3nokta yazdı:Anlamadığın şey referanssız yazıyorsun ya veya referans diye sundukların var ya hiçbirinin bir değeri yok. Oysa Kuran'ı Ehl-i Beyt as'ın sözleriyle açıklasan bak imamlarımız bu ayet hakkında böyle demişler desen o zaman sorun yok. Ama sen Ehl-i Beyt'in adına Ehl-i Beyt'le uzaktan yakından ilgisi olmayan cem-semah gibi kültürel unsurları savunuyorsun. İşte asıl cehaletin nişanesi senin bu saçmalıklara inanmaktır.
Sevgili nokta can ben hep referansli yaziyorum ama lakin buguzunuzu gorunce referans yazmaya ihtiyac duymuyorum . herseyde referens verememde cunku bildigim gonlumde kalmistir . Yazilari tekrar bulmasi zor ama gonlumden cikartmasi kolaydir . Burda ya guveneceksin ya guvenmeyeceksin davasi vardir .
Asagidaki alintidir. Surda sunuda demek isterim Hz Ali sizin kucumsediginiz gibi sadece insan degildir onceki ummetlere gonderilen velayeti sunulan oncedenki ummet icinde yasayan ilahi allahin zaatina surulen allahin ufledigi sonradanda ona uyun dedigi kiyamette sefatti olacak gunahlari bagisliyacak , Allahin isim sifatlarini tasiyacak , Yargic hakim , cennet cehennemi bolucu , insanlari yargilayaci gunahlari sevaplari tartan , bir kudreti insandir .
Bu velayeti kabul etmek zordur . Ne kadar delilde gorunse bostur Bazi insanlar icin .
alintidir
1. Ayet: “Gerçekten biz emaneti göklere, yeryüzüne ve dağlara sunduk da onlar bunu yüklenmekten çekindiler ve korkup titrediler. Onu, insan yüklendi. Doğrusu insan, pek zalim ve cahil oldu.” (Ahzab 72. Ayet)
Ebi Abdillah (İmam es-Sadık) buyurdu ki: “Gerçekten biz emaneti göklere, yeryüzüne ve dağlara sunduk da onlar bunu yüklenmekten çekindiler ve korkup titrediler. Onu, insan yüklendi. Doğrusu insan, pek zalim ve cahil oldu.” O Emir’ül Müminin Ali’nin velayetidir.
(el-Küleyni “el-Kâfi” C.1, S.413 Dâr’ül Kütüb el-İslamiyye 1365 H. Tahran Bas./ el-Meclisi “Bihâr’ül Envâr” C.24, S.275; C.23, S.280; C.36, S.150; C.41, S.17 / Muhammed bin el-Hasan bin Furuh es- Saffâr “Besâir’üd Deracât” S.76 / es-Seyyid Şeref üd-Din el-Hüseyni “Tevil’ül Âyât ez-Zâhira” S.460)
2. Ayet: “Vakifûhüm innehüm mes’ûlûn”
Meali: “Durdurun onları, onlar sorguya çekileceklerdir” (Saffat Süresi 24. Ayet)
a) Resulullah (saa) bu ayet için şöyle buyurdu: “Onlar, Ali bin Ebi Talib’in velayetinden sorguya çekileceklerdir”
(el-Haskani’ nin “Şevahid’ et-Tenzil” c.2, s.106 / Yenabi ul Mevedde s.238, 296 / İbni Hacer’in “es-Sevaik’ul Muhrika” s.89)
b) “Durdurun onları, onlar sorguya çekileceklerdir” (Saffat Süresi 24. Ayet) bu ayet için Ebu İshak dedi ki:Onlar, Ali bin Ebi Talib’in velayetinden sorguya çekileceklerdir, Sırat köprüsünden ancak Ali bin Ebi Talib’in velayetini kabul edenler geçebilecek.
( el-Menakib-i Hüvarezmi s.195)
3. Ayet: “Sümme letüs’elünne yevmeizin anin naîm”
“Ant olsun ki nimetlerden sorulacaksınız” (Tekasür Süresi 8.Ayet)
Bu ayet için İmam Cafer es-Sadık şöyle buyurdu: Nimetler, Emirül Müminin Ali bin Ebi Talib’ in velayetidir.
(Süleyman el- Kunduzi’ nin “Yenabi ül Mevedde” s.111 / Hüseyin eş-Şâkiri “Ali Fil-Kitâb ves-Sünne” C.1, S.355 / İbn’il Halviyye “İrab Selasin Süre” s.172 Mısır Bas.)
4. Ayet: “Feezzene müezzinün beynehüm en lanetullâhi alaz zâlimîn”
Meali: “Ve aralarında bir müezzin (münadi), Allahın laneti yalancıların üzerine olsun diye bağırır.(Araf Süresi 44. Ayet)
el-Hakim el-Haskani senedinde Ebi Salih’ten, o da İbn-i Abbas’ tan, Hz.Ali (as) şöyle buyurdu: Benim Allah’ın kitabında insanların bilmediği isimlerim vardır. Onlardan biri şudur: “Ve aralarında bir müezzin (münadi), Allahın laneti yalancıların üzerine olsun diye bağırır.” Onlar velayetimde yalanlama yapanlar ve hakkımı hafife alanlardır.
(Süleyman el-Kunduzi' nin "Yenabi' ul Mevedde" s.101)
5. Ayet: “Ves’el men erselnâ min kablike min rüsülinâ...”
Meali: “Senden önceki peygamberlere sor...” (Zuhruf Süresi 45. Ayet)
İbn-i Abdül Birr dedi ki: Resulullah (saa) isra gecesinde miraca çıktığında Allahu Teala onunla birlikte peygamberleri bir araya topladı ve şöyle buyurdu: “Ey Muhammed, ‘Senden önceki peygamberlere sor,’ ne üzere gönderildiniz?” Peygamber efendimiz sorunca dediler ki: Biz, Lâ ilâhe illallâh şehadeti, senin peygamberliğinin ikrarı ve Ali bin Ebi Talib’ in velayeti üzerine gönderildik.
(el-Künci "Kifayet' üt Talib" s.25 / Menakıb-ı Hüvarezmi s.121 / el-Haskani'nin "Şevahid'üt Tenzil" c.2, s.156 / el-Tabari' nin "Zehair' ul Ukba" s.69 / el-Müttaki el-Hindi' nin "Kenz' ul Ummal" c.6, s.156 / el-Heysemi' nin "Mecma' üz Zevaid" c.9, s.108 / Süleyman el-Kunduzi' nin "Yenabi' ul Mevedde" s.82)
6. Ayet: “Hünâlikel velâyetü lillâhil hak...” Meali: “Velayet hak olan Allah’a mahsustur.” (Kehf Süresi 44. Ayet)
Abdurrahman bin Kesir dedi ki: İmam Cafer-i Sadık (as)’a Allah’ın bu buyruğu: “Velayet hak olan Allah’a mahsustur.” hakkında sordum. Buyurdu ki: Emir’ül Müminin Hz. Ali (as)’nin velayetidir. Kendisi şöyle buyuruyordu: “Allah’ın benden daha büyük bir haberi ve daha büyük bir ayeti yoktur.”
(Süleyman el-Kunduzi' nin "Yenabi' ul Mevedde" s.495 / et-Tüsteri el-Meraşi "Şerh-i İhkak’ul Hak" c.14, s.376)
Ebi Hamzi es-Simali’den, İmam Ebi Cafer Muhammed (el-Bâkır) bin Ali, Allah'ın bu buyruğu: “Velayet hak olan Allah’a mahsustur” hakkında şöyle buyurdu: “O, Emir’ül Müminin Ali’nin velayetidir, Allahu Teala onun velayeti dışında hiçbir peygamber göndermemiştir.”
(el-Haskani “Şevahid’üt Tenzil” c.1, s.471 / et-Tüsteri el-Meraşi "Şerh-i İhkak’ul Hak" c.14, s.549)
7. Ayet: “Amme yetesâelûn. Anin nebeil azîm. Ellezî hüm fîhi muhtelifûn”
Meali: “Onlar birbirlerine neyi soruyorlar, o büyük haberi mi, onda ihtilafa düşmüşlerdir.” (Nebe Süresi 1,2 ve 3. Ayetler)
Sahr bin Harb, Resulullah (saa)’a: Senden sonra hilafet kimindir? Diye sordu. Resulullah (saa) ºöyle cevap buyurdu: “İmamet, benden sonra Harun’un Musa’ya olan mertebesinde olan kiºinindir.” Bunun üzerine “Onlar birbirlerine neyi soruyorlar, o büyük haberi mi, onda ihtilafa düºmüºlerdir” ayeti indi. Daha sonra Resulullah (saa) ºöyle buyurdu: “Yeryüzünün doğusundan batısına, denizinden karasına hiçbir ölü yoktur ki, Münker ve Nekir ona İmam Ali’nin velayetinden ve hilafetinden sormasın. Ölüye diyecekler ki: ‘Rabbin kim, peygamberin kim, imamın kim?” Ravi dedi ki: Müfessirler, Büyük Haber’in İmam Ali olduğunda ittifak etmiºlerdir.
(Menakıb el-Kaºi s.213 / et-Tüsteri el-Meraºi "ªerh-i İhkak’ul Hak" c.14, s.376 / Ebu Bekir Mümin eº-ªirazi “Risalet’ül İtikadet”)
8. Ayet: “...Vemen yu’rid an zikri Rabbihi yeslükhü azâben sa’ade”
Meali: “...Her kim Rabbinin zikrinden yüz çevirirse O, onu gittikçe yükselen bir azaba sokar.” (Cin 17. Ayet)
İbn-i Abbas Allah'ın bu buyruğu: “Her kim Rabbinin zikrinden yüz çevirirse” hakkında buyurdu ki: “Rabbinin zikri Ali bin Ebi Talib ve evlatlarının velayetidir.”
(el-Haskani “ªevahid’üt Tenzil” c.2, s.386, Hadis No: 1035 / et-Tüsteri el-Meraºi "ªerh-i İhkak’ul Hak" c.14, s.515)
9. Ayet: - “Festemsik billezi uhiye ileyke inneke ala sıratin müstakim” (Zuhruf 43. Ayet)
Meali: “Öyleyse sen, sana vahyedilen Kur'an'a sarıl. ªüphesiz ki sen doğru bir yol üzerindesin.”
İmam Cafer’üs Sadık buyurdu ki: Allahu Teala peygamberine ºöyle vahyetti: ‘Öyleyse sen, sana vahyedilen Kur'an'a sarıl. ªüphesiz ki sen doğru bir yol üzerindesin.” Resulullah buyurdu ki: “Ey ilahım, doğru olan yol (Sıratul müstakim) nedir?” Allahu Teala buyurdu ki: “Ali bin Ebi Talib’in velayetidir, doğru olan yol Ali’dir.”
(el-Hüvarezmi “Dür’ül Menakıb” s.62 / Ebu Talib et-Teclil et-Tebrizi “Mucem el-Mehasin vel-Müsavi” s.165, H.1417 1. Bas. / et-Tüsteri el-Meraºi "ªerh-i İhkak’ul Hak" c.7, s.125)
10. Ayet: “Veinneke leted’ûvhüm ilâ sıratın müstakim”
Meali: “Sen onları Sıratt’ul Müstakim (Doğru olan yol)’e çağırıyorsun” (Müminun 73. Ayet)
İmam Cafer’üs Sadık buyurdu ki: “Sırat’ul Müstakim Ali bin Ebi Talib’in velayetidir”
(Süleyman el-Kunduzi el-Hanefi “Yenabi’ül Mevedde” s.113 / et-Tüsteri el-Meraºi "ªerh-i İhkak’ul Hak" c.14, s.487)
11. Ayet: “Yâ eyyühellezine âmenüdhulü fissilmi kâffeten velâ tettebiu hutuvâtiº ºeytâni, innehü leküm adüvvün mubin”
Meali: “Ey iman edenler, hepiniz topluca barıºa girin ve ºeytanın adımlarına uymayın, çünkü o size apaçık düºmandır.” (Bakara 208. Ayet)
a) İmam Ali bu ayet için buyuruyor ki: “Barıº, biz Ehl-i Beyt’in velayetidir.”
(Menakıb-ı Meğazeli / es-Seyyid Haºim el-Bahrani “Gayet’ül Meram” c.4, s.340 / et-Tüsteri el-Meraºi "ªerh-i İhkak’ul Hak" c.14, s.382 / es-Seyyid Sâdık eº-ªirazi “Aliyyün Fil-Kurân” c.1, s.25 / es-Seyyid Ali el-Abtahi “el-İmam’ül Hüseyin Fi Ahadis’ül Ferikayn” s.331)
b) İmam Muhammed’ül Bâkır: ‘Ey iman edenler, hepiniz topluca barıºa girin’ ayeti için buyuruyor ki: ‘Yani İmam Ali ve kendisinden sonraki vasilerin velayetine girin’
(Süleyman el-Kunduzi el-Hanefi “Yenabi’ül Mevedde” s.250 / et-Tüsteri el-Meraºi "ªerh-i İhkak’ul Hak" c.14, s.382)
12. Ayet: “Veinnellezine lâ yü’minûne bil âhireti anis sırâti lenâkibûn”
Meali: “Fakat ahirete inanmayanlar, hep o yoldan sapmaktadırlar.” (Müminun 74. Ayet)
İmam Ali bu ayet için buyuruyor ki: “Yol (sırat), biz Ehl-i Beyt’in velayetidir.”
(Şeyh Hüsamettin el-Mirdi el-Hanefi “Âli Muhammed” s.35 / et-Tüsteri el-Meraºi "ªerh-i İhkak’ul Hak" c.20, s.58)
13. Ayet: “Veinni leğaffârün limen tâbe ve âmene ve amile sâlihen sümmehtedâ”
Meali: “Ben; tevbe eden, iman edip yararlı iºler yapan sonra da hidayete eren kimse için bağıºlayıcıyım.” (Tâ Hâ 82. Ayet)
İmam Ali bu ayet hakkında buyurdu ki: “Hidayete erenden maksat bizim velayetimize hidayete eren demektir”
(Süleyman el-Kunduzi el-Hanefi “Yenabi’ül Mevedde” s.110)
14-Ayet: “Âmener resûlü bimâ ünzila ileyhi min Rabbihi vel müminûne küllün âmene billâhi ve melâiketihi ve kütübihi ve rüsülihi...”
Meali: "Peygamber Rabbi tarafından kendisine indirilene lman etti. Müminler de hepsi Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine iman etti..." (Bakara 285. Ayet)
Hüvarezmi; Şafii alimi Muhammed b. İbrahim Hameveyni'den, Ebi Selma dedi ki; Hz. Resulullah'ın şöyle buyurduğunu duydum: "Miraca çiktığımda yüce Allah bana buyurdu ki:
'Peygamber, Rabbi tarafından kendisine indirilene iman etti.' Ben de dedim ki: 'MüminIer de' bunun üzerine yüce Allah şöyle buyurdu: 'Ey Muhammed! doğruyu söyledin. Senden sonra ümmetine senin yerine geçmek üzere kimi seçtin?'
Ben dedim ki: 'Ehlimin en hayırlısı olan Ali bin Ebu Talib'i seçtim.'
Cenab-ı Hak bunun üzerine bana hitaben şöyle buyurdu: 'Ey Muhammed! Yeryüzüne baktım: Seni seçtim sana isimlerimden bir isim verdim. Ben her zikredildiğimde sen de zikredilesin Mahmud olan benim, sen ise Muhammed’sin, sonra yeryüzüne bir daha baktım ve Ali'yi seçtim, ona isimlerimden bir isim verdim. En yüce olan (Aliyyul Ala) benim:O da Ali'dir.
Ey Muhammed seni, Ali’yi, Fatıma’yı, Hasan’ı, Hüseyin’i ve soyundan gelen imamları nurumdan yarattım. Sonra da sizlerin velayetini göklerin ve yer yüzünün ehline sundum. Kim sizin velayetinizi kabul ettiyse benim yanımda müminlerden oldu. Kimde sizin velayetinizi inkar ettiyse kafirlerden oldu.
Ya Muhammed! bir kul nefesi kesilinceye ve derisi kemiğe yapışıncaya kadar kadar bana ibadet etse, sonra yanıma sizin velayetinizi inkar ettiği halde gelirse onu kesinlikle affetmeyeceğim. Ta ki sizin velayetinizi ikrar edinceye kadar. Ey Muhammed! Onları görmek ister misin? Hz. Muhammed dedi ki: ‘Evet, ey Rabbim’ Bana buyurdu ki: ‘Arşın sağına bak!’ Arşın sağına baktığımda orada Ali’yi, Fatıma’yı, Hasan’ı, Hüseyin’i, Ali bin Hüseyin (Zeynel Abidin)’i, Muhammed bin Ali (el-Bâkır)’yi, Cafer bin Muhammed (es-Sâdık)’i, Musa bin Cafer (el-Kâzım)’i, Ali bin Musa (er-Ridâ)’yı, Muhammed bin Ali (el-Cevvâd)’ı, Ali bin Muhammed (el-Hâdi), Hasan b. Ali (el-Askeri) ve Muhammed Mehdi b. Hasan’ı gördüm. O, onların içinde inci gibi parlayan yıldız gibiydi. Buyurdu ki: Ey Muhammed! Onlar benim kullarıma olan hüccetlerimdir. Onlar senin vasilerindir. Onlardan Mehdi, senin evlatlarından öldürülenlerin kanının intikamını alacak. İzzetime ve celalime andolsun ki o, düşmanlarımdan intikam alacak ve dostlarımı sevindirecektir. ”
(el-Hüvarezmi “Maktel’il Hüseyin” C.1, S.95 / Süleyman el-Kunduzi el-Hanefi “Yenabi’ül Mevedde” S.486 / el-Hamvini eş-Şafii “Feraid’üs Simtayn” C.2’nin sonu / es-Seyyid Sâdık eş-Şirazi “Aliyyün Fil-Kurân” C.1, S.37-38)
15-Ayet: “Yüridüne liyatfau nurullahi biefvahihim, mütimme nurehü velev kerihel kafirin.”
Meali: “Onlar, Allah'ın nurunu ağızlarıyla söndürmek istiyorlar. O nurunu tamamlayacaktır, isterse kafirler hoşlanmasınlar!” (Saff 8. Ayet)
Ebil Hasan el-Madi (as) bu ayet şöyle buyurdu: “Onlar Allah’ın nurunu İmam Ali’nin velayetini söndürmek istiyorlar, o nurunu tamamlayacaktır, yani imameti ona tamamlayacaktır.”
(En-Nebati el-Amili “Es Sıratül Müstakim” c.1, s.292)
Ben Alinin kember kuluyum o ne dilerse o olur .
Onun icin diyoruzki Islamin sarti Aliyi sevmektir. Bundan gayri gerisi bir oguttur ! Ama Aliyi hakkiyla bilerek sevmek zordur .