ALMANYA'DAN PKK'YA SINIR DIŞI

Cevapla
helindem
Mesajlar: 331
Kayıt: 03 Ağu 2007, 15:06

ALMANYA'DAN PKK'YA SINIR DIŞI

Mesaj gönderen helindem »

ALMANYA’DAN PKK’YA SINIR DIŞI

1993 yılından itibaren Almanya’da yasaklı olan ve AB’nin terör örgütleri listesinde yer alan PKK’ya yönelik uygulamalar kararlı bir şekilde devam ediyor.
Berlin’de çıkarılan ve tirajı günde 429 bin olan liberal sol eğilimli Süddeutsche Zeitung'un internet sayfasında, Bernd Kastner imzasıyla yayınlanan bir yazıda 27 yıldan bu yana Almanya’da yaşayan PKK mensubu Mahmut Yılmaz’ın 1996 yılında üç yıl hapse mahkum edildiği, Karlsruhe'deki Anayasa Mahkemesi'ne iltica başvurusunda bulunduğu, Alman devletinin onu kamu güvenliği ve düzeni için bir tehlike olarak gördüğü belirtiliyor.

Yılmaz’ın 1995 yılında, ağabeyi ve eniştesini yasa dışı yollardan Avusturya sınırından Almanya'ya sokmaya çalıştığı için yasalarla karşı karşıya geldiği, 1995 yılında Bavyera İçişleri Bakanlığı’nın, PKK'ya yakın olduğu ve iç güvenliği tehlikeye soktuğu gerekçesiyle Kürt Aile Derneğini kapattığı, Lindwurm caddesindeki derneğin odalarının mühürlendiği, bu duruma öfkelenen Yılmaz’ın, 30 Kürt eylemci ile birlikte dernek binasına girerek odaları işgal ettiği, eylemcilerin çok sayıda molotof kokteyli ile önce binayı ateşe vermekle, sonra da kendilerini ve yanlarına aldıkları yedi çocuğu yakmakla tehdit ettikleri, dernek yasağının iptal edilmesini talep eden eylemcilerin, 10 saat sonra, eylemlerinden vazgeçtikleri kaydediliyor.

Yılmaz hakkında alınan kararda, rehin almak, mühür kırmak, maddi zarar vermek, silah ve dernek yasalarını ihlal etmek suçundan üç yıl hapis cezasına mahkum edildiği vurgulanıyor.

Yazının devamında, iki yılını hapiste geçiren Yılmaz’ın, bir yıl erken olarak şartlı tahliye edildiği, tahliye edildikten sonra şehir idaresinden aldığı bir yazıda, "Federal Almanya Cumhuriyetinden Sınır Dışı Edileceksiniz" denildiği anlatılıyor.

2007 yılında Bavyera eyaletinin, Yılmaz'ın rehin alma olayıyla "ağır suç
işlediğine" ve "inanç ve görüşleri nedeniyle suç işleyen biri" olarak sınıflandırılması gerektiğine hükmettiği, hakimlerin buna kanıt olarak, Yılmaz'ın polis ve yargıyla karşı karşıya geldiği çok sayıda olayı gösterdikleri, 2003 yılında dernek yasasını ihlal etmek suçundan altı ay tecilli hapis cezasına mahkum edilen Yılmaz’ın, bir yıl boyunca PKK eylemcisi olarak kabul edildiği aktarılıyor.

Mahkemenin, 2005 yılında emniyet görevlilerine muhalefet ettiği için Yılmaz'ı 40 gün ücretsiz çalışmaya mahkum ederken, içinde bulunduğu durumu dikkate aldığı, Yılmaz’ın aleyhine değerlendirilen davaların da bulunduğu, 1999
yılında PKK yandaşlarının Oberanger'deki SPD binasını işgal ettikleri sırada olay mahallinde kimlik konrolüne takılan Yılmaz’ın hakkında savcılık tarafından soruşturma başlatıldığı, 2000 yılında yapılan bir aramada üzerinde PKK materyali yakalanan Yılmaz hakkında yine soruşturma açıldığı, hakime göre, Yılmaz hakkındaki en ağırlıklı hükmün 12 yıl geriye dayanmasının kararı etkilemediği, zira Mahmut Yılmaz’ın yasalara karşı olmasına rağmen siyasi hedeflerini kabul ettirme eğiliminde olup ayrıca terör örgütü olarak sınıflandırılan örgütlere dahil olduğu, bunun yanı sıra Kürtlerin hak talepleriyle arasına hiçbir zaman mesafe koymadığı gibi, babasının "Kürt geleneklerine derinden bağlı" ancak uyum sağlama yanlısı olmadığı, İçişleri Bakanlığından, Yılmaz’a yönelik olarak sert tutum sergilenmesi konusunda talimat bulunduğuna işaret ediliyor.

Almanya’nın terör örgütü PKK’ya yönelik izlediği bu kararlı tutum, Federal Alman Savcılığı’nın Kuzey Ren Vestfalya eyaletinde tutuklanan ve PKK’nın üst düzey yöneticiliğini yapan 34 yaşındaki Ahmet A. hakkında dava açılmasını talep etmesi hususunda da kendini gösteriyor. Karlsruhe’deki savcılığın yaptığı açıklamaya göre Ciwan kod adlı Ahmet A.’nın, Haziran 2003-Temmuz 2006 yılları arasında Duesseldorf ve Köln şehirleri civarında PKK’nın finansman, personel ve propaganda işleriyle ilgilendiği belirtiliyor. Ahmet A.’nın PKK’nın faaliyetlerini koordine ettiği ve PKK’nın Avrupa lider kadrosunun kararlaştırdığı yıllık bağış kampanyalarının miktarlarını belirlediği bildiriliyor.

Almanya’nın PKK konusundaki tutumu ve kararlılığının, diğer Avrupa Birliği üyesi ülkelere de örnek olması umut ediliyor. AB tarafından terör örgütleri listesine alınan PKK’nın, “şiddeti tırmandırmaya” yönelik çabalarına izin verilmemesi ve terörizmle mücadelede başarının ön koşulunun, “küresel işbirliğinden” geçtiği gerçeğinin unutulmaması gerekiyor.

Helin Demir
helindem@mynet.com
Cevapla

“DTP, PKK Yazıları...” sayfasına dön