Gerçek Alevi Kimliği

Aleviliğin tanımı, tarifi temeliyle ilgili konuları burada paylaşabilirsiniz.
Cevapla
3nokta
Mesajlar: 3381
Kayıt: 26 Ara 2006, 22:16
Konum: Meşhedi313

Gerçek Alevi Kimliği

Mesaj gönderen 3nokta »

GERÇEK ALEVİ KİMLİĞİ

Hayatta her şey bir yönde hareket halindedir. Hareketin niteliği elbette çok önemlidir. Bu hareket bir şeyin kendi çevresinde dönüp dolaşması da olabiliyor , bazende olduğu yerde sol-sağ diye inip kalkan ama yerinde sayan adımlar gibi , bazen ise gerisin geriye bir hareket hali , bazen de hareket bir ilerlemedir.

En güzel hareket ileri doğru olandır. Ama ileride ne var , neler var , ilerleme kaç yönde veya kaç hat üzeredir ; bunu görebilmek hayatta sağlıklı hareket için önemli gerektir.

Alem hareket halinde içinde bulunan her şeyi ile. Biz alem içinde bir noktayız. Noktamız bizim ülkemiz. Ülkemiz TÜRKİYE , başka ülkede yok bize. Türkiye , hayatımızın noktası ve hayatımıza noktadır. Bu nedenle burada olan her hareket , her hareketin yönü ve hattı bizim için çok önemlidir , ilgimiz , dikkatimiz dahilindedir.

Ülkemizde çok renkli , çok yönlü hareketlilik görülmektedir. Biz ALEVİLER , bu hareketlerin neresindeyiz ? Bizler nasıl ve ne yönde hareketlilik içindeyiz ?
Ülkemizdeki her gidişat , bizleri çok ciddi bir şekilde etkilediği gibi , çok yakından da ilgilendirmektedir.

Ülkemizde cereyan eden son gelişmeler , ülkemizin kaderiyle ilgili çok önemli etkenler olacağı gibi bu ülkenin asli öğelerinden olan biz Alevileri de yakından ilgilendirmektedir. Bugünkü cereyanlarda sağlıklı tahliller yapabilmek , ülkede ki gidişatın yönünü doğru görebilmek ve olabilecek sonuçları önceden kavraya bilmek için ; tarihimizi çok iyi bir şekilde bilmemiz , atalarımızın hangi dönemleri yaşadığını , hangi dönemlerde başlarına neler geldiğini ; bu dönemlerin ve atalarımızın başına gelen musibetlerin sebeplerini ve müsebbilerini çok iyi görmemiz ve bilmemiz gerekmektedir.

Aleviliğin ve Alevilerin varoluş kaynağı İmam Ali efendimizdir. O yüce , Allah kulu şöyle buyuruyor ; “ Bir dağ bile beni sevse musibetlere uğrar.” Bu , yol evlatlarının tek derdidir.. bu dert onlara yüce atalarından miras kalmıştır.

Mevlamız , o yüce Allah kulu , yaratılmışların en hayırlısı , bakılması ve anılması ibadet olan , bir darbesi gelmiş , geçmiş ve gelecekte tüm ins ve cinin ibadetlerinden en üstünü olan bir veli.

Bu velinin velayetine hidayet olmak ; O’nun yol evladı olmak her ne musibete gebe ise de buna değer.

Dert sevilir mi ? Biz bu derdi severiz. Aşk ehline dert dayanmaz.

Aşk ehli , gözü kapalı , kör sarhoş değildir. Aşk ehli “aydındır” ve “aydınlatıcıdır”. Bir mum misali ; yanar , erir ve aydınlatır. Aydın ve aydınlatıcı olmak ; bilgi ile , biliş ile mümkündür. Aydın , önüne çıkan , yaşadığı atmosferin gündemindeki her konuda en doğru ve sağlıklı biliş içinde olmalıdır. Hayatın her sorununa en doğru , en sağlıklı çözümleri düşünebilmelidir. Aşk ehlinin bu düşüncesi muhabbet kazanında kaynar ve aşk sofrasında insanlığa sunulur.

Onun atası , ilim şehrinin kapısıdır. O ilim şehri ki var olan her konuyu , her bilgiyi içine alır. İnsanı , hayatı , âlemi ilgilendiren her konunun ilmi o şehirdedir. “Aşk ehli yol evladı” bu şehrin kapısına yüz sürer , bu kapının dilencisidir. Bu kapı rahmet , bereket kapısıdır. Kimse bu kapıdan eli boş dönmez. Bu kapı dünya ve ahiret saadetine açılan kapıdır.

Gerçek Alevi , bu kapıya yönelmiş , yüzünü bu kapıya sürme derdiyle yanan yol evladıdır.

Onların yüreği , Hak , Muhammed , Ali aşkı ile çarpar. Gözlerinde , Kur-an ve Ehl-i Beyt nuru vardır.

Yüzleri ak , başları dik , duyarlı ve onurlu aynı zamanda alçak gönüllüdürler.

Onlar Ehl-i Beyt’e ziynet olma yarışındadırlar ; hedefleri Ehl-i Beyt’e övünç , gönül sevinci olmaktır. Bu yüzden Ehl-i Beyt’in yolundan gitmeye kendilerini mecbur bilerler ; onların buyruklarına tabi olurlar. Gerçek Alevi , Ehl-i Beyt’in emri gereği ; yaşadığı toplumda oranın en güvenilir , en sevilen , en iyi ahlaklı kimsesi olmak zorundadır.

Nasum imamlarımız kendilerinin gerçek taraftar , tabi ve yarenlerini böyle tarif etmektedir. “Eğer bir şehirde bizim tabilerimiz olduğunu söyleyen varsa , ama orada onlardan daha iyi ahlaklı , doğru sözlü , güvenilir kimseler varsa ; o bizim tabimiz olduğunu söyleyenler gerçekten bizim tabimiz değildirler”.

Ve gerçek Alevi bilir ki ölüm haktır, hesap ve ebedi hayat haktır. Ölümün hak oluşu dünya içindir. Ölüm , ölümsüzlük içinde bir mekandan diğer mekana uzanan köprüdür. Ama Alevi bilir köprünün diğer ucunda onu bir bekleyen var! Yüzü ak olanların İmamı orada ak yüzlü yarenlerini beklemekte! Alevi , velayet sancağı altında dünya hayatını geçiren ve yüzü ak , , bu köprüden geçerek imamına layık olup O’na bu hal üzere kavuşma aşkıyla yanan ve kavuşabilendir.

Allahım , bizleri senin nurun olan Ehl-i Beyt’in velayetine hidayet eyle!

Ali
İRFAN
Cevapla

“Aleviliğin Tanımı, Tarifi” sayfasına dön