yoksa ey zalimler ve Allah’tan korkup kuldan utanmazlar! Nasıl bu kadar emin ve iddialısınız “yazılı kaynak”larımız konusunda, bildiğiniz, amacınız nedir?

Bizlere, kaynaklarımıza attığınız çamurlara, yalan, iftiralara dayanaklarınız nedir, güvenceniz nedir?
Musa Özateş yazdı:ya bunu kanıtla yazılı kaynakla yada sus başını öne ey doğruya uy
(tabi bunu yapan ilk bektaşi olursun yaparsan))))
Ne kadar da komiksin. Allah yazdıysa bozsun!
Musa Özateş yazdı:semah oyundur bizim dedğimiz bu
Siz kimsiniz ki de sizi ciddiye alayım!

Saygılar ve sevgiler...
Makalat, Can Yay., s.44, 2007:
(a.s.) buyurdu: İçinizde iki emanet bırakıyorum yüce Tanrı'nın kitabı ve ailem Ehl-i Beyt'im, O halde eğer istiyorsanız ki Hak yolunda sağlıklı kalasınız, ilahi kitap ve nebiler sultanının (a.s.) evlatlarına tutunun.
AnadoluAlevisi
Mesajlar: 307
Kayıt: 12 Mar 2011, 23:33

Re: Şiilik ve Alevilik aynı mıdır?

Mesaj gönderen AnadoluAlevisi »

Musa Özateş yazdı: böyle sanal kaynak olmaz kitap ismi vermelisin
yazarı yazım tarihi ve kitabın orjinali nerdedir açık açık vereceksin
hangi seyyidin hangi tarihte yazdığı hangi kaynağı referans alıyorsun bunu yazacaksın
mesela imam Cafer buyruğu demişsin
bu kaynağın orjinali hangi dildedir?
kim yazmıştır?
ne zaman yazmıştır?
Orjinal ismi nedir?
burası alevi sitesidir ve burda bilinç yüksektir böyle laf eveleyip gevelemekle sadece vaktimizi çalarsın

bak mesela biz şöyle kaynak yazıyoruz

1-nehcül belaga (Hz.Alinin hutbeleri sözleri mektupları vs vs) yazılıdır soyu İmam Musa kazıma dayanan seyyid razi isimli bir Ali dostu derlemiştir (ölümü h.406) vede orjinali arapçadır ve asıl nüshası mevcur olduğu gibi birçok dilede çevrilmiştir türkçeye ilk Gölpınarlı çevirmiştir ve dünyadaki tüm Ali dostları bu eseri sahih kabul eder.Dahası bu şahsın öğretmenlerini ve öğrencilerini hepimiz biliyoruz,gerçek bir şahıs gerçek bir kitap ve tüm dünyacada kabul edilmiş bir eserdir.şimdi sen seyyidler kaynağımızdır diyorsun işte sana seyyid ve kitabını yazdım peki bu kitabı kaynak kabul edecekmisin? yoksa klasik şiidir ne malüm falan filan %100 eminmisiniz gibi kaytaracakmısın?

2-Sahifeyi seccadiye imam Zeynel Abidinden dulara kitabı ve bu kitabın bugüne kadar nasıl geldiğini kimlerin aktardığını h.265 den bu yana biliyoruz orjinali elimizde vede yine bunuda tüm dünyadaki aleviler kabul ederler

3-EL İRŞAD -Hicri 413 te ölen Şeyh müfid isimli Ali dostunun yazdığı 12 imamların hayatını anlatan yazılı eser orjinalide var ve diğer dillere çeviriside var ve tüm dünyadaki Ali dostları kabul eder,hatta türkçeyede çevrildi


böyle yüzlerce yazabiliriz sende böyle açık açık yazacaksın hangi seyyidin hangi kitabı ne zaman yazılmış kim yazmış orjinali nerdedir hangi dille yazılmıştır ?

eğer gerçek bir ilmi tartışma yapacaksak sulandırmadan açık açık yazacaksın ve gereksiz demogojilerle bizi oyalamayacaksın
Sevgili can,
Musa Özateş yazdı:böyle sanal kaynak olmaz kitap ismi vermelisin
yazarı yazım tarihi ve kitabın orjinali nerdedir açık açık vereceksin
hangi seyyidin hangi tarihte yazdığı hangi kaynağı referans alıyorsun bunu yazacaksın
mesela imam Cafer buyruğu demişsin
bu kaynağın orjinali hangi dildedir?
kim yazmıştır?
ne zaman yazmıştır?
Orjinal ismi nedir?
burası alevi sitesidir ve burda bilinç yüksektir böyle laf eveleyip gevelemekle sadece vaktimizi çalarsın
Emeviler ve Abbasiler zamanında atalarınız bugünkü Sünni/Şiilik dininizi uydururken (sizin tabirinizle), her kafadan bir ses çıkarken, sayısız mezhepler/yollar uydurulurken (sizin tabirinizle), İslam parçalanır, yok olur, tanınmaz hale gelirken, herkes birilerinin peşine düşüp bir yol tutturmuşken Aleviler olarak bizler de gidip İmam Cafer-i Sadık Hz.lerine başvurduk, durumu arz ettik kendilerine. O güzel İmam da bizlere “Buyruk” diye bildiğimiz eserini yazıp vermiştir.
Musa Özateş yazdı:yazarı yazım tarihi ve kitabın orjinali nerdedir açık açık vereceksin
mesela imam Cafer buyruğu demişsin
bu kaynağın orjinali hangi dildedir?
kim yazmıştır?
ne zaman yazmıştır?
Orjinal ismi nedir?
Yazarı İmam Cafer-i Sadık, bunları anlayabilmesi sahiden çok mu zor siz Sünni/Şiiler için? Yazım tarihi de tahmin edeceğin gibi İmam Cafer zamanıdır. Muhtemelen İmam Cafer’in dilinde yazıldı ve Türkmen’ler için de tercümesi yapıldı. Mantıken orjinal ismi “Buyruk”un Arapçası olsa gerek, Arapça’nız varsa çevirin bir zahmet sevgili Arap/Acem kardeşim. Ve orjinallerini de muhtemelen sizlerin Alevilik düşmanı atalarınız yakıp yok ettiler. Ya da halen Evlad-ı Resul dedelerimizden birinin ya da birkaçının elinde bir bütün halinde ya da parça parça halen gözleri gibi saklanmaktalar! Yüce Allah bilir en doğrusunu elbette.

Aşağıda, biz Aleviler arasında büyük kabül gören, Hz. Muhammed Ali nesli dedelerimizden biri tarafından oluşturulan derleme bir “İmam Cafer-i Sadık Buyruğu” linki veriyorum. Ali dostu Seyyid Adil Ali Atalay Vaktidolu dede tarafından derlenmiştir:

İmam Caferi Sadık Buyruğu: http://www.kitapyurdu.com/kitap/default ... a=77187064

Alevilerin elindeki en yaygın ve kabul görmüş nüshalardandır.
Musa Özateş yazdı:hangi seyyidin hangi tarihte yazdığı hangi kaynağı referans alıyorsun bunu yazacaksın
Sahi seyyidlerimizi ve eserlerini cidden bilmiyor musun! Senin için bu konuda da yazacağım biraz, bakalım inanacak mısın? Bakalım birazcık da olsa faydası olacak mı?

Dediğin gibi İmam Cafer-i Sadık Hz.leri dışında geçmişten günümüze kadar seyyidlerimizin birçok eserleri de vardır. Tahmin edeceğiniz üzere bunlar sizlerle paylaştığım 5 maddelik listenin 4. maddesinin kapsamına girerler:

- Seyyid Nesimi Divanı: http://www.kitapyurdu.com/kitap/default ... a=77188081
- Pir Sultan Abdal ve Bütün Deyişleri: http://www.kitapyurdu.com/kitap/default ... a=77187579
- Virani Divanı ve Risalesi: http://www.kitapyurdu.com/kitap/default ... a=77188302

Temel “yol/erkan, inanç/ibadet” kaynağımız “İmam Cafer-i Sadık Buyruğu”muzdur. Bu ulularımızın eserlerinde de “İmam Cafer-i Sadık Buyruğu”muzla paralel/uyumlu bir şekilde “yol/erkan, inanç/ibadet”lerimize ilişkin bilgileri bulmak mümkündür. Yukarıdaki ulular biz Anadolu Alevilerinin de "Yedi Ulu Ozan"ımızdan 3'üdür.

Bunlardan Virani Baba seyyid olmayabilir (zaten seyyid olsa Virani Dede denmesi gerekirdi!), yanlış bilgi vermek istemem! Alevi kaynaklarına Alevilerden ulaşmaya çalışın, başkaları kandırırlar yoksa haberiniz olsun!
Musa Özateş yazdı:bak mesela biz şöyle kaynak yazıyoruz

1-nehcül belaga (Hz.Alinin hutbeleri sözleri mektupları vs vs) yazılıdır soyu İmam Musa kazıma dayanan seyyid razi isimli bir Ali dostu derlemiştir (ölümü h.406) vede orjinali arapçadır ve asıl nüshası mevcur olduğu gibi birçok dilede çevrilmiştir türkçeye ilk Gölpınarlı çevirmiştir ve dünyadaki tüm Ali dostları bu eseri sahih kabul eder.Dahası bu şahsın öğretmenlerini ve öğrencilerini hepimiz biliyoruz,gerçek bir şahıs gerçek bir kitap ve tüm dünyacada kabul edilmiş bir eserdir.şimdi sen seyyidler kaynağımızdır diyorsun işte sana seyyid ve kitabını yazdım peki bu kitabı kaynak kabul edecekmisin? yoksa klasik şiidir ne malüm falan filan %100 eminmisiniz gibi kaytaracakmısın?

2-Sahifeyi seccadiye imam Zeynel Abidinden dulara kitabı ve bu kitabın bugüne kadar nasıl geldiğini kimlerin aktardığını h.265 den bu yana biliyoruz orjinali elimizde vede yine bunuda tüm dünyadaki aleviler kabul ederler

3-EL İRŞAD -Hicri 413 te ölen Şeyh müfid isimli Ali dostunun yazdığı 12 imamların hayatını anlatan yazılı eser orjinalide var ve diğer dillere çeviriside var ve tüm dünyadaki Ali dostları kabul eder,hatta türkçeyede çevrildi
İlahi Musa kardeş, sen şu uyduruk palavra (sizin tabirinizle) Sünni/Şii kültürünün kaynaklarını yazsaydın ya. Senin uyduruk palavra (sizin tabirinizle) Sünni/Şii kültürünün “Kuran-ı Kerim”de olmadığını biliyoruz. Uyduruk palavra (sizin tabirinizle) Sünni/Şii kültürün, hangi uyduruk palavra (sizin tabirinizle) Sünni/Şii kaynaklarında yer alıyorsa onları yaz sen!

Hz. İmam Ali’ye ait olduğu iddia edilen o söz, hutbe ve mektuplarda, İmam Zeynel’e ait olduğu iddia edilen o dualarda senin şu uyduruk palavra (sizin tabirinizle) Sünni/Şii kültürün mü anlatılıyor yoksa okurlara! Şeyh Müfid’in yazdığı o 12 İmamların hayatı anlatılan sanırım Tarih’i eserde de yine senin şu uyduruk palavra (sizin tabirinizle) Sünni/Şii kültürün mü anlatılmakta? Uyduruk palavra (sizin tabirinizle) Sünni/Şii kültürüne dayanakların gerçekten de sadece bunlar mı? Eğer öyle ise bunlarla devam edelim istersen, ama sonradan başka kaynaklarla da çıkma sakın karşıma! Ya da sana şimdi bir fırsat daha veriyorum, uyduruk palavra (sizin tabirinizle) Sünni/Şii kültürüne dayanak olarak yazacağın başka uyduruk palavra (sizin tabirinizle) Sünni/Şii kaynakların da varsa bir an önce yaz. Yoksa uyduruk palavra (sizin tabirinizle) Sünni/Şii kültürüne yazdığın bu 3 uyduruk palavra (sizin tabirinizle) Sünni/Şii kaynağı üzerinden bakmak zorunda kalacağız! Tamam mı, tercih senin bak ona göre ayarla kendini?

Hani, sizler şu Sünni/Şii usulü ezanlarınızı okuyup, Sünni/Şii usulü abdestlerinizi alıp, Sünni/Şii usulü camiilerinize gidip, Sünni/Şii usulü uyduruk palavra (sizin tabirinizle) namazınızı (sizin tabirinizler rahatlıkla dans, oyun, spor, eğlence, kültür, vs. de denebilir aslında) yapıyorsunuz ya onların kaynaklarını yazsan daha iyi olur senin için kardeş.

Ha bu arada:
Biz sizin kaynaklarınıza, kaynaklarınızda yazanlara inanmıyoruz, güvenmiyoruz; nasıl ki sizler de kaynaklarımıza, kaynaklarımızda yazanlara inanmıyorsanız, güvenmiyorsanız!
Biz sizin inandıklarınıza inanmıyoruz, güvenmiyoruz; nasıl ki sizler de bizim inandıklarımıza inanmıyorsanız, güvenmiyorsanız!
Biz sizin bildiklerinize inanmıyoruz, güvenmiyoruz; nasıl ki sizler de bizim bildiklerimize inanmıyorsanız, güvenmiyorsanız!

Sizin bizim kaynaklarımıza, kaynaklarımızda yazanlara bakışınız her ne ise bizim de sizlerin kaynaklarınıza, kaynaklarınızda yazanlara bakışımız aynen odur inanın/emin olun!
Sizin bizim inandıklarımıza bakışınız her ne ise bizim de sizlerin inandıklarınıza bakışımız aynen odur inanın/emin olun!
Sizin bizim bildiklerimize bakışınız her ne ise bizim de sizlerin bildiklerinize bakışımız aynen odur inanın/emin olun!

Sizin kaynaklarınız, kaynaklarınızda yazanlar size; bizim kaynaklarımız, kaynaklarımızda yazanlar da bize!
Sizin inandıklarınız size, bizim inandıklarımız da bize!
Sizin bildikleriniz size, bizim bildiklerimiz de bize!
Musa Özateş yazdı:böyle yüzlerce yazabiliriz sende böyle açık açık yazacaksın hangi seyyidin hangi kitabı ne zaman yazılmış kim yazmış orjinali nerdedir hangi dille yazılmıştır ?
Uyduruk palavra (sizin tabirinizle) Sünni/Şii kültürüne, uyduruk palavra olmayan “kusursuz, mükemmel, tartışılmaz, eksiksiz, fazlasız, 100% kesin, doğru, dürüst, güvenilir, en ufak bir uydurması olmayan” en az 5 kaynak yaz da görelim seni hadi.

Bak biz de “yol/erkan, inanç/ibadet” kaynağı olarak İmam Cafer-i Sadık Hz.lerinden “Buyruk” var ya, sizde de uyduruk palavra (sizin tabirinizle) Sünni/Şii kültürünüze ilişkin olarak bizzat “Ehlibeyt, 12 İmam”ın elinden ne var? Yaz onları?

Bu arada isteklerine karşılık olarak yazmaya çalıştıklarım yeterlidir inşallah. Yetmiyorlarsa söyle, yardımcı olmaya çalışayım yine elimden geldiğince can.
Musa Özateş yazdı:eğer gerçek bir ilmi tartışma yapacaksak sulandırmadan açık açık yazacaksın ve gereksiz demogojilerle bizi oyalamayacaksın
Eyvallah. Ben de aynısını sizlerden beklemekteyim, herşey karşılıklı.

Saygılar ve sevgiler...
Makalat, Can Yay., s.44, 2007:
(a.s.) buyurdu: İçinizde iki emanet bırakıyorum yüce Tanrı'nın kitabı ve ailem Ehl-i Beyt'im, O halde eğer istiyorsanız ki Hak yolunda sağlıklı kalasınız, ilahi kitap ve nebiler sultanının (a.s.) evlatlarına tutunun.
AnadoluAlevisi
Mesajlar: 307
Kayıt: 12 Mar 2011, 23:33

Re: Şiilik ve Alevilik aynı mıdır?

Mesaj gönderen AnadoluAlevisi »

alone_man yazdı: bu kaynaklar bizim kaynak ve referansımızdır diye belirleyen atanız yada önderiniz kim?
yani bunlar bizim kaynağımız diyen ilk bektaşi önderiniz kim? bedri noyanı okudum ulusoyların eserlerini okudum kimsede kaynak bunlardır diye görmedim
birçok bektaşi kitabı oıkudum bunlar bizim kaynağımız diye kimse senin gibi sıralamamış
yoksa bunları sıralayan ilk kişi senmisin?
Sevgili can,
alone_man yazdı: bu kaynaklar bizim kaynak ve referansımızdır diye belirleyen atanız yada önderiniz kim?
Alevilik bu kaynaklar demek zaten can: i) Kuran-ı Kerim, ii) Ehlibeyt, 12 İmam ve iii) nesli, iv) eserleri ve v) taraftarları. Bunlar Alevi olanlarin belirledikleri ve uydukları kaynaklardır. Bunları yazdık, başka birşey yazmadık.

Siz Şiilerde nasıl oluyor peki, merak ettim şimdi? Sizde kim, nasıl belirledi yaz lütfen, gerekirse kendi cevabımı da ona göre güncelleyeyim.
alone_man yazdı: yani bunlar bizim kaynağımız diyen ilk bektaşi önderiniz kim? bedri noyanı okudum ulusoyların eserlerini okudum kimsede kaynak bunlardır diye görmedim
birçok bektaşi kitabı oıkudum bunlar bizim kaynağımız diye kimse senin gibi sıralamamış
Kardeş, Anadolu Alevilerinin hepsi Bektaşi değil! Evet, Anadolu’nun Bektaşi olmayan Alevileri Evlad-ı Resul olması nedeniyle Hacı Bektaş Veli Hz.lerini ve talipleri olan Bektaşi canları çok çok çok severler ama sürekleri tam olarak Bektaşi süreği değildir.

Mesela ben Kızılbaş Alevilerindenim. Bektaşi Alevilerinden (daha çok Balkanlardalar sanırım) değilim. Arap Alevilerinden (Nusayriler) de değilim. İran Alevilerinden (Şiiler) de değilim, Azerbaycan Alevilerinden (bunlara Caferi deniyor galiba) de değilim. Bunların hiçbiri ile 100% aynı değilim yani, bilindiği de üzere. Ama “Ehlibeyt, 12 İmam ve nesli”ne muhabbetlerinden dolayı hepsini de çok çok severim; ne Bektaşileri, ne Şiileri, ne Caferileri ne de Nusayrileri kendimden ayırmam. Onları eleştirmem, yargılamam, kırmak, incitmek, üzmek istemem doğrusu. Ama ne yazık ki özellikle (bu sitedeki) Şiiler çok kötü bir yol tutturmuş durumdalar: istiyorlar ki herkes amelde de inançta da aynen kendileri gibi olsunlar; birtek kendileri Alevi, birtek kendileri Şii, birtek kendileri Caferi, birtek kendileri gerçek Ehl-i Sünnet, vs. gerisi ise hepten sapık! Bu kabul edilebilir bir durum değildir ve biz Kızılbaş’lar bu durumu asla ve asla kabul edemeyiz mesela. Kimsenin kabul ettidiğini de görmedim zaten!

Şiilerin bu yolu (ve gayretleri ve gidişatları) yol değil doğrusu. Aleviler arasında bile fitneye, bozgunculuğa, savaşa, vs. şerri işlere yol açmaktan başka hiç bir işe yaramaz! İnşallah bir an önce ıslah olurlar, akıllanırlar. Devir hiç de kolay bir devir değil; tüm dünya karışmış bir durumda, gelecek iyi görünmüyor. Aleviler olarak ikiliğe değil, birliğe ihtiyacımız var.
alone_man yazdı: yoksa bunları sıralayan ilk kişi senmisin?
Doğruyu söylemek gerekirse bahsettiğim kaynakların herbirini değişik insanların zikrettiğini, yazılarında, makalelerinde gördüğümü, birilerinden duyduğumu hatırlıyorum. Yani, bu liste ve listedeki kaynaklar, patenti bana ait olan ilk kez benim benim verdiğim bir kaynak listesi olmayabilir. Google'dan "Alevi kaynakları" diye aratılırsa daha faydalı paylaşımlarla da karşılaşılabilir, gördüğüm kadarıyla.

Saygılar ve sevgiler...
Makalat, Can Yay., s.44, 2007:
(a.s.) buyurdu: İçinizde iki emanet bırakıyorum yüce Tanrı'nın kitabı ve ailem Ehl-i Beyt'im, O halde eğer istiyorsanız ki Hak yolunda sağlıklı kalasınız, ilahi kitap ve nebiler sultanının (a.s.) evlatlarına tutunun.
AnadoluAlevisi
Mesajlar: 307
Kayıt: 12 Mar 2011, 23:33

Re: Şiilik ve Alevilik aynı mıdır?

Mesaj gönderen AnadoluAlevisi »

Mekzun yazdı: Anadolu Alevisi rumuzlu arkadaş,

Alevi olduğunuzu iddia ediyorsunuz, peki neden Ehlibeyt imamlarını değilde Hacı bektaş-ı veli'yi ve ya pir sultan abdal'ı üstün tutuyorsunuz?

Alevilik Ehlibeyt yoludur, gerçek sünnet ehlidir.
Biz Alevi müslümanların tutunduğu iki emanet vardır, Kuran-ı Kerim ve Ehlibeyt.
Sevgili can,

Bizlerin Hacı Bektaş Veli’mizi ya da Pir Sultan Abdal’ımızı Ehlibeyt, 12 İmam’ımızdan üstün tuttuğumuz falan yok. Bizlerin Hacı Bektaş Veli’mize ya da Pir Sultan Abdal’ımıze temel sahip çıkma sebebimiz de yine Ehlibeyt, 12 İmam’ımızdır. Çünkü bu yüce insanlar Ehlibeyt, 12 İmam’ın neslidir, torunlarıdır, seyyiddirler.

Bizler Ehlibeyt, 12 İmam’dan sonra “yol/erkan, inanç/ibadet”lerini Ehlibeyt, 12 İmam nesli olan bu yüce insanlardan gördük, öğrendik. Onlara iman ettik, uyduk; dolayısıyla da onlar aracılığıyla ataları Ehlibeyt, 12 İmam’a ikrar veren, tabii olan, uyanlarız. Sizlerin Seyyid Razi’nizin, şeyh Müfid, vs.nizin karşılığı bizde bu yüce insanlar olmaktadır.

Bakınız, sizler nasıl Seyyid Hacı Bektaş Veli’mizi ya da Seyyid Pir Sultan Abdal’ımızı bilmiyor tanımıyorsanız; bizler de sizlerin Seyyid Razi’nizi, şeyh Müfid, vs.nizi pek tanımıyoruz, bilmiyoruz doğrusu. O halde, yapılması gereken tanımak, öğrenmek, bilmek. Siz bizlere ve değerlerimize kapıları açarsanız, biz de size açarız. Siz bizlere ve değerlerimize kapıları kaparsanız; biz de size kaparız, alın Seyyid Razi’nizi, şeyh Müfid’inizi, Kuleyni’nizi, Humeyni’nizi, Hamanei’nizi, vs. defolun gidin deriz sizlere.

Bizlerin “yol/erkan, inanç/ibadet”lerimizden en ufak bir kuşkumuz yok kardeş. Bize göre de bizim yolumuzun “Hak, Muhammed, Ali, Ehlibeyt, 12 İmam ve nesli, Hak erenler” yolu olduğunu ben de yazdım zaten. Dolayısıyla da gerçek İslam, gerçek Şia ehli, gerçek Sünnet ehli olanlarız. Kaynaklarımız delildir can; yazdım apaçık, besbelli değil mi herşey.

Ezelden beridir “Ehlibeyt, 12 İmam, gerçek erenler ve nesli” ile içli-dışlı olanlarız bizler, kaynaklarımızdan da görüleceği, anlaşılacağı üzere. Bu duruma Sünni/Şiiler pek inanmasalar da kendileri bilir; bizim de Sünni/Şiileri ciddiye aldığımız yok zaten. Elinde daha iyisi olduğunu iddia eden getirir, ortaya kor, görürüz zaten.

Ayrıca bu fırsatları kaçırmayın: "İnsan bilmediğinin düşmanıdır." Hz. İmam Ali. "Gelin tanış olalım, işi kolay kılalım, sevelim sevilelim, dünya kimseye kalmaz." Yunus Emre.

Saygılar ve sevgiler...
Makalat, Can Yay., s.44, 2007:
(a.s.) buyurdu: İçinizde iki emanet bırakıyorum yüce Tanrı'nın kitabı ve ailem Ehl-i Beyt'im, O halde eğer istiyorsanız ki Hak yolunda sağlıklı kalasınız, ilahi kitap ve nebiler sultanının (a.s.) evlatlarına tutunun.
Cevapla

“Aleviliğin Tanımı, Tarifi” sayfasına dön