ALMANYA TÜRK TOPLUMUNDAN PKK’YA TEPKİ

[helindem]

ALMANYA TÜRK TOPLUMUNDAN PKK’YA TEPKİ

Terör örgütü PKK’nın Türkiye’de gerçekleştirdiği son saldırılar ve PKK sempatizanlarının yapılan gösteri ve mitinglerde yasak olmasına rağmen PKK bayraklarıyla, sembolleriyle sokaklara çıkıp bunları taşımasına izin verilmesi Almanya’da tepkilere yol açıyor.
PKK terör örgütü son günlerdeki olaylar ve Almanya’daki değişik gösterilerle ülkede yeniden güncel duruma geldi. Siyasetçiler ve medya, PKK sempatizanlarının Anayasayı Koruma Örgütü tarafından daha yakından takip edilmesini talep ediyor.
PKK’nın 1993’den bu yana Almanya’da yasaklandığı, bu yasağın Kongra-Gel’i de kapsadığı biliniyor. Anayasayı Koruma Örgütü Almanya’da yaklaşık 11 bin 500 PKK ya da Kongra-Gel üyesi ya da sempatizanı bulunduğunu belirtiyor. Örgütün faaliyetlerinin yasak olduğu, ancak buna rağmen gizli bir şekilde eylemlerini sürdürdüğü Anayasayı Koruma Örgütü’nün yıllık raporunda açıkça belirtiliyor. Berlin Anayasayı Koruma Örgütü yöneticisi Claudia Schmid de bunu doğruluyor. Schmid "PKK’nın faaliyetleri yasaklı bir örgüt olduğunu, Almanya’da bu örgütün yandaşları ve halefi örgütlerin bulunduğunu, örneğin geçen yıl PKK sempatizanlarının Türkiye’deki olaylara tepki olarak çok sayıda kundaklama eylemi gerçekleştirdiklerini, cezai durumdan güvenlik güçlerinin sorumlu olduğunu, bu bağlamda soruşturmaların devam ettiğini, kısa süre önce bir PKK üyesinin mahkum olduğunu” açıklıyor.
PKK sempatizanlarının yapılan miting ve gösterilerde PKK bayraklarını, yasaklı sembolleri taşıyabilmesi ise polisin izlediği taktik ve strateji ile gerekçelendiriliyor. Polis yetkilileri gerilimi daha da arttırmamak ve birkaç sembol yüzünden olay çıkmasına sebebiyet vermemek için organizatörlerle karşılıklı anlaştıklarını belirtiyor.
Bu arada Almanya Türk Toplumu (TGD), Alman Anayasayı Koruma Dairesi ve Alman İstihbarat Teşkilatına (BND) açık bir mektup göndererek, ülkede yaşayan Türklerin, bölücü terör örgütü PKK'nın görmemezlikten gelinmesinden ve tehlikesiz gösterilmeye çalışılmasından rahatsızlık duyduğunu
bildirdi.

TGD Başkan Yardımcısı Şeref Erkayhan mektupta, “PKK'nın bir terör örgütü olduğunu ve 26 Kasım 1993 tarihinde Almanya İçişleri Bakanlığı tarafından yasaklandığını, ayrıca Avrupa ve ABD'nin terörist örgütler listesinde yer aldığını” hatırlatarak, "Almanya'da yaşayan Türkler, bölücü örgütün görmemezlikten gelinmesinden ve tehlikesiz gösterilmeye çalışılmasından rahatsızlık duymaktadırlar" ifadesini kullandı.

“Bölücü örgütün Almanya'da haraç topladığı ve medyada yansıtıldığı gibi yandaş aradığı” belirtilen mektupta, "Nasıl olur da, yasaklanan bir terör örgütü, kamuoyu, BND ve Federal Anayasayı Koruma Teşkilatının gözü önünde NATO ülkesi Türkiye'ye karşı yandaş arayabilir" denildi.

Türkiye Araştırmalar Merkezi (TAM) Vakfı Direktörü Faruk Şen de yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye'de olduğu gibi Almanya'da da barış içinde bir arada yaşamdan rahatsızlık duyan çevrelerin olduğunu belirterek, "Kışkırtmalara alet olunmamalı. Avrupa'daki Türk toplumu içinde kin ve nefret tohumları ekmek isteyen bu kişi ve grupların oyununa gelinmemeli" şeklinde konuştu.

Bölücü terör örgütünün gerginliği artırma yönündeki oyunlarına kapılınmaması uyarısında da bulunan Şen şöyle dedi: "Avrupa'da yaşayan insanlarımızın bulundukları ülkenin realitesinden de kopmaması ve bu tür kışkırtıcı oyunlara gelmemesi gerekiyor. Saldırıları gerçekleştirenler, bu eylemleriyle gerçek yüzlerini ortaya koyduklarını göstermekte. AB kamuoylarının da bu gerçeği görerek, toplumsal barışı ve uyumu baltalayan bu tür çevrelerin etkinliklerine karşı daha aktif tutum almaları gerekir."

Sol Parti Federal Meclis üyesi Sevim Dağdelen ise bir basın açıklaması
yayımlayarak şu görüşlere yer verdi: "Yüzyıllardan bu yana barış içinde bir arada yaşayan Türk ve Kürtleri birbirine karşı kışkırtma çabaları var. Avrupa'daki Türk göçmenler arasında bu çabaların hızlandırıldığına tanık oluyoruz. Sayıları 3 buçuk milyonu aşan Avrupa'daki Türk göçmenlerin sağduyulu davranarak bu kışkırtma çabalarına gerekli yanıtı vereceğine inanıyor ve onları toplumsal gerginlikleri Avrupa sokaklarına taşımaya çalışanlara rağbet göstermemeye çağırıyorum."

Bir yandan Türkiye'ye terörle mücadelede destek veriyormuş gibi görünmek, bir yandan da PKK'nın bitmesini, bitirilmesini önlemek… Türkiye'yi mümkün olduğunca uzun süre bu sorunla uğraştırmak…
Sonra da "Herkes Türkiye'nin terörle savaşına destek olmalı" şeklinde açıklamalar yapmak… Almanya gibi ikircikli politikalar uygulayan tüm ülkelerin bu tutumlarını bir an önce terk etmeleri gerekiyor. Çünkü küresel bir tehdit olan terörizmin ne zaman ve nerede ortaya çıkacağı belli olmuyor…

Helin Demir
helindem@mynet.com