GERÇEK AMAÇ ÇÖZÜMSÜZLÜK MÜ?
PKK’NIN İDRAK EDEMEDİĞİ GERÇEK NE?
“DAĞDA SİLAHLI İNSANLAR DOLAŞTIKÇA, MAYINLAR PATLAMAYA DEVAM ETTİKÇE, SİLAHLAR TOPRAĞA GÖMÜLMEDİKÇE, ÇATIŞMA YAŞANMAMASI VE TARİHİ FIRSATIN GERÇEKLEŞMESİ MÜMKÜN DEĞİL!..”
PKK’nın ve siyasi uzantılarının “silahlar susmalı” söylemlerinde samimi olduklarını varsayarak, Kürt sorununun barışçıl çözümü için “yeni açılımlar” ve “tarihi fırsat” yakalandığı, örgütün eylemsizlik kararını uzatması gerektiği konuları tartışılırken, Hakkari’nin Çukurca kırsalından gelen haber, tartışmaları tek bir noktaya getirdi: Silahlar sussun da kim susturacak bu silahları?
Bu saatten sonra silahların susturulabilmesinin tek bir yolu kalmıştır: PKK’nın başındaki Murat Karayılan’ın, “eylemsizlik kararına kesinlikle uyulması ve dağlardaki silahlı kadroların Türkiye sınırları dışına çekilmesi” yönünde talimat vermesi ve örgütün bunu biran önce uygulaması. Ancak o zaman silahlar susmuş ve çözüm süreci başlamış olabilir.
Ama dağda silahlı insanlar dolaştıkça, mayınlar patlamaya devam ettikçe hiçbir zaman silahlar susmayacaktır. Hiçbir ülkenin güvenlik gücü, dağda kafileler halinde silahlı adamların dolaşmasına ve mayınlar patlatmasına göz yumamaz.
Karayılan, “Silahlar sussun” dedi ama, bu sözlerin üzerinden bir hafta geçmeden PKK yine kanlı bir eylem gerçekleştirdi.
O zaman “silahlar sussun, barış istiyoruz, çözüm istiyoruz, Türkiye’nin üniter yapısına saygılıyız, operasyonlar dursun” vesaire sözleri de havada kalmıştır ve asıl can alıcı soruları gündeme getirmiştir:
PKK çözümsüzlük mü istiyor?.. Karayılan, kadrolarına söz geçiremiyor mu?.. Örgütü kim yönetiyor?.. Kandil, örgütün silahlı kanadını kontrol edemiyor mu?.. PKK’da neler oluyor?.. PKK yöneticileri, bu kanlı eylemlerle kendi yok oluş süreçlerini hızlandırdıklarının ve tarihi fırsatı kaçırdıklarının farkına varamıyorlar mı?.. Ahmet Türk’ü bile çileden çıkaran ve PKK’yı ilk defa eleştirmesine neden olan son mayınlama eylemi, örgüt içerisindeki derin yapılanmanın bir sonucu mu, yoksa Karayılan ve ekibinin ‘değiştik’ söylemleri sadece tribünlere yönelik mi?..
Evet, “Türk Ordusu çekilsin, operasyonlar dursun…” Pardon ama, nereden çekilecek Türk Ordusu? Dağda silahlı adamlar dolaşırken, uzaktan kumandalı mayınlarla askerler şehit edilirken, şantiyeler basılırken, mühendisler kaçırılırken, köylüler haraca bağlanırken, operasyonlar neden ve nasıl duracak ki?
Uzaktan kumandayla gerçekleştirilen mayınlama eylemlerinin Kandil’den gelen doğrudan emirle değil de yerel inisiyatifle yapıldığına kim inanır ki? Son eylem, örgütün başındakilerin söylemlerindeki samimiyetsizliği net bir şekilde ortaya koymuştur.
“Silahlar sussun…” Önce kendi samimiyetine ve örgüt üzerindeki tam hâkimiyetine Türkiye kamuoyunu inandırması gerekmiyor mu Karayılan’ın?
Karayılan, kendi örgüt organlarına o anlaşılmaz kelimelerle dolu ve inanılmaz uzunlukta demeçlerde Hasan Cemal’e söylediklerini neden söylemiyor? Neden orada “silahlar sussun” demiyor. Çözüm sürecinin önünün açılabilmesi için mutlaka silahların toprağa gömülmesi ve örgüt kadrolarına yönelik şiddet ve ayrılıkçı propagandadan vazgeçilmesi gerekiyor.
Susturun, sussun! PKK, “eylemsizlik” olarak nitelendirdiği tek taraflı “ateşkes” çağrılarında inandırıcılığını kaybetmiştir ve üstelik de son eylem çözümsüzlük sürecine önemli bir katkı sağlamıştır.
Demagoji yapmanın, palavra atmanın ve bilgiçlik taslamanın hiç kimseye yararı yok ve şimdiye kadar olmamıştır. Tersini düşünenler son 90-100 yıl içinde Türkiye, İran, Suriye ve Irak'ta yaşananları tarafsız bir akılla hatırlayıp okusunlar. Kâbusların da, hülyaların da gerçeklerle ilgisi yok. Hayal âleminde yaşayanlar da kâbus görenler de nasıl olsa kafalarını sağa sola vura vura uyanacaklar. Zaman kaybedip ağır bedeller ödemek yerine, bu coğrafyada bizi birbirimize adeta mahkûm eden ortak çıkarlara eğilmeliyiz. Bizler yekdiğerimizi hoşgörüyle sevmeye mecburuz. Birlikte yaşama iradesine her zamankinden fazla sahip çıkmalıyız. Aksi takdirde hep birlikte mahvoluruz. Eğer PKK, gerçekten silahların susmasını ve sorunun çözümlenmesini istiyorsa, gerçekten Kürtlerin huzur ve güvenliğini düşünüyorsa, gerçekten Kürtlerin hakları için mücadele ediyorsa, gerçekten bağımsız Kürt devleti istemiyor ve Türkiye’nin üniter yapısına saygılıysa, gerçekten kendilerinin ve Kürtlerin geleceğini Türkiye Cumhuriyeti’nin ortak çıkarları çerçevesinde görüyorsa, gerçekten söylemleri taktiksel değil ve taşeron bir örgüt değilse, öncelikle eylemsizlik kararını harfiyen uygulamalı, dün Hakkari’de yaşanan mayınlama tarzındaki terör eylemlerine son vermeli, örgüt içerisinde şiddet yanlısı gruplar varsa, onları tasfiye etmeli ve Türkiye’de demokrasinin gelişmesi ve yerleşmesinin önünde engel olmaktan çıkmalıdır. Bir kere daha dikkat çekmek istiyorum; dağda silahlı insanlar dolaştıkça, mayınlar patladıkça silahlar susamaz. Hiçbir ülkenin güvenlik gücü de, dağda kafileler halinde silahlı adamların dolaşmasına göz yumamaz. PKK yöneticileri, bölgedeki ve Türkiye’deki gelişmeleri doğru okumalılar. Türkiye’nin bütün sorunlarını, kendi iç dinamikleriyle çözme kabiliyeti olduğunu görmeliler ve buna inanmalılar.
Nail Amudi
nailamudi@yahoo.com
Gerçek Amaç Çözümsüzlük mü?
“DTP, PKK Yazıları...” sayfasına dön
Geçiş yap
- Alevilik
- ↳ Aleviliğin Tanımı, Tarifi
- ↳ Alevi Ahlak ve İrfanı
- ↳ Ehli Beyt'ten Hadisler
- ↳ Alevi Kurumsallaşması
- Aleviliğin Temel Esasları
- ↳ Allah (Tevhid) İnancı
- ↳ Allah'ın Adaleti (Adl) İnancı
- ↳ Peygamberlik (Nübüvvet) İnancı
- ↳ 12 İmam (İmamet) İnancı
- ↳ Ahiret (Mead) İnancı
- Aleviliğin İbadet Hükümleri
- ↳ Namaz
- ↳ Oruç
- ↳ Hac
- ↳ Zekat
- ↳ Humus
- ↳ Cihad
- ↳ Emri Bil Maruf (İyiliği Emretmek)
- ↳ Nehyi Anil Münker (Kötülükten Sakındırmak)
- ↳ Tevella ve Teberra
- Aleviliğin Temel Yazılı Kaynakları
- ↳ Kuran
- ↳ Nehcül Belaga
- ↳ Kafi
- ↳ Diğer Yazılı Kaynaklar
- ↳ Araştırma ve Makaleler
- Alevilikte Önemli Konular
- ↳ Peygamberimizi (s.a.a) Tanıyalım
- ↳ Oniki İmamlar'ın Hayatı
- ↳ Hz. Fatımayı (s.a) Tanıyalım
- ↳ Gadiri Hum
- ↳ Kerbela
- ↳ Ehlibeyt
- ↳ Hz. Ali'nin Çok Özel Dostları
- ↳ Alevilikte Özel Gün ve Geceler
- ↳ Aleviler Şiimidir?
- ↳ Anadolu Aleviliği Masalı
- ↳ Kırklar Cemi Masalı
- ↳ Alevilik - Bektaşilik Ayrımı
- ↳ Alevilerin Duaları
- ↳ Osmanlı'nın Gerçek Yüzü
- ↳ Vahdet Yazıları
- ↳ Aleviliği Çarpıtan Yazılar
- ↳ Alevi Katliamları
- ↳ Ramazan Ayı ve Oruç
- ↳ Alevilikte Cenaze Hükümleri
- Güncel Alevi Yayınları
- ↳ Kitaplar
- ↳ Cd'ler
- ↳ Tv, Gazete ve Dergiler
- Alevi Edebiyatı
- ↳ Şiir, Ağıt ve Sinezenler
- ↳ Hikaye, Kıssa ve Nükteler
- ↳ Alevi Halk Ozanları
- ↳ Edebiyat Odası
- ↳ İslamî Şiir ve Edebî Metinler
- ↳ Anne Konulu Şiir ve Edebî Metinler
- ↳ Aşk Konulu Şiir ve Edebî Metinler
- ↳ Tabiat Konulu Şiir ve Edebî Metinler
- ↳ Vatan Konulu Şiir ve Edebî Metinler
- ↳ Diğer Şiir ve Edebî Metinler
- ↳ Önemli Şairler ve Yazarlar
- ↳ Kitap Tanıtımları
- Alevilerin Siyasi (Politika) Köşesi
- ↳ İç Siyaset (Politika)
- ↳ DTP, PKK Yazıları...
- ↳ Dış Siyaset (Politika)
- Tarih
- ↳ Dünya Tarihi
- ↳ İslam Tarihi
- ↳ Osmanlı Tarihi
- ↳ Cumhuriyet Tarihi
- Alevi Yerleşim Birimleri
- ↳ Kutsal Mekanlar ve Ziyaret Yerleri
- ↳ Ülkeler
- ↳ Türkiye
- Bektaşilik
- ↳ Bektaşilik Nedir?
- ↳ Hacı Bektaş Kimdir?
- ↳ Hacı Bektaş Kasabası
- ↳ Cem, Semah ve Saz
- ↳ Osmanlı - Bektaşi İlişkisi
- ↳ Bektaşi-Yahudi-Sebatayist-Mason İlişkileri
- ↳ Bektaşi Fıkraları
- ↳ Bektaşi Kaynakları
- ↳ Dedelik - Seyyitlik Farkı
- ↳ Vakai Hayriye Olayı
- Genel
- ↳ Güncel
- ↳ Felsefe, Sosyoloji, Psikoloji
- ↳ Bilgisayar, İnternet
- ↳ Mizah ve Eğlence
- ↳ Karikatür
- ↳ Sağlık
- ↳ Bilim ve Teknik
- ↳ Serbest Kürsü
- ↳ Tanıyalım - Tanışalım
- ↳ Tanıtım, Tavsiye
- ↳ Geri Dönüşüm Kutusu
- ↳ Askıdaki Konular
- Hobiler
- ↳ Spor
- ↳ Vizyondaki Filmler ve Sinema
- ↳ Gezi Rehberi
- ↳ Yemekler, Lezzetler ve Tarifler
- ↳ Oyun
- Dinler
- ↳ Hristiyanlık
- ↳ Musevilik
- ↳ Budizm
- ↳ Hinduizm
- ↳ Ateizm
- Multimedya
- ↳ Videolar
- ↳ Dosyalar
- ↳ Resimler
- Forum Hakkında
- ↳ Duyurular
- ↳ Öneri, Eleştiri ve İstekleriniz
- ↳ Forum Kuralları