Hz Ali (as) den Tevhit le ilgili mükemmel bir hutbe....
Gönderilme zamanı: 09 May 2017, 09:58
Musadet b.Sadakat şöyle rivayet etmiştir:
"Ebu Abdullah "ın (İmam Sadık Aleyhisselam 'ın ) şöyle dediğini duydum:
*Bir gün Emire'l Mü'min 'in Ali (as)Kufe minberinde hutbe okuduğu sırada ansızın bir kişi ayağa kalkarak: "Ey Emire'l Muminin ! muhabbet ve marifetimizin artması için Allah Tebareke ve Teala yı bize tarif et dedi.Emire'l Muminin öfkelenerek halkın toplanmasını istedi.Cami tıka basa dolduktan sonra yüzünün rengi kaçmış bir şekilde ayağa kalkarak şöyle buyurdu:
" Bağışta bulunmaması O' nda bir şeyi fazlalaştırmaz,bağışlaması O'nu muhtaç ettirmez,O'ndan başka bağışta bulunanların hepsi ise zarar eder.Nimetlerinin çokluğu faydalarının fazlalığı ile doludur.Cömertliği ile halkın geçimini garantiye alır.O'na yönelmek isteyenlere talep yolunu açmıştır.O'ndan istenilen şeylere istenilmeyen şeylere nispetle daha cömerttir.Zaman O'nda değişmez ki hali de değişsin .Eğer madenlerin can aldığı dağlar ,denizlerin sedeflerinin tebessüm etmesine sebep olan gümüş parçası ,külçe altın ve dizilmiş incileri bazı kullarına bağışlarsa O'na hiç etkisi olmaz ve yanında olan şeylerin bolluğu tükenip bitmez.Yanında bağış hazineleri o kadar var ki isteyenlerin istekleri onları bitirmez ve onun çokluğu zihinlerde yer edinmez.Zira bağışlamasıyla bağışı azalmayan cömettir ve ısrar edenlerin ısrarı onu vermeye zorlayamaz."Birşey yaratmak istediği zaman O'nun yaptığı "OL" demekten ibarettir.Hemen oluverir(Yasin 82)"Öyle bir zattır ki melekler O'nun keramet kürsüsüne yakın olmasına O'na şiddetli sevgi beslemelerine ,izzet ve celaline boyun eğmeleri ve gizli melakutuna yakınlıklarına rağmen O'nun öğrettiğinden başkasını bilmezler.Onlar Kuds melakutunun melekleri olmalarına rağmen ve O'ndan olan yazgılarından haberdar olarak şöyle söylediler:"Ya Rab !Seni noksan sıfatlardan tenzih ederiz.Senin bize öğretttiklerinden başka bizim bilgimiz yoktur.Şüphesiz alim ve hakim olan ancak sensin .(Bakara 32"
Ey soru soran !Bu şekilde özellikleri olan hakkındaki kanaatin nedir ? Münezzehtir O ve hamd O'nadır.Oluşturulmamıştır ki değişiklik ve intikal mümkün olsun .Hallerin değişmesi zatında değişiklik oluşturmaz.Gece ve gündüzün değişmesi O'nda ihtilaf yaratmaz.Yaratıkları önceden birşeyden esinlenmeden ve ondan önce olan yaratıcıdan arta kalan miktar olmadan yoktan türetendir O.Sıfatların O'na ihatası yoktur ki onları derk etmekle O'nun hududu son bulsun .O'nun bir benzeri olmadığı için her zaman mahlukların sıfatlarından yücedir.Görüşler O'na ulaşmadan ve gözlerle vasfedilmek durumunda ansızın yok olurlar.Zatını sadece kendisinin bilmesi yarattıklarının yanında tanınmıştır.En üstün şeylere üstünlüğünden dolayı varsayımcıların tahminlerinden uzaktır.O'nun azametinin künhünü mütefekkirlerin aziz düşüncelerinin kapsamasından yücedir.O'nun bir benzeri yoktur ki yarattıklarının içinde bir dengi olsun.Marifet ehlinin yanında devamlı olarak bir benzer ve eşinin olmasından münezzeh olmuştur.Allah ı kendi sınıflarına benzeterek kendi vehimleriyle O'na mahlukların /yaratılmışların elbisesini giydirenler yalancıdırlar. Zanlarının neticisi miktarı kadar O'nu parçalara ayırarak akıllarının kabiliyetine göre O'nu farklı yaratıklarının kuvve esasına göre ölçtüler .Ölçüsü ölçülemeyen birinin ölçüsü varsayımlarla nasıl ölçülebilir ki ?
( not : devamı altta )
"Ebu Abdullah "ın (İmam Sadık Aleyhisselam 'ın ) şöyle dediğini duydum:
*Bir gün Emire'l Mü'min 'in Ali (as)Kufe minberinde hutbe okuduğu sırada ansızın bir kişi ayağa kalkarak: "Ey Emire'l Muminin ! muhabbet ve marifetimizin artması için Allah Tebareke ve Teala yı bize tarif et dedi.Emire'l Muminin öfkelenerek halkın toplanmasını istedi.Cami tıka basa dolduktan sonra yüzünün rengi kaçmış bir şekilde ayağa kalkarak şöyle buyurdu:
" Bağışta bulunmaması O' nda bir şeyi fazlalaştırmaz,bağışlaması O'nu muhtaç ettirmez,O'ndan başka bağışta bulunanların hepsi ise zarar eder.Nimetlerinin çokluğu faydalarının fazlalığı ile doludur.Cömertliği ile halkın geçimini garantiye alır.O'na yönelmek isteyenlere talep yolunu açmıştır.O'ndan istenilen şeylere istenilmeyen şeylere nispetle daha cömerttir.Zaman O'nda değişmez ki hali de değişsin .Eğer madenlerin can aldığı dağlar ,denizlerin sedeflerinin tebessüm etmesine sebep olan gümüş parçası ,külçe altın ve dizilmiş incileri bazı kullarına bağışlarsa O'na hiç etkisi olmaz ve yanında olan şeylerin bolluğu tükenip bitmez.Yanında bağış hazineleri o kadar var ki isteyenlerin istekleri onları bitirmez ve onun çokluğu zihinlerde yer edinmez.Zira bağışlamasıyla bağışı azalmayan cömettir ve ısrar edenlerin ısrarı onu vermeye zorlayamaz."Birşey yaratmak istediği zaman O'nun yaptığı "OL" demekten ibarettir.Hemen oluverir(Yasin 82)"Öyle bir zattır ki melekler O'nun keramet kürsüsüne yakın olmasına O'na şiddetli sevgi beslemelerine ,izzet ve celaline boyun eğmeleri ve gizli melakutuna yakınlıklarına rağmen O'nun öğrettiğinden başkasını bilmezler.Onlar Kuds melakutunun melekleri olmalarına rağmen ve O'ndan olan yazgılarından haberdar olarak şöyle söylediler:"Ya Rab !Seni noksan sıfatlardan tenzih ederiz.Senin bize öğretttiklerinden başka bizim bilgimiz yoktur.Şüphesiz alim ve hakim olan ancak sensin .(Bakara 32"
Ey soru soran !Bu şekilde özellikleri olan hakkındaki kanaatin nedir ? Münezzehtir O ve hamd O'nadır.Oluşturulmamıştır ki değişiklik ve intikal mümkün olsun .Hallerin değişmesi zatında değişiklik oluşturmaz.Gece ve gündüzün değişmesi O'nda ihtilaf yaratmaz.Yaratıkları önceden birşeyden esinlenmeden ve ondan önce olan yaratıcıdan arta kalan miktar olmadan yoktan türetendir O.Sıfatların O'na ihatası yoktur ki onları derk etmekle O'nun hududu son bulsun .O'nun bir benzeri olmadığı için her zaman mahlukların sıfatlarından yücedir.Görüşler O'na ulaşmadan ve gözlerle vasfedilmek durumunda ansızın yok olurlar.Zatını sadece kendisinin bilmesi yarattıklarının yanında tanınmıştır.En üstün şeylere üstünlüğünden dolayı varsayımcıların tahminlerinden uzaktır.O'nun azametinin künhünü mütefekkirlerin aziz düşüncelerinin kapsamasından yücedir.O'nun bir benzeri yoktur ki yarattıklarının içinde bir dengi olsun.Marifet ehlinin yanında devamlı olarak bir benzer ve eşinin olmasından münezzeh olmuştur.Allah ı kendi sınıflarına benzeterek kendi vehimleriyle O'na mahlukların /yaratılmışların elbisesini giydirenler yalancıdırlar. Zanlarının neticisi miktarı kadar O'nu parçalara ayırarak akıllarının kabiliyetine göre O'nu farklı yaratıklarının kuvve esasına göre ölçtüler .Ölçüsü ölçülemeyen birinin ölçüsü varsayımlarla nasıl ölçülebilir ki ?
( not : devamı altta )