Sevgili can insanlarin ne dusundugu o kadar onemli olmamali. Sia Alimleri bu tur seyleri gizliden kalperinde tasiyarak saklayarak millete acmayarak , dinde sapmalar oldu . Hakk taninmaz oldu .3nokta yazdı:Değil,
Allah ile İmam Ali as arasında ortak sıfatlardan yola çıkarak onu ilah bilmek doğru değildir. Zira Allah görendir, sen de görensin; Allah bağışlar, insan da bağışlar; Allah gazap eder, insan da ... Ama Allah'ın görmesi ile insanınki bir değildir, Allah'ın bağışlamasıyla insanınki bir değildir, Allah'ın gazabıyla insanınki bir değildir.
Sevgili nokta can zaten insanlar Ali gibi goremezler , Ali gibi yargilayamazlar , ali gibi adletli olamazlar ,Kimse Allah gibi goremez Ama Ali Allah gibi gorur cunku Hz muhammed soyle demistir.
Ali'ye sövmeyiniz, zira Ali, Allahın zatına sürülmüştür ( Cunku onun ile cemallesmis , vucut bulmustur , Melekler ve buna bilgide tanik edenler taniklik etmektedir )
Ali İmran Suresi 18 - Allah, kendisinden başka tanrı olmadığına tanıktır.Meleklerle ilim sahipleri de adalet ölçüsüne sarılarak Tanıklık etmişlerdir ki, o Aziz ve Hakim olandan başka hiçbir ilah yoktur.
Nisa Suresi 166 Şu da var ki, Allah sana indirdiğini, kendi ilmiyle indirdiğine Tanıklık eder. Melekler de Tanıklık ediyorlar. Zaten tanık olarak Allah yeter.
(Evet meleklerin taniklik etme olayi , Allahin meleklere ben icine oz ruhumdan ufledigim insana secde edin demesiyle meleklerin o insanin emrine , sozlerine , yuceligine boyun bukmeleri sahit olmalaridir . Onun Tanrinin oz ruhunun icinde olduguna sahitlik edip taniklik edip yeryuzunde onun her emrini uygulamalari yardim etmeleri on gorulmus boyun bukulmustur .
Ali'nin yüzüne bakmak ibadettir. ( Cunku Alinin yuzu yaratanin oz ruhuyla vucut bulmustur )
Hak Ali'yle beraberdir. ( Burdaki hak Allahin kendisidir ozudur)
Ali hakladır, hak da Ali'yledir ( Cunku yaratanla birdir , ruh zaatidir )
Bana sorunuz, vallahi Kıyamet’e kadar neyden sorarsanız size haber veririm (Cunku o habirdir , herseyden haberdardir. Baslangic ve sonun bilginidir . Kaderin gidis hattini belirleyen yon verendir . )
Sorun benden beni yitirmeden, bana gök yollarını sorunuz, onları yeryüzü yollarından daha iyi tanırım ( Cunku cennetin sahibi , cennettedir bu dunya degildir onun mekani , Gokte ne var ne yok onundur , Onun yollari yaratanin yollari , engin ve asilmazdir )
Gayb sırlarından bana sorunuz, mürsel peygamberlerin tüm ilimlerine varisim ben"
(Cunku o onlarlaydi , dini getiren meleklerle gelen , dinin sahibiydi o . Onlar unutur nur unutmaz )
Ali'yi zikretmek ibadettir. ( Evet hak Alide olunca onu ziretmeside ibadettir cunku Allah kuranda ben camurdan yaptigim insanin icine ufledigimde onunde hemen egilin der cunku oz kendisinin ozudur insan icine giren ruhtur , ruh kutsal ruhtur onun ruhudur.
Eskiden Sia cemati hz Aliye ilahligina inanilirdi fakat zaman icinde yezitlerin iclerinde asimile olarak , dunku oz dusuncelerinden vazgecmislerdir . Bunlar benim arastirmalarim sonucu dur , fakat onlar oyledirde demiyorum ama bana gore oyledir !
Aslında bu konular böyle umuma açık yerlerde konuşulacak konular değildir. Çünkü derin konulardır. Herkes algılayamaz. Bazı insanlar bizi sapık sanabilir, yoldan çıkabilir. Allah'ı maddeleştirebilir, İmam Ali as'a Allah diyebilir. Sizin söylemek istediğiniz başka, insanların algıaldığı başka olabilir.
Yani siz Allahin varligini ister mekansiz , zamansiz , gorunmez deyin ister , onu zamana mekana koyun genede birileri sizi sapik sanabilirler. Onun icin insanlarin dusunceleri degil onlarin ne sandiklari degil hakki bulmak bu ugurda savasmak bunu dillendirmek onemlidir . Burda yapilmasi gereken , insanlarin kalperini degil yaratanin kalbini memmun etmektir . cunku insani kurtaracak sonsuz yasami bagislayacak olan yaratandir . Meleklerin taniklik ettigidir .
Yukarida bahsettigin hadisin bir guvenirligi yoktur bu gibi hadisler sia kaynaklari icinde azimsanacak ve itibar gormez. Alinin makamini sondurmek isteyenlerin uydurdugu sozlerdir."Bana istediğiniz şekilde övgüde bulunun ama bana ilah demeyin."
Uluhiyyet Allah'a özgüdür. Allah'ı biz ancak sıfatlarıyla tanımaya çalışabiliriz. Ama ona isimleriyle inanmak tehlikelidir. O isimlerinden bile üstündür. İsimlerini yaratan odur. "Allah" ismi ise yine Allah'ın isimlerinin hepsinin genel ismidir.
Evet, Allah rahmandır ancak rahman Allah mıdır? Allah velidir ancak veli Allah mıdır?
İşte siz bu konuda yanlışa düşmüşsünüz. Allah bizi doğru yoldan ayırmasın. Biz Allah'ın var olduğuna tek olduğuna, zaman ve mekandan münezzeh olduğuna inanıyoruz. Biz Hz Muhammed'in Allah'ın resulü, İmam Ali as'ı ve ondan sonraki 11 imam as'ı Hz Peygamberin hak varisi, vasisi, halifesi, müminlerin emiri olduğuna inanıyoruz.
İmam Ali as haşa bizim tanırımız, ilahımız değildir. O bizim imamımızdır. Biz gulati düşünce ve inançlardan uzağız. Size de tavsiye ederim. Haddi aşmamak gerekir. Yoksa helak olanlardan oluruz.
Yaratanin mekandan ve zamandanda munezzeh olmasi , buralara gelememesi demek anlamina gelir. Bunlar sunnilesmis dusuncelerdir , Sianin altta kalmis inanc yapisinda Allah Tam tersi mekan ve zamanin icinde yasamaktadir .
Hayy'dır O, sürekli diridir; Kayyûm'dur O
( Evet surekli diridir , diri olan yasiyor demektir. Hem zamana hemde mekana ugruyor demektir . Fakat burdaki kasit zamanin kendisine birsey yapmayacagi ve mekanlarda yolculuk etmesininde kendisinin ulasamayacagi yerin olmadigini anlamindadir yoksa eger yaratan mekandan vede zamandan uzak olursa hersey onun disinda gelisir vede hukum edememesi anlamina gelir . Oysa yaratanin aramizda topluluklara gelerek hukum ettigini goruyoruz buda bu tezi curutmustur.
Yaratanin olumsuzlugu , vede zamanin ona dokunmamasi yuzunden neden bu mekandan vede zamandan mahrum olsunki ?
Size sunu diyeyim Yaratan buyuktur , ama cusse olarak degil , Yaradan semaddir ama gokler gibi degil !
Sevgili can asagidaki alinti baska bir siteden kopyala yaptim zamanim kisitli oldugundan onume cikti diye alip koyuyorum bakarsiniz . Fakat ben bunlardan daha cetin olanlarini biliyorumki bulup yazmasi zaman meselesi ve arastirip getirme meselesi oldugundan bunlarla yetinin sevgili can !
Müminlerin Emiri Hz. Ali (as), ashabindan Selman, Mikdat vs. ashabi ile
bulut üzerinde yükseldikten sonra söyle buyurdu: “Ben Allah’in yeryüzündeki
gözüyüm, ben Allah’in yaratiklari üzerine onun diliyim, ben Allah’in
sönmeyen nuruyum, ben içinden geçilmesi gereken kapisiyim, ve onun
yaratiklari üzerine onun hüccetiyim”
(el-Meclisi “Bihar’ül Envar” C.27, S.34)
Ebu Cafer’den, Hz. Ali aleyhisselam söyle buyurdu:
“Ben Allah’in yüzüyüm, ben Allah’in yaniyim (yakiniyim) Evvel benim, Âhir
benim, Zâhir benim, Bâtin benim, ben yeryüzünün varisiyim, ben Allah’in
yoluyum....”
(El-Meclisi "Bihar'ül Envar" c.39, s.349 / Rical’ül Kasi s.211 / Marifet
Ahbâr’ür Ricâl S.138 / Seyh Tûsi “Ihtiyâr Marifet’ür Ricâl” C.2, S.471 /
es-Seyyid el-Hûi “Mucem Ricâl’ül Hadîs” C.8, S.31; C.19, S.250 / Muhammed
Ali el-Abtahi “Tehzib’ül Mekâl” C.5, S.392)
Ena vechullah ve aynullah ve yedullah ve kalbullah.
Et-Tebrizi el-Ansâri “el-Lemat’ül Beydâ” S.72-73
Hasim bin Ebi Ammar dedi ki: Hz. Ali’nin söyle buyurdugunu duydum:
“Enâ aynullâh, ve enâ yedüllâh, ve enâ cenbullâh, ve enâ bâbullâh”
Meali: “Ben Allah’in gözüyüm, ben Allah’in eliyim, ben Allah’in yaniyim, ben
Allah’in kapisiyim”
(el-Meclisi “Bihâr’ül Envâr” C.24, S.194 / Muhammed er-Risehri “Mizân’ül
Hikme” C.1, S.143-144 / Mevla Muhammed Salih el-Mazenderani “Serh-i Usul’ul
Kâfi” C.4, S.225 / Muhammed bin Hasan el-Saffar “Besâir’üd Derecât” S.81 /
Seyh el-Hüveyzi “Tefsir-i Nur es-Sikleyn” C.4, S.494; C.5, S.61 / Küleyni
“el-Kâfi” C.1, S.145)
Imam Ebi Abdullah (Cafer es-Sâdik) söyle buyurdu: Imam Ali Aleyhisselam
söyle derdi:
“Enâ ilmullâh, ve enâ kalbullâhil vâi, ve lisânullâhin nâtik, ve aynullâhin
nâzira, ve enâ cenbullâh ve enâ yedullâh”
“Ben Allah’in ilmiyim, ben her seyin üstünde duran Allah’in kalbiyim, ben
Allah’in konusan diliyim, ben Allah’in gören gözüyüm, ben Allah’in tarafi
(yani)’yim, ben Allah’in eliyim”
(el-Meclisi “Bihâr ’ül Envâr” C.24, S.198 / Muhammed bin el-Hasan bin Furuh
es- Saffâr “Besâir’üd Deracât” S.64 / Seyh Saduk “et-Tevhîd” S.164 /
Nimetullah el-Cezâiri “Nur’ül Berâhin” C.1, S.414 / Seyh Ali en-Nimâzi
“Müstedrek Sefinet’ül Bihâr” C.8, S.568 / Muhammedi er-Risehri “Mizân’ül
Hikme” C.1, S.143-144 / es-Seyyid Radi el-Musevi el-Müstanbat “el-Katra fi
Menâkib en-Nebi vel-Itra” C.1, S.135 Mektebeti Neynova al-Hadisa Tahran
Bas./ Enis Emir “Kuran’da Ehl-i Beyt” S.243)
Sunuda demek isterim sevgili can sizin sitenizde verdiginiz kitaplarin bazisin icinde neler yazdigini bilseniz o zaman onlari belkim oraya koymaz veya red ederdiniz yada siz kitaplarinizi koymadan once okumuyormusunuz ?