Mesele bunun mümkün olup olmaması değil. MEsele bunu tuhaflığı da değil. Allah her şeye gücü yetendir. Ancak buna delil yok. Mesele bu. Dediğiniz gibi olması mantıki değil. Zira demenize göre huccet tamam olmamış olanlar defalarca kez dünyaya gelecek ki ta hüccet tamam olsun. Ya da adam olana kadar dünyaya gelecek diyorsunuz. Bu da mantıklı değil O halde cennet cehennem yok mu?Bazıları hayvan olarak dünyaya gelip azap çekiyorsa, başkalarının insan kılığında tekrar gelip gerekirse cezalarını insan kılığında çekmeleri neden size muhal geliyor?
Reenkarnasyon olayı
-
- Mesajlar: 3381
- Kayıt: 26 Ara 2006, 22:16
- Konum: Meşhedi313
Re: Reenkarnasyon olayı
nokta koymuyoruz artık cümle sonlarına
noktayı koyacak olan sensin anlasana
. . .
noktayı koyacak olan sensin anlasana
. . .
-
- Mesajlar: 3381
- Kayıt: 26 Ara 2006, 22:16
- Konum: Meşhedi313
Re: Reenkarnasyon olayı
Kardeşim bu hadisi size yoran ben değilim. Kendiniz bu hadisi yazdınız ve sonrasında bunun uydurma olduğunu beyan ettiniz ya. Sonra da buna delil olarak başka hadisler sundunuz ya. Şimdi söz konusu hadiste belirtilen bir tenasüh inancının batıllığını anladık ve ikimiz de kabul ettik.yeshilyol yazdı:Ama sanırım siz, kendinizi haklı çıkarmak uğruna bu hadisi genele yormaya çalışıp, hakikati ortaya çıkaran nüansları görmezden geliyorsunuz. her hadis okuyan hadisi anlamış değildir. Zaten bu hadis kapsamında eleştirilen tenasuhçuların durumunu bize yormayı, zamanında ehlibeyt yarenlerine şia içerisinde duyulan kin ve düşmanlığın yansıması olarak kabul ediyorum.
reenkarnasyona da kurandan veya sünnetten kanıt bulmaya da gerek yoktur bence. Bu dinin usulundan değilki kurandan açık kanıtı olsun. Bu yaratılış felsefesidir ve nasılki kuranı kerimde Adem'in çocuklarının çoğalması ile alakalı net bilgiler yok da biz onları ehlibeyt imamlarını sayesinde öğrenebiliyorsak keza bu da bu kapsam ve niteliğe girer. Nasılki Adem'in çocuklarının çoğalmasının yöntemini bilmeyen dinden çıkmaz ise tenasuhu da bilmeyen dinden çıkmaz.
Sizin kabul ettiğiniz tenasühün niteliklerini ve boyutlarını özetleyebilir misin?
Bu arada ben sizi tekfir etmiyorum etmem de. Zira bunu daha önce de yazdık yazıştık. Velayet ehli bizim nefsimizdr, kardeşimizdir hem de aynı ana-babadan olma kardeşlikten daha derin bir kardeşlik hem de.
Dostum,
şimdi sizden ricam inandığınız tenasühün tüm niteliklerini kısaca özetlemeniz. Sizin inandığınız tenasüh ile diğeri arasındaki farkları ifade edebilir misiniz?
Siz şunu mu söylüyorsunuz: İnsanlar adam olana kadar tekrar tekrar dünyaya gelir. Önceki yaşantısına göre dünya da belli konumlarda gelir. Kaç kere gelip gittiğini biz bilemeyiz. Ama bunun elbette bir sınırı vardır. Yani sizin bu insan bedeninde dünyaya gelişin amacı kişinin adam olması mı? Eğer böyleyse cennet cehennem olmaz. Çünkü herkes adam olana kadar dünyaya gelecektir.
Yoksa siz şunu mu söylüyorsunuz: Tenasühün amacı hüccettir. Yani insan ölmüştür ama ona hüccet tamam olmamıştır deliller ulaşmamıştır. Allahı Peygamberi ve imameti tanımamıştır. O yüzden tekrar dünyaya gelir ki hüccet tamam olsun. Allahın adaleti gereği böyle olmalıdır.
nokta koymuyoruz artık cümle sonlarına
noktayı koyacak olan sensin anlasana
. . .
noktayı koyacak olan sensin anlasana
. . .
-
- Mesajlar: 85
- Kayıt: 07 Ağu 2010, 11:08
Re: Reenkarnasyon olayı
3nokta kardeşim bu hadisi kimin yazdığını ve bize yorduğunu buyur gör:3nokta yazdı:Kardeşim bu hadisi size yoran ben değilim. Kendiniz bu hadisi yazdınız ve sonrasında bunun uydurma olduğunu beyan ettiniz ya.
Hasan Akça yazdı:(Başka bir bölümde geçen konuyu buraya taşıyorum o bölüme Mücahid hocamız göndermiş)
Reenkarnasyon'la ilgili Musa AYDIN ağanın hazırlamış olduğu bir makale var, sizlerle paylaşmak istedim:
Zındıklardan birisi İmam Cafer-i Sadık (a.s)'a şöyle sordu: "Ruhun dünyaya dönüşüne inananlar hakkında ne düşünüyorsunuz? Bu inanç nerden kaynaklanmaktadır ve delilleri nedir?"
İmam Sadık (a.s) cevabında şöyle buyurdu: "Bu ekole inananlar, bütün İlahi şeriatları ve dini hükümleri terk etmiş ve kendilerini dalaletlerle süslemişlerdir. Nefislerinin önünü nefsan şehvetler için açmışlardır. Diyorlar ki "Ne cennet vardır ne de cehennem, ne dirilme ne de Kıyamet! Her kesin kıyameti ruhunun bedenden ayrılışı ve bir başka bedene girmesidir. Eğer önceki dünyasında iyilik ehli idiyse, daha iyi bir vaziyet ve daha güzel bir beden ve daha yüksek bir dereceyle dönecektir. Ama eğer kötülük ehli imiş veya eğitilmemiş ve cahil kalmışsa, çalışan-zorluk çeken hayvanların veya çirkin sürüngenlerin bedenine girerek dünyaya dönecektir. Kendilerinden iddialarına delil istendiğinde, şaşırıp kalıyorlar ve bu bozuk inançlarına hiçbir delil getiremiyorlar ve her zaman hedef şaşırtmaya çalışıyorlar. Tevrat onları yalanlamış ve Kur'an onlara lanet etmiştir…" (Bihar-ül Envar, c.4, s. 320)
-
- Mesajlar: 85
- Kayıt: 07 Ağu 2010, 11:08
Re: Reenkarnasyon olayı
kardeşim buna delil yok dediğin şey nedir? İnanların hayvan kılığında geri dönmesi mi, insan kılığında geri dönmesi mi? hayvan kılığında geri döndüğünü kabul edersek, sizin dayanak olarak sunup iddia ettiğiniz "ruhların kıyamete kadar berzahta bekletilmesi" teorisi çökmüş olmuyor mu?3nokta yazdı:Mesele bunun mümkün olup olmaması değil. MEsele bunu tuhaflığı da değil. Allah her şeye gücü yetendir. Ancak buna delil yok. Mesele bu. Dediğiniz gibi olması mantıki değil. Zira demenize göre huccet tamam olmamış olanlar defalarca kez dünyaya gelecek ki ta hüccet tamam olsun. Ya da adam olana kadar dünyaya gelecek diyorsunuz. Bu da mantıklı değil O halde cennet cehennem yok mu?Bazıları hayvan olarak dünyaya gelip azap çekiyorsa, başkalarının insan kılığında tekrar gelip gerekirse cezalarını insan kılığında çekmeleri neden size muhal geliyor?
Biz ne zaman cennet ile cehennemin olmadığını söyledik anlamıyorum? Biz aksine cehenneme ilelebet sokulacak olanların, cehenneme ilelebet sokulmadan önce daha önceki hayatlarında işlemiş oldukları iyiliklerin karşılığını miskal-i zerre de olsa bile almaları (yani mutlak ilahi adaletin tecellisi) için gerektiğinde Allah tarafından dünyaya tekrar insan kılığında gönderileblecekleri veya ebedi cezaya uğramadan önce azab çekmeleri için hayvan kılığında dünyaya geri gönderilebileceklerini ifade ettik ki bu ayetler de;
"45. Sonunda Allah, onların kurdukları hileli-düzenlerinin kötülüklerinden onu korudu ve Firavun'un çevresini de azabın en kötüsü kuşatıverdi.
46. Ateş; sabah akşam, ona sunulurlar. Kıyamet-saatinin kopacağı gün: "Firavun çevresini, azabın en şiddetli olanına sokun" (denecek).
Kıyamet saatinden önce kafirlerin azaba sokulduklarını belirtiyor, bu durumda nerede kaldı ruhların bekleyeceği berzah dediğiniz şey?
Asıl mesele sizin kafanızın takılı kaldığı "berzah" denen yer konusundaki anlayışınız. Ama ayetler olsun hadisler olsun sizin berzah anlayışınızı çürütmekte. (bu arada siz derken, ayırım amaçlı söylemiyorum, sadece anlayış farkına vurgu da bulunuyorum) Biz berzah dendiği zaman bunun bir yer değil, durum (hal) olduğunu kabul ediyoruz, mesela kafirlerin dünyaya tekrar insan kılığında gelip hayır amel işlemelerini engelleyen berzah dendiği zaman biz bundan bu ruhların dünyaya tekrar insan kılığında geri dönüp hayır amel işlemelerini engelleyen hayvan kılığını anlıyoruz. hatta kılıktan çok düştükleri esfelel sefilin makamıdır, bunlara bir daha bu makamdan yukarı çıkmak yok.
Hem herkesin dünyaya sınırsız sayıda geleceği ve illa da olgunlaşıp adam olacağını da söylemedik, bu geri dönüş sonsuza kadar devam etmeyecektir, (çünkü sonsuzluk yoktur, mutlaka kıyamet kopacak) kimileri kıyamete kadar hergün sabah-akşam ateşe sunulur, kimi Yasin suresindeki zat gibi cennete gider kıyamette diriltilir ve hesaba çekilip sonsuz cennete gider.
Ayrıca kimin kaç defa hangi kılıkta geleceğini bilemeyiz, onu ancak yaradan bilir, çünkü kimin ne amel işlediği amellerinin karşılığının ne olacağı, hangi günahının affedilip affedilmeyeceğini, hangi sevap amelinin kabul edilip hangisinin edilmeyeceği ancak mewlanın ilmi dahilindedir.
Herkes olgunlaşıp adam olmayacağına göre de cehennem inancı gereksiz olmuyor ve atıl kalmıyor.
-
- Mesajlar: 175
- Kayıt: 15 Tem 2009, 21:29
Re: Reenkarnasyon olayı
3nokta yazdı: Dostum,
şimdi sizden ricam inandığınız tenasühün tüm niteliklerini kısaca özetlemeniz. Sizin inandığınız tenasüh ile diğeri arasındaki farkları ifade edebilir misiniz?
Siz şunu mu söylüyorsunuz: İnsanlar adam olana kadar tekrar tekrar dünyaya gelir. Önceki yaşantısına göre dünya da belli konumlarda gelir. Kaç kere gelip gittiğini biz bilemeyiz. Ama bunun elbette bir sınırı vardır. Yani sizin bu insan bedeninde dünyaya gelişin amacı kişinin adam olması mı? Eğer böyleyse cennet cehennem olmaz. Çünkü herkes adam olana kadar dünyaya gelecektir.
.
3nokta kardeşim kısaca sana özetleyeyim.
Bizler inanıyoruz ki insan oğlu imtihan için yeryüzüne gönderildi. Kalu bela günü Herkes saf kalpleriyle gerçekten "bela" deseydi bu dünyadaki imtihan olmazdı, gerek kalmazdı. Çünkü İnsanın içindeki bilen Allahtır. Yeryüzüne gönderilen bu insanlara peygamberler de gönderildi. Azı iman etti bazısı iman etmeyip küfre saptı bazısı peygamberi hiç görmedi babası ailesi ona ne öğrettiyse o şekilde oldu.
Şimdi biz diyoruz ki: İslam inancından örnek vermek gerekliyse Kişi hz. Ali (a.s) velayetinde değilse cennete giremez. Peki babası ona ebu bekirin velayetini öğretmiş ama bir türlü gerçek vasinin kim olduğunu bilmek kısmet olmamış. Bu kişi öldüğünde cennete mi cehennememi girer? İşte burada yeniden doğuş devreye girer. Biz diyoruz ki adlul ilahi gereği insan bir kaç defa (kaç defa bilmiyoruz bu yaratıcının taktiridir) dünyaya gelir. Gerçek islamıda öğrenir gerçek vasiyide öğrenir ve seçimini yapar. Kimisi vasiyi inkar eder kimisi ikna olup vasiyi kabul eder. Ondan sonra cennet ve cehennem olayı olur.
Anlayacağın ne cenneti inkar vardır neden cehEnnemi nede ahireti.... Kşi kendi saffını açıkça belli edecek ya kötülüğü tercih edecek bu gelişlerinde yada iyiliği. İyilik= hz. Ali nin velayeti= sıratul Müstakim= kul hakkı yememek= zina etmemek=günah işlememek (kısaca kuranın şeriatına tabi olmak) . (Kötülük= Şeytanın velayeti= ateşe giden yol= hak hukuk bilmemek= kötülük yapmak= (kısaca nefsine yenik düşüp doğru yoldan sapmak).
Onun dışında küfürde aşırıya gidenlerin hayvan bedeblerine girip kücük azabı tadacaklarına inanıyoruz. Kıyamette yani ahirette büyük azabıda görecekler.... işte sabah akşam cehenneme girecekler bunlardır.
Allahın, peygamberini ve imamlarını tanıyacak. Doğru dini öğrenecek. Hak ile batılı bilip görecek ve doğru yolu seçecek, işte takamül süreci budur. Bu süreçte ne cehennem inkar edilir neden cennet nede ahiret. Tabi sadece velayet için de değil mesela kişi velayeti kabul eder ama zinakardır. Yada kul hakkı yemiştir yada haramlara bulaşmıştır. Bu adamın da akibetini Allah bilir; ama cennete girmeyi hak eder mi? İşte yaratıcı kendi takdiri bu insanları tekamul bulması ve hüccetin tamam olması için bir kaç defa yeniden doğuşla dünyaya geri gönderir....Yoksa siz şunu mu söylüyorsunuz: Tenasühün amacı hüccettir. Yani insan ölmüştür ama ona hüccet tamam olmamıştır deliller ulaşmamıştır. Allahı Peygamberi ve imameti tanımamıştır. O yüzden tekrar dünyaya gelir ki hüccet tamam olsun. Allahın adaleti gereği böyle olmalıdır.
aleviyyun alevi bilgi kaynağı
-
- Mesajlar: 1487
- Kayıt: 24 Ara 2006, 14:02
Re: Reenkarnasyon olayı
Reenkarnasyon ittifakla kabul edilen anlamıyla kısaca ruhun yeniden yada sürekli bedenlenmesi anlamına geliyor.
Ayetleri kendi kafamıza inancımıza uyarlamaya çalışırsak istediğimiz ayet yada sureyi kanıt olarak görebilir,gösterebiliriz,nitekim Hz.Ali ‘N.Belagada’ bu hususa dikkat çekiyor ve ayetlerin hadislerle desteklenmesini tavsiye ediyordu.
Kanaatimce konunun ilk bölümünde Hasan can’ın Musa aydın hocamızdan aktardığı bilgiler sorunun çözümü için yeterlidir.
Özellikle şu iki ayet bu noktada önemlidir.
Yıkıma uğrattığımız bir ülkeye (tekrar dünya hayatı) imkansız (haram)dır; hiç şüphesiz onlar, (dünyaya) bir daha geri dönmeyecekler. (Enbiya Suresi, 95)
Sonunda, onlardan birine ölüm geldiği zaman, der ki: "Rabbim, beni geri çevirin. Ki, geride bıraktığım (dünya)da salih amellerde bulunayım." Asla, gerçekten bu, yalnızca bir sözdür, bunu da kendisi söylemektedir. Onların önlerinde, diriltilip kaldırılacakları güne kadar bir engel (berzah) vardır. (Mü'minun Suresi, 99-100)
Fakat yeşilyol ve aliyyun arkadaşlar bu noktada tercihlerini inanma yönünde yaptıkları ve bunu da fikri sabit hale getirdiklerinden dolayı aleyhe hadisleri yok saymaları eksik yanlış görmeleri de makul karşılanmalıdır.
Nasıl bir çok müslümana Maide 55,Ahzap33 yada Ali İmran 61 deki şahısların kimliğine ilşkin bir çok hadis getiriyor ve onlar bunlara inanmıyor reddediyor ve bu onların durumunu kabulleniyorsak bu arkadaşlara da tavrımız aynı olmalıdır.
Kaldı ki bu canlar İmameti ve füruya ait meseleleri kabul eden arkadaşlardır.Bu nedenle bu noktadaki aykırı düşünceler birliğimize engel olmaz olmamalıdır.
Ayrıca umuyor ve diliyorum ki konuyu daha detaylı enine boyuna düşünürler ve fikri sabitlerini yıkarlar..
Ayetleri kendi kafamıza inancımıza uyarlamaya çalışırsak istediğimiz ayet yada sureyi kanıt olarak görebilir,gösterebiliriz,nitekim Hz.Ali ‘N.Belagada’ bu hususa dikkat çekiyor ve ayetlerin hadislerle desteklenmesini tavsiye ediyordu.
Kanaatimce konunun ilk bölümünde Hasan can’ın Musa aydın hocamızdan aktardığı bilgiler sorunun çözümü için yeterlidir.
Özellikle şu iki ayet bu noktada önemlidir.
Yıkıma uğrattığımız bir ülkeye (tekrar dünya hayatı) imkansız (haram)dır; hiç şüphesiz onlar, (dünyaya) bir daha geri dönmeyecekler. (Enbiya Suresi, 95)
Sonunda, onlardan birine ölüm geldiği zaman, der ki: "Rabbim, beni geri çevirin. Ki, geride bıraktığım (dünya)da salih amellerde bulunayım." Asla, gerçekten bu, yalnızca bir sözdür, bunu da kendisi söylemektedir. Onların önlerinde, diriltilip kaldırılacakları güne kadar bir engel (berzah) vardır. (Mü'minun Suresi, 99-100)
Fakat yeşilyol ve aliyyun arkadaşlar bu noktada tercihlerini inanma yönünde yaptıkları ve bunu da fikri sabit hale getirdiklerinden dolayı aleyhe hadisleri yok saymaları eksik yanlış görmeleri de makul karşılanmalıdır.
Nasıl bir çok müslümana Maide 55,Ahzap33 yada Ali İmran 61 deki şahısların kimliğine ilşkin bir çok hadis getiriyor ve onlar bunlara inanmıyor reddediyor ve bu onların durumunu kabulleniyorsak bu arkadaşlara da tavrımız aynı olmalıdır.
Kaldı ki bu canlar İmameti ve füruya ait meseleleri kabul eden arkadaşlardır.Bu nedenle bu noktadaki aykırı düşünceler birliğimize engel olmaz olmamalıdır.
Ayrıca umuyor ve diliyorum ki konuyu daha detaylı enine boyuna düşünürler ve fikri sabitlerini yıkarlar..
-
- Mesajlar: 1487
- Kayıt: 24 Ara 2006, 14:02
Re: Reenkarnasyon olayı
Yine bu noktadaki bazı kişisel görüşlerimide paylaşmak istiyorum
........................Öldükten sonra Yeniden bedenlenip eksikliklerimizi tamamlama düşüncesini 'İblisin süslediği bir fikir' olarak görüyorum.
Böylece zamanımızın önemini kıymetini değerini anlamamızı önlemeye çalışıyor gibime geliyor
mesela yakında çıkacak bir af düşüncesi bazı insanları suç işleme konusunda zayıf düşürebilir,hataya müsait hale getirebilir bu noktadaki bağışıklık sistemini ve dikkati azaltabilir,iblis bu fikirle direncimizi zayıflatmayı amaçlıyor gibime geliyor.
Yada güncel futbol tabiriyle ifade edersek iki maçlı elemasyon sisteminin ilk maçında herkes tüm gücüyle maça asılmıyor hatalar hoşgörülüyor çünkü ikinci maçta telafi imkanı var OYSA rövanş maçı olmasa herkles varını yoğunu ortaya koyuyor bunun gibi....
...........Bu inancın varlığı durumunda Ömrün uzaması yada kısalması gibi durumlar şu anki önemini ve anlamını kısmende olsa kaybedecekti hatta anlamsızlaşacaktı.
.......Hücceti tamamlamak gibi bir konuda anlamsızlaşacaktı yada anlamından çok şey kaybedecekti.
.....Keza berzah inancıda kendi anlamı dışına çıkacak hatta anlamsızxlaşacaktı.
oysa tüm bunlar islami konular olup binlerce yıldır haklarında birçok eser yazılmıştır.
..Reenkarnasyona inanılırsa af şefaat tövbe gibi islami olduğundan hiç şüphemiz olmayan kavramlarda yenidsen değerlendirmeye muhtaç hale gelecektir.
Hatta Kadir gecesi bile şu ana kadar bilinen önemini kaybedecek daha dar bir çerçeveye oturacaktır.
...Birisinin ölümünde söylediğimiz İnna lillahi ve inna ileyhi raciün cümleside anlamsız olacaktı ve buna ek alternatif dileklerinde günümüze gelmesi gerekecekti oysa ölüm halinde söylediğimiz ve reenkarnasyona yönelik tek bir cümle dahi rivayetlerde yer almıyor.
...Bazılarının(cahillerin) son nefesteki tövbeleri dahi kabul olunur şeklinde rivayetler de anlamsızlanmış olurdu.
.....Yine aynı mantıkla cennetlik olanların bazıları daha üst makamlar içinde dönüşü istemiş olmaları gerekirdi oysa ayetlerde söylenen 'Haberin doğruluğunu söylemek için dönmek istiyorlar'
....Eğer bu inanç doğru olsaydı ilk dönemden bu yana konuyla ilgili yüzlerce eser elimizde olurdu konu adli ilahi boyutuylada ayrıntılarıyla incelenmiş olurdu
Velhasıl inanan inansın tabi ama mümkünse çokta ciddiye almasın aksini düşünsün olasılık hesabında hangisi dsaha avantajlı düşünülsün
........................Öldükten sonra Yeniden bedenlenip eksikliklerimizi tamamlama düşüncesini 'İblisin süslediği bir fikir' olarak görüyorum.
Böylece zamanımızın önemini kıymetini değerini anlamamızı önlemeye çalışıyor gibime geliyor
mesela yakında çıkacak bir af düşüncesi bazı insanları suç işleme konusunda zayıf düşürebilir,hataya müsait hale getirebilir bu noktadaki bağışıklık sistemini ve dikkati azaltabilir,iblis bu fikirle direncimizi zayıflatmayı amaçlıyor gibime geliyor.
Yada güncel futbol tabiriyle ifade edersek iki maçlı elemasyon sisteminin ilk maçında herkes tüm gücüyle maça asılmıyor hatalar hoşgörülüyor çünkü ikinci maçta telafi imkanı var OYSA rövanş maçı olmasa herkles varını yoğunu ortaya koyuyor bunun gibi....
...........Bu inancın varlığı durumunda Ömrün uzaması yada kısalması gibi durumlar şu anki önemini ve anlamını kısmende olsa kaybedecekti hatta anlamsızlaşacaktı.
.......Hücceti tamamlamak gibi bir konuda anlamsızlaşacaktı yada anlamından çok şey kaybedecekti.
.....Keza berzah inancıda kendi anlamı dışına çıkacak hatta anlamsızxlaşacaktı.
oysa tüm bunlar islami konular olup binlerce yıldır haklarında birçok eser yazılmıştır.
..Reenkarnasyona inanılırsa af şefaat tövbe gibi islami olduğundan hiç şüphemiz olmayan kavramlarda yenidsen değerlendirmeye muhtaç hale gelecektir.
Hatta Kadir gecesi bile şu ana kadar bilinen önemini kaybedecek daha dar bir çerçeveye oturacaktır.
...Birisinin ölümünde söylediğimiz İnna lillahi ve inna ileyhi raciün cümleside anlamsız olacaktı ve buna ek alternatif dileklerinde günümüze gelmesi gerekecekti oysa ölüm halinde söylediğimiz ve reenkarnasyona yönelik tek bir cümle dahi rivayetlerde yer almıyor.
...Bazılarının(cahillerin) son nefesteki tövbeleri dahi kabul olunur şeklinde rivayetler de anlamsızlanmış olurdu.
.....Yine aynı mantıkla cennetlik olanların bazıları daha üst makamlar içinde dönüşü istemiş olmaları gerekirdi oysa ayetlerde söylenen 'Haberin doğruluğunu söylemek için dönmek istiyorlar'
....Eğer bu inanç doğru olsaydı ilk dönemden bu yana konuyla ilgili yüzlerce eser elimizde olurdu konu adli ilahi boyutuylada ayrıntılarıyla incelenmiş olurdu
Velhasıl inanan inansın tabi ama mümkünse çokta ciddiye almasın aksini düşünsün olasılık hesabında hangisi dsaha avantajlı düşünülsün
-
- Mesajlar: 3381
- Kayıt: 26 Ara 2006, 22:16
- Konum: Meşhedi313
Re: Reenkarnasyon olayı
İşte ben bu mantıkla düşündüğüm zaman size hak veriyorum. Yani eğer böyle bir nedene bağlı bir inançsa bu doğrudur. Çünkü Allah adildir ve herklese sual edeceği için herkese hücceti tamamlamalıdır. Ancak bu tenasühle mi olur? Yoksa herkes dünyaya sınanma amacıyla bir kez gelir ve ona bir şekilde hüccet tamam edilir. Karnını doyurabilen adama huccet tamamdır. Yani araştırmamış bu yolda çaba sarf etmemişse burada sorumluluk kişinin kendisine aittir. Karnını doyurabilecek kadar kudreti olan adamın aklı olan adamın bahanesi yoktur. Ona bir ışık bir kapı açılmıştır o ışığın peşinden gitmeyen o kapıyı aralamayan kişinin kendisiyse mesele bitmiştir.Peki babası ona ebu bekirin velayetini öğretmiş ama bir türlü gerçek vasinin kim olduğunu bilmek kısmet olmamış.
Biz diyoruz ki Allah adildir. Herkese huccet tamamdır. Eğer herkese huccet tamam olmasaydı. Allah adil olmazdı. Allah adil ise herkese huccet tamamdır.
Bir kişi olsun ki ona delil ulaşmamış olsun. bu mümkün değil. Eğer böyle birinin varlığını iddia ederseniz o zaman Allah'ın ilminden şüphe edersiniz. Yani Allah'ın o kişiden haberi yoktu da ona delil sunmadı. Yok haberi vardı ama delil sunmadı diyorsanız o zaman da Allah'ın kudretinden şüphe etmiş olursunuz. Allah'ın o delil olmamış kişiden hem bilgisi, haberi olacak hem de ona hücceti delili tamamlamaya gücü yetecek (ki onun ilmi ve kudreti sonsuzdur) o halde eğer Allah'ın adaletiyle ilgili şüpheniz de yoksa olması gereken huccetin tamam olmasıdır. ancak bizce huccetin tamam olması için ikinci bir yaşama gerek yok. Allahın kudreti ilk yaşamda da ona delil sunmaya hucceti tamamlamaya yeter.
Ceza, intikam için dünyaya geri dönüş olacaktır. Ancak hüccetin tamamlanması ya da adam olmak için yeniden sınanmak gibi nedenlerden ötürü asla böyle bir şey mümkün değildir. Kusura bakmayın size saygı duyuyorum ama bu konuda (tenasühle ilgili konuda) sizinle aynı düşünmüyorum.
Saygılarımla.
nokta koymuyoruz artık cümle sonlarına
noktayı koyacak olan sensin anlasana
. . .
noktayı koyacak olan sensin anlasana
. . .
-
- Mesajlar: 259
- Kayıt: 09 Ağu 2010, 15:35
Re: Reenkarnasyon olayı
Aslında reankarnasyon ruhun yeniden bedenlenmesi anlamındadır, sürekli değil.Reenkarnasyon ittifakla kabul edilen anlamıyla kısaca ruhun yeniden yada sürekli bedenlenmesi anlamına geliyor.
Öyleyse, Reankarnasyon yerine ric'at kelimesini kullanalım olur mu?

"İlmin cevherini ehlinden men etmeyin, ilmin cevherinin ehline zulmetmiş olursunuz. İlmin cevherini ehlinden olmayanlara vermeyiniz, aksi takdirde ilmin cevherine zulmetmiş olursunuz."
İmam Hz. Cafer-i Sadık (a.s)
İmam Hz. Cafer-i Sadık (a.s)
-
- Mesajlar: 1487
- Kayıt: 24 Ara 2006, 14:02
Re: Reenkarnasyon olayı
Kelime oyunuMekzun yazdı:Aslında reankarnasyon ruhun yeniden bedenlenmesi anlamındadır, sürekli değil.Reenkarnasyon ittifakla kabul edilen anlamıyla kısaca ruhun yeniden yada sürekli bedenlenmesi anlamına geliyor.
Öyleyse, Reankarnasyon yerine ric'at kelimesini kullanalım olur mu?
laf kalabalığı yaparsak ana hattan ana konudan çıkar usulden edebiyattan dil bilgisi yada gramerden konuşmaya başlarız
reenkarnasyon tenasüh yada ricat hepsinin ortak noktası
geri dönme ile ilgilidir
ama mahiyetleri farklıdır
siz konuyu ricat olarak açsaydınız bizde farklı şeyler yazardık
siz reenkarnasyon diye açtınız
bu tekamül için en az bir kez geri dönme anlamına geliyor
ve biz bu anlamda geri dönmeyi reddediyoruz (siz kabul edin tercih sizindir)
Ricatta ise farklı yan
tekamül olayı yoktur
aynı bedenle ilkgilidir
genele şamil değildir
ve adli ilahiyede uygundur
bu nedenle
reenkarnasyon için ricat anlamı kullanılamaz
bu konuyu saptırmak olur
köylü kurnazlığı olur
anlamları farklıdır