Bana bakışınız her ne ise benim de sana ve sizlere, arkadaşlarına bakışım aynen odur, emin olunuz bundan.biralevi yazdı:Tekrar önemle söyleyimki şahsınızı (nesnel şahsınızı) muhatap kabul etmeden yazıyorum,zira peşin hükümlü ve asla doğruların peşinde olmayan derdi hakkı aramak yada bulmak olmayan birileriyle bırakın arkadaş olmayı sohbet etmenin bile fuzuli bir iş olduğuna inanıyorum.
Ancak burası bizim evimiz ve evimize giren sanal bir şahıs maksatlı ve kötüniyetli olarak kafa karıştırmak istiyor ve bizde ona haddini bildiriyoruz,yani burada yaptığımız bir tür nefsi müdafadır ve bu durumda haddi aşsak bile hiçbir ceza yargısı bize ceza veremez çünkü nefsi müdafa şartlarında yapılan yanlışlar tüm dünya yasalarında cezadan muaf tutulur...bu nedenle bu şahısla yapılan yazışmalarda forum kurallarını aşanlara kınama ihtar türü cezalar verilmesi ni doğru bulmuyorum ,
ANCAK forumu yöneten genç arkadaşlar bizim geleceğimiz olup onlara güvenmemiz gerektiğinide ve güvendiğimide belirtiyorum...
Yazdıklarınız, neye inandığınız, neyi doğru bulmadığınız, neyi belirttiğiniz zerrece umrumda değil!
Ciddiye aldığım tipler değilsiniz!
Hiç umrumda da değilsiniz!
"İddia"larının ve "kanıt"larının hiç bir kesinliği yok! "Allah kelamı" gibi "100% kesin" değiller! Kabul de etmiştin zaten, hatırladın mı? İnkar etmezsin inşallah!biralevi yazdı:Biz Hacı Bektaş'ın türk kökenli sünni tasavvufcu bir kişi olduğunu ve OSmanlının bu özelliklerini dayanak yaparak onun adını çeşitli yöntemlerle yücelttiğini,kurulan tarikatın zamanla osmanlı denetiminden çıktığını ,çeşitli fikri akımların etkisiyle kültürel senteze döndüğünü ve bazı sebeplerle bu tarikatın sentezine şii bilgilerinde girdiğini ve bugün bu tarikat sentezinin islam dışında olduğunu iddia ettik ve birçok kanıt sunduk.
Hacı Bektaş'ın sünniliğini kanıt için birçokta kanıt ve belge sunduk,bunlardan biriside eserlerinde neden 12 imam kelimesi geçmiyor ,Ehli Beyt kelimesi geçmiyor ? sorusu idi.Bu sebeple ona ait olduğu genelde iddia edilen yada onunla direk ilşkilendirilen Makalat,Şerhi Besmele ve ona ait yazdırılan Velayetnameyi özel olarak inceledim ve yazdığım 'Bektaşilik soruşturması ,Alevilere söylenen yalanlar-1'isimli kitabımada koydum.
Makalatı Gaybiye ve diğer bazı eserleri (şathiye,fevaid,nasihatları,)ise hiçbir ciddi araştırmacı bunların Bektaşa ait olduğunu kabul etmediği içinde incelemiş olmama rağmen kitaba koymadım.
Sonradan birde Fatiha tefsri çıkardılar bunuda inceledim ve buda ona aitse onun sünni olduğu tezini buda doğrular dedim.
Şimdi karşımıza MAKALATI GAYBİYE tekrar çıktığına göre bu eseride analize tabi tutmak gerekiyor.
Gerçi uyanık! yayınevi farsça bu eseri orjinal isim ve resmini değiştirerek piyasaya sürmüş ama artık bektaşilerin bu tür numaralarına alışığız ve bu oyunlarını halkımıza duyurmakta tabiki bizlere düşüyor,belli nedenlerden dolayı yalanlar doğrulardan daha hızla yayıldığı için bizim sunduğumuz gerçekler daha yavaş ama daha sağlam yayılacaktır.
"Hacı Bektaş Veli Hz."imiz Sünni ise biz sevenleri, takipçileri Bektaşiler, evlatları Ulusoy'lar neden Sünni değiller? Neden Sünniler gibi (Sünni usulü camii, namaz, vs.) değiller, değiliz o zaman? Hiç mi aklın yok, düşünemiyor musun?
"MAKALAT-I GAYBİYYE VE KELİMAT-I AYNİYYE" kitabı da "Hacı Bektaş Veli Hz."e atfediliyor! Onda "Ehlibeyt" kelimesi geçiyor o zaman! İnkar mı edeceksin yoksa?
Bahsettiğin eserlerin hiçbirinin "Hacı Bektaş Veli Hz."e ait olduğu "100% kesin" değil! Kabul de etmiştin zaten, hatırladın mı? İnkar etmezsin inşallah!
İşine gelenleri "100% kesin" gibi alıyorsun ve işine gelmeyenleri ise görmezden gelip kıvırmaya başlıyorsun! Kıvır bakalım, izliyoruz seni biz de!
"Hacı Bektaş Veli Hz."in "Sünni" olduğu ya da Sünni olduğuna ait kanıtlar(ınız) da "100% kesin" değiller! Bunu sen de kabul etmiştin zaten zamanında, hatırladın mı? İnkar etmezsin inşallah şimdi bunu da!biralevi yazdı:MAKALATI GAYBİYEYİ inceleyelim bakalım karşımıza nasıl bir veli? çıkacak?
Önce bazı iddialarla başlayalım,
Can yayınları kitabın arkasına farsça orjinalini de koymuş,tabi orjinalden maksat yüzlerce yıl öncesi el yazması falan değil bugünkü matba harfleriyle yazılan farsçası,
Çorum Ehli Beyt cami İmamı Özgür Arapoğlu hocamız farsçayı tek tek inceledi ve çevirilerini yaptı,
aslında farsça klavyem olmadığı için ben yapamıyorum ama durumun gidişatına göre Özgür hocamız farsça metni ve türkçe çevirisinide gerekirse bazı bölümler için buraya taşıyabilir.
Kitabın arkasındaki orjinal farsça metnin türkçe 60 ve 61.sayfalarına gelen bölümlerinde EHLİ BEYT kelimesi geçmiyor,
İlk bölümde nebiler ve veliler şeklindeki orjinal metni kitabı çeviren SHAHRAM BAHADORİ GHARACHE isimli şahıs Ehli Beyt diye çevirmiş daha doğrusu sonradan eklendiği belli olsun diyede bunları parantez içine almış,
durumu kitabı hiç görmeyen bazı arkadaşlarımızda anadolunun aktarımıyla tesbit edip itiraz etmişlerdi ama gerçeğin peşinde koşma amacı asla olmayan anadolu nickli şahıs buna rağmen kitabın 60 ve 61.sayfasında Ehli beyt kelimesinin olduğunu ısrarla ve büyük bir pişkinlikle savunmaktadır.
Aslında pek bilinmiyor EHLİ BEYT kelimesi alevi ve sünnilerin kullandığı ortak bir kelimedir ve pek çok sünni kitabında özellikle tarikat tasavvuf erbabı sünni alimlerin kitabında bu kelime bolca geçer,yani bu kelimenin geçmesi kişinin alevi yada sünniliğinin tek kanıtı değildir.Mesela sünni İbni hacer sevaıkında baştan sona kitabına Ehli beytin övgüsünü koymuş ve sonundada işte biz sünniler onların yolundayız diye olayı çarpıtmıştır,
Sünni müslümanlar vede özellikle tarikat tasavvufla ilgilenenler kendilerini Ehli beyt yolunda kabul ederler hatta tarikat kurucularınında seyyid olduğunu kabul ederler ve sırf bu yüzden bazı tarikatlara (kadiri rufai bektaşi)tarikatı aleviyye demişlerdir.
Hatta bugün diyanet camilerine gidin mutlaka Hz.Aliden bir bahis geçtiğini duyarsınız,
Yani bir kitapta Ehli beyt geçiyor diye o kişiyi alevi ilan etmek kitabın bütününü ve şahsın hayatına yansıyan fıkhı görmezden gelmek ciddiyetsizlikten öte birşey değildir.
Ben bu konuyu kitabımda delillerden sadece bir delil diye verdim,zira gerçek bir ehli beyt dostunun kitabı baştan sona 12 imamların sözleri ve Ehli beytin övgüsüyle doludur,Ehli beyt ortak kavram olsa bile buna verilen anlam çok farklıdır....
Yani aslında tartışmamızın asıl özü bir kişinin alevimi sünnimi olduğunu nasıl tespit ederiz konusudur ve bu konuda araştırılacak aranacak pekçok unsur olup Ehli Beyt ve 12 imam kelimeleri sadece birer unsurdur.
Biliyorsunuz ki "ahlaki" açıdan her iki tarafın da dinlenmesi gerekir! Sen yine yazacaklarını yaz, okuyalım! Ama ilgilenenler gidip karşı tarafı da dinlerlerse daha "adil" olacaktır!
Ben ne gördüm ise aynen yazdım. Halen de diyorum, dediklerimin arkasındayım. Gördüm, "100% kesin" bir bilgidir. İlgilenen açsın, baksın "9., 44., 60., 61." sayfalara!
Bakınız, sizlerin "MAKALAT-I GAYBİYYE VE KELİMAT-I AYNİYYE" dediğiniz "Makalat, Can Yayınları, 1. basım, Mayıs 2007" nüshası/baskısında "Ehlibeyt" kelimesi geçiyor. İşte sayfalar: 9, 44, 60, 61.
"MAKALAT-I GAYBİYYE VE KELİMAT-I AYNİYYE" dediğiniz eser de "Hacı Bektaş Veli Hz."imize atfedilmektedir sonuçta. Verdiğim sayfaları açın, bakın ve görün.
Görün bakın, hem de nasıl geçiyor; daha ne desin, daha nasıl desin, daha nasıl anlatsın güzel evliyamız:
"Makalat, Can Yayınları, 1. basım, Mayıs 2007": Sayfa 44.
(a.s.) buyurdu: İçinizde iki emanet bırakıyorum yüce Tanrı'nın kitabı ve ailem Ehl-i Beyt'im, O halde eğer istiyorsanız ki Hak yolunda sağlıklı kalasınız, ilahi kitap ve nebiler sultanının (a.s.) evlatlarına tutunun.
Anlayana sivri sinek saz. Arif olan, art niyetli olmayan anlar buradan anlaması gerekeni.
(Sünni olan biri yukardaki ifadeyi söyler mi hiç!)
Dedim ya: Ben ne gördüm ise onu aynen yazdım. Halen de diyorum, dediklerimin arkasındayım, yine yazabilirim. Gördüm çünkü, "100% kesin" bir bilgidir. Kolayca ispatlanabilir: İlgilenen açsın, baksın "9., 44., 60., 61." sayfalara isterse!biralevi yazdı:Şimdi çevirisi yapılan MAKALATI GAYBİYE isimli kitabın orjinalinde 60 ve 61.sayfalara denk gelen bölümde EHLİ BEYT kelimesi olmadığını
Bunu kitabı farsçadan türkçeye çeviren SAHAHRAM BAHADORİ GHARACHE isimli kişinin uydurduğunu anlamış oldun,
şimdi cesaretle konuyu değiştirmeden çarpıtmadan ve kıvırmadan bu konudaki %100 iddiandan en azından 60 ve 61.sayfalar için vazgeçiyormusun?
zzira öyle bir ruha sahipsinki kitabın makalat olmadığını anladığın halde halen makalattan cümle aktarıyormuşsun gibi alıntı yapıyorsun
şimdi 60 ve 61.sayfalar için yanılmış olduğunu kabul et bizde kalana kitaba bütüne yazara çevirene yayınlayana kitabın ruhuna bakmaya devam ederiz.SAkın yanlışta anlama
özür filan beklemiyoruz gerekte yok zira bu ilimdir doğru neyse hepimiz kabulenmeliyiz
hiçkimse herşeyi bilemez bizim bilgilerimiz sınırlıdır hepimiz her konuda yanılabiliriz hiçbirimizde masum değiliz ama seninde kitabı yayınlayanın ve çevirenin ahlakını! artık görmen gerekir..Yanılmak başka şeydir kötü olmak kötü niyet başka şeydir.
"Ahlaki" açıdan her iki tarafın da dinlenmesi gerekir! Sen yine yazacaklarını yaz, okuyalım! Ama ilgilenenler gidip karşı tarafı da dinlesinler bir derim: daha "adil" olacaktır böylesi!
Yazacakların varsa yazmaya devam et sen yine, okuruz bizler! Bundan sonrası beni aşan konular ve benden cevap da bekleme artık!
Kendi adıma senden sadece aşağıdaki 4 sorumun cevabını beklemekteyim, yazarsan görmek isterim mümkünse!