nergis gülü
Gönderilme zamanı: 01 Eyl 2007, 20:38
Gerçekleşecektir Rabb'imin va'di
Yerine gelecek enbiyâ ahdi
Altüst olacaktır Şeytân'ın tahtı
Hâtem-i Evsiyâ geldiği zaman
*
Son bulacak hayat, denen bu zindân
Kıtlık görmeyecek diyâr-ı Ken'ân
Yakub çekmeyecek bir daha hicrân
O Yusuf-i Zehrâ geldiği zaman
*
Zâhir olur bir-bir âlemde sırlar
Kış son bulur, güneş olur aşikâr
Nergis gülü eder âlemi gülzâr
Bahâr-ı kâinât geldiği zaman
*
Serâba koşanlar, bulur mey-i nâb
Sâkinin elinden olurlar harâb
Açar ay yüzünden yârımız hicâb
O nesîm-i hayât geldiği zaman
*
Ka'be'den semâya Kâim'in sesi
Yükselip mest eder, âşık her kesi
Can verir aleme kudsî nefesi
Ruhların tabîbi geldiği zaman
*
Acılar, hüzünler, artık son bulur
Zâlimler kahrolur, mazlumlar gülür
Âlem fazîletin bezmine gelir
Âşıklar habîbi geldiği zaman
*
Kuruyacak kökü yalan, dolanın
Son bulacak devri, gasbın, talanın
Gülistân olacak âlem, inanın
O cennet tâvûsu geldiği zaman
*
Noksanlıklar artık kâmil olacak
İnsanlık her şeye kâbil olacak
Her kes o Mevlâ'ya sâil olacak
Hilkatın nâmûsu geldiği zaman
*
Kur'ân olacaktır yeniden tefsîr
Hakikatler zuhûr edecek bir-bir
İnsan anlayacak insanlık nedir
O insân-ı kâmil geldiği zaman
*
Her yerde fazîlet hâkim olacak
Hakk'ın emri artık kâim olacak
Bâtıl yok olmaya mahkûm olacak
O emîr-i âdil geldiği zaman
*
Bayram edecektir bütün kâinât
Sâhile varacak keştiy-i necât
Rahmet yeryüzüne inecek kat-kat
Mazlûmlar penâhı geldiği zaman
*
Kurulacak adaletin divânı
Yerde kalmayacak Hüseyn'in kanı
Yerine gelecek Hakk'ın fermânı
Hüccet-i İlâhi geldiği zaman
*
Şafak ufuklardan elbet doğacak
Âleme nûr, yağmur gibi yağacak
Adâlet, zâlimi, zulmü boğacak
Vâris-i Peygamber geldiği zaman
*
"Mehdî" adı ile, süslenir her yer
Bütün yerler, gökler, "Mehdî, Mehdî" der
Sevinir Murtezâ, Zehrâ, Peygamber
Kâim-i Muntazar geldiği zaman
***
MUSA AYDIN
Yerine gelecek enbiyâ ahdi
Altüst olacaktır Şeytân'ın tahtı
Hâtem-i Evsiyâ geldiği zaman
*
Son bulacak hayat, denen bu zindân
Kıtlık görmeyecek diyâr-ı Ken'ân
Yakub çekmeyecek bir daha hicrân
O Yusuf-i Zehrâ geldiği zaman
*
Zâhir olur bir-bir âlemde sırlar
Kış son bulur, güneş olur aşikâr
Nergis gülü eder âlemi gülzâr
Bahâr-ı kâinât geldiği zaman
*
Serâba koşanlar, bulur mey-i nâb
Sâkinin elinden olurlar harâb
Açar ay yüzünden yârımız hicâb
O nesîm-i hayât geldiği zaman
*
Ka'be'den semâya Kâim'in sesi
Yükselip mest eder, âşık her kesi
Can verir aleme kudsî nefesi
Ruhların tabîbi geldiği zaman
*
Acılar, hüzünler, artık son bulur
Zâlimler kahrolur, mazlumlar gülür
Âlem fazîletin bezmine gelir
Âşıklar habîbi geldiği zaman
*
Kuruyacak kökü yalan, dolanın
Son bulacak devri, gasbın, talanın
Gülistân olacak âlem, inanın
O cennet tâvûsu geldiği zaman
*
Noksanlıklar artık kâmil olacak
İnsanlık her şeye kâbil olacak
Her kes o Mevlâ'ya sâil olacak
Hilkatın nâmûsu geldiği zaman
*
Kur'ân olacaktır yeniden tefsîr
Hakikatler zuhûr edecek bir-bir
İnsan anlayacak insanlık nedir
O insân-ı kâmil geldiği zaman
*
Her yerde fazîlet hâkim olacak
Hakk'ın emri artık kâim olacak
Bâtıl yok olmaya mahkûm olacak
O emîr-i âdil geldiği zaman
*
Bayram edecektir bütün kâinât
Sâhile varacak keştiy-i necât
Rahmet yeryüzüne inecek kat-kat
Mazlûmlar penâhı geldiği zaman
*
Kurulacak adaletin divânı
Yerde kalmayacak Hüseyn'in kanı
Yerine gelecek Hakk'ın fermânı
Hüccet-i İlâhi geldiği zaman
*
Şafak ufuklardan elbet doğacak
Âleme nûr, yağmur gibi yağacak
Adâlet, zâlimi, zulmü boğacak
Vâris-i Peygamber geldiği zaman
*
"Mehdî" adı ile, süslenir her yer
Bütün yerler, gökler, "Mehdî, Mehdî" der
Sevinir Murtezâ, Zehrâ, Peygamber
Kâim-i Muntazar geldiği zaman
***
MUSA AYDIN