İbret dolu şiirler

[biralevi]

İBRET DOLU ŞİİRLER…..


Bektaşilerin Osmanlı ilişkisini ortaya koyabilme amacıyla bazı Bektaşi şiirlerinden örnekler sunuyoruz:

Osmanlı padişahı 4.Murat’ın Revan seferi(1635) için Kul Mustafa tarafından yazılmış bir şiir:

Vaktine hazır ol ey acem şahı
Mağripten üstüne asker geliyor
Yıkacaktır tacı ile tahtını
Sultan Murat han’dır geliyor

Allah Allah dedik vardık beriden
Koç yiğitler şikar oldu sürüden
Cansız duvarları itüp yürüden
HACI BEKTAŞ VELİ binmiş geliyor.

Sultan MURAT HAN gelen,kendidir.
Otuz bini zırhlı,kırk bin hindi’dir
Kaçamazsın ahir vaktin şimdidir
Kırk elli bin ehl-i timar geliyor

Elli bin de benim benim deyici
Altmış bin de şirin cana kıyıcı
Yetmiş bin de siyah postal giyici
Seksen bin de Tatar handan geliyor

Çıksın yücesine yaran gözeten
Çevirmez yüzünü okla kazadan
Çekmiş ZÜLFİKARIN Arş’a uzatan
Tanrının Arslanı ALi geliyor

……Okunmayan kısım……
SULTAN MURAT YERYÜZÜNÜN HALİFESİ
Sultan HACI BEKTAŞ ONUN VELİSİ
Yetmiş bin de serdeneçti geliyor

Kul Mustafa eydür dillere destan
Yerinden oynadı ol Arabistan
Kırkbin Cezayirden,kırkbin Tunustan
Seksen bin askerle HÜNKAR geliyor,


Bu şiirin yazıldığı yıllar öncesinde Osmanlı 2.Bayezid ,Yavuz Sultan selim ve Kanuni sultan Süleyman ile binlerce Aleviyi katlettirmiş ve alevi düşmanlığı çok açık olarak ortaya çıkmıştır.
Dikkatle okunursa Bektaşi şairi Osmanlı sultanını yeryüzünün halifesi olarak kabul ediyor,yani onun Sünni kimliğini üstelik halife kabul ederek Bektaşilik adına meşrulaştırıyor ve Hacı Bektaş veliyi de halifenin velisi olarak sunuyor,yani Osmanlı padişahı Sünni halife ile Hacı bektaş arasında bağ kurmaktan hiç çekinmiyor çünkü o da Hacı Bektaşın Sünni olduğunu,Bektaşiliğin Sünni bir tarikat olduğunu biliyor,zaten o yüzyıllarda bu tür şiirlere kimse itiraz etmezdi çünkü herkes Bektaşiliğin Osmanlı tarikatlarından birisi olduğunu,Hacı Bektaşında Sünni bir mutassavvıf olduğunu bilirdi.
Peki neden Hz.Ali’yi ve zülfikara da aynı şiirde yer veriyor?İşte kilit nokta burası……….
Çoğu halkımız hatta aydınımızda dahil Hz.Ali’den bahsedilince,yada Zülfikar,kerbela türü bazı sembolleşmiş kavramlardan bahsedilince bahsedenin Alevi olduğunu zannediyor.
Oysa Sünni tarikatların hepsi Hz.Ali’yi 4. halife olarak kabul ederdi,hepsi kendi yollarını ona bağlama çabası içindeydi.Hatta çoğu soyunu da Hz.Ali’ye bağlama çabasındaydı.Bu nedenle
Bu tür kelime yada kavramlara bakarak ortaya Alevilik iddiası çıkarmak Sünni tarikatları ,Sünni islamı hiç tanımamak demektir.Hatta bu tür tarikatlara Sünni Osmanlı “Tarikatı Aleviyye” diyordu ve bununla onların Aleviliğini değil,tarikat kurucularının Hz.Ali’nin soyundan olduğunu söylemeye çalışıyordu…..
SONUÇ:
HZ.ALİ’NİN ÖZGÜRLEŞTİRİLMESİ YOLUNDA
DÜŞÜNENLER İÇİN BİR ÇOK NASİHAT VARDIR.