Biraz da kitap okuyalım..."İnanlının Yolculuğu"...

beyazgül12
Mesajlar: 1390
Kayıt: 26 Haz 2014, 15:36

Re: Biraz da kitap okuyalım..."İnanlının Yolculuğu"...

Mesaj gönderen beyazgül12 »

Cehalet : Kalbimin böyle kötü olduğuna asla inanmayacağım .

İnanlı : Öyleyse ,sen hayatında kendin hakkında hiçbir vakit iyi bir düşünce beslenmemişsin .Ama izin ver de devam edeyim. Allah ın sözü yollarımız hakkında hüküm verdiği gibi yüreğimizin düşünceleri ve yollarımız kendileri hakkında Onun sözünde verilen o hükme uygunsa, o zaman iyidir; çünkü Allah ın sözüyle uyuşmaktadır.

Cehalet : Ne demek istediğinizi izah edin.

İnanlı : Allah ın sözü : " İnsanın yolları eğri yollardır "(1),"kötü ve dolambaçlı yollardır ."(2)Onlar doğal olarak iyi yoldan saptılar ve onu bilmediler " (3) Şimdi bir adam kendi yolları hakkında bu şekilde ,yani bilinçli olarak ve alçakgönüllülükle düşünecek olursa ,o zaman kendi yolları hakkında iyi düşüncelere sahip olur. Çünkü o zaman onun düşünceleri Allah ın sözünün verdiği yargıya uygundur.

Cehalet : Allah hakkındaki iyi düşünceler nelerdir ?

İnanlı : Önce kendi hakkımızda söylediğim gibi eğer Allah hakkındaki düşündüklerimiz de Onun sözünün Kendisi hakkında söylediklerine uygunsa yani , biz Onun Zatı ve Sıfatı hakkında Onun sözünün öğrettiği şekilde düşünecek olursak ,iyidir.Bunları şimdi burada uzun uzun açıklayamam .Ama onun bizim hakkımızda ne düşündüğüne gelince derim ki : Onun bizi kendimizden daha iyi bildiğini , kendimizde hiçbir günah göremediğimiz anda Onun bizde günah görebildiğini ,bizim en derin düşüncelerimizin Ona belli olduğunu ,yüreğimizin en gizli köşelerinin Onun gözlerinden saklı kalmayacağını ,bütün salahımızın Onun önünde kötü bir koku verdiğini ve böylece en iyi işlerimize dahi en küçük bir güvenle Onun önünde durmamıza tahammül edemeyeceğini düşünsek ,ancak o zaman Allah hakkında iyi düşünceler beslemiş oluruz.

Cehalet : beni ,Allah ın benden fazla görebildiğini bilmeyecek ve yahut en iyi işlerimle dahi Onun huzuruna çıkamayacağımı bilmeyecek kadar bir budala mı sanıyorsunuz ?

İnanlı : Peki ,o halde bu konuda sen ne düşünüyorsun ?

Cehalet
: Ne mi düşünüyorum ? Kısacası ,doğru sayılmak için ,Mesih e iman etmek gerektiğini düşünüyorum.

İnanlı : Ama nasıl ? Ona ihtiyacın olduğunu görmeden nasıl Ona iman etmeğe zorunlu olduğunu sanıyorsun ? Çünkü sen ne doğal zayıflıklarını ne de şimdiki zayıflıklarını görebiliyorsun .Allah ın huzurunda günahsız sayılmak için Mesih in doğruluğunda olduğunu anlamıyorsun . Çünkü kendi şahsın ve işlerin hakkında öyle iyi düşüncelerin bunu açıkça ortaya koyuyor.Bu durumda sen nasıl hala," Ben Mesih e iman ediyorum " diyorsun ?
beyazgül12
Mesajlar: 1390
Kayıt: 26 Haz 2014, 15:36

Re: Biraz da kitap okuyalım..."İnanlının Yolculuğu"...

Mesaj gönderen beyazgül12 »

Cehalet : Bütün bunlar için tamamen imanım var.

İnanlı : Nasıl iman ediyorsun ?

Cehalet : Mesih in günahkarlar için öldüğüne inanıyorum .Böylece Onun sözüne itaat etmemle beni Allah ın önünde gazaptan kurtararak salih sayacağına iman ediyorum. Ya da Mesih kendi adıyla benim iyi işlerimi Allah a kabul ettirir ve böylece salih sayılmış olurum.

İnanlı : İzin ver ki benimsediğin bu imana bir cevap vereyim:

İlk önce : Senin imanın hayali bir imandır.Çünkü böyle bir iman Allah ın sözünün hiçbir yerinde belirtilmemiştir.

İkinci : Yalnış bir imanın var.Çünkü salih sayılmanın ,Mesih in kişisel salahından alarak senin kendi kişisel salahına uygulamakta olduğunu sanıyorsun .

Üçüncü :Bu imanla Mesih ,senin kişiliğine değil de işlerini ve işlerinden dolayı da kişiliğine şefaat ettiriyor ki bu da yanlıştır.

Döndüncü : Şu halde ,bu iman aldatıcıdır. Öyle ki ,Kudretli Allah ın yargı gününde seni Onur gazabına uğratacaktır. Çünkü salahı sağlayan gerçek iman ,şeriat aracılığıyla canın kayıp durumunun bilincine götürür. Böylece Mesih in salahına sığınmak üzere kişiyi ona koşturur. Mesihin salahı ,senin itaatını Allah huzurunda makbul saydırmak için ettiği bir eylem değildir. Fakat onun şeriata ettiği kişisel itaatiyle bizden isteneni bizim yerimize yapması ve yerimize elem çekmesiyle biz salih kılınıyoruz Bu salahı ise dediğim gibi sadece gercek iman kabul edebilir.Öyle bir iman ki kişi ,İsa Mesih in kendisi için ettiğine yürekten inanarak Onun salahını her günkü yaşantısında bir giysi gibi giymekle Allah ın önünde lekesiz olarak yürümekle ve hükümden kurtulmaktadır...
beyazgül12
Mesajlar: 1390
Kayıt: 26 Haz 2014, 15:36

Re: Biraz da kitap okuyalım..."İnanlının Yolculuğu"...

Mesaj gönderen beyazgül12 »

Cehalet : Ne diyorsun ? İsa nın bizden ayrı olarak kendi kişiliğinde yaptıklarına sadece güvenmemizi mi istiyorsun ? Bu garip düşünce bizim şehvetlerimizi başıboş bırakarak bizi istek ve arzularımız içinde yaşamağa terkeder.Madem ki Mesih in kişisel salahına iman etmekle salih sayılıyorsak ,o halde nasıl yaşadığımızın ne önemi olur ?

İnanlı : Adın Cehalettir ,sen de ismin gibisin. Çünkü verdiğin bu cevap benim dediğimi kanıtlıyor.Suçsuz yahut haklı çıkaran ve yaşatan salah hakkında cahil olduğun gibi ,o salaha iman aracılığıyla Allah ın ağır gazabından canını kurtuluşu konusunda da cahilsin.Evet ,hem de Mesihin salahına iman etmenin insan canında meydana getirdiği gerçek kurtarma etkisi kendini ,Mesih İsa da yüreğin eğilerek Allah a kazanılmasıyla ve Onun adını ,Onun sözünü ,yollarını ve çocuklarını sevmesiyle göstermiş olur ! Bu iman ,senin aklında cahilce hayal ettiğin gibi değildir.

Ümitli : Sor ona ,acaba gökten Mesih ona hiç açıklandı mı ?

Cehalet : Ne ? Sen vahiyler adamı mısın ? İkinizin ve sizin gibilerin bu konu hakkında söylediklerinin hepsini hasta bir akıl ürünü olduğuna inanıyorum.

Ümitli : Ne demek bu ? Mesih ,Allah ta bedenin doğal anlayışından öyle saklıdır ki ,Allah onu açıklamadıkça hiçbir insan Onu kurtuluş getiren bir imanla tanıyamaz.

Cehalet : O sizin imanınız, benim değil.Her ne kadar kafamda sizinki gibi saçma hayaller yoksa da ,benim imanım en az sizinki kadar iyi olduğuna eminim.



İnanlı :

İzin ver de bir sözle özetleyeyim: Bu konuda bu kadar hafiflikle konuşmamalısın. Ben de arkadaşımın dediği gibi emin olarak derim ki ,Allah açıklamadıkça hiç kimse İsa Mesih i bilemez.(1) Hem de iman ,yani canı İsa Mesih e kavuşturan gerçek iman ,Onun aşırı derecede büyük olan kudretinin işleyişiyle olmazsa,ortaya çıkmaz (2) Ey zavallı Cehalet ! O imanın işleyişi hakkında tamamen cahil olduğunu anlıyorum. O halde uyan zavallı halini gör de Mesih İsa ya sığın! Allah ın salahı olan Onun salahıyla Cehemnem mahkumiyetinden kurtulacaksın!

Cehalet : Siz o kadar hızlı gidiyorsunuz ki ,sizinle beraber gidemiyorum.Siz önden gitmeye devam edin ,ben biraz arkada kalacağım.

O zaman her ikisi şöyle dediler :

Ey Cehalet ! Hala anlayışsız mı olacaksın ?
Sana on defadır verilen nasihatı hafife almakla.
Eğer hala reddediyorsan ,bilmiş olacaksın ,
Pek yakında senin bu davranışın kötü sonucunu .
Zamanında söyleneni hatırla ey adam ,alçal ,korkma ,
İyi öğüt işitildiğinde kurtarır ,işit öyleyse !
Fakat hala hafife alıyorsan ,ey Cehalet ,
Emin ol,sen olacaksın kaybeden !......
beyazgül12
Mesajlar: 1390
Kayıt: 26 Haz 2014, 15:36

Re: Biraz da kitap okuyalım..."İnanlının Yolculuğu"...

Mesaj gönderen beyazgül12 »

ONUNCU AŞAMA ....


O zaman İNANLI arkadaşına şöyle dedi :

Gel ,değerli Ümitli kardeşim ,bizim yine tek başımıza yolumuza devam edeceğimizi farkediyorum.

Böylece onların önden gittiklerini ve Cehalet in de arkadan topallayarak geldiğini rüyamda gördüm. İnanlı arkadaşına :" Bu zavallı adama acıyorum,onun sonunun fena olacağına hiç şüphe yok " dedi.

Ümitli : Yazık ! şehrimizde onun durumunda birçok kimseler ,hatta bütünüyle bazı aileler ,evet mahalleler ( hem de Yeruşalim yolcuları olarak görünenler ) var.Eğer bizim taraflarda o kadar çok varsa ,kim bilir onun doğduğu yerde ne kadar çok vardır?

İnanlı : Gerçekten ,Allah ın sözü ,"Onların gözlerini kör etti ,ta ki görmesinler " demiştir.Ama şimdi biz tek başımızayız,bu gibiler hakkında senin düşüncen nedir ? Acaba ,hiçbir zaman günahlılıklarını anlayıp da durumlarının tehlikeli olduğundan korkmazlar mı derdisn ?

Ümitli : Bilmem ama sen daha yaşlı olduğun için bu soruya sen kendin cevap verir misin ?

İnanlı ; Peki ,ben söyleyeyim .Bence bazen günahlılıklarını anlayıp korkarlar.Ama onlar tabii olarak cahil olduklarından bu gibi suçluluk anlayışının kendi iyilikleri için olduğunu bilmezler.Onun için bütün kuvvetleriyle onları boğmaya çalışırlar ve küstahça kendi kendilerine ümit vererek kendi yüreklerinin yollarında devam ederler.

Ümitli :Dediğin gibi ,o korkunun insanların iyiliğine işlediğine ve yolculuklarının başlangıcında onların doğru yola yönelmelerine yardım ettiğine ben de inanıyorum.

İnanlı : Şüphesiz ,eğer korku doğru ise böyle olur.Çünkü Allah ın sözü şöyle der : Rab korkusu hikmetin başlangıcıdır "(1).....
beyazgül12
Mesajlar: 1390
Kayıt: 26 Haz 2014, 15:36

Re: Biraz da kitap okuyalım..."İnanlının Yolculuğu"...

Mesaj gönderen beyazgül12 »

Ümitli : Doğru korkuyu nasıl tarif edersin ?

İnanlı : Doğru yahut gerçek korku şu üç şeyle belli olur :

1-Gerçe korku doğduysa yürekte ,o zaman kurtuluşa götüren günahlılık anlayışını oluşturur.

2-Kurtuluş için canı bütün kuvvetiyle Mesih e sarılmaya sevkeder.

3-Allah a ,Onun sözüne ve yollarına karşı canda bir hürmet uyandırır. Canı çok yumuşak ve hassas yapar.Kişi Allah ın yüceliğine leke getirecek bir şey yapmaktan ,sağa veya sola sapmaktan ve kendi esenliğini bozacak Kutsal Ruhu üzecek ve yahut düşmanın sitem edeceği bir şeyi yapmaktan korkar



Ümitli : İyi söyledin.Gerçeği söylediğine inanıyorum.Acaba henüz büyüleyici yeri geçmedik mi ?

İnanlı :Niye ?Bu sohbetten usandın mı ?

Ümitli : Haşa ,sadece nerede olduğumuzu anlamak istedim...

İnanlı : Daha gidecek üç kilometre kadar yolumuz var. Ama tekrar konumuza dönelim.Dediğim gibi cahiller ,kendilerinde korku uyandıran bu günahlılık anlayışının kendi iyilikleri için olduğunu bilemezler.Ve böylece onu bastırıp boğmaya çalışırlar.

Ümitli . Nasıl bastırıp boğarlar ?

İnanlı :

1- Bu korkuların gerçekte Allah tan geldiği halde ,Şeytan dan geldiğini sanırlar.Onun için helaklarına neden olurlar korkusuyla bunlara karşı koyarlar.

2-Bu korkuların imanlarını da bozacağını sanırlar.Oysa zavalllı adamlar ! kendilerinin zaten imanları olmadığını farketmezler; ve öylece bunlara karşı yüreklerini katılaştırırlar.

3-Asla korkmamaları gerektiğini sanırlar ve böylece o korkulara rağmen küstahça cüretkar ve kendilerinden emin bir tavır takınırlar .

4-Bu korkuların kendi zavallı eski benliğin kutsallığını ellerinden almağa yönelik olduğunu görerek ,bütün güçleriyle bunlara karşı koyarlar.


Ümitli : Kendim de bu durumdan biraz anlarım.Çünkü kendi kendimi farketmeden önce benim durumum da böyleydi.

İnanlı : Peki ,artık burada Cehalet komşumuzu kendi haline bırakalım ve daha faydalı bir konuya geçelim.

Ümitli : Memnuniyetle geçelim,ama yine sen başlayacaksın.



İnanlı :Peki öyle ise ,bundan yaklaşık on yıl önce sizin taraflarda ,dinde çok atılgan Geçici adında birini tanır mısın ?....
beyazgül12
Mesajlar: 1390
Kayıt: 26 Haz 2014, 15:36

Re: Biraz da kitap okuyalım..."İnanlının Yolculuğu"...

Mesaj gönderen beyazgül12 »

Ümitli : Tanımak mı ?Elbette tanırım. Dürüstlük şehrinden üç kilometre kadar uzakta ,İnayetten Mahrum denilen şerinde ,Dönek in evinin hemen yanı başında otururdu.

İnanlı : Doğru .İkisi de aynı çatı altında otururlardı.İşte bu adam ,bir vakitler çok uyanmıştı. İnanırım ki ,o zaman kendi günahlarının ve onların ücreti üzerine bir parça nur almıştı.

Ümitli: Ben de aynı düşüncedeyim.Çünkü evim ondan sadece beş kilometrelik bir mesafede olduğu için çok kere gözyaşlarıyla yanıma gelirdi.Gerçekten bu adama acırdım ve ondan hiç de ümitsiz değildim. Ama görülüyor ki , " Her Ya Rab ,Ya Rab ,diyen göklerin egemenliğine girecek değildir." (1)

İnanlı : Bir zamanlar bana ,bizim gibi kendisinin de Yeruşalim yolculuğuna çıkacağını söylemişti.Ama birdenbire Canını Kurtar adında birisiyle arkadaş olunca bana büsbütün yabancı oldu.

Ümitli : Madem ki ondan bahsediyoruz. Şimdi onun ve onun gibilerin böyle ansızın geri dönmelerinin nedenlerini biraz araştıralım.

İnanlı : Yararlı olabilir .Ama önce sen başla...
beyazgül12
Mesajlar: 1390
Kayıt: 26 Haz 2014, 15:36

Re: Biraz da kitap okuyalım..."İnanlının Yolculuğu"...

Mesaj gönderen beyazgül12 »

Ümitli : Peki öyle ise .Kanımca bunun başlıca dört nedeni vardır:

1-Bu gibi insanların vicdanları uyanmış olmakla beraber düşünceleri değişmemiştir.Bunun için suçluluk anlayışı onlarda gitgide etkisini kaybedince onları dindar olmaya sevk eden arzu da kaybolur.Böycece ,doğal olarak yine eski yaşantılarına dönerler.Nasıl ki , Yediği şeyden hasta olan köpekte gördüğümüz gibi ,rahatsızlığı devam ettiği sürece her şeyi kusar,atar.Bunu düşünerek yapmaz,eğer bir köpeğin düşünebildiğini kabul edersek,midesini rahatsız ettiği için onları kusar.Ama hastalığı geçip midesi rahat edince kustuklarına hiç çekinmeyerek geri döner ve onların hepsini tekrar yalar,yutar.İşte bunun için , " Köpek tekrar kusmuğuna döner " (1) sözleri doğrudur. Bunu için derim ki ,cehennem azabının verdiği duygudan ve korkudan dolayı cennet arzusuyla coşarlar. Cehennem duyguları ve azap korkuları azalıp soğuyunca ,cennete ve kurtuluşa duydukları arzuları da azalır,soğur.İşte böylece suçluluk ve korku hisleri geçtiği gibi.onların cennete ve mutluluğa olan olan arzuları da söner ve yine kendi yaşantılarına dönerler....


2- Başka bir neden de şu : Onlara egemen olan kölelik türünden korkuları vardır.Bununla insan korkusu demek istiyorum. Çünkü , " İnsan korkusu tuzak getirir "(2) Bunun için cehennem alevlerinin sesleri kulaklarının etrafında dolaştıkça cennet için tutuşuyorlarsa da ,bu korku bir parça azalınca düşüncelerini değişirirler.Yani akıllı olmayı ve bilmedikleri bir şeyin uğruna her şeyi kaybetme tehlikesine düşmemeyi ,ya da hiç değilse kendilerini kaçınılmaz ve gereksiz sıkıntılara sokmamayı tercih ederek tekrar dünyaya dönerler.

3-İnanç hayatının utancı da onların yolları üzerinde çekilmiş bir duvar gibidir.Onlar yüksek düşünceli ve gururludurlar. Onların gözünde inanç aşağı ve hor görülen bir şeydir. Onun için cehennemin ve gelecek gazabın verdiği duyguyu kaybedindce tekrar eski hayatlarının yoluna dönerler.

4-Suç ve korku üzerinde düşünmek onlara elem vericidir.Onlar ,içine düşmedikçe kendi sefaletlerini görmek istemezler. Oysa başlangıçta gördükleri gibi durumlarının bu manzarasını görmeyi sevseydiler ,belki de bu ,salihlerin sığınıp ,güvenlik içinde oldukları yere kaçmalarına neden olurdu. Fakat önceden dediğim gibi ,suç ve korkuyu düşünmekten kaçtıkları için Allah ın dehşetli ve gazabı hakkındaki uyanışlardan kurtulur kurtulmaz,sevinçle yüreklerini katılaştırırlar ve gitgide daha çok katılaştıracak yolları seçerler.
beyazgül12
Mesajlar: 1390
Kayıt: 26 Haz 2014, 15:36

Re: Biraz da kitap okuyalım..."İnanlının Yolculuğu"...

Mesaj gönderen beyazgül12 »

İnanlı : Asıl soruna çok yaklaştın. Çünkü bunların hepsine neden ,onların düşünce ve iradelerinin değişmemesidir.Bunun için de tıpkı yargıcın huzurunda duran bir suçluya benzerler.Onun huzurunda iken ürperir,titrer ve bütün yüreğiyle tövbe etmiş gibi görünür.Fakat bütün bunların kökünde asılma korkusu vardır.Yoksa işlediği cinayetten nefret ettiğinden değil ! Çünkü bu adama olanak verseler ,yine hırsız ,yine böyle serseri bir çapkın olacaktır.Oysa eğer düşüncesi değişmiş olsaydı,başka türlü insan olurdu.


Ümitli : Ben sana onların ruhani hayattan geri dönmelerinin nedenlerini gösterdim ; Sen de bana nasıl döndüklerini gösterir misin ?

İnanlı : Memnuniyetle ! şöyle ki :

1-Allah ı ,ölümü ,yargı gününü hatırlamayı ellerinden geldiği kadar düşüncelerinden çıkarırlar.

2-Ondan sonra ,iç odalarında dua etmek ,kendilerini zapdetmek ,uyanık olmak ,günah için hüzün duymak gibi görevlerini yavaş yavaş terkedeler.

3-Diri ve ruhta hararetli inanlıların müşareketinden kaçınırlar.

4-Bundan sonra Allah ın sözünü duymak ,okumak ve ruhani toplantılarda bulunmak ortak toplu ibadet hizmetlerinden soğurlar.

5-Daha sonra şeytani bir şekilde inanlılarda kusur bulmaya başlarlar.Öyle (inanlılarda olduğunu sandıkları bazı zayıflıklar nedeniyle ) ,iman hayatını arkalarına atmak için gözle görünür bir bahaneye sahip olsunlar.

6-Ondan sonra ,sadakatsiz ve erdemsiz adamlarla temas ederek onlarla dost olurlar.

7-Böylece gizli gizli bedensel ve şehvet dolu sohbetlere yol verirler.ve namuslu bilinen kimselerde de bu gibi şeyleri gördüklerinde ,onları örnek alarak daha açıkca ve cesaretle günah işleyebilirler diye sevinirler.

8-Bundan sonra ,küçük günahlarla açıkca oynamaya başlarlar.

9-En sonunda iyice katılaşmış olarak ,kendilerini oldukları gibi açığa vururlar.Böylece,tekrar sefalet girdabına düşerler Bu durumu mucizevi bir inayet durdurmazsa ,kendi batıl aldanmalarıyla sonuna dek mahvolup giderler...


beyazgül12
Mesajlar: 1390
Kayıt: 26 Haz 2014, 15:36

Re: Biraz da kitap okuyalım..."İnanlının Yolculuğu"...

Mesaj gönderen beyazgül12 »

Şimdi artık yolcuların Büyülü Yeri geçip Beula (1) denilen memlekete geldiklerini rüyamda gördüm.Buranın havası çok tatlı ve hoştu.Yol da doğruca içinden geçtiiğnden ,bir müddet orada teselli buldular.Evet orada devamlı kuşların ötüşünü işittiler,her gün yerdeki çiçekleri gördüler ve o ülkedeki kumrunun sesini işittiler.(2) Bu diyarda gece gündüz güneş parlar.Bunun için burası Ölüm Gölgesi Deresi nin ötesinde ,Ümitsizlik Devi nden uzaktı.Şüphe kalesi bile buradan gözükmüyordu.Buradan ,gitmekte oldukları kenti görüyorlardı.Burada aynı zamanda o Kentin halkından bazılarına rastladılar.Burası gökler Krallığının sınırları olduğundan oralarda normal olarak Parlayan Zatlar gezerlerdi.Yine burada Gelinle Güvey arasındaki anlaşma yenilenmişti.Evet burada ," güvey gelinle nasıl sevinirse ,Allah da onlarla öyle sevinir "(3) Bütün yolculukları esnasında aradıkları şeyler burada bol bol bulunduğundan ne buğdaya ve ne de şaraba ihtiyaçları oldu.(1) Burada kentten gelen ,"Sion kızına deyin ,işte Kurtuluşun geliyor,işte ücreti kendisiyle bebaberdir," diyen yüksek sesler işitiyorlardı.Burada ,ülkenin bütün yerlisi için :" Mukaddes halk ,Rabbin fidye ile kurtardıkları ,aranılmış ,bırakılmamış şehir ,vs..(2)diye denilmektedir.

Böylece uyandıkları vakit Kente gitmeğe hazırlandıklarını gördüm.Fakat dediğim gibi ,güneşin Kent üzerinde yansıması (çünkü Kent Som Altındandı ) (6) o kadar çok görkemliydi ki ,ona o durumda yüz yüze bakamıyorlardı.Ancak o amaç için yapılmış bir aletle bakabildiler.(7)

Böylece yollarına devam ederlerken ,giysileri altın gibi ve yüzleri ışık gibi parlayan iki zata rastladıklarını gördüm. Bu zatlar yolculara nereden geldiklerini sordular. Onlar da söylediler. Ayrıca nerede yatıp kalktıklarını ,ne gibi güçlükler ve tehlikeler atlattıklarını ,yolda ne gibi teselliler ve sevinçler bulduklarını sordular. Onlar da atlattılar .Bunun üzerine rastladıkları bu iki zat onlara ," Karşılaşacağınız iki zorluk daha var ,ondan sonra Kenttesiniz " dediler...

O zaman İnanlı ve arkadaşı bu zatlardan kendileriyle beraber gitmelerini rica ettiler. Onlar da beraber gideceklerini söylediler ," Ama onu kendi imanınızla elde etmeniz gerek " dediler. Böylece ,rüyamda kapı görününceye kadar hep birlikte gittiklerini gördüm...
beyazgül12
Mesajlar: 1390
Kayıt: 26 Haz 2014, 15:36

Re: Biraz da kitap okuyalım..."İnanlının Yolculuğu"...

Mesaj gönderen beyazgül12 »

İNANLI NIN UYUMASI ....


Ayrıca rüyamda gördüm ki ,onlarla kapı arasında bir ırmak vardı.Karşıya geçmek için ırmağın üzerinde köprü yoktu. hem ırmak çok derindi. Irmağın bu manzarası karşısında yolcular çok şaşırmışlardı.Fakat onlarla beraber giden adamlar,

" Bu ırmağın içinden geçmelisiniz,yoksa kapıya ulaşamazsınız " dediler..

Bunun üzerine yolcular : " Kapıya giden başka yol var mıdır ?" diye sordular. Adamlar onlara " Evet vardır ,ama dünyanın kurulduğu günden beri iki kişiden başka ,yani Hanok (1) ile İlya dan (2) başka hiç kimsenin o yola ayak basmasına izin verilmemiştir. Son boru çalınıncaya kadar oradan kimsenin geçmesine izin verilmeyecektir." dediler....

Bunun üzerine yolcular (İnanlı ve Ümitli ) ,özellikle İnanlı kederlenmeğe ,etrafına bakınmağa başladı. Fakat nehri geçmekten kurtulmak için hiçbir yol yoktu. O zaman yanlarındaki adamlara :

" Suların derinliği her yerde aynı mıdır ?" diye sordular...Onlar " Hayır ,ama bu durumda biz size yardım edemeyiz. Buranın Kralına olan imanımıza göre suları derin ve sığ bulacaksınız. " dediler.

Bunun üzerine suya doğru ilerlediler.Irmağa girince İnanlı batmağa başladı. Dostu Ümitli ye feryat ederek : " Beni engine ,denizlerin yüreğine attın ve beni seller sardı. Hep çarpan ve kabaran dalgaların üzerinden geçti (3) dedi.

Öbürü : " Cesur ol,kardeşim ,ben ırmağın dibine değdim ve sağlamdır " dedi .



İnanlı ise : " Ah dostum ,ölüm ağrıları beni sardı ! Süt ve bal akan diyarı göremeyeceğim " dedi. Bununla İnanlı nın üzerine derin bir karanlık ve müthiş bir korku geldi.Önünü göremez oldu.Aynı zamanda burada büyük ölçüde bilincini de kaybetti. Öyle ki ,yolculuğu esnasında geçirdiği tatlı ve sevinçli anlarını ne hatırlayabiliyor ne de onlar hakkında düzgünce konuşabiliyordu.Fakat konuştuğu bütün sözler ,kendisinin kesinlikle o nehirde öleceği ve hiçbir zaman o kapıdan giremeyeceği korkusunun kalbini ve zihnini işgal ettiğini açıkca gösteriyordu. Hem buruda yanında duranlar ,onun gerek yolculuğa başlamadan önce ,gerekse başladıktan sonra işlediği günahları düşünerek sıkıntıda olduğunu anladılar.Aynı zamanda korkunç hayaller ve kötü ruhlar görerek elem çektiğini gördüler.Çünkü söylediği sözlerle bunu gösteriyordu.Bunun için ,burada kardeşinin başını suyun üstünde tutmak için Ümitli ye hayli iş düşmüştü.Evet ,bazen de diplere kadar batıyor ,bir süre sonra yarı ölü bir halde tekrar çıkıyordu.Ümitli ,aynı zamanda onu teselli etmeğe çalışarak ," Kardeşim ,kapıyı ve bizi kabul etmek için onun önünde duranları görüyorum " dedi. Fakat İnanlı cevap verip ona dedi ki :

Onlar seni ,yalnız seni kabul etmek için bekliyorlar ! Çünkü seninle karşılaştığım günden beri seni hem ümitli görüyorum.....
Cevapla

“Kitaplar” sayfasına dön