Cennet'te bir kişiye 70 huri mi veriyorlar?

[Mekzun]

CENNETTE BİR KİŞİYE 70 HURİ Mİ VERİYORLAR?

Alevi inanç önderlerinden bir Şeyh'in başından geçen gerçek bir olaydır;

Şeyhimiz şöyle anlatıyor;

"Bir gün İstanbul’dan gelirken, hoca olduğunu iddia eden birisi ile trende karşılaştık. Bu zat Konya’da Sunni dini eğitim almış bir cami hocası idi. Aramızda din konusunda bahis açıldı. Şunu hocadan sormuştum;

Hocam;
Allah azimu’şşan mümin kullarına cennette mükâfat olarak ne hazırlamış?

Hoca; bana hemen şu cevabı verdi 70 huri.

Ben ona şöyle sordum;
Peki ne yapacağız bu yetmiş huriyi?

Hoca; Dünyadaki evlilik hayatı gibi dedi.

Ben o zaman şöyle sordum;
Bir insan karısı ile camide yatsa bu işi yapabilir mi ?

Hoca; Yok dedi günahtır.

Gene şöyle sordum;
Allah'ın kutsal evi Kâbe'de Mekke de bu evlilik işi olurmu ?

Hoca; Hayır, olmaz, günahtır dedi.

O zaman ben şöyle sordum;
Biz daha dünyadayız. İbadet yerlerinde evlilik hayatı olamaz diyorsun. Peki nasıl Allah azimu’şşanın münezzeh cennetinde, bütün enbiya, evliya ve müminlerin Allah'ı tespih, takdis ve temcit mekânı olan bu kutsi mekân da evlilik hayatı olup cünüplük olabiliyor dediğimde;

Hoca şöyle cevap verdi;
Orada cünüplük yoktur ancak rüya gibidir.

Ben yine şöyle sordum:
Peki rüya gibi diyorsun. Bir insan rüyasında öyle şeyi görürse kalkıp yıkanmıyor mu?

Hoca; Evet, yıkanıyor dedi.

Bende "o halde yine cünüp olunuyor demek ki!" Dedim.

Hoca biraz duraklayarak bana şunu sordu;
Cennette yiyip içme var mı?

Hocanın maksadı beni ifademden yakalamaktı. Evet, yiyip içme var dersem beni ifademden yakalayıp şu halde evlilikte var diyecek.

Bende şöyle zahiri bir cevab verdim;
Cennetin meyvesinden yenen her şey ter halinde çıkar.

Hoca; Evet deyip taş kesildi.

Ben yine sordum;
Madem ki ter halinde çıkıyor, ön ve arka şeylere lüzum yoktur değil mi hocam?

Hoca; evet dedi.
Ancak arka tarafa lüzum yok fakat ön taraf lazım dedi.

Bende hemen şunu dedim;
Emin ol hocam hiç böyle bir şeyi işitmedim. Demek ki sünni alimlerin itikadı bu mudur?

Hoca; Evet budur dedi.

Ben ona dedim ki;
biz öldüğümüzde bu vücut burada kalıyor. Ölümle beraber bizimle giden yalnız dünyada iken yaptığımız hayırlar, hasenatlar ve ibadetlerdir. Bunlar Nurdan bir lahûti gömlek olup "Ruh" bunun içine girer. Ve Cenneti âlâya gider. Öyle değil mi hocam dedim.

Hoca; tamam doğrudur dedi.

O zaman ben şunu sordum;
Nur olan bir lahuti gömleğin önü arkası olur mu ?

O zaman hoca neye uğradığını şaşırarak düşünmeye başladı ve olmaması lazım dedi.

Ben yine sordum ; oradaki huriler bizim gibi beşer mi ?

Hoca; Hayır onlar NURDUR dedi.

Bende şöyle dedim;
O halde onlarında önü ve arkası olamaz .

Hoca; evet olamaz dedi.

Bende; o halde nerede kaldı 70 huri ile evlenmek?

Hoca dedi ki; Ben bu günden itibaren cennetteki evliliğe muarızım yani çekimserim, karşıyım.
Ancak Kur’anı kerimde Tur Suresi 20. ayeti kerimesinde buyrulan;
"Kavlühü ve Taâlâ Mütteki'in alâ sürurin masfufah ve zevvecne, hüm bi huri'in

مُتَّكِئِيْنَ عَلىَ سُرُوْر ٍمَصْفُوْفهْ وَزَوًّجْنَهُمْ ِبيْحُوْر ٍعِينٍ

Türkçe Meali;
"Mükâfat olarak sıra sıra dizilmiş serirlere divan ve ya koltuklara yaslanmış anlamında iri gözlü hurileri eş kıldık" ayetindeki bu zivaç hangi zivaç diye sordu?

Bende hakikati söylemeye mecbur kaldım.
Ve dedim ki;
Cennetteki yiyip içme ve zivaç bahisleri bunların hepsi cennette bulunan huri ve gılmanların bizlere öğrettikleri ilâhi ilimdir.

Çünkü bizler başka bir boyut olan Cennete gittiğimiz zaman beraberimizde götürdüğümüz bu ilimimiz denizden bir damladır. Orada bizlere ilim öğretecek, yaşabilir cennetlerin kural, kaide ve tenviriyle bizleri aydınlatacak olanlar dünyada eşi ve benzerleri olmayan her mümin kişiye özel rehber olan huri ve gılmanlardır.
Biz buna göre O ulu Allah'a karşı ibadetlerimizi ancak böylece yapmış oluruz.

Hoca bunu işitince çok memnun oldu..."