Seviyeli Fıkralar

[MERDAN]

SANA NE ?

Erzurum’a köyden yeni gelen bir hanımefendi, yayalar için kırmızı ışık yanarken cumhuriyet caddesinde karşıya geçmek ister, yarı yolda trafik polisi seslenir :
- Hooop teyze nere gidiyorsun ?
O güne kadar kırmızı ışık nedir bilmeyen teyze şöyle cevap verir.
- Gadam tepehen olsun, sehen mi soracam eltim gile gidirem.

[MERDAN]

Yarpak Torpak Körpü

İki kafadar Bayburt'lu İstanbul'da iş aramaktadırlar.
Birileri onlara "şu adamda bol iş var ama o da Bayburt'lulara kesinlikle iş vermez" der.

Kafadarlar adam sende, adam bizim Bayburt'lu olduğumuzu nerden anlayabilir ki, biz bi görüşmeye gidek derler.

İş mülakat safhasına gelmiştir. İşveren onlara yaprak diyin der. Bunlar yarpak derler. Toprak diyin der, torpak derler. Köprü diyin der, körpi derler. Velhasıl adam anlamıştır bizim kafadarların Bayburt'lu olduklarını. Sizi işe almıyorum der.

Kafadarlar işe alınmamanın hayal kırıklığı içerisinde birbirleri ile olayın yorumunu yaparlar. Biri: "ola gardaş, ne oldi da bu bizi işe almadi. nasi oldi da anladi Bayburt'li olduğumuzi ? der. Diğeri : "valla gardaş, yarpah dedi dedük, torpah dedi dedük, zannımca o körpide herhal yannış dedük" der.

[ali muhsin]

Biraz neseli Birazda Düsündürücü bir Fikra



Bir Bektasi, Bektasi TV sinde Reklam yayin Müdürü olmus , devamli Reklamlarla ugrasir Halka Masal hikayelerle dolu kitablar sunar kandirirmis, gel zaman ,git zaman yalan dolan Reklamlarla hayatini gecirip son günleridede biraz dogruluk yapmis bir tek doguruyu anlatan bir kitabin Reklamini yapmis sonra hayata gözlerini yummus ve ahirete gitmis ,

sorgu suval Melekleri bunu sorguya cekmisler, günahlarini ,sevaplarini tartmislar „ TAMAM „ demisler „ IYI KÖTÜ HAYATININ SON GÜNLERINDE YINEDE IYI BIRSEYLER YAPMIS BU REKLAMCIYI CENNETE KOYALIM „ demisler , Tabiki Reklamci olan Bektasi yerinde dururmu „OH BE GEL KEYFIM GEL „ demis , Cennete gitmis Bektasi görmüski Millet beyazlari giymis cayir, cimende dolasip duruyorlar Dinden falan konusuyorlar, Bektasinin cani SIKILMIS tahamül edemeyip Cennet Bekcisine demis „YA BEKCI ABI BURDA CANIM COK SIKILDI BENI BIRDE CEHENEME GÖTÜRDE BIRDE ORAYA BIKIYIM „ demis, Melek Bekci „HAY HAY EFENDIM NICIN OLMASIN “ demis Bektasiyi Ceheneme misafir olarak yolamislar kapi acilmis, birde ne görsün, Millet güle oynaya, saz caliyorlar, icki icip, dönüp duruyorlar, Bektasi hemen Cehemen Zebanisine dönüp sormus „ABI BURASI HEP BÖYLEMIDR „der Zebanide „ EH ISTE „ der eee Bektasi Bu, hosuna gidiyor ve hemen Bekci Melege dönüp ona „ABI BENI CEHENNEME KOYUN ,BEN BURASINI COK BEGENDIM „Bekci Melek „EMINMISIN„der, Bektasi „ EVET COK EMINIM, NE YAPACAGIM CENNETE DINCILERIN GERICILERIN ICINDE BENIM CENNETIM BURASI „ der, Bekci Melek „ PEKI ALA „ der „BIZDEN GÜNAH GITTI FAKAT BIRDAHA DÖNÜS YOK „der Bizim Reklam Müdürü Bektasi kendinden emin „GERIYE DÖNEN KIM ? OLSUN OLSUN YETERKI BURAYA GELIYIM GERISI BANA VIZ GELIR „ der

Evraklari hazirlanir, damgasi basilir Cehenemin yolu tutulur ! Bekci Melekle vedalasir, ve yine kapi acilir, birde busefer ne görsün millet Feryadi Figan ediyor „YAPMA ABI ,ETME ABI , YAKMA BENI ABI „ diyenler koca kazanlarin icine atilmis feryad ediyorlar ...Bektasi Saskin bir halde Cehenem Zebanilerin Usta basinin yanina gider ve der „ YA ABI BURDA EN SON GELDIGIMDE SAZ CALIP DEM ICIYORLARDI MILLET GÜLE OYNAYA DANS EDIYORLADI NOLDU SIMDI NIYE BÖYLE OLDU „ der Cehenem Zebanisi hic bozuntuya vermeden “ HAAA..OMU ? …O, GÖRDÜKLERIN SADECE REKLAMDI „ der

[MERDAN]

Şaşkın Yolcu

Tren büyük bir istasyonda durmuştu. Dışarısı çok kalabalıktı. Yolcunun biri fırsattan istifade bir şeyler satın almak için vagondan indi.
Bu arada vagonu şaşırmamak için vagonun numarası olan 1492'yi ezberledi ve "Amerika'nın keşfi de bu tarihteydi" dedi kendi kendine.

Yarım saat sonra tren görevlileri o yana bu yana koşuşturan bir adam gördüler.
Önüne gelene "Afedersiniz, Amerika'nın hangi yıl keşfedildiğini biliyor musunuz?" diye soruyordu.

[MERDAN]

Kaça Böldün ?

Amerikadan döner dönmez, elindeki kocaman bavulla Meclis kürsüsüne çıkan Bakan :
- Bu bavulun içinde tam 14.3 milyar dolar var, demiş.
Arkasından da sormuş:
- Bu parayı nüfusumuza bölersek, kişi başına kaç dolar düşer?
Milletvekilinin biri, derhal ayağa kalkarak cevap vermiş :
- 26 milyon dolar...
- Ama 14.3 milyarı, 70 milyona böldüğümüzde 26 milyon çıkmaz ki...
- Ben, 70 milyona bölmedim ki...
- Kaça böldün ?
- 550`ye!..

[MERDAN]

Spiker Sınavı

Hayrola nereden ?
-Be be ben mi ? Rad rad radyodan geliyorum...
-Ne vardı radyoda ?
-Spi spi spi spiker sı sı sı sı sınavı var vardı da...
-Eeee, ne oldu ?
-Bı bı bı bırak yahu ? Kı kı kıravat ta ta takmadık
di diye a a al almadılar.

[MERDAN]

5 Litre Yeter

Amerika'da adamın biri işine giderken birden anormal bir trafiğin içine düşer, ama trafik bir santim bile kıpırdamamaktadır.
Bir süre sonra aracının yan camına birisinin tıkladığını farkeder ve camı açar.
- Ne var acaba ?
- Teröristler Bush'u yakaladılar. Eğer 1 milyar dolar verilmezse, üstüne benzin döküp yakacaklarmış.
- Haa şimdi anladım bu trafiği...
- Ya işte onun için, herkesten biraz yardım topluyoruz.
- İnsanlar ne kadar veriyor ortalama olarak ?
- Valla yaklaşık 5'er litre...

[MERDAN]

Erzurumlu ve bilgisayar
( Bilgisayarın ülkemize yeni yeni girdiği yıllar)
Bir işyerine bilgisayar ve stok programı satılır.
Teknik servis elemanı bilgisayarı işyerine kurduktan sonra stok
programının kullanımı ile ilgili bilgi verir ve ayrılır.
Aradan bir iki saat geçer, işyerinden
telefon:

-"Kardeşim sizin anlattığınız gibi yapirem fakat program
düzgün çalışmiir." Teknik servis elemanı sorar:
-"Nasıl yapıyorsunuz?"

-"Senin anlattığın gibi."

-"Hata ne?"

-"Yazdığım bilgiler kaydetmeme rağmen saklanmir."

-"İşlem basamaklarını tek tek anlatın."

-"Tamam" diyor ve başlıyor anlatmaya...

"Programı açirem. Malın adı bölümüne adını, adedini, birim fiyatını vb. yazirem.
Hepsini yazdıktan sonra senin anlattığın gibi kayıt bölümüne basirem.
Ekrana bir yazı geliyir: Kaydetmek ister misiniz? E / H yazısı çıkir.

Ben de diyirem Hee..."

[MERDAN]

muayene ücreti

Hasta dahiliye uzmanı özeline gider. Doktor, dinleme aletini hastanın sırtında gezdirirken, hastaya da seslenir: “nefes al bırak, nefes al bırak, nefes al bırak...
Muayenenin yalnız dinlemekle bitmesinden memnun olmayan hasta, parayı doktora uzatırken şöyle der: “kokla bırak, kokla bırak, kokla bırak...”)

[MERDAN]

şeker

Adamın babası hastalanır. Acele olarak eve çağırılan doktor, hastayı muayene edince, der ki: maalesef efendim, sizde çok şeker var.
Doktor sözünü daha tamamlamadan, bunu duyan küçük torun , dedesinin üzerine atlayarak der ki: hiç anlamam dedeciğim, üstünü başını arayacağım !...