Kitap Okuyalım ...Ailesi İNANLI 'nın İzinde ....

[beyazgül12]

O zaman çocukların en küçüğü olan Yakup da şöyle dedi :

Rica ederim efendim ,bizimle beraber gelmeğe razı olunuz.Bize yardım ediniz. Çünkü çok güçsüzüz,yol da o kadar tehlikeli ki !

Büyük Yürek : Ben efendimin emrine tabiyim. Eğer o beni sona kadar sizin rehberiniz olmağa görevlendirirse ,memnuniyetle sizinle beraber gelirim. Ama bunda baştan siz hata ettiniz. Çünkü o bana sizinle buraya kadar gelmemi emrettiği zaman siz sona kadar gelmemi ondan rica etmeliydiniz ! O da sizin ricanızı kabul edecekti. Bununla beraber şimdilik ben gitmeliyim. Böylece ey değerli İnanlı Hanım ,Merhamet ve siz cesur yavrularım ,Rabbe emanet olunuz !


Bundan sonra adı Uyanık olan kapıcı ,İnanlı Hanıma ülkesini ve akrabalarını sordu .

İNanlı Hanım :

Ben Yıkım şehrinden geliyorum. Dul bir kadınım. Kocam öldü,adı Yeruşalim yolcusu İnanlı İdi ..

Kapıcı :Nasıl ! O senin kocan mıydı ?

İnanlı Hanım : " Evet ,bunlar da onun çocukları .(Merhamet i işaret ederek ) Bu da benim ülkemdendir."dedi.

O zaman kapıcı ,böyle anlarda adeti olduğu gibi zili çaldı ve Alçak Gönüllü adında bir kız aşağıya indi.

Kapıcı ona dedi ki :

Git içeriye söyle ki ,İnanlı nın hanımı İnanlı Hanım ve çocukları ,Yeruşalim Yolculuğuna çıktılar ve buraya geldiler.

Böylece Alçak Gönüllü içeri gitti ve haberi müjdeledi. Henüz bu sözler ağzında iken içeride büyük bir sevinç bağrışması oldu ! Bunun üzerine hepsi birden koşarak kapının yanına geldiler. Çünkü İnanlı Hanım hala orada duruyordu. İçlerinden en ciddi olanı ,İNanlı Hanım a :

" Gir içeri ,gir ,o iyi adamın hanımı ,gel gel ,mübarek kadın ,yanındakilerin hepsiyle beraber içeri gir " dedi. İnanlı Hanım bu davet üzerine içeri girdi. Çocukları ve arkadaşı da ardından girdiler.İçeriye girince onları büyük bir odaya alarak oturmalarını söylediler.Böylece yolcular oturdular. Konukları görmek ve onlara " Hoş geldiniz " demek için de evin reisi çağrıldı. Sonra hepsi içeri geldiler ve birbirleriyle tanıştıktan sonra öpüşerek selamlaştılar.

Evdekiler :" Hoş geldiniz,Allah ın inayetine kacuşmuş olan sizler dostlarınız olan bize sevinç getirdiniz ," dediler. ...

[beyazgül12]

Yeruşalim Yolcuları ,geç olmasından yolculukta yorgun düşmelerinden,gördükleri çarpışmadan ve aslanlardan dolayı bitkin bir hale gelmişlerdi. Onun için mümkün olduğu kadar çabuk istirahata çekilmeyi arzu ediyorlardı.

Evdekiler :" Olmaz ,önce yemek yiyiniz ve kuvvetleniniz "dediler. Kapıcı onların geldiklerini önceden haber alıp içeriye bildirmiş olduğundan onlara,o yere özgü ateşte kebap edilmiş bir kuzu hazırlamıştı.

Böylece yemek yiyip bir mezmurla dualarını bitirdikten sonra istirahat etmelerine izin verilmesini rice ettiler.

Ancak İnanlı Hanım ,kocasının burada iken yattığı odada yatmalarına müsaade edilmesini istedi. Ricası kabul edildiğinden hepsi aynı odada yattılar. Böylece dinlenirken İnanlı Hanım ile Merhamet o ana uygun düşen konuları konuşmağa başladılar.

İnanlı Hanım : kocam Yeruşalim yolculuğuna çıktığı zaman benim de onu izleyeceğimi aklıma bile getirmezdim.

Merhamet : Hem de istirahat etmek için onun yatağında ,onun odasında böyle yatacağını hiç düşünür müydün ?

İnanlı Hanım : Rahat içinde onun yüzünü göreceğimi ve Kral olan Rabbe onunla beraber tapınacağımı hiç düşünmezdim.Ama şimdi onunla birlikte Kral a tapınacağıma iman ediyorum.

Merhamet : Dur ,dinle ! Bir ses işitmiyor musun ?

İnanlı Hanım : Evet ,bir müzik sesi var .Bizim burada bulunduğumuza dair terennüm sesidir sanırım..

Merhamet : Harikulade ! Evde müzik ,yürekte müzik ,gökte müzik ! Hepsi de bizim burada bulunduğumuz için !

Bu şekilde bir müddet daha konuştuktan sonra uykuya daldılar.

Sabahleyin uyandıkları vakit İnanlı Hanım Merhamete :

" Bu geçe uykunda gülüşünün nedeni neydi ? Galiba rüya gördün ." dedi....

[beyazgül12]

Merhamet : Evet ,öyle idi. Hem ne kadar tatlı bir rüya idi ! Ama güldüğüme emin misin ?

İnanlı Hanım : Evet ,yürekten gülüyordum. Rica ederim Merhamet ,rüyanı bana anlat !

Merhamet : Rüyamda yalnız başıma tenha biryerde oturuyor ve yüreğimin sertliği üzerine ağlıyordum. Aradan çok zaman geçmeden ,beni görmek ve söylediklerimi işitmek için bir çok kişi etrafıma toplandılar. Böylece onlar beni dinlediler ,ben de yüreğimin sertliği için ağlamağa devam ettim. Bunun üzerine etrafıma toplananlardan bazıları bana gülmeğe ,bazıları bana deli demeğe ,başkaları da bana tekme atmağa başladı. Bu arada yukarıya doğru baktım ve kanatlı birisinin uçarak bana doğru geldiğini gördüm. Doğruca bana gelerek dedi ki :

" Merhamet ,sıkıntın nedir ?"

şikayetimi dinledikten sonra :

"Sana esenlik olsun"dedi. Gözlerimi mendiliyle sildi ve beni gümüş ve altınla süsledi. Boynuma bir gerdanlık ,kulaklarıma küpe taktı.Başıma da güzel bir taç giydirdi. Sonra beni elimden tutarak :

" Merhamet ,arkamdan gel ," dedi. Böylece o yukarı doğru uçtu ve altın kapıya gelinceye kadar ben de ardından gittim. Kapıyı çaldı. İçerden kapı açılınca o içeri girdi.ben de onun ardından giderek bir tahtın önüne gelinceye kadar onu takip ettim. Tahtın üzerinde Yüce bir Zat oturuyordu. Bana :" hoş geldin ,kızım !" dedi. Orası parlaktı,göz kamaştırıcı idi .Yıldızlar gibi ,yahut güneş gibi parıldıyordu. ! Zannedersem senin kocanı da orada gördüm. Böylece rüyamdan uyandım. Ama gerçekten güldüm mü ?

İnanlı Hanım : Gülmek mi ? Tabii güldün ! İnsan kendini bu kadar imtiyazlı gördükten sonra gülmez mi .İzin ver de bunun çok iyi bir rüya olduğunu sana söyleyeyim. Rüyanın birinci kısmı nasıl doğru çıktı ise ,sonunda ikinci kısmı da böylece doğru çıkacaktır ! Çünkü insan onu görmezse de Allah o yolla hatta iki yolla konuşur. Rüyada ,gece rüyetinde ,insanlar üzerine ağır uyku bastığı zaman ,yatağın üzerinde uyuklamada ; insanların kulağını o zaman açar ve onlara öğretilen şeylere mühür basar...

[beyazgül12]

Allah la konuşmak için, yatakta uyanık durmağa gerek yoktur. Biz uyurken de O bizi ziyaret edebilir ve kendi sesini bize işittirir. Genellikle uyurken kalplerimiz uyanır ve Allah yüreğimize kendi sözüyle benzetmeler ,işaret ve örneklerle ,sanki uyanıkmışız gibi konuşabilir.

Merhamet : Evet ,rüyamdan hoşnutum.Yakında beni tekrar güldürmek üzere bu rüyanın yerine gelebileceğini ümit ediyorum.

İnanlı Hanım : Şimdi kalkıp da yapacağımızı öğrenmek zamanı geldi,sanırım.

Merhamet : Rica ederim ,bizi biraz daha kalmağa davet ederlerse ,teklifi memnuniyetle kabul edelim. Bu değerli kızlarla daha iyi tanışmak için burada bir süre daha kalmağı çok istiyorum .Hikmet ,Takva ve Sevgi nin görünüşleri ne kadar sevimli ve temkinli !

İnanlı Hanım : Bakalım ne yapacaklar !

Böylece kalkıp hazırlandıktan sonra aşağıya indiler ve geceyi nasıl geçirdiklerini ,ev halkı rahat edip etmediklerini sordu.

Merhamet : " Mükemmel ! hayatımda geçirdiğim en iyi gecelerden biriydi !" dedi.

Hikmet ve Takva : Eğer biraz daha burada kalmağa razı olursanız ,evimizdeki herşeyi gönenebilirsiniz.

Sevgi : Evet ,hem de büyük bir memnuniyetle ! Böylece kalmağı kabul ettiler. Burada bir ay veya bir aydan fazla kaldılar ve birbirlerine çok yaralı oldular .Hikmet ,İnanlı Hanım ın çocuklarını nasıl yetiştirdiğini öğrenmek için onlara soru sormağa izin istedi. İnanlı Hanım buna yürekten razı oldu. Böylece Hikmet çocukların en küçüğü olan Yakup tan başladı.

Hikmet : Gel bakalım Yakup ,seni kim yarattı ,bana söyleyebilir misin ?

Yakup : Allah

Hikmet : İyi çocuk seni kim kurtardı onu da söyleyebilir misin ?

Yakup : Allah

Hikmet Aferin iyi çocuk. Peki ama Allah seni nasıl kurtarıyor ?

Yakup : İnayetiyle .

O zaman hikmet İnanlı Hanım a şöyle dedi:

Çocuklarını böyle yetiştirdiğin için övülmeğe layıksın. En küçükleri bu kadar iyi cevap verdikten sonra bu soruları öbürlerine sormağa gerek yoktur sanıyorum. Yine de şimdi küçüğün büyüğüne bazı sorular sorayım....

[beyazgül12]

Hikmet : Gel Yusuf ,( çünkü adı Yusuf idi ) sana soru sormama izin verir misin ?

Yusuf : Memnuniyetle .

Hikmet : İnsan nedir ?

Yusuf : Kardeşimin dediği gibi Allah tarafından yaratılan akıl sahibi bir yaratık.

Hikmet : Kurtuluş sözüyle ne anlaşılıyor ?

Yusuf : İnsan günah aracılığıyla kendini esaret ve sefalet durumuna düşürdüğünden kurtulmağa muhtaç olduğu anlaşılıyor.

Hikmet : Üçlü birlik aracılığıyla kurtuluş bulmak ne demek oluyor ?

Yusuf : Günah o kadar büyük ve kuvvetli bir zorbadır ki ,onun pençesinden bizi ancak Allah kurtarabilir. Hem de Allah insana karşı o kadar iyi ,onu o kadar çok sever ki ,onun düştüğü bu sefil durumdan gerçekten kurtarır.

Hikmet : Zavallı insanları kurtarmakta Allah ın gayesi nediir ?

Yusuf : Amacı ,kendi adının ,inayetinin ,adaletinin vs.yücelmesi ve kullarının sonsuz mutluluğudur.

Hikmet : Kurtulacak olanlar kimlerdir ?

Yusuf : Onun kurtuluşunu kabul edenlerdir !

Hikmet : İyi çocuk Yusuf ! annen sana bunları iyi öğretmiş .Sen de onun sözlerini iyi dinlemişsin....

[beyazgül12]

Bundan sonra ikisinin büyüğü olan Samuel e dedi ki :

Gel Samael sana da soru sormama razı mısın ?

Samuel : Evet gerçekten isterim .Lütfen sor.

Hikmet : Cennet nedir ?

Samuel : En mübarek yer ve en mübarek bir durumdur ! Çünkü orası Allah ın bulunduğu yerdir.

Hikmet : Cehennem nedir ?

Samuel : En acıklı bir yer ve en acıklı bir durumdur ! Çünkü orası günahın ,şeytanın ve ölümün bulunduğu yerdir.

Hikmet : Niçin Cennet e gitmek istersin ?

Samuel : Allah ı göreyim ve coşkunlukla ona hizmet edeyim.Mesihi göreyim ve sonsuzlara dek Onu seveyim. Burada hiçbir zaman yeteri derecede sahip olamadığım Kutsal Ruhun doluluğuna orada sahip olayım!

Hikmet : Çok iyi çocuk ! Çok güzel öğrenmişsin !

Ondan sonra Hikmet ,en büyükleri olan Matta ya soru sordu:

Gel Matta ,sana da soru sorayım mı ?

Matta : Memnuniyetle ,sorularınıza hazırım!

Hikmet : Öyleyse sorayım. Acaba Allah tan önce herhangi bir şey var mıydı ?

Matta : Hayır ! Çünkü Allah öncesizdir. Yaratılışın ilk gününe kadar kendisinden başka var olan hiçbir şey yoktu. Çünkü göğü ,yeri ,denizleri ve onlardaki her şeyi Rab kendisi altı günde yaratmıştır.

Hikmet : Kutsal kitap hakkında ne düşünüyorsun ?

Matta : Kutsal kitap Allah ın kutsal sözüdür.

Hikmet : Kutsal kitapta anlamadığın bir şey yok mu ?

Matta : Var ,hem de anlamadığım çok şey var!

Hikmet : Onda anlamadığın bir şey rastladığında ne yaparsın ?

Matta : Allah ın benden daha hikmetli olduğunu aklıma getiririm. Hem de kendisinin kutsal kitapta benim yararına olacağını bildiği şeyleri sırası geldikçe öğretmesini yalvarırım.

Hikmet : Ölümden sonra tekrar dirilme konusunda nasıl inanıyorsun ?

Matta : İnsanlar nasıl gömülüyorlarsa ,öylece dirileceklerine inanıyorum.Tabiatça aynı olacaklar,yalnız çürümez olarak dirileceklerdir.Bu imanımın iki nedeni vardır : Birincisi ,Allah ın kendisi ölümden sonra dirilmeyi vadetmiş olması ,ikincisi de ,Allah ın bunu yapacak güçte olmasıdır....

[beyazgül12]

O zaman Hikmet çocuklara şöyle dedi :

Yine annenizin sözlerini dinlemelisiniz .Çünkü o size daha çok öğretecektir.Başkalarından işiteceğiniz iyi sözlere de dikkatle kulak veriniz. Onlar sizin iyiliğiniz için iyi şeyler söylerler. Öyleyse tutun hem de çok dikkatle tutun, gök ve yerin size neler öğreteceğini! Özellikle babanızın Yeruşalim Yolcusu olmasına neden olan kitabın sözlerini derin düşünün.Ben kendi yönümden ,yavrularım burada bulunduğunuz sürece size elimden geldiği kadar öğretmeye çalışacağım. Allah yolunda ilerlemenize yönelik bütün sorularınızı sormanızdan büyük mutluluk duyacağım.

Yeruşalim yolcuarı buraya geleli bir hafta kadar olmuştu ki ,Merhamet e bir konuk geldil Adı Dünyasal Gayret Efendi olan bu adam , bazı iyi yönleri görünen ,gayet dindar gözükmeye çalışan bir adamdı. AMa dünyaya sıkıcı bağlı biriydi. Böylece Merhameti bir iki kere veya daha fazla ziyaret ederek ona evlenmeyi teklif etti. Merhamet de güzel bakışlı ve cazip bir kızdı. Kedini daima bir şeyle meşgul ederdi. Kendi işi olmadığı zaman başkaları için çorap örer elbise diker ve onları ihtiyacı olanlara verirdi. Dünyasal Gayret Efendi ,bu yapılan şeylerin nasıl kullanıldığını ve kimlere verildiğini bilmediği ve Merhameti hiç hoş görmediği için onun bu durumundan son derece hoşlanmıştı.Kendi kendine : " Onun iyi bir ev hanımı olacağına eminim " diyordu.

O zaman Merhamet durumu evdeki öbür kızlara açarak bu adam hakkında bilgi istedi. Çünkü onlar Dünyasal Gayret Efendiyi daha iyi tanıyorlardı. Kendisine ,onun çalışkan bir genç olduğunu ,ama dindar gözükmeye çalıştığı halde kutsal yaşantının kudretine yabancı olduğundan şüphe ettiklerini söylediler. Bunun üzerine Merhamet şöyle dedi :

Artık bir daha onun yüzüne bakmayacağım. Canıma herhangi bir engelin çıkmasını asla arzu etmiyorum.

Hikmet şöyle cevap verdi :

Onun cesaretini kırmak için büyük bir şeye gerek yok. Fakirlere yapmakta olduğun işte devam edecek olursan ,senden çabucak soğur...

Böylece Dünyasal Gayret Efendi tekrar geldiği zaman Merhameti yine eski işinde ,fakirlere birşeyler yapmakla meşgul buldu.

Dünyasal Gayret Efendi : Ne ,her zaman bunlar mı ?

Merhamet : Evet ,ya kendim için ya da başkaları için ..

Dünyasal Gayret Efendi : Günde ne kadar kazanıyorsun ?

Merhamet :Ben bunları iyi işlerde zengin olmak için yapıyorum ;öyle ki ,sonsuz hayatı tutup ,gelecek zaman için kendime iyi temel hazırlayayım....

[beyazgül12]

Dünyasal Gayret Efendi : Peki , lütfen söyle bana ,bunları ne yapıyorsun ?

Merhamet : Çıplakları giydiriyorum.

Bu cevap üzerine yüzünün şekli değişti ve bir daha da Merhamet i ziyarete gelmedi.Kendisine bunun nedeni sorulduğunda ,Merhamet in güzel bir kız olduğunu ,fakat akıldan rahatsız olduğunu söyledi. Dünyasal Gayret Efendi Merhamet ten ayrıldıktan sonra Hizmet şöyle dedi :

Dünyasal Gayret Efendi seni çabuk terkedecek demedim mi ? Evet senin hakkında kötü sözler de uyduracaktır.Çünkü onun dindar gözükme gayretine ve Merhamete karşı olan yüzeysel aşkına rağmen tabiatça kendisiyle Merhamet birbirlerinden o kadar farklıdırlar ki ,onların bir araya gelebileceklerine kesinlikle inanmam.

Merhamet : Benim bundan önce de bir kocam olabilirdi. Bunu ben kimseye söylememiştim. Ama onların hepsi ,şahsımda bir kusur bulamamakla beraber ,şartlarımı beğenmiyorlardı. Böylece ben ve onlar uyuşamıyorduk.

Hikmet : Bu günlerde Merhamet ,adı anılan ,ama pratikte bir kenara atılmış durumda .Senin şartlarına uyabilecek pek az kimse vardır.

Merhamet : Pekala ,beni kimse almazsa ,da ben evlenmemiş olarak ölürüm,yahut benim şartlarım bana koca olarak kalırlar. Çünkü ben doğamı değiştiremem. Bu konuda bana zıt düşeni hayatıma girmesine yaşadığım sürece katiyyen izin veremem. Cömert adındaki bir kızkardeşim bu tamahkar adamlardan biriyle evlenmişti. Ama birbirleriyle asla geçinemediler. Kızkardeşim nasıl başladıysa ,öylece devam etmeğe ,yani fakirlere merhamet etmeğe kararlıydı. Fakat kocası önce onun bu ters düşen tabiatını şiddetle kötüledi ,ondan sonra da onu kapı dışarı etti.

Hikmet : Bununla beraber kocası iman sahibi biri olduğunu da iddia ediyordu,zannederim.

Merhamet : Evet tam öyle bir adamdı. İşte dünya böyle adamlarla doludur. Fakat ben onların hiçbirini kabul etmiyorum.

Bir gün İnanlı Hanım ın en büyük oğlu Matta hastalandı. Hastalığı ona şiddetli ıstırap veriyordu. Fena halde karnı ağrıyor ve bu sancıdan bazen iki büklüm oluyordu. Tecrübeli efendi adında eski ve yetenekli bir doktor oraya yakın bir yerde oturuyordu. İnanlı Hanım doktorun çağrılmasını rica etti.

Bir adam gönderdiler.Doktor geldi. Odaya girip çocuğu bir parça muayene edince ,onun karnından rahatsız olduğunu söyledi ve sonra annesine şunu sordu...

[beyazgül12]

Doktor : Son zamanlarda Matta ne yiyordu ?

İnanlı Hanım : Yiyecek mi ? Temiz ,sağlıklı şeylerden başka hiçbir şey yemedi !

Doktor : Bu çocuk midesinde sindirilmeden duran bir şeyden ıstırap çekiyor. Bu da ilaçsız geçmeyecek. Sana diyorum, karnı temizlenmeli ,yoksa ölür .

Samuel : Anne ,bu yolun başındaki kapıdan girer girmez hemen orada kardeşimin toplayıp yedikleri neydi ? Biliyorsun solda duvarın arkasında bir bahçe vardı. Dalları duvarın üstünden yola doğru sarkmıştı.Kardeşim de bu ağaçlardan meyva koparıp yemişti.

İnanlı Hanım : Doğru yavrum ,onlardan alıp yemişti.Yaramaz çocuk ,azarladığım halde yine de alıp yedi.

Tecrübeli : Sağlıklı olmayan bir şey yediğini anlamıştım.Hem özellikle o meyva hepsinden zararlıdır.Belzabul bahçesinin meyvasıdır! hiç kimsenin sizi uyarmadığına şaşıyorum. Bu meyvalardan birçok kimse ölmüştür.

İnanlı Hanım ağlayarak dedi ki : Ah yaramaz çocuk ! Ah dikkatsiz anne ,ben şimdi oğlum için ne yapayım ?

Tecrübeli : Gelin de bu kadar kederlenmeyin . Çocuk yine iyileşebilir.Ama karnı temizlenmeli ,kusmalı .

İnanlı Hanım : Rica ederim efendim ,her neye mal olursa olsun ,bütün yeteneğinizi kullanın .

Tecrübeli : " Evet ,ümit ederim başarabilirim " diyerek bir ishal ilacı hazırladı.Ama bu çok hafif geldi.Temizleyici olan bu ishal ilacı keçi kanı ,inek külü ve ufa otu suyundan yapılmıştı. Tecrübeli efendi bunun hafif geldiğini görünce daha etkili bir ilaç hazırladı.Bu ,Mesih in etinden ve kanından hazırlanmıştı. Çocuk bu haplardan üç tanesini oruçlu olarak yarım bardak tövbe göz yaşıyla yutacaktı.

Bir ilaç hazırlayıp getirildiğinde içi parçalanıyormuş gibi karın sancılarıyla kıvrandığı halde ,çocuk hiç almak istemiyordu.

Doktor : Haydi ,haydi ,onu mutlaka almalısın.

Çocuk : " Midemi bulandırıyor " diye şikayet etti.

Annesi : Sana mutlaka bunu içirmeliyim .

Çocuk : " Onu kusacağım " dedi.

İnanlı Hanım ,Tecrübeli ye : " Rica ederim efendim,tadı nasıldır ?" diye sordu :

Doktor : Tadı kötü değildir.

Dilinin ucu ile haplardan birini tadan İnanlı Hanım dedi ki :

Oğlum Matta ,bu ilaç baldan daha tatlı. Eğer anneni seviyorsan ,kardeşlerini seviyorsan ,Merhamet i seviyorsan ve kendi hayatını seviyorsan bu ilacı iç !

[beyazgül12]

Bunun üzerine büyük zorlukla ve Allah ın bereketlemesi için dua ettikten sonra ,hapları tatlı tatlı aldı.İlaç onda iyi bir etki yapıp içinin temizlenmesine,uyumasına ve sakince istirahat etmesine neden oldu. Doktor onu güzelce ısıtarak terletti ve sancılardan kurtardı. Böylece çocuk az bir süre içinde kalktı ,bir bastonla gezmeğe ,odadan odaya giderek hastalığını ve nasıl iyileştiğini Hikmet e ,Takva ya ve Sevgi ye anlatmağa başladı.

Çocuk iyileştiği zaman İnanlı Hanım Tecrübeli efendiye :

" Çocuğum için katlandığınız zahmetleri ne ile ödeyebilirim ?" diye sordu.

Doktor : Böylesi durumlar için konan kurallara göre doktor okulunun Reis ine borcunuzu ödemelisiniz.

İnanlı Hanım : Pekiyi efendim ,bu haplar daha başka neye yarar ?

Tecrübeli : Bu her hastalıklar için yapılan bir haptır.Yeruşalim yolcularının başlarına gelecek bütün hastalıklara iyi gelir.İlaç doğru şekilde hazırlanmış olursa sonsuzlar boyu etkisini gösterir.

İnanlı Hanım : Rica ederim ,efendim ,bu haplardan bana on ki kutu yapınız .Çünkü bunlar yanımda olursa ,başka ilaç kullanmama hiç gerek kalmaz.

Tecrübeli : " Bu haplar ,hasta adamı iyi ettiği gibi hastalıktan da korunmağa yarar.Evet ,cesaretle diyebilir ve sizi temin de edebilirim ki ,bir insan bu ilacı kuralına göre kullanırsa ,sonsuza dek yaşar.Ama iyi İnanlı Hanım ,bu hapları sadece benim tarif ettiği şekilde vermelisin ,başka türlü değil,yoksa hiçbir fayda etmez " diyerek İnanlı Hanım a hem kendisi ,hem de çocukları ve Merhamet için ilaç verdi. matta ya da bir daha ham erik yememesini tenbih etti ve hepsini öperek oradan ayrıldı.

Bundan önce de belirtildiği gibi Hikmet çocuklara istedikleri zaman onlara yararlı olacak şeyler hakkında kendisine sorular sorabileceklerini ve kendisinin de onlara cevap vereceğini söylemişti.

Bunun üzerine hasta olan Matta , bir çok ilaçların damağına neden acı geldiğini Hikmet e sordu .

Hikmet : Allah ın sözünün ve onun etkisinin bedensel yüreklerimiz tarafından ne kadar çok istenmediğini göstermek içindir....