Avrupa'dan Dtp'ye "Mesafe" Çağrısı

Cevapla
helindem
Mesajlar: 331
Kayıt: 03 Ağu 2007, 15:06

Avrupa'dan Dtp'ye "Mesafe" Çağrısı

Mesaj gönderen helindem »

AVRUPA’DAN DTP’YE “MESAFE” ÇAĞRISI

Türkiye’nin siyasi hayatına yeni bir soluk olarak değerlendirilen ve Abdullah Öcalan’ın talimatıyla kurulduğu öne sürülen DTP’nin başarılı olup olmayacağı sorusu bugünlerde yoğun bir şekilde gündemi işgal ediyor.

Amaçlarını Kürt siyasetini genişletmek ve Türkiye sathına yaymak şeklinde özetleyen partililer, kendilerini bağımsız olarak nitelendiriyor ve DTP’nin geçmişte kurulan partilerden farklı olduğunu iddia ediyor. Ancak parti kadrosunda yer alanların daha önceleri dile getirdiği siyasi söylemler, “Acaba” sorusunu akla getirirken, konu ile ilgili tepkiler, her geçen gün gündemi işgal etmeye devam ediyor.

Bugünlerde kurumlar ve devletler düzeyinde sürekli PKK çizgisini kayıran Avrupa’da bir değişim gözleniyor. Mesela önceleri AİHM, PKK ile ilgili konularda lehte kararlar verirken, son dönemde bu çizgideki radikal değişiklik dikkat çekiyor.

Bunun yanında Kürt kökenli milletvekillerinin Meclis’e girerek büyük bir mesuliyet yüklendiğine işaret eden Avrupa, vekillerin terörü kınaması, tahriklerden uzak durması ve Türk milletini samimi oldukları konusunda ikna etmesi gerektiğini vurguluyor. Üst seviyeli bir AB yetkilisi, yaptığı açıklamada; “Tavırlarının net olduğunu, yıllardır terörü kınadıklarını, tahriklerden kaçınılmasının elzem olduğunu, Kürt kökenli milletvekillerinin de terörle aralarına çok kalın bir çizgi çekmesi ve 1990’lardan ders alınması gerektiğini” söyledi. Avrupa Parlamentosu’nun Türkiye’yi yakından takip eden üyeleri de Kürt milletvekillerini toplumu birbirine düşürecek provokasyonlardan uzak durmaları için uyardı.

Sosyalist Grup Başkan Yardımcısı Hannes Swoboda, Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı Joost Lagendijk, Yeşiller’den Cem Özdemir ve Sosyalist Emine Bozkurt, bir taraftan Kürt kökenli milletvekillerini sorumlu davranmaya çağırırken, diğer yandan da terör örgütünü ve eylemlerini resmen kınamalarını istedi.

Hannes Swoboda, “Kürt temsilciler tamamen Türk siyaseti içerisinde politika yaptıklarını, ayrılıkçılığa karşı ve Türkiye’nin bütünlüğünden yana olduklarını göstermeli, teröre alternatif olarak Kürtlerin sorunlarını barışçıl bir şekilde Meclis’e taşımalı, kanunlara uymalı, Türkiye’yi ikna etmeliler” derken, Joost Lagendijk, “Seçilen bağımsızların konuşmalarına bakınca 1991’den ciddi ders aldıklarını, provokasyonun işe yaramadığını gördüklerini, kendisinin PKK’nın terör örgütü olduğunu söylediğini, Kürt meselesinin PKK’nın elinden alınarak Meclis’e teslim edilmesi için altın bir fırsat bulunduğunu, seçilen bu



vekillerin de meselenin PKK ile çözülemeyeceğini görmeleri ve silah bırakma çağrısı yapmalarının olumlu sonuçlar doğuracağını” belirtti.

Yeşiller’den Cem Özdemir, “Biz Almanya’da nasıl Türk asıllıların hakları için mücadele ediyorsak, Kürt milletvekillerinin de Kürtler için mücadele etmeleri normal. Ancak benim tavsiyem, bunu Türkiye’deki çoğunluğu rencide etmeden, çoğunluğu ikna ederek yapmaları. Pedagojik bir görevleri de var, sorunlarını tahrik etmeden çok iyi anlatmalılar. Mücadelelerini, etnik ayrımcılığa tavır alacak, Türkiye’yi ve demokratik kurumları güçlendirecek şekilde yürütmeliler. Kesinlikle provokasyondan kaçınmak lazım. Terörle aralarına ne kadar kalın çizgi çekerlerse Türkiye’deki rolleri o kadar artar. Bu vekiller tabii ki terörü kınamalılar.” şeklinde konuşurken, Sosyalist Emine Bozkurt ise, “Bu milletvekilleri seçim kampanyalarında ayrımcılığa karşı olduklarını, Türkiye’nin demokratikleşmesine katkı sağlayacaklarını, ılımlı bir siyaset takip edeceklerini açıkladı. Ümidim sözlerine sadık kalmalarıdır.” dedi.

Sonuç olarak, Türkiye AB yolunda ilerlerken, Demokratik Toplum Partisi’nin, radikal, etnik milliyetçi, silahlı geleneği bir tarafa atıp, ılımlı, uzlaşmacı, “bütün Türkiye’ye seslenen”, inandırıcı ve sorunları çözümleyici karakterde bir dünya görüşü geliştirmesi gerekiyor.
Helin Demir
helindem@mynet.com
Cevapla

“Serbest Kürsü” sayfasına dön