ABNIN PENCERESINDEN DTP

[oktay yurtbay]

ABNIN PENCERESINDEN DTP
Leyla Zana aralarinda Kurt vatandaslarimizin da bulundugu sivil ve masum insanlari olduren PKK icin, “Kurt halkinin sigortasi” demisti. Son genel secimler kendisinin iddiasini teyit etmese de, “PKK’nin, Kurt halki ve DTP ile bir butun olarak ele alinmasi gerektigini” soylemisti. Zana’nin PKK propagandasini yapmak icin bu kez sectigi yer Ingiliz Avam Kamarasi’nda duzenlenen bir panel oldu. Ingiliz Parlamentosu’ndan sizan haberlere gore, PKK lehinde yapilan propagandanin İngiltere’de bu asamada fazla sempati toplamadigi soylenmekte.
AB’de su sirada terore karsi asiri bir hassasiyetin bulundugunu kaydeden siyasal gozlemciler, Kurt davasina sempati duyan Ingilizlerin dahi, kendi ulkelerinin yasalarina gore “terorist” olarak tanimlanan bir cinayet sebekesini savunmalarinin zor oldugunu acik ve net bir sekilde belirtmektedirler. Netice itibariyle Zana’nin, AB ile artan bir “ayarsizlik ve koordinesizlik” icinde oldugu cok net bir sekilde goruluyor. Kendisine Saharov Odulu’nu veren AP bile DTP’nin PKK’dan uzak durmasini istiyor. Ustelik bu “istek” artik bir “AB standardi” haline gelmis durumda.
Bu arada bizde de AB’nin bu konuda samimi olmadigina inananlarin sayisi az degil tabii. Avrupa’daki bazi gelismeler de bu kuskulari besliyor. Ancak, Turkiye’yi memnun eden gelismeler de yok degil. Kamuoyu algisi bir yana, Avrupa ile yakin iliskileri olan guvenlikten sorumlu yetkililerimizin bu gelismeleri yabana atacak durumda olduklarini sanmiyorum. Ankara elbette ki daha fazlasini istiyor. Ancak, “Hic bir sey yapmiyorlar” demek de yanlis. Kaldi ki diger taraftan, Zana hatta DTP bile PKK’ya karsi duzenlenen sinir otesi operasyonlarina AB’den itiraz gelmedigini gordu. Sempatileri ne olursa olsun, AB Turkiye’nin bir terorizm belasiyla karsi karsiya oldugunu inkâr edecek durumda degil artik.
Ancak burada bir parantez acmakta da yarar var. Bu durum Turkiye’nin Kurt sorununun cozumu icin adim atmamasina gerekce teskil etmez. Bazi adimlarin atilmaya calisildigi elbette ki goruluyor. İsin diger onemli boyutu ise İrakli Kurtler ile Ankara arasinda baslamis olan diyalog surecidir. DTP’nin son K.İrak ziyaretinde Mesud Barzani’den randevu alamamis olmasi da bu yeni donemin isaretlerinden biridir.
Bu arada, Washington’u ziyaret eden Bolgesel Kurt Yonetimi Basbakani Necirvan Barzani’nin “Turkiye topraklarimizin terorist faaliyetler icin kullanilmamasini istiyor. Bu da cok hakli bir talep” demesi onemlidir. Bu aciklama net bir sekilde, İrakli Kurtlerin PKK konusunda bazi adimlar atmaya artik daha yatkin olduklarini gosteriyor. Roj TV’den Erbil yonetimine yagan hakaretler de bir seylerin gelismekte oldugunu adeta kanitliyor.
Etnik terorun soz konusu oldugu sorunlari cozmek kolay degil. Ingiltere IRA ile 40 yil bogustuktan sonra sorun siyasi zeminde cozuldu. Ispanya’nin siyasi cozum cabalari ise sonuc vermedi. Buna ragmen cozum arayislarinda terore yer olmadigi artik herkesce kabul ediliyor. DTP ve Zana da bu basit gercegi kavrayip cozum icin yapici ve cesur olabilecekken, bu zorlu sorunu basit bir PKK propagandasi meselesine indirgiyor. Ancak, kendisi goremese de PKK adina guvendigi AB neyin ne oldugunu artik daha iyi anliyor.
Oktay Yurtbay
oktayyurtbay@mynet.com